Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Haftanın Konusu] Erişim sorunları ve mekan sahiplerinin tutumu

OturanBoğa

Yönetici
Üyelik
9 Ocak 2003
Konular
673
Mesajlar
58,087
Reaksiyonlar
504
Erişim sorunları ve mekan sahiplerinin tutumu

  • * Herhangi bir özel binada (alışveriş merkezi, restoran vb.) mimari bir engelle karşılaştığınızda durumu mekan sahiplerine/yetkililere bildiriyor musunuz, yetkililerin tutumu nasıl oluyor?
    * Herhangi bir kamu binasında mimari bir engelle karşılaştığınızda durumu yetkililere bildiriyor musunuz, yetkililerin tutumu nasıl oluyor?
    * Yetkililerle yaşanan diyalogun ardından varolan engellerin kaldırılması yönünde bir gelişme olup-olmadığını takip ediyor musunuz?
    * Sonuç her ne olursa olsun karşılaşılan engelin kaldırılması için talepte bulunmanın zaman içinde o engelin kaldırılmasına katkı sağlayacağını düşünüyor musunuz?
    * Sizce mimari engellerin ortadan kaldırılması için kime ne tür görevler düşmektedir?
 
Dün bir restoranda yemeğe gittik. Girişte 2-3 tane basamak vardı. Mekan sahibi kapıdaydı. Bizi görünce bir telaş sardı ortalığı. Görevliler gelip yardım etmek ve yukarı çıkarmak istediler hemen. Yanımızda kardeşim olduğu için ihtiyaç duymadık ve malum yöntemlerle girdik içeri.

Mekan sahibi çok mahçup oldu. "Utandırdınız bizi" dedi. Utanın, dedik, gülerek. :) Koca müessesede tekerlekli sandalyeliler ya da bebek arabası olan aileler düşünülmemiş. "Ama", dedi, "ilk kez tekerlekli sandalye kullanan müşterimiz oldu"...

Çok çok çok iyi niyetli biri olduğu her halinden belli olan Gaziantepli mekan sahibi defalarca özür diledi ve yarından tezi yok rampa yaptırma (engeli kaldırma) sözü verdi. "Yarın" dedi, "kimin ne olacağı belli olmaz...".

Evet, kardeşimin sürekli gittiği bir mekan olan bu yerdeki engelin kaldırılacağından eminim. Takipteyim...

Bu başlığı açmak da bu olayın ardından aklıma geldi. Sahi, bizler engellendiğimizde yeteri derecede ve doğru bir dille ilgililerle diyaloğa geçiyor muyuz?
 
Herhangi bir özel binada (alışveriş merkezi, restoran vb.) mimari bir engelle karşılaştığınızda durumu mekan sahiplerine/yetkililere bildiriyor musunuz, yetkililerin tutumu nasıl oluyor?

Öncelikle evime ulaşırken karşılaştığım engelleri yazayım.
Binanın girişinde asansöre ulaşmak için 8 basamak çıkmak gerekiyor. Asansör kat aralarında duracak şekilde inşa edilmiş yani ya yarım kat inmeniz veya yarım kat çıkmanız gerekiyor. Tekerlekli sandalyede bir arkadaşımın beni ziyaret etmesi nerdeyse hayal.
Ve ayrıca daha önce karşılaştığım http://www.engelliler.biz/forum/viewtopic.php?t=11528
sorunu anlatmıştım. Apartman yöneticisi ile görüştüğümde (kendisi doktor oluyor üstelik) bana zeminin kaymayacağı iddiasında bulundu. Velhasıl bu sorunu çözemedik.

Restoran , cafe, alışveriş merkezi gibi mekanlarda önemli bir sorunum olmuyor . Beğenmediğine gitmiyorum.

Bankalardaki merdivenlerden şikayetçiyim mümkün mertebe ödemelerimi internet üzerinden yapıyorum.

* Herhangi bir kamu binasında mimari bir engelle karşılaştığınızda durumu yetkililere bildiriyor musunuz, yetkililerin tutumu nasıl oluyor?

