Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Haftanın Konusu] Cinsel güdüler ve bastırılmış duygular

AsTeRuNyA

Üye
Üyelik
13 Haz 2005
Konular
14
Mesajlar
414
Reaksiyonlar
0
OturanBoğa Not:
  • Cinsel güdüler ve bastırılmış duygular (aşağıdaki haberin ışığında)

    * Bir insanın (kadın ya da erkek, sakat ya da değil) yaşamı boyunca karşı cinsle hiç bir ilişkiye girmemesi sağlıklı mıdır?
    * Bu bir sorunsa eğer, bunun nedenleri nelerdir sizce? Yani insanlar istemelerine karşın neden ve hangi mekanizmalar yüzünden bir ilişki yaşayamaz, ve bu sorun nasıl çözülür?
    * Beğenmek-beğenilmek için belirlenen kriterler ve bu aşamadaki dışlama mekanizması hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce sakat beden midir dışlanan, yoksa sakat bedeni dışarıda bırakan "moda"nın bireyler üzerinde yarattığı (ne derler? vb.) baskılar mı?
    * Ölmeden önceki son isteği "cinsel deneyim" olan sakat birinin bu isteğini "giderayak" karşılayan kişiler, neden bu arzuyu/güdüyü daha önce dikkate almaz; cinsel arzu sadece "giderayak" karşılanabilecek bir şey midir?
    * Cinsellik güdüleri yok sayılan ya da bastırılan kişiler sizce nasıl bir ruh hali içinde olurlar? Daha doğrusu bu duyguları bastırmak insan kişiliğinde ne tür sonuçlar doğurur?
    * Sizce aşağıdaki talep Türkiye'de "dini [İslami] yardım kuruluşuna" yapılsa, ne olurdu?

[size=4]Bedensel özürlü İngilizin son arzusu cinsel deneyim yaşamak oldu!..

İngiltere’de hayatının son dönemlerini yaşayan 22 yaşındaki bedensel özürlü, barındığı dini yardım kuruluşuna; son arzusunun cinsel deneyim yaşamak olduğunu söyledi. Kuruluş olur verince gence internetten kadın bulundu.

Hemen onay çıktı
DOĞUŞTAN kas gelişmesi sorunu olan Nick Wallis önünde sadece bir kaç yıl kaldığını öğrenince kaldığı Hıristiyan yardım kuruluşuna son arzusunun ölmeden önce bir kadınla seks yapmak istediğini söyledi. Karara varmak için toplanan kuruluşun yönetimi gence onay verdi, ancak bakım evinin binasını kullanamayacağını bildirdi. İnternetten para karşılığında bir hayat kadınıyla anlaşıldı.

BBC belgesel yaptı
Gencin ailesi oğullarının bu deneyimi yaşaması için evlerini terk etti. Genç adam isteği yerine getirildikten sonra yaşadıklarının çok heyecanlı olmadığını ancak kadının kendisine çok iyi davrandığını söyledi. İşin en zor kısmının bu durumu ailesine söylemek olduğunu belirten Wallis, "Sonunda onlar da bana destek oldular" dedi. Yayın kuruluşu BBC bu hikáyeyi belgesel yaptı.

HÜRİYET GAZETESİ
28 Ocak 2007 [/size]
 
Bu haberi okuyunca iki şey aklıma geldi: Birincisi, muktedirlerin samimiyetsizliği, ve ikincisi, geçen haftaki konunun şiddetini düşününce, "en güzel sevişmeler büyük bir kavganın ardından olur" sözü! :)

Haftanın Konusu ile ilgili olarak yazacağım.. Sizler de düşünün e mi...
 
(Haftanın konusu)cinsel güdüler ve bastırılmış duygular

Bir insanın (kadın ya da erkek, sakat ya da değil) yaşamı boyunca karşı cinsle hiç bir ilişkiye girmemesi sağlıklı mıdır?

