Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Kat Mülkiyeti Kanunu ve engelliler için tadilat [Hukuk]

saros1

Üye
Üyelik
7 Ocak 2005
Konular
11
Mesajlar
87
Reaksiyonlar
0
Özürlülere Dair Yasanın kabul edilmesiyle beraber bizlere neler getirdiği konusu üzerine fazla yazan olmadı.Kanun ,Kat Mülkiyeti Kanunun(KMK) 42. maddesinde de bir değişiklik yaparak engellilerinin yaşamını kolaylaştırmaya çalıştı.İyi güzel de,bu hüküm nasıl uygulanacak?Gelin bir güzel şu hükmün üzerinden geçelim.Ama önce neden böyle bir değişikliğe gidildi, bunu söylemeliyim.

Kat Mülkiyetine tabi olan yerlerde(apartman,site vb) yaşayan engellinin, yaşamını kolaylaştıracak değişiklikler yapması gerektiğinde kat maliklerine başvurup kat maliklerin çoğunun ve bu yerin arsa payının çoğuna sahip olanların onayını alması gerekmekteydi.Hatta bazı durumlarda tüm kat maliklerinin oluru gerekmekteydi.(KMK 19.madde)Bunlar olur vermezse yapacak birşeyi yoktu.Örneğin 4 katta oturan sandalye kullanan biri apartmana asansör yapılmasını istiyorsa bu konuda yukarda yazdığım yönde kat sakinlerinin çoğunu ikna etmesi gerekiyordu.Kat sakinleri ceplerinden para çıkacağı için genelde buna karşı çıkarlardı.Dava konusu olduğunda mahkemeler engelliler aleyhine karar vermekteydi.
Burada değişiklik ile kastım Kat Mülkiyetine tabi olan yerin ortak alanının çevrenin engellinin yaşamını kolaylaştırıcı şekilde uyarlanması,kanun buna tadilat demektedir.
Bu tadilatlara başka örnekler vermek gerekirse:sitenin içinde bulunan basamaklara rampa ,göremeyenler için sesli uyarı cihazları sayılabilir.

Kanun bu konuda şöyle demektedir:"
Özürlülerin yaşamı için zorunluluk göstermesi halinde, proje tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır
".Buraya kadar getirilen yenilik her engellinin yaşamı için zorunluluk göstermesi halinde bütün kat maliklerinin olurunun aranmasına gerek kalmamasıdır.

Kanun koyucunun ne düşündüğü,ne demek istediği açık ve net olmalıdır.
Bu bağlamda ilgili hükümde "Özürlülerin Yaşamı İçin Zorunluluk Göstermesi" deyiminin kullanılması ilerde baş ağırtacak gibi .Örneğin bir engellinin sokağa çıkmasını bir hakim yaşamı için zorunlu görmeye bilir.Yaşamı için zorunlu deyimi subjektiftir ve tanımlamaya muhtaçtır.Bir başka örnek ,söz konusu kanun hem konut olarak kullanılan yerleri hem de işyerlerini düzenlemektedir.Bir yer Kat Mülkiyetindeyse artık o yerin konut olarak mı yoksa işyeri olarak mı kullanıldığı gözetilmeden kanun uygulanır.Yaşamı için zorunluluk konutlarla ilgili görülüp işyerleri söz konusu olunca orada yapılacak tadilatların yaşamsal zorunluluk teşkil etmediği iddia edilebilir.

Kanunun yorumunu ,uygulamasını hakimler yapar.Kötü yazılmış,başka yerlere çekiştirilebilecek bir kanun iyi uygulamacıların elinde pekala olumlu yönde işlev görebilir.Ancak kanun hükmünün ucunun zayıf ve korunması gerekenlerin lehine açık olması daha makbuldür.Kaderimizi üçüncü kişilerinin insafına bırakıp takdir yetkilerini lehimize kullanmalarını beklemek-ummak- mi istersiniz?

Kanun hükmünü okumaya devam edelim.
Toplantının bu süre içerisinde yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda; ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak tasdikli proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır
Tadilat yaptırmakta kararlı engelli kat maliklerinin çoğunun olurunu alamaması halinde ,bundan böyle kanunun öngördüğü komisyona başvurarak adı geçen raporları alıp ,istediği tadilat değişikliğini yaptırabilecek.

Ancak tadilat yapılmadan önce ,komisyonun kararında tadilatın engelli açısından yaşamı için zorunluluk gösterip göstermemesi değerlendirmesi yargıya taşına bilir.Bu komisyonun kararından engelli ve engellinin komşuları kat malikleri etkilenmektedirler.Tadilat yaptırmakta kararlı engellinin önünde burada olası bir dava gözükmekte.Komisyonun kararı tadilat yaptırılması yönünde olursa diğer kat malikleri kararın iptali amaçlı (idari işlemin iptali)dava açma hakkına sahiptir.Söz konusu dava İdare Mahkemelerinde açılır ve davanın ne kadar zamanda biteceğini günümüzün şartlarında Tanrı dışında kimseler bilemez.Eğer komisyon engelli açısından "tadilatın yaşamı için zorunluluk göstermediğine" karar verirse bu sefer de engelli az evvel bahsettiğim komisyonun kararının iptali amaçlı davayı açabilir.