Kamuda çalışıyorum , girişte 4 basamak var yine tekerlekli sandalye için rampa düşünülmemiş. İşe girdiğimde 9 katlı binanın hiçbir yerinde klozet yoktu ! Her öğlen eve gidip geldim. Yine aynı sorundan ötürü Ankara Eğitim Merkezindeki eğitimlere katılamadım. ( Eğitim almayanlar görevde yükselme hakkına sahip olamıyor!) Amirlerim bu durumu bildikleri halde kıllarını kıpırdatmadılar. Daire Başkanının geldiği gün çok ağır bir dille yazılmış bir dilekçe verdim. Kendisi bizzat yanıma gelerek bunu düşünemedikleri için üstü kapalı bir şekilde özür diledi. Aynı gün inşaat başladı (ödeneği bile beklemeden) 1 ay sonra Eğitim merkezinden eğitmenler -kurum tarihinde ilk defa- ayağımıza geldi. Bu sayede 12 yıldır eğitim alamayan görme engelli avukat bir arkadaşımız da eğitim görebilmiş oldu. Üstelik ders notları ona özel kasetlere okunmuş şekilde.

* Yetkililerle yaşanan diyalogun ardından varolan engellerin kaldırılması yönünde bir gelişme olup-olmadığını takip ediyor musunuz?

Elbette , peşlerini bırakmam alimallah :)

* Sonuç her ne olursa olsun karşılaşılan engelin kaldırılması için talepte bulunmanın zaman içinde o engelin kaldırılmasına katkı sağlayacağını düşünüyor musunuz?

Dilekçe vermemiş olsaydım emekli olana kadar durum değişmeyecekti üstelik benden önce binada o kadar engelli çalışan varken düşünmek her nedense akıllarına gelmemişti.

* Sizce mimari engellerin ortadan kaldırılması için kime ne tür görevler düşmektedir?

Görev sadece bize düşüyor desem yeridir.
Biz talep etmedikçe kimsenin kendiliğinden akıl edeceği yok. Hatta “ Daha önce neden söylemedin? ” tepkisiyle karşılaşıyorsunuz düşünme acziyatına sahip bu insan(cık)lardan.
(Biraz ağır mı oldu ne :) )
 
Konuyla ilgili bana oldukça ilahi gelen bir şeyi paylaşmak istiyorum. Ben mimarım ama herkesin her şeyi meslek sahibi insanlardan daha fazla bildiği bir ülkede mimarım... :lol: Bundan galiba 2-3 ay önce apartmanımızın yürüme yollarının kenarlarına bir sabah aniden 1.30 m yüksekliğinde demir parmaklıklar kaynaklandı. oysa ben kış aylarında yürüme yolu buz tuttuğu için çimenlerin üzerinden yürüyordum... Söyledim... Anlamadılar... Hakkımı devlette arayacağımı bildirdim pek de iplemediler. Sonra iadeli taahhütlü bir yazı yolladım içinde belediye imar kanunlarının ve özürlü yasasının ilgili kısımlarının olduğu... ve aynı gün Mamak Belediyesine şikayette bulundum iki gün sonra bir ekip gelip yapılanları inceledi fakat bizim yönetici ekibi gördükten sonra yelkenleri indirdi ve bir toplantı düzenledi. Toplantıda iki kişi –ki senelerdir o binada oturduğum içi amca diye hitap ettiğim insanlar- bana etmediklerini bırakmadılar. En ağırıma gidense benim gibi özürlü olmayan eşimin yanında bana “vay efendim şu yolu yürüyemiyorsun da iki kat merdiveni nasıl çıkıyorsun sen taşınsana burdan” gibi laflar etmeleri oldu. Eşimi hep frenledim çünkü ben ucunda ışık gördüğüm şeyleri kendimden çok direk Allah’a bırakan biriyim. Neyse gönderdiğim yazıda hukuksal anlamda kendisini sorumlu tutacağımı söylediği yönetici bir orta yol buldu bende orada ev sahibi olmadığım için o kadar masraf edilen tüm parmaklıkların sökülmesi yolunda diretmedim.
Ama sonunda ne oldu biliyor musunuz? Hani o iki amca vardı ya önce birine araba çarptı ve ayağı kalçadan kırıldı. Ondan 1-2 hafta sonra da diğerinin karısının ayağı… Şimdi kışın onlar o buzlu yoldan geçmeye çalışırlarken “acaba benim için özel olarak çimenlere doğru açılan kapıyı onların hizmetine sunsam mı sunmasam mı” diye düşünüyorum. Kazalardan sonra onlarla hiç karşılaşmadık benim başım dik olacak da acaba onlar gözlerini nerede tutarlar merak ediyorum.
Ayrıca mesleğimle ilgili yardımcı olabileceğim bir husus olursa danışabilirsiniz. Sevgilerimle…
 
