İngiliz ebeveynler tek kollu sunucunun çocuk programı yapmasını istemiyor [Tartışma]

Hadi bakalım!

Ne denilebilir bilmiyorum...işin içinde çocuklar olunca daha özenli düşünmek gerekiyor.çocukların kötü etkilenmesi korkması normal geliyor bana çocuk nihayetinde ama bir taraftanda alışmaları bunun anormal bir durum olmadığını sadece bir sağlık sorunu olduğunu algılamaları açısından faydalı olabileceğinide düşünüyorum..

engelli insanları hayatın her noktasında görmeleri faydalı olacaktır en azından çevrelerinde engelli bir insanla karşılaştıkları zaman uzaydan gelmiş garip bir varlıkmış gibi ürküp korkmaz kaçmaz Anne bu ne demez ağlamazlar..çocuklar masum ama engelli insanlara en büyük sorunu yine çocuklar yaşatıyor malesef..

Televizyon çocuklara ulaşmanın en basit yolu günümüzde özellikle bir çocuk programını engelli bir insanın sunması bence gereklide..

ama çocukların zekası farklı çalışıyor yaş sınırı önemli bu durumda yani bir çocuk uçabileceğine inanıp kendini evinin balkonundan atabiliyor bu örneği veriyorum çünki önemli olan programın bence nasıl sunulduğu..Engelli bir insanın sunmasında bir sorun yok bence..Ailelerin tepkiside abartılı ama konu çocuklar olunca dikkatli olmak ve ince düşünmek gerekiyor..

İşte bu gerçek bir haber! Ve sakın "Ah bu İngilizler" diye aklınızdan geçirmeyin... Aynısı kat be kat abartılarak Türkiye'de de yapılır, yapılıyor! Sınıfında sakat çocuk var diye kazan kaldıran binlerce anne-baba var bu ülkede de! (Mesela: http://www.engelliler.biz/forum/ayr.../4463-sakatlara-mahalle-baskisi-tartisma.html)

Cıvık cıvık yardıma muhtaç sakat kurgusunu yaratan ve yaşatan orta-sınıfın, kamu idarecilerinin, politikacıların, sivil toplum örgütlerinin, hasılı tüm toplumsal aktörlerin gerçek yüzü bu: Sakatlar, sakat olmayanlardan uzak oldukları sürece sorun olarak görünmeyebilirler, ama görünür olmaya cüret ettikleri an, işte böyle alırlar boylarının ölçüsünü!

Sakatlar sakat olmayanların düzenine yamanmaya çalıştıkça, sakatlar sakat olmayanların sakatlar adına bir şeyler yaparak tatmin olmalarının zeminini her daim yarattıkça, toplumsal yaşayışta sakat olmayanları "normal" sakatları ise "anormal" olarak kurgulayan ve anormal olanları normal olmak için debelendikleri ölçüde (yani "sakatlıklarının getirdiği o perişanlık"tan kurtulmaya azmettikçe!!!) "hazmedebilen" düzene sakatlar razı oldukça, sakatların burnu uzun süre daha b.ktan çıkmaz gibi geliyor bana!

İnadına ampute bacakları-kolları gösterecek şekilde giyinmek, inadına kör gözle bakmak, inadına her yerde sakat-sakat bulunmak gerek. Sakatlığı gizleyerek "güzelleşmeye" çalışmak değil, sakat halin güzelliğine inanarak, kendini severek dolanmak gerek ortalıkta.