Bu davalar kazanılıp ya da tadilatın yapılması yönünde ki komisyon kararına itiraz edilmeyip komisyon kararı kesinleştikten sonra engelli tadilatı yaptırabilir. Yaptırılacak tadilatın ne olduğu burada önemli.Eğer tadilat sonrasında bu değişiklikten tek yararlanacak olan engelliyse yani tadilat çok spesifik bir değişiklik yapıp sadece engellinin yaşadığı daireye ulaşımda bir kolaylık sağlamışsa tadilat yaptıran engellinin tadilattan sonra diğer kat maliklerine rücu etme,yani yapılan masrafı her dairenin faydalanma oranına bölüp onlardan talep etme hakkı yoktur.Kısaca engelli masrafa tek başına katlanır.

Ancak asansör ,rampa gibi tadilatlardan bütün kat malikleri faydalanacağından yapılan tadilat faydalanma oranı çercevesinde diğer kat maliklerinden talep edilebilir.Bu talep- diğer kat malikleri başta olur vermediğinden bu aşamadan sonra yapılan masrafı ödemekte gönüllü olacağına inanmak saflık olacağından- bir dava şeklinde olacaktır.Tadilat ilgili komisyonun kararı çercevesinde yaptırıldığından davanın kazanılması kuvvetle muhtemeldir.Ancak mahkemenin yukarda bahsettiğim "Yaşamı İçin Zorunluluk" deyimini komisyondan farklı yorumlayıp,komisyondan farklı karar verme ihtimali az da olsa mevcuttur.
Tadilat yaptırmakta kararlı ve azimli engelli bu dava maratonunu koşup ,varışa geldiğinde kendisine kolaylık sağlayan yeni kanuna teşekkürlerini sunmayı borç bilmelidir.
 
Çok çok güzel anlatmışın saros1. Teşekkürler.

Görüldüğü üzere bu maddeye dayanıp hukuki süreç başlatacak olanları zor bir süreç bekliyor. Peki, bu süreci başlatmış ve lehte sonlandırmış biri olduğunda, O'nun davası, diğer davalar için emsal oluşturabilir ve diğer davaların sürecini kısaltabailir mi? Yoksa bu maddeye dayanarak açılan her dava .... mı sürer?
 
Bu konuda Yargıtay ve Danıştay'ın görüşü oluşunca davaların zamanı kısalabilir.Örneğin Özürlünün Yaşamı İçin Zorunlu olan nedir?sorusuna verecekleri cevap açıklığa kavuşunca ,bazı durumlarda yargıya gitmeden de sorun çözülebilir.Şöyle ki diğer kat maliklerinin danışacağı avukat onlara kazanılamayacak bir dava olduğunu bildirebilir.Onlarda bir anlaşma yolu arayabilirler.Tabi burada tamamen farazi konuşuyoruz.

İşimiz zor ,ama bu geri çekilin pes edin, demek değil.Şimdilik elimizde ki bu.Özürlünün Yaşamı İçin Zorunlu olması halinin nasıl yorumlanacağı biraz da bizlerin elinde.Daha önce yazmıştım,ancak yeniden hatırlatmak isterim ,yargı kararları tamamen hukuki değildir ve her kararın arkasında siyaseti de içeren bir dünya görüşü vardır.

Aslında bu hüküm dahilinde engellilerin maddi zorluk çektikleri gerçeğini de göz ardı etmemek gerekli.Tadilatı kendi yapmak durumunda kalan engellilere kredi sağlanması gibi kolaylıklarda düşünmek gerek derim.
 
Sevgili saros1, senin değindiğin konuları içermese de, ilgil olduğu için buraya da yazayım dedim:
“Özürlülere yönelik yapılacak proje tadili ile ilgili komisyonun teşkili ve çalışma usul ve esasları hakkında” yönetmelik: www.engelliler.biz/forum/viewtopic.php?t=11834
 
ne zamandır foruma girip yazamıyorum.

"Yapılarda Özürlülerin Kullanımına Yönelik Proje Tadili Komisyonları Teşkili, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin" 22 Nisan 2006 tarihinde resmi gazetede yayınlanıp yürürlüğe girmesine dair kısa bir yazı ile geri dönüş yapmak istiyorum.