Elbette bir insanın yaşamı boyunca karşı cinsle ilşkiye girmemesi sağlıklı değildir.
Cinsel ilişkinin (TABİKİ DOZUNU KACIRMAMAK KAYDIYLA :D sağlık acısından yararlı olduğu tıbben de kanıtlanmış birşey ayrıca 6 aydan fazla cinsel ilişkiye girmeyen insanlarda ceşitli ruhsal problemlerin olabileceğide söyleniyor.

kalp kirizi geciren kalp hastalarınada hastaneden cıktıklarından sonra cinsel birleşme yapmaları konusunda D.R. ların tavsiyede bulunduklarınıda duymuştum.


* Bu bir sorunsa eğer, bunun nedenleri nelerdir sizce? Yani insanlar istemelerine karşın neden ve hangi mekanizmalar yüzünden bir ilişki yaşayamaz, ve bu sorun nasıl çözülür?

Valla bu sorunun nasıl cözüleceği belli aslında evlenerek ha siz eğer insan maddi sebeblerden yada sağlık koşulları nedeniyle evlenemiyorsa ne yapacak denili yorsa bunun cevabını bende bulamadım malesef. :D

* Beğenmek-beğenilmek için belirlenen kriterler ve bu aşamadaki dışlama mekanizması hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce sakat beden midir dışlanan, yoksa sakat bedeni dışarıda bırakan "moda"nın bireyler üzerinde yarattığı (ne derler? vb.) baskılar mı?

Elbetteki sakat bedenin ve bireylerin bir dışlanmışlıkla karşı karşıya oldukları aşikar ve buna bağlı olarakta sakatlığına bakmadan nelerde yapıyor gibi bir düşünceden korkulması ve bu korkuyu haklı gösterebilecek tutum ve davranışların cok fazla oluşu.

* Ölmeden önceki son isteği "cinsel deneyim" olan sakat birinin bu isteğini "giderayak" karşılayan kişiler, neden bu arzuyu/güdüyü daha önce dikkate almaz; cinsel arzu sadece "giderayak" karşılanabilecek bir şey midir

Yani burada ne söylene bilirki burdaki durum oldukca farklı bir olay aslında ölmek üzere olan bir insanın son isteği karşılanabilir .

ama ortada fol yok yumurta yokken hangi kurum yada kuruluş bu ğörevi üstüne alabilirki eğer aldığınıda varsaysak burada kıriter ne olacak hanği insanların çinselbirleşmesine onay verilecek ve gerekli alt yapı sağlanacak bu acıkcası pek olası olmayan bir durum dünyada buna emsal ğösterilebilecek bir uygulama yok.

* Cinsellik güdüleri yok sayılan ya da bastırılan kişiler sizce nasıl bir ruh hali içinde olurlar? Daha doğrusu bu duyguları bastırmak insan kişiliğinde ne tür sonuçlar doğurur?

Cinsel güdüleri yok saymak mümkün değil tabi en azından biyolojiye ters bu duygu cok doğal bir şey insanlarda diğer bütün canlılarda olduğu ğibi.

eğer siz bu duyguları yok sayar yada bastırma ğibi bir yola baş vurusanız bunu ruhsal acıdan proplemler yaratacağı gerceğinide ğöz ardı edemezsiniz.


Sizce aşağıdaki talep Diyanet İşleri Başkanlığı'na yapılsa, ne olurdu?

Bence burada bir yanlış algılama var şöyleki.

burada bu gencin cinsel birleşmesine onay veren sadece dini yardım kuruluşundaki ğörevliler.

yani bizdeki diyanet kurumundan farklı bir şey burda anlatılan konuyu birazdaha acarak anlatmaya calışırsam.

Evlilik dışı cinsel ilşkiye girmek (ZİNA) bütün semavi dinlerde suctur bunun dinsel acılımıda aile yapısını koruma toplumda düzeni sağlama ğibi sebeblere dayandırılıyor.

yani islam dininde hiristiyanlıktada yahudiliktede suc sayılmıştır burada konuyu aydınlatması acısından kutsal kitaplardan alıntı yapmayıda doğru buluyorum.