Beni sakat halimle değil, sakatlığımı gizlediğim, sakatlığımdan utandığım, sakatlığımı "aşmaya çalıştığım" ölçüde kabul edecek insanlar; hadiyin, daha öteye! Beni bedenimden utanmaya, bedenimden uzaklaşmaya iten ne kadar kurgu varsa, hepsinin köküne kibrit suyu!

nasıl engelli bir doktor varsa engelli bir öğretmen varsa engelli dansçılar varsa bir sunucuda engelli olabilir....sonuçta insan insandır...
drama okumuş bir insanın mesleğiyle ilgili bir şey yapması oldukça doğal...
ancak çocuk programının yatma saatide düşmesi şanssızlık...programın ismide yatma zamanı zaten
çocuğun kabuslarının günah keçisi olmuş engelli sunucu malesef
anne baba olgunlukla karşılaması gerek bazen olayları insanların farklı olabileceğini çocukların kabul edebileceği bir dille açıklamalı ürkütüp korkutmamalı etkilenmeyi en aza indirgemeli....çünkü bu korkunç bir olay değil bu bir sağlık sorunu
birde bizim nasıl ki RTÜK kurumumuz varsa eminim ki ingiltereninde bu tür bir kuruluşu vardır...eğer ki çocukların ruhuna zihinsel ve bedensel gelişimlerini tehlikeye sokacak bir içerik olduğunu düşünseylerdi sanırım ne program olurdu nede engelli bir sunucu...eminim o programın başına seçilerek gelmiştir Cerrie...
çocuklara yaklaşımları eğlenceli sevimli ve sempatikse program devam etmeli ama nasıl...resimde gördüğüm kadarıyla protez kullanmıyor.çocuklar böle bişiye alışık olmadığı için tuaf gelebilir hangi yaşa hitap ediyor okul çağı mı yoksa oyun çağı mı???bilinçlenebilmesi gerekebilir çocuğun engeli soğutmadan korkutmadan çocukalara bunu anlatmalı..
ayrıca kıyafetleri konusunda biraz daha kolunu sabota eden kıyafetle kullanmalı örneğin şal kullanabilir bol kollu kıyafetler kullanabilir protez kol kullanabilir en azından yada oda olmadı programa koluyla eşlik edecek özel yapım kuklayla devam edebilir bu şekilde devam ederse biraz alıştıra alıştıra toplumu bence aileler kabulenebilir....
artık yarışma programlarında engelli arkadaşlarımıza yer veriliyor bunun en güzel örneğini sergileyen yarışma ülkemizde varmısın yokmusun...
bir sağır dilsiz,bir yürüme engeli,bir protez kullanıcısı....
bunlar hayatın bir parçası...ve hergün tvdeler....ailecek izlenecek bir programdalar bu çok güzel bişi....
umarım Cerrie işinden olmazsırf engelli diye....çocuklara masal anlatmaya devam eder...

Cadı avı'nın engellilere uyarlanmış şekli bu, bilinçsiz evebeyn olmak bilinçsiz çocuk yetiştirmek bu olsa gerek. Bir gün ellerinde meşale, orak ve tırmıklarla peşimize düşerlerse hiç şaşırmayacağım. Medeni toplum bu ise istemiyorum üstü kalsın.

İnadına ampute bacakları-kolları gösterecek şekilde giyinmek, inadına kör gözle bakmak, inadına her yerde sakat-sakat bulunmak gerek. Sakatlığı gizleyerek "güzelleşmeye" çalışmak değil, sakat halin güzelliğine inanarak, kendini severek dolanmak gerek ortalıkta.

Genişletmek için tıkla ...

bülent benim düşündüğümün tam tersini söylemiş
şimdi çocuk olunca çocuk bunun ne demek olduğunu ne olduğunu anlamayabilir algılayamayabilir...yetişkin bir bireye inatla bunu gösterebilirsin ben bu şekilde burdayım bende varım diyebilirsin ama çocuk bunu çocukça dünyasında sorgulayabilir kendi içinde merak duyar anne babaya defalarca bunun sorusunu yönelterek bunun cevabını isteyebilir
-o neden böle
-o nasıl böle olmuş
- onun kolu nerde
-benimki neden öle değil
vs...örnekler çoğaltılabilir bunu tartışırsak o kadar çok farklı bakış açıları da çıkar...mesela farklı bir bakış açısı...normal çocuklar olduğu kadar belkide normal çocuklardan daha fazla engelli çocuk var dünyada...bu program onlar için bir terapati gibi olabilir engelli çocukta "onunda kolu benimki gibi" düşünceleriyle tek farklı olan o değil düşüncesi doğurur ve kendini yanlız hissetmeyebilir mutlu olabilir bu şekilde kendini toplumdan soyutlamak yerine toplumda bende varım diyebilir çünkü toplumda çoğunlukla bir engelli çekingeliği var %50 olmasada %30 belki toplum bakış açısından çekiniyor....herkesin psikolojik yapısı bir değil
yani izleyici kitlesinin çocuk olmasından bak olaya bülent yetişkin kitleden bakma....çocuk psikolojisi yetişkine benzemez