Katıldığım bir toplantıda sayın Güler Polat'ın değerlendirmelerini de gözeterek ilgili Yönetmeliğin aksaması muhtemel yönlerini sıralamak istiyorum.

a)
İlk olarak ve bence en mühimi daha önce yazdığım gibi bu proje tadili bağlamında, Özürlüler Kanununun 19. maddesinin getirdiği değişiklik ile Kat Mülkiyeti Kanununun 42. maddesine bir fıkra eklenmiştir. 42. maddenin başlığı "Faydalı Olanlardır" ve bu madde gereğince yapılan masraflar, yeniliklerden faydalananlar tarafından, faydalanma oranına göre, ödenir. (42. maddenin 3. fıkrası) Yani, özürlü proje tadilatının yapılmasını isteyen tek kişi olsa da, bu yenilikten faydalanma oranına göre, faydalanan herkes masrafa katılır.

Ancak Yönetmeliğin 12. maddesi aynen "Proje tadilatına ilişkin inşaat ve imalat giderleri başvuru sahibine aittir" demektedir. Ve bu anlamda Kanunun 43. maddesinde Çok masraflı ve lüks Olanlar üst başlığıyla düzenlemiş ve masrafları sadece yenilik ve ilavelerin yapılmasına karar vermiş olan malikin ödemesi gerektiğini zikreden maddeye atıf yapılmış gibi bir sonuç çıkmaktadır. Sonuçta, Kanuna rağmen Yönetmelik, evvela, bu tadilatın Çok masraflı ve lüks Olanlar'dan olduğu kabulünü dile getirmekte ve masrafları özürlü yapsın deyip işin içinden çıkmış gibi durmaktadır. Yönetmelik böyle okununuyor.

Yönetmelik hazırlanırken, 12. maddeyi ne gibi bir saikle yazdıklarını bilemiyorum. Hatta ilgili kanun maddesinin gerekçesinde dahi, Kat Mülkiyeti Kanununun 42. maddesinin adı zikredilmişken. Ancak bu madde uygulamada sorun yaratacak gibi gözüküyor. Bununla birlikte Anayasa'nın amir hükmü gereğince, Yönetmeliğin Kanuna aykırı olamayacağı akılda tutulursa, hakimler bir uyuşmazlık karşısında, kanun hükmünü tercih etmelidir.

b)
İkinci sorun, bu proje tadilini isteyecek özürlünün kim olması gerektiğiyle ilgili. Demem o ki, bu özürlünün illa kat maliki olması mı aranacak yoksa, kat malikinin yakını veya kiracı olması yetecek mi? Kanun maddesi bağlamında, bir açıklığa gidilmemişse de, metnin genelinden özürlünün illa kat maliki olmayıp, kat malikinin yakınının da, bu başvuruyu yapabileceği sonucuna varmak mümkündür.

Yönetmelik incelendiğinde 1. maddede amacının, "özürlülerin ulaşımı ve kullanımına uygun olmayan yapıların uygun şekle getirilmesine yönelik proje değişiklik taleplerinin değerlendirilmesi için oluşturulacak komisyonun teşkili, çalışma usul ve esasları ile özürlünün kullanımından sonraki sürece ilişkin hususları belirlemek" olduğu belirtilmiştir. Dikkatli bir şekilde okunduğunda "özürlülerin ....taleplerinin... değerlendirilmesi için oluşturulacak komisyonun teşkili, çalışma usul ve esasları ile özürlünün kullanımından sonraki sürece ilişkin hususları belirlemek"ten bahsedildiği görülecektir. Bu noktada metni, taleplerin sadece özürlülerden gelebileceği yönünde okumak mümkündür. Ayrıca Yönetmeliğin 5. maddesinin 2. fıkrasının ilgili proje tadili için "başvuru, kat maliki veya vekili tarafından yapılır. Vekaletname ile kat maliki adına işlem yapılabilir" yönündeki hükmü ile birlikte okursak, özürlü+kat maliki olmanın başvuru koşulu olduğunu ileri sürebiliriz. Başvuran hem özürlü olacak hem de 5. maddenin 2. fıkrasında aranan koşullardan biri mevcut olmuş olacak.

Fakat bana kalırsa, bu biraz zorlama bir yorum olur. 1. maddeyi "özürlülerin taleplerinin değerlendirilmesi" olarak yorumlamak, mümkün; ancak bana kalırsa bu yalnızca Yönetmeliğin diline gereken önemi vermemenin, aceleciliğin sonucu. Bir diğer nokta, 5. maddenin 2. fıkrasında başvuran kişinin bizzat özürlü kişi olması aranmamıştır.