Önce Tevrat'a bakalım.
Tevrat’ta zina’nın cezası şu şekilde belirtilmiştir.
Levililer 20/10
Başka birinin karısı ile zina eden, komşusunun karısı ile zina eden adam, hem o, hem kadın mutlaka öldürülecektir.

Tevratta bu şekilde acıklama yapılıyor.

İncildede şöyle bir acıklama var.

Matta Bap / 19
16. Adamın biri İsa'ya gelip, ‘Öğretmenim, sonsuz yaşama kavuşmak için nasıl bir iyilik yapmalıyım?’ diye sordu.
17. İsa ona, ‘İyilik konusunda neden bana soru soruyorsun?’ dedi. ‘İyi olan tek biri var. Yaşama kavuşmak istersen, O'nun buyruklarını yerine getir.’
18. ‘Hangi buyrukları?’ diye sordu adam.
19. İsa şu karşılığı verdi: ‘`Adam öldürme, zina etme, hırsızlık yapma, yalan yere tanıklık etme, annene babana saygı göster' ve `komşunu kendin gibi sev.'
Markos Bap / 10
19. O'nun buyruklarını biliyorsun: `Adam öldürme, zina etme, hırsızlık yapma, yalan yere tanıklık etme, kimsenin hakkını yeme, annene babana saygı göster.'
Luka Bap / 18
20. O'nun buyruklarını biliyorsun: `Zina etme, adam öldürme, hırsızlık yapma, yalan yere tanıklık etme, annene babana saygı göster.'

Buradada görüldüğü gibi zina (EVLİLİK DIŞI CİNSEL BİRLEŞME) yahidilik ve hiristiyanlıkta cezası recm olarak anlatılmıştır.

islam alimleri bu konuyu islamiyet acısından şu şekilde değerlendiriyorlar.

Hernekadar eskiden kalma bir gelenek olarak hala bazı İslam ülkelerinde recm uygulanmaktaysa da, Kuran’da zina yapanların recm edilmesi şeklinde bir ceza yoktur. Zina’nın cezası Kuran’da yüz sopadır ve Nur ayetinde belirtilmiştir.
Konuyla ilgili.
Nur 2. Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir gurup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun.

Benim bu konuyu dini acıdan bir değerlendirmeye neden ihtiyaç duyduğum konusuna gelirsek.

o. boğanın sizce bu talep diyanet işleri başkanlığına yapılsa ne olurdu diye bir soru sormasından kaynaklandı bence bu soru bu konunun ki kendi adıma önemsenmesi ve tartışılması lazım.

bu sorunun araya sokuşturularak konunun gercek zemininden dışarıya cıkacağı ve konuya dinsel acıdan bakılması korkusundan kaynaklandı ..

insanlar DİN DİL VE IRK gibi konulardaki duyarlılığını son hrant dınk başlıklı yazıdada acıkca ğördükki sağlıklı düşünememe ve konuya saplantılar acısından bakıyorlar

O.boğanın bu konulardaki hassasiyetini ve duyarlılığı bildiğim için yani din yada ırk acısından bir ayrımcılık yapılmasına kesin kez karşı olduğunu bilmem bu soruyu sormasına bir anlam veremememe sebeb oldu.

şimdi o.boğaya soruyorum?

sayın şefim sizce bu talep diyanet işleri başkanlığına yapılsa ne olurdu?

sorusunu soraken tam olarak neyi kasdettiniz bu soruyu bir eleştiri olarak değilde bu soruyu sorarken tam olarak neyi kastetdiğinizi öğrenmek acısından soruyorum.
 
rambo, "niye soruyorsun" da ne demek yahu. Merak ediyorum da onun için soruyorum :) Dindar olanlar dini referans alarak kendi görüşünü yazsın, başkası başka bir referansla. Bunda yanlış olan ne var?