lise 3. kat(3 sene)
dersane 5.kat(2 sene)
üniversite 2. kat(4 sene)
üniversitede 4.sınıfta kaldığım ev 3. kat (asansörsüz 1 sene)

bütün bu dönem içinde sadece üniversite 2. sınıfta dekan yardımcısından ricam üzerine giriş katta elektronikçilerin sınıfıyla sınıfımız değişti bir dönemliğine. yetkili/yetkisiz birileri sizleri görüyor fark ediyor bazıları dersinize giriyor ama nedense çözüm üretmek ya da çözümün bir parçası olmak uğrunda çaba harcamak için harekete geçmiyolar. zorda olsa kendi başımın çaresine bakabildiğim için şanslı sayıyor ve hergün bu ülkenin taşına toprağına lanet okuyodum.
niçin bu ülkede doğru ve yapılması mantıklı bişeyler olması için birilerinin insiyatifini kullanmasını beklemek ya da birilerini harekete geçirmek için doğa üstü bi çaba harcamak gerekiyor. insan olmak yetmiyor mu? illa ki diyanet işlerinin engelli vatandaşların yolunu kapısını eşiğini doğru düzgün yapmak dinin gereğidir fetvası mı gerekli? gözünle gördüğün sorunların çözüm mercisi iken nedir seni harekete geçmekten alıkoyan? nerede kalıyor bas bas bağırılan hukuk devleti? eğer vatandaş olarak bize kimlik vermişlerse, insan olarak evrensel bildirinin altına imza atılmışsa niçin yapılmıyor rampası, asansörü vs.si? gençken azim mücadele falan filan diyoruzda yarın kollarımız bizi taşımaktan yorulduğunda kavanoz içerisindemi yaşayacağız(öleceğiz)?
 
bases işte Allah'ın sopası yok, cevabını dier yollardan verir işte böyle beyinden yoksun bünyelere :wink: bence sakın açma o yola giden kapıyı, gelip senden rica etsinler o zaten onlara yeticektir.

gadjodilo yazdıklarına tıpa tıp benzer şeyleri yaşadım bende. lisede 2. hatta 3. katlara çıkmam gereken senelerim oldu, dershanede benim rica etmemle 3. katta olan sınıfımı alt kattaki bi sınıfla yer deiştirmişlerdi. halbuki bina asansör yapımına çok çok uygun, yeni ve lüks bir binaydı. ama işte herşeyi sağlıklı bireylere göre düşündüklerinden akıl edememişler güzelim binaya bi asansör koymayı. hoş ilkokul 5.sınıfta gittiğim dershanede asansör vardı da ne oluyordu. çalışmadığı için her sabah 7 katı tek tek çıkmak zorunda kalıyordum. Birde Bursa Kız Lisesi'nde okumuş olan arkadaşlar varsa sitede bilirler lisemizin bahçesi 3 kattan oluşuyordu ve daha içeriye girişten en alta inene kadar herr yer merdivendi. işin kötüsü hiç biryerde rampa olmadığı gibi merdivenlerin yanında tutunma yerleride yoktu. müdürle konuşarak bahçedeki bi kaç yere tutunma yeri yaptırılmasını rica etmiştim. düşünemeyen beyinlere bazı şeyleri zorla düşündürtmek gerekiyor caanım ülkemde..
 
Liseye daha kayıt olurken bana dendi ki sınıfın belli olsun üst katlardaysa değiştiririz
(ben bu konuda bi şey söylememiştim).
Neyse 3. kat olan sınıfım değişti ve ben giriş kata transfer oldum.
Mekan sahipleri, kamu binalarında vs. karşılaştığımız sorunları dile getirdiğimiz zaman duyarsız kalınacağını sanmıyorum.
Belki fazlaca iyimserim ama bizler şikayetlerimizi dile getirmeliyiz.
Yine lisede tekerlekli sandalyede bi arkadaşımız vardı (aynı sınıftaydık) biz hep beraber bi yere gittiğimizde
(gidilen mekanda) hemen bi hareketlilik olur en uygun köşede büyük bi ilgiyle yerimizi alırdık. Var elbet şimdi aklıma gelmeyenler.
Bazen yolda giderken bile birileri bana yol veriyor öne geçeyim diye (gerçi ben bu durumlarda baya zorluyorum kendimi hızlı hızlı gideyim arkamdaki yine bana yol vermek zorunda kalmasın diye-bu ayrı bi konu başlığı-)
 