Bebekler/çocuklar/yetişkinler, içine doğdukları, içinde bulundukları aile ve toplum tarafından şekillendirilirler. Bir bebekten katil de yaratabilirsiniz, dünya iyisi bir insan da. "Normal-anormal" denilen her şey bir kurgudur, ve her kurgu doğumdan sonra o küçük akla sokulur. Yani çocuk insan bedeninin bir halinden ürküyorsa, bu o kurguyu o akla sokan toplumsal aktörlerin bulaştırdığı bir pisliktir. Ve tedaviyi o bedenleri görünmekten men etmekte değil, bedeni korkutucu kurgulayan toplumu silkeleyerek aramak gerek.

Evet bülent yaklaşımın güzeldi anne babada başlıyor herşey....doğru söylüyorsun çocuk neyi görürse öle davranır çocuklar papağana benzeryada hamura...

OturanBoğa' Alıntı:

Bebekler/çocuklar/yetişkinler, içine doğdukları, içinde bulundukları aile ve toplum tarafından şekillendirilirler. Bir bebekten katil de yaratabilirsiniz, dünya iyisi bir insan da. "Normal-anormal" denilen her şey bir kurgudur, ve her kurgu doğumdan sonra o küçük akla sokulur. Yani çocuk insan bedeninin bir halinden ürküyorsa, bu o kurguyu o akla sokan toplumsal aktörlerin bulaştırdığı bir pisliktir. Ve tedaviyi o bedenleri görünmekten men etmekte değil, bedeni korkutucu kurgulayan toplumu silkeleyerek aramak gerek.

Genişletmek için tıkla ...

Tamam da Bülentçim. Bir de "genetik kurgu" var! Yani binlerce yıldır bebişin kendi kuşağından kazandığı ve kaybettiği tüm duygular, düşünceler vb. genetik olarak şifrelenmiş.. Yani sıfırdan başlamıyor hiçbir şey!

Örneğin; 1,5 yaşındaki bebiş, yeni doğan kardeşini öldüresiye kıskanıyor! De bakalım şimdi.. Kim öğretti buncağız bebeye "kardeşini kıskanması gerektiğini"!

Önyargı denen olgunun ırkı,dini,yaşı yoktur diyesim geldi biran ...Baben abicim önyargı genetik bir durum mudur bilmiyorum ama içimde uzman olmayan bir ses "hayır" diyor...

İyice afakanlar bastı bu nasıl bir ötekileştirmedir dünya üzerinde?...
Araziye uyum sağlamak için ne yapmamız lazım?Bizim engelimizle,engelsiz olmaya imkanımız yok...Onlar bir adım atsın bari...

Çocuklar doğal varlıklardır,bir engelli gördüklerinde "bak anne sakat" diye gösterip o kişi hakkında bir sürü soru sorar.Bu durumda çocuğa sorduğu sorulara basit cevaplar verildiğinde çok kolay anlayabilirler...Engellilerin doğuştan ya da hastalık sonucu bazı uzuvlarının olmadığı ya da kullanamadığı anlatılırsa çocuğun korkması için bir neden kalmaz...Çünkü çocuklar,olaylara karmaşık değil basit olarak bakarlar ve anlamaları kolaylaşır...
Biz korkularımızı çocuklarımıza aktarırız.Bu olayda asıl korkanlar ailelerdir...Kendi korkularını çocuklarına aktarıp,onların korktuğunu söyleyerek tepki gösteriyorlar...Ailer, engelli insanlara karşı geliştirdikleri korkularını yenmek zorundalar ki,çocukları da korkmasın...Önce kendi korkularını kontrol altına alsınlar...
Aileler,çocuklarını TV'deki engelli spikerden korudular ya hayatın içindeki engelli kişilerden nasıl koruyacaklar...Engelli insanları heryerde görecek çocuklar...Çocukları cam faunus içinde de yetiştiremeyecker....Bu dünya hepimizin,gidecek başka bir gezegen yok...O nedenle engelliler hayatın içinde olacak...Beden kafatasçıları bizi görmek istemese de her yerde göreceklerdir...

