Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

İnancımı yitirdiğim an..[O An]

natilius

Yeni Üye
Üyelik
9 Eki 2003
Konular
3
Mesajlar
22
Reaksiyonlar
0
14 yaşlarındayken basit bi kazayla bacağım (om kemiği) çıkmıştı
Sonrasında, doktora değil çıkıkçıya gidelim dedim, ağlaya zırlaya zorla götürttüm de kendimi
Neyse, çıkıkçı kemiği yerine oturttu, ama çatlakta varmış. Çıkık oturdu, çatlak olan yerden de kırıldı. Tabi o an diğer acıyla normal sanıyordum
Baya bi yattıktan sonra -bacağım iyileşmeyince- bizimkiler zorla doktora götürdüler.
İstanbul'daki bütün hastaneleri dolaştık; en beteri de Baltalimanı kemik hastanesiydi.
Hastaneye gittik. Dışarıda bi kalabalık, deme gitsin. Bi koluma annem girmiş bi koluma babam, ben acıdan ölüyorum.
Neyse sıra bize geldi, doktorun odasına girdik, doktora herşeyi anlattım.
Doktor yüzüme bakmadan, elinde defter, bişeyler yazıp çiziyor.
Ayağa kalktı, bana sedyeye doğru bir adım at dedi. Afalladım, yüreyemediğimi söyledim
Zaten annem kolumdan tutuyor, babam dışarıda bekliyor...
Bu sefer "çömel" dedi
Doktor bey çömelemiyorum, bacağım kopuyor sanki, filan derken, doktor anneme bi bağırdı.
- Kadın al götür şunu, bu çocuk sakat kalmış...

Bu laftan sonra annemin gözünden inen yaşları görünce, o an o bacağımın üzerine bi 5 dakika basıp o doktoru boğmayı nekadar çok istemiştim.
Doktorun bağırmasına para ödeyip, umutsuz bir şekilde dönerken, herşeye isyan etmeye başlamıştım.
Şimdi inandığım tek şey şans.
Şanslıydım, tesadüf Adana'dan bi akraba gelip beni gördükten sonra, Ömer Sayar diye bi doktordan bahsetti.
Şanslıydım, 8 saat ameliyatta kaldıktan sonra, bir dah hiç bir zaman kullanamayacağımı düşündüğüm bacağım düzeldi; yarım santim kısalık kaldı.

Şimdi tek inancım var: Şansa yaşıyoruz
Bugün varız, yarın yokuz. Gerisi, zeki insanların, eski zamanlarda insanları nizama sokmak için uydurdukları boş şeyler...
 
Harika yazmışssın, çok çok çok sağol.

Bu paylaşımları gördükçe mutluluktan uçuyorum :)
Keşke herkes yazsa; kimbilir anlatmadığımız/anlatamadığımız daha neler vardır içimizde...
 
:) rica ederim, ve yine unutamadığım bu olaylar tabiki bukadar kısa değildi 6 sene kadar sürdü, beni en çok üzen bu olaylar sonucunda olan anneme oldu 6 sene değişik hastanelerde kaldıktan sonra beni bir dakika bile yanlız bırakmayan bana her an bişey oldu endişesiyle ana yüreği işte saat saat aralıklarla beni kontrol eden annemin sırtında kambur oluştu, psikolojik tedavi gördü vitrigoz denilen sinir hastalığından ellerinde yüzünde beyaz lekeler oluştu insanların arasına utanarak çıktı ama annem bunu yendi, sadece sırtındaki kamburu düzelmedi. şu an biri çıksa elimde sihirli deynek var benden bir dilek dileme hakkın var karşılığında bende senin canını alacam dese inanın hiç tereddütsüz annemin o fedakarlıklarına karşılık onu tekrar eskisi gibi yap can senindir derim...
 