Buraya konu olan haberde "dini yardım kuruluşu" yok mu? Var. E ben de diyorum ki, orada Hıristiyan bir dini kuruluş böyle bir talebi gündemine alıp cevaz veriyorsa, acaba diyorum aynı şey ülkemizde olsa, İslami kuruluşlar buna ne der? Bu kadar basit bir soru. Belki "Diyanet İŞleri Başkanlığı" değil de "İslami Yardım Kuruluşu" demek daha doğru olur. O şekilde değiştireyim isterseniz? Ama bence tam karşılığı değil. Çünkü ülkemizde İslam konusunda tek otorite Diyanet İşleri Başkanlığı'dır. Gerekli fetvaları da o kurum verir. O yüzden o kuruma atfettim soruyu.

Soru: Sizce aşağıdaki talep Diyanet İşleri Başkanlığı'na yapılsa, ne olurdu?
Cevap: Bence cevaz vermezdi.

Bu kadar basit!

***
Yahu bu kadar mı "hassas" her konu bu ülkede? Bu kadar mı aciziz tartışmaktan?
Burası tartışmak için varolan bir FORUM. Burada birbirimizin hoşuna gidecek dalkavukluklar yapmak için değil, kendimizi geliştirmek ve düşünmek için varız.
Tabu saydığınız ya da yanlış bulduğunuz bir başlık olursa, okumayın ve cevap yazmayın. Bu kadar basit. Bırakın isteyen istediğini tartışsın. Sizin de söyleyecek sözünüz varsa, karşı görüşe saygı göstererek ve onu aşağılayıp itham etmeden medeni bir şekilde görüşünüzü yazın. Bundan daha normal ne olabilir anlamıyorum...
 
Böyle bir isteği varsa yardım destek alacağı noktalar bellidir.
PES diyorum...
Yani bir böyle bir konudan böyle sorular çıkarılmasına da pes diyorum.
Bula bula Diyanete geldi dayandı. Kİ bizde bu tarz bir oluşum yoktur.
Olmayan şeyler üzerine fikir yürütmek saçmalıktır en hafif tabirle.
 
Kurum adını çıkardım. Madem ki işin özünden kaçıp polemik yaratılacak unsur olarak kullanılma potansiyeline sahip!

Beğenmediğiniz bu sorulardan sosyolojide profösörlük tezi çıkar/çıkıyor! :)
Konu ilginizi çekmiyor mu, beğenmiyor musunuz, saçma mı buluyorsunuz? Tıklamayın! :)

Yaşamı boyunc hiç bir ilişkiye girmeyen, bunun psikolojik travmasını en ağır şekilde yaşayan, bana mesaj yazıp, "abi nasıl yaparım da biriyle birlikte olurum?" diye soran kaç kişi var miliyor musunuz?
 
Beğenmediğim sorulardan profesörlük tezi çıkaranlar sosyologlar ve konunun tıp uzmanlarıdır. Sorunun sahipleri değil! :) Gerekirse alır okurum ya da yardımımı talep ederim diyorum bende.
İlgimi çektiği ve eleştirilecek yanı olduğu için tıkladım. Polemik yaratan unsurları görmek istemiyorum naçizane bir üye olarak:)
 
Burada eleştirecek bir şey yok. Ama gerçekten bizim andantenin dediği gibi aramızda ciddi aşağılık sendromları olan insanlar var.

Bir de eleştiri adı altında abuk sabuk saldırılar var ki bunlara tahammül etmek gittikçe zorlaşıyor.

Burada eleştiri adı altında saldırıda bulunan kişilere bakın mesajlarının büyük bir kısmı özellikle cinsellikle ilgili başlıklara yazılmıştır.

İçten içe cinselliği merak eden, yaşayamamanın sancısıyla kavrulan bu kişiler, sözkonusu olan bir başkasının cinselliği olunca komplekslerini en acımasız şekilde dışa vurabiliyorlar.

Oysa yapılması gereken sağduyulu şekilde düşüncelerimizi hakaret etmeden dile getirmek ve o bahsedilen sosyolog, psikolog gibi meslek dallarına bizi anlayıp çözüm üretmeleri için ışık tutmaktır.

Bu vesileyle düşüncemi dile getirecek olursam bu Hristiyan yardım kuruluşunun yaptığı karşısında son derece şaşkınım. Böylesi insan merkezli davranabileceklerini hiç ummazdım. Gazetede haberi okuduğumda ilk tepkim bu oldu.