ERİŞİM SORUNLARI

SELAMLAR YENİ ÜYE OLAN BİR ARKAŞANIZIM.
KANAATİMCE GENEL OLARAK RESMİ KURUMLARDA BU KONULARA DUYARLILIK GÖSTERİLMİYOR. DEVLET BAZEN YASA ÇIKARIYOR AMA KENDİ RİAYET ETMİYOR. ÜMİDİM VAR İNŞALLAH BU KONUDA OLUMLU ADIMLAR ATILACAKTIR.

TÜM ARKADAŞLARA SEVGİLER.
 
Allah herşeyi görür Bases, Nitekim Allah'ın sevgili kuluymuşsun duaların kabul olmuş.

Herzaman hakkımı aramaktan yanayım, Kamu kuruluşlarında fazla bir sorunum olmadı, olduğundada belirttiğimde en azından Anlayışla karşılıyorlar.

Benim sürekli gittiğim bir kuaförüm var, girişinde bir basamak var basamak demeye bin şahit ister sanki sur.
Bir iki söyledim. Onlarda beni kırmadılar bir basamak daha eklediler.
Bana bu basamak yetiyor ama rampa yaptıramadım.
 
Bende yaşadığım şehrin kaldırımlarına takmış durumdaydım epey zamandır.

Her çarşıya çıktığımda , sürekli kullanmak zorunda olduğum kaldırımlara inip çıkarken resmen canım çıkardı. Ve o yüksek yüksek kaldırımlardan tekerlekli sandalyemle her iniş çıkışımda , '' hay bu kaldırımları böyle yapan yetkilinin ben aklına, fikrine, düşüncesine.....'' diye başlayıp,içimden kalayı basardım her seferinde.

Kaldırımlara lütfedip rampa yapmışlardı yapmasına ama, gel gelelim o rampalardan bir bebek arabası dahi zor geçerdiki bizim arabalarımız nasıl geçsin.

Sanki insanla alay ediyorlardı ''alın size rampa'' deyip.

Sonra 2000 yılında Hollandaya gittim. Oraya gittiğimde, yolların ve yapıların mimarisinde, engellilerin hayatını dahada kolaylaştırmak için yapılanları gördüm. Adamlar kaldırımları yoldan en fazla 5 cm yükseklikte yapmışlar. Onu bile, yolla birleşitiği yerde çok yumuşak bir eğimle, yolla dümdüz hale getirmişler.

''Engelliler için bunu yaptık ama buda yetmez'' demişler.

Görme engelliler için kaldırımın duvar tarafı, her zaman için daha güvenlidir deyip, duvar tarafına gelen kaldırım taşlarını daha özel bir yüzeye sahip pıtırlı taşlarla döşemişler ayaklarının altında hissedebilsinler diye.

Onlar bu işe bukadar inceden inceye kafa yorarken, bizim yetkililerde bir vurdumduymazlıktır gidiyor.

Sonra efendim, ben türkiyeye döndükten sonra yaşadığım şehrin kaldırımlarına dahada çok takmaya başladım.

Ve belediyenin resmi internet sitesine, kaldırımlarla ilgili şikayet ve eleştiri mailleri göndermeye başladım. Değişik isimlerde ama hep aynı şikayetle bıkmadan usanmadan bu konuyu hep gündemde tutum.
Konunun zaman aşımına uğramasına fırsat vermedim.

Benimle beraber bu konuya destek verenler ve eleştirilerime katılanlarda oldu tabi.

Veeeee.....

Yaklaşık bir yıl önce kaldırımlar hem genişletildi hemde o çok dik olan eğim yumuşatıldı.

Hatta ve hatta, tekerlekli sandalye kullananların rampalardan iniş çıkışlarını daha rahat ve daha güvenli bir şekilde yapabilmeleri için, rampaların yapımı sırasında, tekerlekli sandalye kullanan biri orada gözlemci olarak bulunduruldu ve bizzat ona test ettirildi.

Bu olayda benim maillerimin ne derece rolü oldu bilmiyorum tabi.

Ama en azından benim elimden gelen o an için buydu. Ve hiç bir şey yapmadan, oturduğum yerden mızmızlanmaktan daha iyiydi.