Engelli yada hasta olupta doktor anıları olmayan yok gibidir... :( Nedense bu anılar pek iyi değildir. Bazıları vardır kibirden yanlarına yaklaştırmaz, bazıları vardır dost canlısı yaklaşımlarıyla hastayı rahatlatan doktorlar vardır. Hafızamda pek olumlu doktor anısıda yoktur. Ne diyelim, ne Allah muhtaç etsin, nede eksikliklerini göstersin.
 
açıkçası çok uzun bi zaman geçti diğer suratsız beş para etmez doktorları hatırlamıyorum ama iyiler daha az olduğu için hafızama müthiş şekilde kazındı. balıklı rum hastanesinde ortopedist dr bekir sami kıraç mükemmel bi insandı ve adanada özel ömer sayar hastahanesinde prf. dr ömer sayar unutamayacağım iki isimdir. diğer karşılaştıklarım hala benim gözümde kasaptır
 
Evet ya bütün forum katılımcıları böyle hayatlarından kısa kesitler yazsalar ne güzel olur, diyorum ama ben yazıyor muyum???
yazacagım ama sonra :) arkası yarın gibi oldu bu da
 
Var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle


Bu şiir tarzında yazılmış mısralarla ne kastediliyor?
Allah kimseye kötülük yapmaz haşa!
Herşey biz insanlar için ve her şey imtihan.Bu dünya iki günlük değilmi.
Allahta insanda bulunan sıfatlar bulunmaz,ki, ne farkın kalır benden diye soruluyor?!
Günah işlemeden yaşanmaz.Bu doğru.Affedende Yüce Mevla.
Ne varki şunu belirtmek istiyorum.Allaha olan inancım ve imanım olmasaydı ben çoktan bu dünyadan kendi isteğimle ayrılmıştım.

Bizim toplumumuzda din konusu irtica ve siyasi malzeme olarak kullanılıyor.
İrtica Türkiyede var.Ama irtica dinde değil.Yobazlarda.Ve yobaz olanlarda bilgisiz cahil insanlar.

Bir şiiri sorarken nereye geldim.Bu konuda o kadar doluyum ki.
 
bu şiir değil rubaiye, ömer hayyamın rubaiyesi.

yazdıklarınıza saygı duyuyorum ama inanın sadece size ait fikirler olduğu için, benim için bir çok kavram yitirilmiş durumdadır. bu benim kendi içimde verdiğim savaşı kendime has bir zaferle kazanmamdır..
 
Hayır içinde neye karşı zafer kazandın?
Aldanma.İnsanın nefsi korkunçtur ve korkunçluklara sürükler.
Kendine hakim olmak en büyük eylemdir.
 
kusura bakma ama inancımın ne boyutta olduğunu veya neye inandığımı kimseyle tartışmaya niyetim yok. isteyen istediğine inanabilir benim için mahsuru yok. bu yazdıklarım tamamen benim düşüncem/felsefem
 
Tartışmak zorundada değilsin.Herkes istediği gibi inanır ve yaşar.Sonuçta herkes kendinden sorumludur:)
 
ÖMER SAYAR ADANA'DA DEĞİL TARSUS'TADIR ARKADAŞLAR. TARSUS ADANA İLE MERSİN' İN ARASINDA. TARSUS' TA KİME SORSANIZ GÖSTERİR VEYA TARİF EDER.
 
Tesadüf (!)

slms Valla tesadüf varmidir bosa mi yasiyoruz bilmiyorum.
ama o akrabniz geldiginde evde olmayabilirdin uyuyor olabilirdin bence tesadüf deildir sadece vakti gelmistir. Zaten o yaradana inancimiz olmasa idi sanirim dünyada özürlü olmazdi, herkes bir seylere inanipta dua etmiyormu
 
Geçmiş olan kaçmıştır,ümit ettiğin ise mevcut değildir.Ancak bugün senindir.
 