Sonuç olarak, dil kullanımı hatalı olsa da, bu değişiklik için başvuranın bizzat özür olması gerekmemekte, özürlü kişi kat malikinin yakını ise bu başvuruyu yapmasına bir engel bulunmamaktadır.

c)
Bir diğer konu, kanunun ve yönetmeliğin apartmanlarda yapılacak değişiklikleri, proje tadili olarak ele almasından kaynaklanmaktadır. Proje, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince bir eserdir ve bu eserin değiştirilmesinde eser sahibinin izni aranır. Sanırım bundan hareketle, proje tadili hususunda karar verecek Komisyon üyeleri arasında Yapının ilgili proje müellifleri de sayılmıştır. ( Y. 6. maddenin 2. fıkrasının a)bendi)

Proje müelliflerinin her daim bu komisyona katılması beklemek zor gözüküyor. Zira yıllar önce yapılmış bir binada yapılacak bir değişiklik için ilgiliyi bulmak bazen imkansız olacaktır. (Ölüm gibi hususlar nedeniyle) Yönetmelik, Komisyonun en az 5 üye ile toplanabileceğini ön görmüştür. ( 8. maddenin 2. fıkrası) Bu anlamda ilgili müellif bulunmasa dahi değişlik kararı verilebilecektir.

Sorunda bu noktada baş göstermektedir. Proje müellifi yokluğunda verilecek kararla projedeki değişiklik, ilgili müellifin Anayasa ile korunmakta olan hakkının ihlali ile sonuçlanabilir. Anayasal hakların sınırlandırılması mümkündür ve bu sınırlama ilgili hakkın özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. (1982 Anayasası 13. madde) bir mülkiyet hakkı olarak müellifin hakkı kamu yararı amacıyla kısıtlanabilir. ( 1982 Anayasası 35. madde) Yine bu yönde Anayasanın sözü ve ruhu, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gerekleri ve ölçülülük ilkesi belirleyici olacaktır (13. maddenin 2. fıkrası)

Bu bağlamda proje müelliflerinin mülkiyet hakkının özürlü birey lehine sınırlanmasında kamu yararı olup olmadığı tartışılabilir. Bana kalırsa, kamu yararı ilkesi özürlünün menfaatinin mülkiyet hakkı sahibinin menfaatinden üstün olduğunu öngörmelidir.

Bu konu için son söz, yapılacak her değişiklik proje tadilini gerektirmemelidir. Ufak ayarlamalar, proje değişikliği gibi zorlu bir serüvene sürüklenmeden yapılabilmelidir. (Asansörün düğmelerinin kısa boylu kimseler için erişilebilir hale getirilmesi, ufak bir ayarlamayla çözülür. Ve bunun proje ile alakası yoktur. Kapı otomatlarının, görme özürlü birine uygun hale getirilmesinde de proje değişikliği için bir neden yoktur.)

d)Proje tadili başlı başına büyük masrafları davet ediyor. Yani tadilat ve inşaatın dışında proje tadilatı masraflı bir iş. Bunların hepsiyle yüzleşecek olan ilk planda özürlü ve yakınları. Hiç olmazsa ödeme kolaylığı sağlanacak bir kredilendirme ön görmemesi Yönetmeliğin bir başka kusuru sayılabilir. (veya bir önceki bentte bahsettiğim her değişikliği proje tadili saymaktan çıkaran bir değişikliğe gidilmesi doğru olabilir. Ama kanunlar bugünden yarına çıkmıyor maalesef) Yönetmeliğin 8. maddesinin 4. fıkrası bu noktada bazı kaynaklar öngörmüşse de,(Belediye Kanunun 60. maddesinin i) bendi: Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar.) söylendiğine göre bu kaynakları içeren fonlarda çok yetersiz kalacaktır.
 
Bi sorunum var arkadaşlar...

Oturduğum binanın giriş ve merdivenlerini tadilata aldılar.
Haberimiz bile yoktu. Toplantı yapılmadı.
Binanın yarısı arsa sahibi 80 yaşında bir teyzeye ait.
Ne yaptırmak isteniliyorsa onun görüşü alınıp , diğer mülk sahiplerine fikir bile danışılmıyor.

Sabah işe gelirken döşenecek zemini gördüm.
Ayna gibi parlayan granit mermer.
Üzerinde buz pateni yapmayı düşünüyorlar sanırım :?
Kaymadan yürümek, merdivenlerden düşmemek için çok ciddi efor sarfetmem lazım.

Bu konuda hukuki bir hakkım var mı?
(Zamanım çok kısa , bir kaç güne döşeyecekler zemini)
 
Sevgili sema;
Senin yaşadığın bu problemi bende Erzurum gibi karın bol olduğu bir şehirde yaşıyorum. Yağış gören alanlarda kaygan yüzeyli kaplama yapılması, sadece engelliler için değil bir çok insan içinde sorun teşkil etmektedir.
Bu şekilde yapılan imalatlar gerçek bir düşüncesizliğin ve bilgisizliğin ürünüdür.
Dış mekanlarda uygulanması gereken kaplama şekli pütürlü ve adımları kavrayan bir yüzeye sahip olmalıdır. Bu sadece engelliler için değil normal insanlar içinde yaşamı kolaylaştıran bir durumdur.
Çünkü kaygan ve pürüzssüz yüzeylerin üzerine yağan kar, buz yüzeyinden daha kaygan olmaktadır. Ayakta durmasını imkansız hale getiren bu durum bir çok insanın düşerek sakatlanmasına neden olmaktadır.
Herzaman söylerim;
Normal insanlar sakatlanmak istemiyorlarsa sakat insanların taleplerini kulak ardı etmemelidirler. Çünkü her sonucun bir sebebi vardır. ve bu sebebi biz yaşadık.
 