Sonuç olarak...

Belki çok klasik olacak ama, halk arasında çok sık kullanılan bir deyim vardır.Ağlamayan çocuğa mama vermezlermiş.

Bizimkisi o hesap...
 
valla buna helal olsun denir başkada bişei denmez aksu....
bide big boss
Erişim konusunda
derken nei kastediyosun? mimari düzenlemeleri yapmaya yetkili insanlara erişim ve bu eksiklikleri onlara aktarma mı?
 
Teşekkür ederim gadjodilo

Big boos ha, bak bu hoşuma gitti :lol:

O halde yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. :D
 
Benim en fazla kafama takılan mimari engellerin yanı sıra kaldırımları işgal eden işyeri sahipleri.Daha fazla kazanç uğruna dükkanlarındaki malları kaldırımlarda sergilemeleri.Dışarıya masa atan restaurant sahipleri.Park sorununu kaldırıma çıkarak çözmeye çalışan otomobil sahipleri.
Bu sorunu çözecek yetkiliyi bulmakta ayrı bir engel.Herkes topu bir başkasına atıyor.İlgileneceğiz deniyor, değişen birşey yine olmuyor.
Geçtiğimiz günlerde Bursa Devlet Hastanesi bahçesinde doktor(!) ve ilaç mümessillerinin park ettiği araçlar arasıdan(o bölüme başka araç giremez) eşimin tekerlekli sandalyesini geçiremedim.Üstelik sağlık kurulununda girişi buradan oluyor.Girişteki görevliye söyledim şimdi bakarım dedi.Önümüzdeki hafta orada olacağım.Bakalım ne değişmiş.
Bu yazdıklarımda en az mimari engeller kadar önemli bence.
Çözülmesi içinde herkes sineye çekmek yerine konunun üzerine daha fazla gitmesi,takipçisi olduğunu hissettirmesi.
Yetkililer bu engellerin kalkması için yedi yıl süre verdi.Dilerim yetmiş yıla çıkarmazlar.
 
mrb

Geçen gün bir işim için gittiğim, Kırıkkale Valilik binasının önünde çok sayıda merdivenle karşılaştım. Merdivenlerin kenarlarında tutunacak destekleri olduğu için çıkarken pek problem yaşamadım, şöyle bir etrafa baktım rampada yoktu. Merdivenleri çıkarken tekerlekli sandalye kullanan arkadaşlarımı düşündüm, onlar ne yapıyordu, bir şekilde işleri olup geldiklerinde bu merdivenlerle nasıl başa çıkıyorlardı. Binaya girer girmez ilk işim görevlilerle konuşmak oldu. Engelli girişinin neden olmadığını sorduğumda kendilerince cevaplar verdiler. Üstelik bina çok katlıydı ve asansörde yoktu! Engelliye bir zorluk daha!
İşim bittiğinde bir şikayet dilekçesi yazdım ve kutuya attım. Şimdi sonucunu bekliyorum umarım dilekçe gözönüne alınır ve gerekli düzenlemeler yapılır. Her birimiz böyle bir durum karşısında hakkımızı arasak, eminim ki memleketteki binalar engellilere uygun hale gelecek!
 
Devletin kurumlarında engelli vatandaşlar için kolaylıklar sağlanmazsa özel sektörlerden ne beklenebilir.Depremlerden sonra yeni yapılarda depreme dayanıklılık yapı denetimleri gerçekleşmekteyken bu binalarda engelli vatandaşlar içinde gereken kolaylıklar sağlanıyormu denetimi sağlanmalı inşaat halindeyken sık sık kontroller yapılmalı ve bunuda süreklilik haline getirirlerse-ki-bunu yapacaklarını sanmıyorum,işte o zaman insana saygı duyulur.
 
