Ya aslında bu soru üzerine arkadaşların yazdıkları yazıları okudumda, galiba biz engelliler genel olarak benzer meziyetlerle donanmışız. Yani herkes kendini tarif ederken , ''ben hoşgörülüyüm, ben sabırlıyım, ben sevgi doluyum ''diyerek benzer cümleler kurmuş.
Ne tesadüf ki bu huylar bendede var. Ama aslında bunun temelinde ne yatıyor biliyor musunuz?
Bizler yaşam koşullarımız nedeniyle, istesekte istemesekte bu huyları zaman içinde karakterimize yerleşiyoruz.
Hayat şartlarımız bizi öylesine pişiriyor ki, bir bakmışız aynı yaşta olduğumuz insanlardan, bir çok konuda daha olgun , daha sağduyulu düşünebiliyoruz.
Ama bu forum konusu üzerine bende durup kendimi şöyle bir analiz ettim. ''Acaba yazılanlardan farklı olarak kendimle ilgili ne yazabilirim'' diye düşündüm.
Nolur bunu kendini beğenmişlik olarak algılamayın ama, galiba ben kendi kişiliğimde en çok şu yönümü beğeniyorum:
Ben hergün güne başlarken, o günü akşama kadar evde geçireceğimi bildiğim halde, sanki dışarı çıkıp çok önemli bir yere gidecekmişim gibi giyinirim. Kıyafetimdeki renk uyumundan, kulağıma takacağım küpeye kadar her detaya önem veririm.
Kendimi bu şekilde daha iyi hissediyorum. Ben dışarı çıkamıyacak olabilirim, ama kimbilir, belki o gün birileri beni görmeye gelebilir. (Ki genellikle gelir)
Ve iddia ediyorum, yakın çevremdeki hiç kimse bu güne kadar beni kendini bırakmış,hayattan bezmiş bir halde görmemiştir. Ve görmiyecekte.
Beni bu şekilde görmeleri bir yana, artık zevkime güvenip dış görünüşleriyle ilgili fikrime danışan ve onları yönlendirmemi isteyen bir çok insan var çevremde. Ne yalan söyliyeyim,bu da kendime olan güvenimin artmasına sebep oluyor.
İşte kendimdeki bu yönümü beğeniyorum galiba.
Engelli olmak benim tercihim değildi. Bunu değiştiremem. Ama insanlar üzerinde bırakacağım intibaa halen benim elimde.
Ne tesadüf ki bu huylar bendede var. Ama aslında bunun temelinde ne yatıyor biliyor musunuz?
Bizler yaşam koşullarımız nedeniyle, istesekte istemesekte bu huyları zaman içinde karakterimize yerleşiyoruz.
Hayat şartlarımız bizi öylesine pişiriyor ki, bir bakmışız aynı yaşta olduğumuz insanlardan, bir çok konuda daha olgun , daha sağduyulu düşünebiliyoruz.
Ama bu forum konusu üzerine bende durup kendimi şöyle bir analiz ettim. ''Acaba yazılanlardan farklı olarak kendimle ilgili ne yazabilirim'' diye düşündüm.
Nolur bunu kendini beğenmişlik olarak algılamayın ama, galiba ben kendi kişiliğimde en çok şu yönümü beğeniyorum:
Ben hergün güne başlarken, o günü akşama kadar evde geçireceğimi bildiğim halde, sanki dışarı çıkıp çok önemli bir yere gidecekmişim gibi giyinirim. Kıyafetimdeki renk uyumundan, kulağıma takacağım küpeye kadar her detaya önem veririm.
Kendimi bu şekilde daha iyi hissediyorum. Ben dışarı çıkamıyacak olabilirim, ama kimbilir, belki o gün birileri beni görmeye gelebilir. (Ki genellikle gelir)
Ve iddia ediyorum, yakın çevremdeki hiç kimse bu güne kadar beni kendini bırakmış,hayattan bezmiş bir halde görmemiştir. Ve görmiyecekte.
Beni bu şekilde görmeleri bir yana, artık zevkime güvenip dış görünüşleriyle ilgili fikrime danışan ve onları yönlendirmemi isteyen bir çok insan var çevremde. Ne yalan söyliyeyim,bu da kendime olan güvenimin artmasına sebep oluyor.
İşte kendimdeki bu yönümü beğeniyorum galiba.
Engelli olmak benim tercihim değildi. Bunu değiştiremem. Ama insanlar üzerinde bırakacağım intibaa halen benim elimde.