Ayrıca çocuğun bir ailesi varsa neden ona bu konuda yardımcı olmamışlar diye düşündüm.

Konu her yönüyle ilginç. Farklı bir toplum yapısı var ortada, ama son tahlilde elimizde kalacak olan insani bir duyarlılık örneğidir.

Bu cinsellik konusu, burada da gösterilen ilgilerden zaman zaman örneğini gördüğümüz şekilde, insan olmanın en önemli hasletlerinden birisidir. Burada ağzı köpürerek hakaretlerle başlıkları eleştiren bazıları, eminim kendilerini seven, sağlıklı bir cinsellik yaşadıkları bir partnerleri olsa çok daha farklı davranırlardı.

Demek ki olay sadece seksten ibaret değil. Bu çocuğun yaptığı ise belki duygusal unsurları da içeren cinsellikle karıştırılmamalı ancak salt bir seks ilişkisinden çok daha farklı bir takım ruhsal tecrübelerin yaşanmasına vesile olmuştur.

Bu ilişkide bu çocuk özgüvenden tutun da varoluşsal bir takım sorularına bile cevap bulabilmiştir. Hem de o bunun farkında bile olmadan. Çünkü artık yaşam dediğimiz bu ilginç serüvenin cinsellikle ilgili o koca karanlığı bu çocuk için aydınlanmıştır. Az ya da çok ama bu çocuk için yeterli olmuştur. Bu ise sanıldığı gibi olayı bir meta örneği olmaktan çıkarır ve yerini bilmenin hissetmenin huzuruna bırakır. Aynı şeyi defalarca tekrarlamak isterse işte o başka bir tartışma konusu. ama burada bir bilme bir anlama isteği vardır ve bu istek giderilmiştir.

Hayatında bir kez bile kendini başkasının yerine koyamayan, hayata, başkalarına ve kendilerine kompleksleriyle bakanlar bunu yapmaya devam etmekte özgürdür tabi; ama lütfen bizim arayışlarımızı terorize etmesinler.
 
Meryem'in bekaretine kafayı takmış bir anlayışın miladını kullandığımız bir Dünya burası :lol:

Aklı ardında bırakan bir kuytudan bahsedioruz.Ya da bir çıkıntıdan.Engellenemeyen,engellenmesi dahilinde ortaya çıkacak patlamalardan.Hitler'i aldatan o gerçek olmayan yahudi kadını ararız mesela mevzunun derinliklerinde!Ya da ülkemizin yaşadığı ihtillaller tahlil edildiğinde cinselliğe dayalı bir çıkış noktası bulmak için deşeriz dönemleri sosyoloji tezlerinde.

Namus nedir mesela?Sözlük karşılığı bir yana kimler nasıl algılıyor bunu.En kaba ve en hissiz tabiriyle iki kas yığınının süspansiyonel ve hidrolik bir sisteme benzer şekilde birbirleri üzerinde devinip durması neden bu kadar toplumsal bir sorun haline geliyor?(ee bu kadar basit değil tabi)

:lol:
met-üst ün pazar sevişgeniyim ben de efenim...
everstte mahsur kalmış bir dağcı
yok efenim sibiryada bir dostoyevski
katolik klisesinde bir james joyce
plevnede osman paşa
salzburgda dede efendi öhö höhö hö..o başka bir mevzuydu


:lol:

sevişmekten öte güzellik mi var!!!
 
Önce sorulara yanıt vereyim sonra gelişen yazılar düzeyince sorgulamaya devam ederim.

Sorulara vereceğim cevaplar sadece beni bağlar bu konuda yorum yapmak isteyen istediği yorumu yapar hiç aldırmam diyerek başlıyorum :D

Bir insanın (kadın ya da erkek, sakat ya da değil) yaşamı boyunca karşı cinsle hiç bir ilişkiye girmemesi sağlıklı mıdır?

Bence normal değildir.