Çok gelişmiş ülkelerden birisi olduklarını düşünüyorlar kendilerince,gerçekten gayet net görüyoruz süper bir gelişim içindelerengelli bir insanı sanıyorum sırf göz zevklerini bozduğu için görmek istemiyorlar ve çocukları bahane ediyorlar çokmu zor o insanın uzvunun neden olmadığını kısa cümlelerle çocuk aklının alacağı şekilde açıklayabilmek,hay i..ne edeyim böyle gelişmenin modernliğin..üff..

mezopotamyali kederi' Alıntı:

Önyargı denen olgunun ırkı,dini,yaşı yoktur diyesim geldi biran ...Baben abicim önyargı genetik bir durum mudur bilmiyorum ama içimde uzman olmayan bir ses "hayır" diyor...

Genişletmek için tıkla ...

"Evet" desin, "evet" desin..

Canlıların bütün ama bütün duygu/düşünce ve davranışları genetik şifreye dahil edilmiş.. Daha sonra yaşamında karşılaştığı olaylar ona yeni biçimlendirmeler katıyor.. Çelişkili bir durum olursa "psikolojik bunalımlar" felan doğuyor. (Sehribanu daha iyi bilir. O anlatsın )

İnsanın büyürken aldığı eğitim, okuduğu kitaplar, izlediği film, tiyatro vb. yardımıyla -deyim yerindeyse- genetik mutasyon bir sonraki kuşağın genlerine aktarılıyor.. böylece devam ediyor..

Ol sebeple bu gidişatı birdenbire değiştirmek, dünyanın en gelişimiş ülkesi dahi olsa hiiiç kolay değil.

BBC’DE ENGELLİ SUNUCUYA KABUL EDİLEMEZ TEPKİ

[FONT=Arial]24.02.09 - Doğuştan tek kol ampute olan televizyon sunucusu Burnell’e izleyicilerden kabul edilemez tepkiler yağıyor. İngiliz BBC televizyonunda bebeklere yönelik bir program yapan Cerrie Burnell adlı engelli sunucunun, sakatlığını gizleme gereği duymadan programını sunması minik izleyicilerin annelerini rahatsız etti. [/FONT]

[FONT=Arial]BBC'ye başvuran anneler, çocuklarının sunucunun bu görüntüsünden korktuğunu iddia ederek, programın sona erdirilmesini istedi. Çocuklarının programı izledikten sonra uyku problemi yaşadığını iddia eden anneler bile var. [/FONT]

[FONT=Arial]Bazı izleyicilerin bu isteğine boyun eğmeyen BBC yöneticileri, Cerri Burnell'ın sunduğu "Do and Discover" ile "The Bedtime Hour" programlarının devam edeceğini açıkladı. BBC, bazı olumsuz tepkilere karşın, engelli bir sunucuya destek veren bir çok e-posta ve telefon aldıklarını da belirtti.[/FONT]

[FONT=Arial]Bu kampanyaya tepki gösteren Cerrie Burnell ise, aslında kendisinin böyle bir program sunmasının aileler için bir şans olduğunu söyledi. Burnell, "Böylece aileler benim sayemde, bazı şeyleri çocuklarına daha kolay anlatabilecek." dedi. >Hürriyet[/FONT]
[FONT=Arial][/FONT]
[FONT=Arial]Bence de bu bir şanstir ve çocuklara anlayabilecekleri şekilde anlatilarak onlara ulaşilabilinir.[/FONT]

Cok dogru bir tespit ingiltereye has bir olay degil bu aslina bakarsaniz dunyanin her yerinde mevcut ... cocuktum henuz yuruyordum o yillarda bir ailenin aile babasi ve cocuklari benim yuruyusum ile dalga gecerlerdi ... bu tur insanlar yurumeyi iki kolu bacagi olmayi ustunluk olarak gorurler...