Soru?

Sevgili Saros;
Size hukuki bir soru sormak istiyorum.
Ben Belediyede inşaat mühendisi olarak görev yapmaktayım.

- Mahkemeye gitmeden, masraf ve zahmete girmeden özürlüler yasasındaki imara yönelik esaslar ile ilgi olan problemlerde belediye ye müracaat edilmesi işi çözermi? (malumunuz mahkemeler masraflı ve zaman alıcı oluyorlar)

- Çıkan özürlüler yasasındaki imar ve engelli mimarisi hükümlerine göre belediyelerin inceleme ve kontrol etme yetkileri varmıdır?

- Yukarıda sema arkadaşımızın problemi nin çözümü için belediyeye şikayet te bulunup durumu çözmesi mümkün olabilirmi?

- Kanunen açık olan bir husus için ayrıca mahkeme açmanın gereği varmıdır? Örneğin sema hanımın durumu: Apartamnda hissesi olmasına rağmen ondan izin alınmadan yapılan bu tadilatı belediyeye müracaat edip durduramazmı? Yada özürlünün yaşamını zorlaştırıcı bir eylem söz konusu olduğundan yine belediyeye müracaat edip özürlüler kanunu ve kat mülkiyeti kanunu doğrultusunda sorunu gideremezmi?
Kısaca Belediyeler kanun uygulayıcı bir kurum olduklarına göre mahkemeye gitmeden sorunlarımızı belediye ye açarsak çözüm bulma girişimimiz kanuni olmazmı? İlla mahkeme mi gerekiyor.
 
Yağış olmadan bile cila çok kayganlaştırıyor zemini.
Fuzulim, allah kolaylık versin karda buzda yürümeyi düşünemiyorum bile.

Sırf gösteriş olsun diye bütün insanlara bu eziyeti neden yaparlar?
Hatırlıyorum Atatürk havalimanında tadilat sonrası bir yolcu düşüp beyin kanaması geçirmişti :(

Belediyeye başvurmam için hukuki bir dayanak olması lazım geliyor öncelikle... Var mı bilmiyorum.

Yönetmeliği okudum engelliye uygun olmayan binaların tadilatı ile ilgili. Uygun olanın sökülüp , yerine uygun olamayanın yapılması ile ilgili birşeye rastlayamadım.
 
önce Fuzulim arkadaşın sorularıyla başlayalım.

belediye imara veya projeye aykırılık durumunda idari ceza uygulayabilir. önce düzeltilmesi için zaman verip, ardından uygulanmaması halinde aykırılığı giderip, idari para cezasına hükmedebilir.

ancak halen, konutların girişinde merdivenler olması(rampa olmaması), asansör düğmelerinin yüksekliği ve görmeyenler dikkate alınarak yapılması gibi hususlar belediyeler tarafından oturma ruhsatı verilirken incelenen, olmazsa olmazlardan değil. yani şuanki standartlar dışında kalıyor engellilerin ihtiyaçları. bu anlamda bizi düşünmemek mevzuata aykırı değil. bu nedenle şikayet edecek bir kabahat, kusur yok.

özürlüler yasası özürlünün istemesi halinde, ve özürlü o masraflı ve zahmetli prosedüre katlanmayı göze alırsa bazı değişiklikler yapmasına izin veriyor. daha önce de bahsettim. ilk önce kat malikleri yönetim kurulunda aleyhinize karar alınması gerek. siz bunun üzerine tadilat talebinizi ilgili komisyona taşıyacaksınız.(mahkeme değil) komisyonun kararı sizin lehinize ise tadilatı cebinizden yaptıracaksınız.

sema arkadaşımızın sorusuna gelince: kat mülkiyeti kanununa göre, yenilik ve ilaveler, ortak yerlerin düzgün veya bunları kullanmanın daha rahat ve kolay bir hale konulmasına veya bu yerlerden elde edilecek faydanın çoğaltılmasına yarıyacaksa, kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar üzerine yapılır. yani arsa payı ve sayı çoğunluğu ile - siz muhalif kalsanız dahi- karar verebilirler. ancak, aynı kanunun 33. maddesi Kat malikleri kurulunca verilen kararlara hakimini müdahale edebileceği durumları öngörmüştür. hakim kanuna ve hakkaniyete göre karar vererek bu kararın uygulanmamasını isteyebilir.