* Bu bir sorunsa eğer, bunun nedenleri nelerdir sizce? Yani insanlar istemelerine karşın neden ve hangi mekanizmalar yüzünden bir ilişki yaşayamaz, ve bu sorun nasıl çözülür?

Bunu istememek diye bir şeyi kesinlikle hastalık olarak nitelendiriyorum. Çünkü bunu istememek tüm bedensel fonksiyonları hiçe saymak anlamına geliyor benim için.

Kuşkusuz cinselliği yaşamadan geçirmek zorunda olan insanlar vardır, bunun son derece zor olduğuna inanıyorum. Bana göre bu eksikliği gidermenin bir başka yolunu bulabilirler. Ulvi değerler katmak vs. gibi..Ve bana göre bunun yaşanmamasında en büyük etken yaşamayanlar için yanlış bilgilendirme, cinselliğin hala bir tabu olarak ele alınması vb. gibi nedenlerdir. Yani toplumsaldır bana göre ....

* Beğenmek-beğenilmek için belirlenen kriterler ve bu aşamadaki dışlama mekanizması hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce sakat beden midir dışlanan, yoksa sakat bedeni dışarıda bırakan "moda"nın bireyler üzerinde yarattığı (ne derler? vb.) baskılar mı?

Bunun son derece önemli bir etken olduğunu herşeyden önce söylemeliyim. Ne yazık ki çok ama çok uzun zamandan beri belki de insanlık tarihi kadar eskiye dayanan bir beğenilme yada beğenilmeme gibi korkular farklı düşüncelere yol açabiliyor. Özellikle son zamanlarda yaratılan moda anlayışının içinde kendini görenler kuşkusuz bedenleriyle ilgili bir komplekse kapılıp kendilerini olması istenen normlara göre düzenlemeyle zaman geçiriyorlar. Beceremeyince de kendi bedenlerini sevmiyorlar.

Yok yok sadece sakat beden dışarda bırakılmıyor bu konu da, hemen hemen tüm bedenler dışarı da bırakılabilir. Ve oldukça değişken bir norm bu da. Bugün uzun böylu, zayıf, yarın ne olur bilinmez..... :D

Bu konu üzerinde bile aylarca konuşulur bu arada. Neden insanlar kendilerini belirlenmiş kalıpların içinde görmek isterler?

* Ölmeden önceki son isteği "cinsel deneyim" olan sakat birinin bu isteğini "giderayak" karşılayan kişiler, neden bu arzuyu/güdüyü daha önce dikkate almaz; cinsel arzu sadece "giderayak" karşılanabilecek bir şey midir?

Bu vatandaşın isteğini gideren kişi sanırım bu işle yaşamını sürdüren kişi. İnanıyorum daha önceden de bu istenilmiş olsa ondan bir görev gibi algılayacağı için bunu yapacaktır.

Bu arada yine bu vatandaşın daha önceden bu olması gereken insanca davranış biçimini gösterememiş olmasının nedenlerine verilecek cevaplar çok daha anlamlı olacaktır.

Kuşkusuz cinsellik gider ayak karşılanabilecek bir şey değidir ama unutmayalım ki çoğu insan bu olguyu gider ayak mantıkla işin içine gerçek anlamda duyguyu ve düşünceyi katarak yaşamadan basitleştirerek yaşıyor,bu sebeple büyük bir çoğunluk bu ihtiyacı giderayak bir mantıkla yaşıyor diyebilirim.

* Cinsellik güdüleri yok sayılan ya da bastırılan kişiler sizce nasıl bir ruh hali içinde olurlar? Daha doğrusu bu duyguları bastırmak insan kişiliğinde ne tür sonuçlar doğurur?

Tek bir cümle verebilirim. Genellikle karamsar,içine kapanık ve belki de bir o kadar saldırgan, kendi iç dünyasının fırtınasında boğulmuş bir haldedir diye düşünüyorum.

* Sizce aşağıdaki talep Türkiye'de "dini [İslami] yardım kuruluşuna" yapılsa, ne olurdu?