Hitler almanyasinda ustun irk yaratma cabasiyla binlerce engellinin nasil toplandigini deneylerin yapildigi ve yakildigini biliriz ...

Çelişkili bir durum olursa "psikolojik bunalımlar" felan doğuyor. (Sehribanu daha iyi bilir. O anlatsın )

Genişletmek için tıkla ...

Evet abi aynen öyleBu işin esprisi tabi...
Psikiyartik problemlerimizi bile akrabalarımızdan devralıyoruz...Çevresel olumsuzluklar bu sorunların daha da büyümesine sebep oluyor....Eğer genetik olarak psikolojik bir problemi olsa bile çevresel koşullar telefi ediciyse o psikolojik problemlerde ortaya çıkmıyor...Hayatın her alanında olduğu gibi donanımlarımızla birlikte çevresel koşullar da önemli...
Aileler çevresel koşulları kontrol etmeye çalışıyor burada,engelli bir spikeri işinden etme pahasına... Engelli spikerin psikolojisinin bozulabileceğini aklının ucundan bile geçirmemişlerdir...

şimdi çocuk bazı şeyleri ailedende görüyor hani papağan yada hamur dedim yaa papağan duyarak bazı şeyleri tekrar etme yeteneğinle bebekse yine aynı şekilde duyarak görerek anne babadan kaptıklarıyla konuşmaya başlıyor vs vs vs psikolojide buna sanırım edimsel öğrenme davranışları deniyor sanırım unuttum ben şimdi tam ne dendiğini ama....şehri yanlışım varsa düzelthamurda evebeylerin şekillendirerek karakterini çıkartıyor çocuğun ailede gördüklerini benimsiyor...
ama yinede huy dediğimiz şey vardır insanlarda 5 parmağın 5 bir olmadığı gibi insan insana benzemeyebilir....illakide öğrenmeyle davranışlarını sanırım uygulamayacaktır kendine doğru gelenleride uygulayacaktır buda sanırım içten gelen davranışlar olacaktır...(yazdıklarım karışık gelebilir kusura bakmayın)
ön yargımıdır gerçekmidir bilemeyiz tabi bu ailelerin yaptığını....yaşamadan anlayamayız bazı şeyleri....davulun sesi uzaktan hoşgelir abartmış olabilirler sonuçta sunucunun ekmeğiyle oynuyolar....ama...
çocuğun anne babaya nasıl bir ruh haliyle yaklaştığını bilmeyiz...
sonuç itibariyle adı üstünde çocuk gerçi çocuklar yetişkinlerden daha olgun bazı konularda ama....korku çok ayrı bir olay...çocuk kabusla uyanıyosa uykudan ve anne baba sorduğunda kesik kollar olmayan ayaklar vs..konulardan bassediyosa sanırım burda anne babada anne baba olarak tebdir almak zorunda sanırım çocuğu izlememesi konusunda zapt edemiyosa korktuğu halde çocuk....o zaman ilgili kurumlara başvurmak zoruna kalır aile...yaaa çocuğu olan insanların aslında bu konuyla ilgili yorum yapması gerekir sanırım...objektif bir biçimdeeeeee.....
çünkü anne-babaları ancak anne baba anlar

Çocukların bazı şeyleri kabullenmesi daha zor oluyor, ancak onlara tatlı dille engelli insanların durumu anlatılsa büyüklerden daha fazla merhamet gösterip ikna olacaklarına eminim. Sonuçta engelli insanlarla heryerde karşılacak çocuk ve gördüğü bir engelliye değişik insan gözüyle bakmayacak.
Haber kanalının izleyici şikayetlerine boyun eymeden sunucusuna destek vermesi ve programa devam etmesi taktir edilecek bir davranış. Bu sunucu bayan neden korkutacak biri gibi lanse edilsin ki...
Türkiye'de engelli bir sunucu hiç görmedim... Kabul görmek çok güzel bir duygu. Cerrie Burnell'i de medeni cesaretinden dolayı kutluyorum. Umarım çok başarılı olur...