sizin söylediklerinize bakarak, bir kat malikleri kurul toplantısı olmasa da, çoğunluk onlarda olduğu için karar alabilirler. bu kararın uygulanmaması için, bir an önce dava açmanızı tavsiye ediyorum. ve davayla birlikte, ihtiyati tedbir de talep edin ki, tadilat dursun. dayanağınız, 42. madde olacak. bu değişiklik olduktan sonra 42. maddeyi uygulayıp herşeyi baştan tamir etmektense, şimdi durdurmak kanunun amacına da, hakkaniyete de uygun olduğundan, davanız başarılı olacaktır. bana sorarsanız, evvela yöneticiye başvurarak böyle bir dava açacağınızı, bu tadilatı durdurmaları gerektiğini söyleyin.
 
Bilgilendirmeleriniz için çok teşekkür ederim.Ama mahkeme tarafiği ve gidip gelmeler o kadar çok zor oluyor ki.Dediğiniz gibi mücadele şart.
 
Teşekkürler bilgilendirdiğiniz için...

Dava süreci çok uzun offffff
Dava açacağım demem caydırıcı olur mu bilemiyorum :?
 
Merhaba,

Sitenizden bugün haberdar oldum ve hemen üye oldum. Öncelikle söylemem lazım ki sitenin içeriği ve üyeler arasındaki dayanışmadan çok etkilendim. İnsan umutlanıyor bunları gördükçe...

Yarın yapılacak apartman yönetim kurulu toplantısında apartmanımızın girişine yapılmasını istediğimiz engelli asansörü de gündeme alınacak. Orada karşılaşacağım itirazlardan en önemlisi eminim ki bu tadilatın maliyetinin kim tarafından karşılanacağı olacak. İlgili mevzuatta giderlerin yeniliklerden faydalanlar tarafından faydalanma oranına göre ödeneceği belirtiliyor. Peki bu faydalanma oranı hangi kriterlere göre ve nasıl belirleniyor? Bu maddeye dayanarak apartman yönetimi masrafları benim karşılamam gerektiğini söyleyebilir. Ama sonuçta bu hayatta hepimiz birer engelli adayı değil miyiz? Kimin başına ne zaman ne geleceğini bilemiyoruz dolayısıyla şu an yapılacak bir asansörden en fazla yararlanacak olan ben olabilirim ama gelecekte bir başka kat maliki de (dilerim olmaz) bu asansöre muhtaç duruma gelebilir. O zaman asansörü kullanabilmesi için kendisinden para talebinde mi bulunayım yani?? Ya da geçici olarak ayağı kırılan/çatlayan birisi bu asansörü kullanmak istediğinden kendisinden amortisman bedeli mi talep edeyim? Ya da bu asansör yaşlılar, yük taşıyanlar, bebek arabası olan kat malikleri tarafından da kullanılabilir. Onların faydalanmaması için asansöre kilit mi vuralım??? Bunlar bana çok saçma geliyor. Sonuçta ben İzmir'de oturuyorum, Erzurum ile alakam olmaz; benim verdiğim vergileri Erzurum'daki yatırım için kullanmayın diyemediğimiz gibi apartman içinde de ortak yaşamın gereği olarak; yapılacak bu asansöre de ben her kat malikinin eşit olarak katılması gerektiğini düşünüyorum. Acaba yanlış mı düşünüyorum? Ya da mevzuatı yanlış mı yorumluyorum? Bu konuda hukuki talep hakkım ne kadar yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Toplantı yarın olacağı için beni acilen aydınlatabilirseniz çok sevinirim...

Herkese şimdiden teşekkürler ve sevgiler..
 
Peggy, bu başlığın ilk mesajının son iki paragrafı, sorunla ilgili tartışmayı içeriyor. Oradaki "Ancak asansör ,rampa gibi tadilatlardan bütün kat malikleri faydalanacağından yapılan tadilat faydalanma oranı çercevesinde diğer kat maliklerinden talep edilebilir" ibaresi bana, masrafın bütün apartman sakinlerince paylaşılması gerektiğini çağrıştırıyor. Bunun için yine yukarıda geçen Komisyon'a başvurman gerek...


Not: Al'e selam :):)
 
iyide bu hukuki kelimeleri tam olarak anlıyamıyoruz...