Bence duymamazlıktan gelinir, böyle bir duyuru yokmuş gibi davranılırdı.Ve haklı sebepler de oluştururlardı; Hiç işimiz kalmadı da.... diye başlayan bir cümle olurdu. :D
 
(Haftanın konusu)cinsel güdüler ve bastırılmış duygular

O.BOĞA DEMİŞKİ
Yahu bu kadar mı "hassas" her konu bu ülkede? Bu kadar mı aciziz tartışmaktan?
Burası tartışmak için varolan bir FORUM. Burada birbirimizin hoşuna gidecek dalkavukluklar yapmak için değil, kendimizi geliştirmek ve düşünmek için varız.
Tabu saydığınız ya da yanlış bulduğunuz bir başlık olursa, okumayın ve cevap yazmayın. Bu kadar basit. Bırakın isteyen istediğini tartışsın. Sizin de söyleyecek sözünüz varsa, karşı görüşe saygı göstererek ve onu aşağılayıp itham etmeden medeni bir şekilde görüşünüzü yazın. Bundan daha normal ne olabilir anlamıyorum...

O.boğa ben konunun hassas olduğunu yada tartışılamaz olduğunu söylemedim elbetteki her konu tartışılabilir.

konuyu cok önemsediğimi ve tartışılması gerektiğinide söyledim sanırım orası gözünden kactı.

Karşı görüşe saygı gösterip onu aşağılamadan ve itham etmeden medeni bir şekilde görüşünüzü yazın diyorsun.

Yahu ben kimi aşağıladım yada itham ettim bu sitede bunu en son yapacak insan benim.

Solcusuyla sağcısıyla dinlisiyle dinsiziyle herkesin fikrine saygı duyarım ben ve de her konunun sansürsüz biçimdede tartışılması gerektiğini düşünürüm bu yazıyı neden yazdığını anlayamadım yinede sözlerimi tam olarak anlatamadığımı düşünerek tekrar bir acıklama yapayım umarım bu sefer beni anlarsın (yada görüşlerimi anlatabilirim) :D

Bakın soruda bu talep diyanete yapılsaydı diyanetin tavrı ne olurdu deniyor.

bende diyorumki konu eğer dinden cevaz almaya gelirse dünyadaki 3 büyük dinin kutsal kitaplarında bu konunun cevabı acıkca verilmiş ne hiristiyanlık ne yahudilik nede islam dini bu konuya olur diyemez.

ilk yazımdada bu 3 büyük dinin referans olarak aldıkları kitaplarda incilde tevratda ve kuranı kerimde bu konuyla ilğili ayetlerden alıntı yaparak uzun uzun bu üç büyük dinin evlilik dışı çinsel ilşkiye girmeyi kesin kez yasakladıklarını anlattım.

ve demek istedimki dini acıdan bakıldığında bu konunun oluru yoktur bunu ben söylemiyorum yaptığım alıntılara inanmayan varsa acar inçili acar tevratı acar kuranı okur .

bunu söylemek karşı görüşe hakeretmi?

kaldıki bunu ben söylemiyorum dini metinler söylüyor.

az bucuk dini bilğime güvenerekten bunları yazdım kimseye hakeret etme yada aşağılama gibi bir niyetim olduğunu nereden cıkardın doğrusu merak ediyorum?

Yazıda bu gencin son arzusuna dini yardım kuruluşunun olur verdiği yazılıyor.

bende diyorumki dini bir yardım kuruluşu o dini temsil etmez edemez din değimiz şey bu ister yahudilik ister hiristiyanlık isterse islam dini olsun kendine referans olarak o dinin kutsal kitabını baz alır.

ve bu üç büyük dinin kutsal kitaplarında da evlilik dışı cinsel ilşki yasaklanmıştır.

dini yardım kuruluşları bu konuda son sözü söyleyemez .

kaldıki ülkemizdede islam adına yardım kuruluşlarının islama ve hatta insanlığa ters işler yaptığını her ğün televizyonlarda gazetelerde okuyoruz benim özet olarak anlatmak istediğim buydu.