Şirine,çocukların ailesinden gördüğü şeyleri deneme yanılma yoluyla öğrenir,buna model alma denir...Çocuklar ailesini model alarak bir çok davranışları öğreniyorlar...
Edimsel öğrenmede,olumlu bir davranış yaptığında pekiştireç yani ödül verilir.Çocuk ödül beklentisiyle olumlu davranışları yapar...Edimsel davranışta ödül beklentisi var,ama model alma davranışında ödül beklentisi yoktur...Model almada çocuk, gözlemliyor ve taklit ediyor...

sanırım demiştim unuttum yaf bunları hep
teşekkür ederim şehrim bilgilendirdiğin ve açıkladığın için

Baben' Alıntı:

1,5 yaşındaki bebiş, yeni doğan kardeşini öldüresiye kıskanıyor! De bakalım şimdi.. Kim öğretti buncağız bebeye "kardeşini kıskanması gerektiğini"!

Genişletmek için tıkla ...

1,5 yash diip gecme, babenjim!... sen istesen de istemesen de o kadar cok shey öreniolar ki - hatta ruhun bile duymadan ... hem nasi yane, cbeebies'i izleyen bebishler, kimseciklerin elinde olmadan, genleri sebebiyle mi tek kollu kadindan korkuolar (yoksa ben mi sölediklerinizi algilayamiom)?... korkup korkmadiklari da ayri bi konu ya hade neyse... burda ufacik bebishleri "psikolojik bunalima" sokan celishiki de "cocuk programi ve tek kollu kadin" mi oluo? ... walla, bence sehribanu'nun ilk mesajinda söyledikleri bu duruma cok daha uygun gibi gibi gibi; kendi tedirginliklerini, korkularini, sakatlik konusuyla yüzleshmekten köshe bucak kacishlarini kendilerine bile itiraf edemedikleri icin cocuklarini öne sürüolar gibi gelio bana ...


shu yoruma bakar misin lütfen; "engellilerin tv de cikmasina karshi degilim ama cocuk programi bunun icin hic uygun degil"... karshi degilmish mish - aman lutfetmish!...


hem "cok gelishmishlikten" tam olarak ne anliosunuz, arkadashlar?... asil o cok gelishmish oldugu iddia edilen ortamlarda kendilerine kurduklari "kusursuz dünyaciklarina" gölge düshürmemek icin ellerinden geleni yapan insanlarin oldukca cok oldugunu düshünüom... hem de iirenc bi ikiyüzlülükle yapilio bu, cagdashlik elden verilmicek ya hane... peah!...

uyuz oldum yaw

dayanamadim, geri geldim;



sevgili sirine,

anne babalar tarafindan o programla ilgili yapilan "cocugum kesik kollar, bacaklar, kolsuz butsuz insanlarla dolu kabuslar görüyo, uyuyamio" gibi hic bi yorumla karshilashmadim da duymadim da, yukardaki haber dishinda (eger sen karshilashtiysan bana da gösterir misin)... benim okuduklarima göre bunun olabilicenden, cocuklarinin kabus görebilicenden korkanlar göstermish daha cok o tepkileri...

kadinin biri de bi bucuk yashindaki kizinin programi izlediginde aglamaya bashladigini yazio, moderatörün degishmesini istemek yerine neden cocuguyla sakatlik/sakatlar hakkinda konushmadigini da cocugunun henüs dogru düzgün cümle bile kuramamasiyla aciklio... a be kadin, cümle kuramayan cocugun ne icin agladigini acikladi mi ki sana, hemen eksik olan kola bagliosun bunu!?... bilmem walla, biraz garip gelio bana bu aciklamalar/bahaneler... hem cocuklar gercekten öle korkuo olsalar bile bu korkunun ne kadari "dogal" ne kadari da "doldurulmush", ögretilmish oldugunu cok merak ediom...


neyse ki dünya dar kafalilardan ibaret degil... yüzlerce olumlu mesaj da gelmish... cocugunun cerrie'yi cok sevdigini, asil programi kapatinca aglamaya bashladigini yazan anneler, babalar da var...


sevgiler ...

