Kendimiz gibi olanları tanımaktan öte kendimiz gibi olanları anlamak ve bizi anlayan birilerinin olduğunu bilmek çok güzel
Duygudaşlık deneyimlerle öğreniliyor
Toplumsal iletişimin başarısı diğer insanların duygularını anlamaya dayanmakta. Herkesin zihni ve bedeni diğer insanların ne yaptıklarını, hissettiklerini veya düşündüklerini anlayacak temel bilgiler üretiyor.
Uluslararası bir araştırma ekibi, duygudaşlık ve empati yetisini çözdü. Anlaşıldığı üzere diğer insanların duygularını anlamak ancak kişisel deneyimlerle mümkün. Diğer insanların davranışları kişisel ‘davranış envanteriyle’ karşılaştırılmakta. Bournemouth ve Rutgers Üniversitesi bilim adamlarıyla birlikte çalışan Max-Planck Kavram ve Sinirbilimi Enstitüsü araştırmacıları, toplumsal iletişimin başarısı diğer insanların duygularını anlamaya dayanmakta diyorlar.
Buna göre herkesin zihni ve bedeni diğer insanların ne yaptıklarını, hissettiklerini veya düşündüklerini anlayacak temel bilgiler üretiyor. Simone Bosbach ve Wolfgang Prinz, bunu, ender bir hastalık yüzünden kendi bedenlerini algılama yetisini yitiren hastalarda kanıtladılar.
İki ilginç hasta
İki hasta diğer insanların davranışları yorumlayamıyordu. Dünya genelinde sadece iki kişide görülen bu hastalığın sonuçları gerçekten de dramatik. İki hasta da hastalığın başlarında bedenlerini tümden ‘kaybetmiş’ gibi hissetmişler.
Tedaviler sonucunda gerçi artık az çok basit hareketler yapabiliyorlar, ama bunun için bedenlerini görmek zorundalar. Karanlıkta kontrollerini tamamen yitiriyorlar. Buna örneğin eklem ve kaslardaki duyu hücreleriyle, kolların ve bacakların pozisyonunu bedene göre ayarlamak da dahil. Sağlıklı insanlar için bu çok kolaydır.
Bosbach deneyinin birinci bölümünde hastalarından, bir video filminde bir kişinin kaldırdığı kutuların ağırlığını tahmin etmelerini istemiş. İki hasta da hangi kutunun daha ağır olduğunu sağlıklı insanlar kadar doğru tahmin etmiş.
Hileyi anlamadılar
Bilim adamı, hastaların, insanların ağır bir cismi kaldırırken nasıl davrandıklarını bildikleri için tahmin edebildiklerini sanıyorlar. Deneyin ikinci bölümünde ise video filmindeki kişi üç kiloluk bir kutuyu kaldırarak onun 18 kilo olduğunu söylüyordu. Sağlıklı kişiler burada bir aldatmaca olduğunu hemen anlarken, hastalar bu hileyi anlamakla zorlanmışlar. Deneyin son bölümünde ise hastalardan belli ağırlıkta kutular kaldırmaları istenirken videoya alınmış.
Video filmi daha sonra kontrol grubuna gösterildiğinde sağlıklı kişiler hastaların kutuların ağırlıklarını doğru tahmin edip etmediklerini bulmakta zorlanmışlar. Çünkü hastalarda, kendi hareketlerini doğru algılayamadıkları için ağırlık tahminlerine uygun hareketleri sergilememişler.
Bilim adamları bu deneylerden edindikleri bilgiler doğrultusunda, diğer insanlara ati davranışların izlendiği sırada, beyinde etkinleşen hareket motiflerinin, kişinin kendi bedeni hakkında bilgiler içerdiği sonucuna varmışlar.
Bu şu demek: Yapabildiğimiz hareketleri başkalarında da görebiliyoruz, yapamadıklarımızı ise algılayamıyoruz. Kendi bedenimizdeki hareketler demek ki diğer insanların davranışlarını anlamamızı sağlayan güdüsel bilgiler taşımakta, diyor bilim adamları.
Kaynak