Apartmanın 1. katında oturuyorum ve alttan ısı yalıtımı yo.k ancak özürlünün yaşamını kolaylaştırıcı tedbirlerde yeni yasal mevzuata göre. özürlünün yaşamını kolaylaştırmak için' ise bu illede asansör veya benzeri rampa gibi tadilatlarımı kapsıyor?
benimde sorunum ısınma ile ilgili. hipertrofik kardiyomyapati hastasıyım %70 yani kalp artık işlevini bitirmiş dolayısı ile kan dolaşımı yok sayıldığından ısınamıyor ve yalıtım olmadığı için daha da sorun yaşamaktayım. kaldı ki yalıtım yapılması ortak alan olması nedeni ile daha da zorunludur
buna rağmen yapılmıyorsa buda 'yaşamını kolaylaştırıcı'iddia olmuyor mu
.bunun hukuki durumu hakkında bilgisi olan varsa açıklama yaparsa sevinirimkısaca apartman olarak bu ısı yalıtımını yaptırmak zorunda değil miyiz?.
 
Maalesef bu durumun bahsi geçen düzenleme içine girdiğini sanmıyorum. Daha ziyade mimari koşullarla ilgili bir düzenleme bu...
Ama onun dışında tıpkı çatı gibi ısı yalıtımı için bir ortak harcama öngörülebilir sanırım. Bilemiyorum..?
 
Biz site içindeyiz 22 apartmanlık bir site.Tadilatla ilgili site yönetiminin izni yeterli olur mu, apartman sakinleri de ayrıca onay vermek durumunda mıdır? 3 kişilik bir site yönetimi var ve her işle onlar ilgileniyor.Balkona asansör yaptırmayı düşünüyorum, masraflar bana ait olacak.2. kattayız alt komşu izin verdi.
 
Bina yönetim planında yönetim kurulunun yetkileri de yazar. Yçnetim kurulu bu belgeye bakıp yetkileri varsa izin verebilir...
 
Eşim dializ hastası olup,yeni almış olduğumuz daire 5 katta.Apartmanda asansör bulunmamakta.(Bizden önce bazı apatman sakinleri asansör yapımı girişimleri neticesinde karar oy çokluğu ile alamamışlar.) Apartmana asansör yapılması için ilk işlem nedir?Yapılması gerekenleri sırası ile açıklıyabilrmisiniz...
Teşekkür ederim.Sağolun.
 
Asansörü nasıl yapıcaksınız?
Asansör bina yapım proje aşamasındayken mümkün olur.
Varsayalım binada asansör yeri mevcut.
Bi asansör 25 bin tl dir. Bu paraya kimse ortak olmak istemez.
Bence evi satıp asansörlü bi yerden yeni bir ev alın.
 
"Kat Mülkiyeti Kanunu ve engelliler için tadilat [Hukuk]" başlığı adı altında paylaşıma ve bilgilendirmesinden dolayı;"saros1" kardeşimizi teşekkür ederim.
Konuyu sonunan kadar okumam gerekirdi.Açık ve net olarak kaleme alınmış.Yarın olsun hayrolsun.
Konunun neticesi hakkında bilgi vermeye çalışacam.
Ayrıca "saww" kardeşimizede ayrıca teşekkür ederim.
Sağolun.
 
aldığım daire 4 yıllık.asansörü sürekli ozuluyor.bende koah hastasıyım.dışarı çıktığım zaman eve çıkmak zor.oluyor.asansör şuanda kapalı.nereye şikayetçi olabilirim.apartman sakınleride ilgilenmiyorlar.ne yapmam lazım.
 
Merhaba Canlar,
Benim de benzer bir sorunum var, halen iki bastonla ayak boyu adımlayabiliyorum, artık ellerim ve kollarım çekiyor bedenimin yükünü. Yıllardır hem hasta canlar, hem uzmanlar akülü sandalye kullanmam konusunda ısrar ediyorlar ancak bu mimari engeller yüzünden akülü sandalyem bir otoparkta duruyor, nadiren kullanıyorum ve artık dizlerimde de sorun var.

Altı daireli apartmanın giriş katında oturuyorum ve sadece 4 basamak var evime ulaşmam için. iki-üç yıl önce kendi imkanlarımla, apartmanın giriş görüntüsünü de bozmayacak şekilde kromçelik materyalden bir katlanabilir rampa yaptırmak istedim. Ben "kim hayır der ki?" diye düşünmüştüm, ama yapacak kişi apartman yönetimine sormamı önerdi ve sordum. Bir komşum, benim sandalyeye ihtiyacım olmadığını, bunu arkadaşlarım için istediğimi söyleyerek birkaç komşumu daha ikna etmiş ve kabul etmediler. O gün evde misafirlerimin de olması nedeniyle gerekenleri söyledim ama fazla tartışmadım. Seyyar rampa aldım ama o da hem çok pratik değil, hem de çalınması muhtemel.