İlginç bir durum.. Ben haberi farkedene dek herkes söylenebilecekleri söylemiş Zaten ne denilebilir ki.. Durum ortada her iki tarafın yaptığına da hak vermemek mümkün değil.. Sonuçta sizinde dediğiniz gibi engelli bir bireyin tv de program sunması, insanları özellikle de çocukları daha o yaşta bizlere öcü gibi bakmamaları açısından alıştırmaya, kabullenmeye yönlendirebilir.. Yalnız işte programın adı "Yatma Zamanı" olunca olanlar oluyor bence yatma zamanı yerine öğle vakti şöyle çocukların anneleriyle birlikte oturup izleyebileceği, annelerinde uzun uzun durumu anlatıp çocuğun kabullenmesine yardımcı olabileceği uygun bir zamanda seçilecek bir programda sunuculuk yapması bu hanım sunucununda ailelerinde yararına olacaktır.. Programın adı "Yatma Zamanı" çocuklar böyle bir hanımı tvde görüpte "Anne bu kadının neden kolu yok" dediklerinde anneler "Hadi Bakalım Yatma Zamanı, Sonra Anlatırım Ben Sana" derlerse olacağı bu kimseye kızmamak lazım onlarda haklı

rekur hoşgeldin ne iyi ettinde geldin...
şimdi ortada böle bir söylenim yok evet ama bülent ampute bacak ve kollar demiş bende tamam bunu kaba tabiriyle söledim daha doğallıkla....ismini unuttuğumdan ama yani ağlayan çocuk korkan çocuk neden korkuyor ki????
haklısın çocuktan çok anne babalar endişeli...çocuk aslında olayın bilicinde değil ki....
o zaman anne babaların bilinçlendirmek gerek önce bi...
HER YETİŞKİN ÖĞRENMELİ Kİ ASLINDA BUGÜN BANA YARIN SANA....
Bu arada pasaman güzel örnek vermiş....alışkanlık olabilirmi çocuk seni öle gördüğü için yadırgaması mümkün değil daha 18 aylık aklı erdiğinden soracaktı dayım neden değnek kullanıyor diye
sevgilerle arkadaşlar

Haklısın şehribanu...5 küçük yeğenim var.Bana ailede nasıl davranılıyorsa onlar da öyle davranıyor.Durumum belli dönemlerinde akıllarını karıştırıyor.Sorduklarında cevaplandırıyorum.Onların anlayabileceği şekilde...Çocuk ailede neyi görmüşse ilerleyen zamanlarda onu yansıtıyor.Demokratik bir aileyiz...5 yaşındaki yeğenim, annesinin başörtü takma nedeniyle benim başörtü kullanmama özgürlüğümü bile anlayacak düzeyde...Bunu da ailede bana karşı ya da diğer bireylere karşı baskı olmadığını görerek anlıyor...Çocuklar sanıldığı kadar edilgen değil...

aslında aileler çokta fazlacana tepki veriyor....
sunucuya sonuçta bir masal kahramanımız bile var masal dünyasında KURŞUN ASKER!!! bu masal kaldırılsın mı şimdi onlar engelli insan istemiyor diye karşılarında....aman herkes kendince haklı.....
bilmiyorum.....benim çocuğum olsa böle bir yayını izlemesinde asla bir sakınca görmem....öğrensin hayatı