Farketmediğimiz yitirmediklerimiz

Merhaba, zorla kimse kimseye bir şeyleri kabul ettiremez. Arkadaşım, benim de söylemek istediğim bir iki şey var. Konudan da anlaşılacağı gibi farketmediğimiz yitirmediklerimiz var, biz sadece gördüklerimize bakıyoruz. Ben de bacakları felç olan ama zor da olsa yürüyebilen birisiyim. Hayatımın bir çok döneminde zorluklara rastgeldiğimde aklıma gelen sakatlığımın özellikle o zor anlarda beni zorlamasını sizin de hissettiğiniz gibi ben de hissettim. Ama bunları yaşarken tüm bunların kontrol dahilinde olduğuna, bir sebebi olduğuna ve sabretmem gerektiğine inanıyordum şu anda da inanıyorum. Ayaklarımı %100 kullanamıyorum ama kollarımı tam kullanabiliyorum. Gözlerim düzgün çalışıyor. Kulaklarım tam duyuyor. En önemlisi de beynim normal çalışıyor. Ancak hastalandığımızda vücudumuzun bir çok bölgesinin bize sağlam olarak kullandırıldığını farkedebiliyoruz. Ya onlar da olmasaydı? Bence yapmamız gereken sabretmek ve mantıklı çözümler bulmaya çalışmak.
Cahil olmadığımı düşünüyorum. ODTÜ-FİZİK okudum ve bunlara inanıyorum. Mantıklı olduğumu düşünüyorum. Aklımda da en ufak bir soru işareti ya da tereddüt yok. Bazen hayatın getirdiklerine tam anlamıyla dayanamıyoruz ve acaba diyebiliyoruz ama kendimizi hemen toparlamazsak ve hislerimizin akıntısına kapılırsak yanlış yerlere gideceğimiz açık.
Benim de aklıma bu tip sorular geliyordu ama kendime göre çok mantıklı cevaplarını buldum. Çok rahatım. Ara sıra zorlansam da varsın olsun, Allah'ım beni bilir, ne yapacağını da bilir. Bize nasıl davranmamız gerektiğini de bildirdi.
İhtiyaç duyulursa birbirimizin yardımına açık olmalıyız. Bana da bir şey sormak isterseniz her zaman hazırım.
Hoşçakalın arkadaşlar.
 
YAŞADIKLARIN ÇOK ÇOK ZOR ŞEYLER ALLAH KOLAYLIK VERSİN AMA BUNLARI AŞMANDA ÇOK SVİNDİRİCİ BİR OLAY.
 
Geçmiş olsun, duygularını anlıyor ve sana katılıyorum....
 
Kötü doktorlar öyle çok ki, iyi olanları sedece aklımızda tutabiliyoruz.
Bu sitede bulunan çok kişi, hayatının bir döneminde adını bile hatırlamak istemedikleri doktorlar tarafından engelli grubuna dahil olmuşlardır ki onların içinde ben de varım..
Doktorlara göre sadece bir objeyiz insan değil.Küçükken tek hatırladığım şey doktorun çok hızlı adımlarla önden yürümesi, odasına girdiğimizde kısa bir muayene yaparak hiç bir faydası olmayacak , kaçamak bir kaç cümle söyleyerek suçunu örtmeye çalışması , sıradaki objeyi odasına çağırması olmuştur.
Geçen günlerde çok şaşırdığım bir olay başıma geldi bizim şirketin doktoruyla konuşurken benim bu durumuma sebep olan doktorla çok iyi arkadaş olduklarını ve her yıl görüştüklerini anlattı.
Anlatmadan dururmuyum hiç.Aramızda iyidir o abiyle dedi gelince çağırayım kendin yüzleş dedi..Yıllar geçti o beni hatırlamaz bile ama ben onun bakışlarını ve yüzünü en ince ayrıntısına kadar hatırlıyorum..Hiç unutmadım ki..o mavi ve bana göre hiç güzel bakmayan gözleri...
 
Natilius..Öncelikle büyük geçmiş olsun diyorum...
Allah başka acılar yaşatmasın...
Aşabilmen Çok Güzelll...
Çok fedakar duygusal azimli bir yapın var...
Bence Ailen senin gibi bir evladı olduğu için çok şanslı...
Herşey gönlünce olsun hayatta...
Sağlıklı Mutlu Uzun Ömürler arkadaşım...: )
 
walla dediğin dibi hersey şans ne olacağımız belli değil.zaman bizlere güzel seyler getirir umarım:)
 
Üst Alt