girdiğim, daha doğrusu önceden girmek için planlama yaptığım mekanların ulaşılabilir olmasına dikkat ediyorum.
telefonla bilgi alıyorum veya bi gezme esnasında girişime uygun bi mekan görürsem ilerde buraya gelebilirim diye kafama yazıyorum .
diyelimki üç beş basamaklı, yardım destek hoopaa el atalım beyler korosuyla mekana duhul olduk.
- kardeşim ne bu böyle..? bugün bana yarın sana..!
niye yapmıyonuz şuraya bi rampa diye fırçalama,parlatma işlemine geçmeden önce etrafa bakarım. rampa yapmaya uygun bi hacim bi alan var mı? yani eleştirmeden önce çözümünü öneriririm. yani öyle mekanlar var ki sahibi ne kadar iyi niyetli de olsa rampa yapması imkansız..
tutup bu adama engelli mengelli muhabbeti koymak gereksiz.
o zaman arka tarafta mutfak girişi falan olup olmadığını soruyorum. aklınızda bulunsun girişi şatafatlı bol merdivenli mekanların bi çoğunun mutfağa malzeme taşınacak arka kapı girişleri rampalı ya da az ve geniş merdivenlidir.

içimin gittiği.. ahh ulan şurda bi oturup şişenin dibine vursaydım dediğim yerler var. kartal yuvası gibi.. adam 500m yukarı yapmış (örneğin p.bahçedeki peyzaj) şimdi herifin yakasına yapışıp: niye helikopter ve paraşüt servisi vermiyosunuz ya da ferhat misali üstüne konduğunuz dağı oyup bi asansörcük yapmıyosunuz demenin alemi yok.
adama fikir verdık ya..ayak üstü orda dağı değil, beni oyar. savcı da evet ağır tahrik varmış deyip herifi beraat ettirir, ben de öpüldüğümle kalırım :D

sinema ve tiyatrolara telefonla sorarım, tekerlekli sandalyeyle girebilir miyim diye. çoğunluk hayır der.
şimdi mekanı görmeden niye? neden? niçin? demek anlamsız.
kavacık'da boğaziçi sinemaları var 5 salon. gişeye telefon edip sormuştum.
- merdiven var giremezsiniz demişti gişeci bacım.
gittim gördüm girdim (veni vidi haşırt gibi yani ) girişlerde bol basamak var ama çıkışlar tamamen rampalı tek basamak yok.
artık önceden gidip çıkışdan giriyorum ,yerime oturuyorum, diğer seyirciler sonra giriyor içeri.

diyelim yine gittim gördüm. rampa yapılamaz ama bi engelli asansörü yapılabilir. şimdi burada da bi öneri getiremem. kırk yılda bir bi engelli gelecek diye kimse bi yığın masrafa ve zahmete katlanmaz . gerçekçi olalım.
trafiğin yoğun olduğu kamu binaları ayrı tabii.

reha'dan iki gün önce topkapı sarayına gittim . kapıda bilet keseceklerdi. engelliye ve refakatçisine ücretsiz,
- ne bileti? dedim. gişedekiler ve etrafındakiler bilmiyor..oraya buraya telefon edip durdular.
- nasıl bilmezsiniz diye sorduğumda gişeci ne dese beğenirsiniz?
- aylardır burdayım, hiç engelli bi ziyaretçi gelmedi..!
halbuki müzenin neredeyse her tarafında rampalar ve engellilere yol gösteren oklar, işaretler var. ve sıkıdurun rampaların yanında eğimin kaç derece olduğu bile yazıyor. ( gözünün yağını yiyim senin AB kriterleri:)
aklıma gelmişken.. minyatürk'de de rampalar var. giriş engelliye ücretsiz.

bi de anımı anlatiim:
sarayın kapısına yakın bi yere park ettim. hemen belediyenin değnekçisi dayadı makbuzu burnuma.
- bak dedim plakaya.. diğer arabalarda böyle bi işaret var mı?
- yok
- yiğidim aslanım dedim, bu araba çok özel ve devlet korumasında. onu önce allah'a sonra sana emanet ediyorum gözün gibi bak.hadi koçum göreyim seni. yüzümü kara çıkarma.
çıkışta sultanahmet'i falan dolaştık. geç kaldım hava kararmıştı.
garibim değnekçi, arabamın başından nerdeyse hiç ayrılmamış..nereden anladım?
tam arabamın önündeki kaldırımdaki sigara izmaritlerinin çokluğundan.
belli ki adamım çökmüş kaldırıma kımıldamamış bi yere. (yok yanında ördek yoktu,o kadar diil yani:)

dönelim konumuza. mesela ,örneğin, faraza misal, yani diyelim ki bi kaldırımda vites atmış gidiyorum..hönk diye karşıma bi ağaç cıktı..arabam
geçemez..kaldırım dar..ağaçı kesin demek eşşeklik olur.
oturdum bi proje geliştirdim. ağaca bi metre kala kaldırıma eğim verilir, asfaltla sıfırlanır..ben ağacı yola girerek sollarım ..öte tarafatada yine eğimle başlar kaldırım. bu durum bizim maalede çıktı karşıma ,yazdım bakiim bölgemin belediyesine nolcak.