Şu yaşa geldim oturup tek başıma korku filmi izlemeye cesaretim yok.Şimdiki çocuklar bazen sizden,bizden daha cesaretli olabiliyor bu konularda.Tek kollu sunucu filmlerdeki o kadar korkunç yaratatıklardan korkmayan çocukarı nasıl korkutmuş,rüyalarına kadar girmiş ilginç ! Program yatma zamanı,çocuklara hitap ediyor mu evet.Bir çocuk sokakta engelli birisini gördüğü zaman dönüp dönüp bakmaz mı bunu genelde yaşamışızdır bir çoğumuzda doğru.Anne-baba dön önüne yavrum bakma,ayıp devam edelim,abla abi sakat demek yerine önce biraz kendileri kabullenip bu durumu çocuğun anlayacağı derecede sade ama engelli birinide öcü,dünya dışı bir yaratık olarak görmeyeceği açıklamayı yapabilmeli.ingiltere gibi gelişmiş bir ülkede bile böylesi bir at gözlüğü bakışının olması daha çok fırın ekmek yiyerek ancak bakış açılarının düzelebileceğini gösteriyor.Ağaç yaşken eğilir sözününde önemi burda ortaya çıkıyor çocuklara önce ailelerde engelliye bakış açısı ile ilgili doğru mesajlar verilmeli.Eğitimli,bilinçli anne-baba olmaya bakıyor geleceğin nasıl şekilleneceğide.

Rekursion' Alıntı:

1,5 yash diip gecme, babenjim!... sen istesen de istemesen de o kadar cok shey öreniolar ki - hatta ruhun bile duymadan ... hem nasi yane, cbeebies'i izleyen bebishler, kimseciklerin elinde olmadan, genleri sebebiyle mi tek kollu kadindan korkuolar (yoksa ben mi sölediklerinizi algilayamiom)?... korkup korkmadiklari da ayri bi konu ya hade neyse... burda ufacik bebishleri "psikolojik bunalima" sokan celishiki de "cocuk programi ve tek kollu kadin" mi oluo? .

Genişletmek için tıkla ...

Aynen ööle diil Rekucum Gerçi ben de uzmanı değilim bu konunun Oradan buradan okuduklarımı birleştiriyorum..

Mutlaka anne-babasından, yakın akrabalarından da çok şeyler öğreniyordur! Ama genetik/kalıtımsal özelliklerin sadece fiziksel olacağını kimse söylemesin bana.

Hem o bebişin anne-babası uzaydan gelmiş değil ki.. Her şeyiyle mükemmel olsun! Onlar da bu dünyanın insanları.. Onlar da kendilerinden önceki kuşaklardan genetik bazı özellikler almışlar.. Onlara da anne-babaları yanlış-doğru bişeyler öğretmişler..İnsanlar düşe-kalka büyüyor her yerde.. Onun için illa birilerini suçlamak, illa bi günah keçisi aramak yanlış ve gereksiz bence.

Zira dayısı ölür onun için

Genişletmek için tıkla ...

Anahtar cümle burada işte Pasaman Sen onu bir hissettirmişsen yeğenine -ki öyle görünüyor- başka bişey yapmana gerek yok! Bir de "kana çekim" diye bişey var Anadolu'da.. Genetik kurguyu böyle açıklamışlar.. Ama örneğimizde bunların hiçbiri yok.. TV'de gördüğü kolsuz bir kadın! Kendisine ve çevresinde gördüğü hiç kimseye benzemeyen.. Korkmasın da na'apsın?

Korkması elbette normal ama,korku da hayatın bir tecrübesidir,korkuyu yaşamadan huzurun ve güvenin değeri de anlaşılmaz,çocuklar bebekler de hayatı tanırken korkacak da,üzülecek de,sanki hepimiz dört dörtlük mükemmel bir hayat mı yaşıyoruz da,çok abartmışlar,aksine çocukların engellileri tanıması açısından,korkularını,yadırgamaları,yadsımaları aşmaları için engelli insanların sosyal hayatın her yönünde aktif olmaları gerekir...

Orası öyle.. O nedenle tarışıyoruz ya burada.. Bazı şeyleri aşmak hele kitlesel olarak aşmak hiç kolay değil.. Hele İngiltere gibi muhafazakârlığı ile ünlenmiş bir ülkede..