Bu konudaki yasaları tam bilmiyorum, önceki yasada daire sahiplerinin tümünün izin vermesi gerekiyor diye biliyorum. Şimdiye kadar herhangi bir merciye de başvurmadım. Şimdi iki sorum var;

1- Apartman yönetimine başvurmadan sokağa bakan pencerelerden birini kapı yaparak, demirden 4 basamak ve gerektiğinde kaldırıma uzanan bir rampa yaptırmam mümkün müdür? Alt katımda yarı bodrum bir daire var, sadece onun sahibinden ve belediyeden izin almam böyle bir çözüm için yeterli midir? Apartmandaki diğer daire sahiplerinin onayı bu durumda da gerekir mi?
2- Apartman yönetimine, apartman girişindeki merdivenlere seyyar rampa yaptırmak için başvurursam ben dahil kaç daire sahibi onaylamalı? İşlemlere nasıl başlamalıyım?

Değerli görüşleriniz için çok teşekkürler. Her şey gönlünüzce olsun.
Selam ve sevgiler.
 
ya ben de bina girişine katlanabilir kaldırılabilir bir rampa yapmayı düşünüyordum ama belediyedekiler çok karıştırdı olayı önce bütün binadaki apartman sahiplerinin iznini alacakmışım binanın mimarını bulup projesini ekletecekmişim muhtemelen buna da iyi para ister ayrıca belediyeye başvurup değişiklik yapmak isteyecekmişim ayrıca belediyeye 450 tl para yatıracakmışım ve en son izin verilirse yapacakmışım kaldırılıp indirilen bir tahta için bu kadar mı uğraştırılır insan ALLAH'tan belediyeler engellilerin hayatını kolaylaştıracaktı ...

katlanabilir portotif rrampa için beled,yeden izne gerek var mı ya :D
 
katlanabılır portatıf rampa kullanırken polıs mı yakalayacak hop hemserım yasak mı dıyecek . 24saat benımı ızlyecekler kıme ne ya kullanıcam zaman çıkarıır koyarım merdıvene sonra kaldırırm kıme ne yaw sacmalıklar ulkesı...
 
Bu tadilat kanunu fiziksel engelliremi kapsıyor yalnızca ??????????
 
Koah hastası 60 yaşındaki annemin apartmanında asansör kimse yaptırmak istemiyor. Akciğer yetmezliği var. Çalışmak zorunda işe giderken veya işten dönerken merdivenlerde tıkanıyor. Söz konusu kanunun bu tip kronik hastalar için de çıktı diye duymuştum ancak bulamıyorum. Bilenlerin yardımını rica ederim.
 
Merhabalar.
10 daire yanaşık düzende 20 daireli beş katlı bir apartmanda oturuyorum. Asansörümüz var. Ancak bina giriş kotu mevcut sokaktan 17 metre mesafede ve 6 metre düşüktedir. Dış merdiven dik ve uzundur. Buradan 83 yaşında annem binaya giriş çıkışta ciddi bir şekilde zorlanıyor. 120 cm. Basamak ve yanında 80 cm. engelliler için yol var,ancak rampa şeklinde çok dik olduğundan tekerlekli sandalye kullanamıyoruz. Ben buraya bir platform asansör yaptırıp annemi giriş çıkışta rahatlamasını istiyorum. Bir de sistemi apartman sakinlerinin de kullanmasına müsade vereceğim. Maliyeti de ben karşılayacağım,ancak çoğunluk sağlıyamıyoruz. Ne yapmam gerekli bilemedim. Yardımcı olur musunuz,teşekkürler?
 
Kemchik66
634 sayılı Kanun'a tabisiniz bu konuda. Haklısınız, rampa yapılamayacak kadar sorunlu bir yükseklik.

Yapmanız gereken kat maliklerini yönetici üzerinden toplantıya davet etmek. 3 ay içinde menfi veya müspet karar vermek zorundalar.

Süre sonunda red verilse dahi belediyeye bir proje tadilatı ile müracaat edebilirsiniz. Uygun bulunursa gerekli tadilatı yapmanıza belediye karar verecektir.
 
[SIZE=3]Karşılaşma ihtimali bilinen problemleri baştan sıfırlamak ve bunları peşinen bertaraf etmek için daire satın alırken veya kiraya taşınırken evin lüks oluşundan, manzarasından, fayansların ve mutfak dolaplarının güzelliğinden ziyade kişinin sıkıntısına/problemine uygun olup olmadığına bakmak gerek. Taşındıktan sonra ortaya çıkabilecek sıkıntılar için şartlara göre hareket edileceği tabiidir elbette ama öncesinde bizler başkalarından farklı olarak daha farklı kriterleri ilk sıraya almalıyız. Ben mesela asansör dedim, otopark dedim, hastaneye yakınlık dedim. Bunlar olmaz ise olmazımdı. Daha ucuz ve daha güzel yerler bulduk ama bu saydıklarımdan biri en azından noksandı vaz geçtim.
Aradan 18 yıl geçmiş olsa da Saros1 arkadaşımıza bizler için oldukça ehemmiyetli bir konuyu gündeme taşıdığı için şahsım adına teşekkür ederim.
Selametle. [/SIZE]
 
Üst Alt