sitenin müdavimleri bilir geçtiğimiz sene tema'nın kavacık'taki bahçesine bi rampa yapılmasına önayak olmuştum.
http://www.engelliler.biz/forum/viewtopic.php?t=8127
o bahçenin daha altlarına ulaşamıyorum. oralara ulaşabilmem için epey bi hafriyat yapılması 15-20 ağacın kesilmesi rampalardan başka bi de asansör felan yapılması gerek. şimdi böyle bi taleple gidilirse kimse seni iplemez arkadaş. (burda erman toroğlu tonlaması var)

önerimizle birlikte en olası çözümüde önerebilmeliyiz.
İSTEMESİNİ BİLİRSEN ALAMAYACAĞIN ŞEY YOKTUR.
en azından küfür diil nasihat alırsın :D

engelli olmayan ve yakın çevresinde engelli bulunmayan bi insan engelliler için düzenleme yapmayı düşünmez...kötü niyetinden diil, aklına gelmez. (kirli geçmişimden biliyorum :)
en güzel düzenleme proje aşamasında ve belediyelerde olur.

çözüm önerisi veya eleştiri götürdüğümüz yetkili tabii ki - en mağandası bile olsa - bizi iyi karşılayacaktır.
kıçını başını kırarken yada baban amcasının kızıyla hoş dakikalar geçirirken bana mı sordu demeyecektir.
önemli olan, uygulanabilir çözüm önerimize sıcak bakan yetkilinin daha sonraki tutumu.
bu da fikri takiple olur.
eğer çözüm büyük masraflar gerektirmiyorsa -ben inanıyor ve biliyorum ki - uygulanır.
ünlü bilim adamımız 100 türk büyüğünün 69 uncusu haydar dümen'in dediği gibi:
AĞLAMAYAN ÇOCUĞA MEME VERİLMEZ.
 
Kemal Abi. Çok alem, çok hoş bir insan olduğun yazılarından belli oluyor. Ben engelli bir insan değilim ama dr. Alper Kaya ile çok yakın bir dostluğumuz var uzun yıllardır. Onunla beraber bazen gezmeye çıkarız, ayrıca beraber çalıştığımız dr arkadaşlarla yılda bir kaç kez yemeğe gideriz. Genelde bu tür yemekler uygun mekanlarda ayarlanmaya çalışılır ama bazen de bir kaç basamak merdiveni olan yerlerde olabiliyor. Bu gibi durumlarda aynen senin dediğin gibi tut şunun ucunu döşeyelim abi deriz hallederiz ama mutlaka bu konuda yaşanan zorluk hemen işletme sahibi tarafından göze batar ve bütün çalışanlar yoğun bir yardım telaşına başlarlar. Ama genelde ben bir kaç gün önceden gidip mekanı görürüm ve oradaki bütün ihtiyacımız olan şeyleri tesbit ederim. Girişi, tuvaleti, uzatma kablosunu takabileceğimiz priz. bBütün teşkilatımızı ona göre hazırlarız.
Bu arada yaşadığımız bir olayı anlatayım. Bir restorana gittik. Yemek yiyoruz, derken abimin tuvalet ihtiyacı oldu baktık tuvalet dar, bizde tuvalet girişinde yaparız dedik gittim garsondan pet şişe istedim, neyse işimizi hallettik. Asıl komik olanı şimdi. Vakit doldu restorandan ayrılacağız garson geldi, pet şişe lazımmı abi dedi. Eline almış iki şişe, ortadan da kesmiş bir güzel. Gördüğün gibi çözümde ürettiler hemen.

Bu siteye mart ayında üye oldum. Daha önceleri de meslek icabı hastalarla ve engeli olanlarla içiçeydim, az çok sorunları biliyordum ama şimdi daha çok biliyorum ve gittiğim yerlerde gördüğüm sorunları dile getiriyorum ve tavsiyelerde bulunuyorum, engellilerle ilgili çalışmalar yapan belediyelere tşk mesajı atıyorum ve bu yöndeki düzenlemelerin bizleri mutlu edeceğini yazıyorum.
Selam ve sevgilerimle.
 
Üst Alt