Umarım bu sefer anlatabilmişimdir. :D :)
 
Rambo o eleştiriler sana değil yazıldıktan sonra sildiğimiz için görmediğin bazı çok bilmiş artniyetlilere karşı yazıldı. Sen farklı da düşünsen yazında öyle bir içerik ve üslup olmadığı için gördüğün gibi yazın silinmiş değil. :)

Devam
 
rambo172, çok özür dilerim. Yanlış anladım ve ortaya konuştuğumu özellikle belirtmem gerekirdi yukarda. Mesajımı *** ile ayırdığımda bunun doğrudan sana yazılmadığı anlamına geleceğini düşünmüştüm...
Zaten Kurum adını çıkardım. Dediğim gibi hedefim kurumlar değil, toplumsal ve kişisel sorgulamalara vesile olacak tartışma ortamı yaratmak.

Haberde bahsi geçen yardım kuruluşunun dini referans olması, bi şekilde dini cevaz alındığı anlamına gelmez mi?
Yarın buradaki 6 soruyla ilgili görüşlerimi yazabilmeyi umuyorum. Sanırım o zaman tartışma daha sağlam bir zemine oturacaktır...
 
* Sizce aşağıdaki talep Türkiye'de "dini [İslami] yardım kuruluşuna" yapılsa, ne olurdu?

Zina evladım gel biz seni okuyup üfleyelim geçer derlerdi. Evlenince geçer derlerdi. Bunu bire bir arkadaşımın çocuğunda yaşadığım için çok açık ve net söylüyorum. Üstelik arkadaşımın oğlu engelli değil. Yani konu sakat bedenlerde farklı sağlam bedenlerde farklı etkiler yaratmıyor. Şimdilik bu soruya cevap vermek istiyorum ilerleyen zaman içerisinde diğer soruların cevaplarını arkadaşımın oğlu üzerinde yaptığı etkileri de örnek vererek cevaplarım.
 
OturanBoğa' Alıntı:
Soru: Sizce aşağıdaki talep Diyanet İşleri Başkanlığı'na yapılsa, ne olurdu?
Cevap: Bence cevaz vermezdi. ..

evet bencede cevap vermezdi. diyanet işleri zaten yardım kurumu değilki dini araştırmalar, bilgilendirmeler yapan bir kurum.varsayalım yardım kurumu zinanın dinen günah olduğunu söyleyip daha sonra zinaya teşvik edecek ve ozaman tekrar buradan biz eleştirecektik. türkiyede ingiltere benzeri dini yardım kurumları var ama insanları bir defa mutlu ederek değil evlenmeleri ve bir aile sahibi olmaları için yardımcı oluyorlar(Sivas belediyesi her yıl ihtiyaç sahibi 20 çite toplu düğün yapıyor ev eşyaları dahil). aslında türkiyedeki bu uygulamayı alkışlamamız lazım. ingilterede engelli kardeşimiz bir defa ilişkiye girmiş ve günahkar olmuş ki zina bütün dinlerde günahtır. ama bizim türkiyede düzenli ilişki yaşıyon ve hiçbir günahıda yok.
 
Sağlıksız olduğunu düşünmüyorum, aksi olmuş olsa bütün bekar insanlarımız sağlıksız bir yapıya sahip olurlardı olmadığına göre fark etmez.

Bunu bir sorun olarak kabul etmiyorum.Aklı selim olmadıklarından veya işin bilincınde olmadığından diye düşünüyorum.

Fiziki görüntü olsa gerek.Modanında büyük rolu olduğunu düşünüyorum.
Her iki etgenide göz ardı etmememiz gerekir.

İnsanlar doğumundan ölümüne kadar yaşamış olduğu dönemlerde haz aldıkları bir sürü olaylar vardır.Bunlardanda biri cinsellik olsa gerek bu hazıda her canlı varlık gendine göre pratık anlamda yaşadığını düşünüyorum.Bu arzu ve güdü başkalarının elinde olduğunu düşünmüyorum insanlar yaşamları boyunca gecırecekleri bir dönem vardır şayet buda uygun olursa evliliktir.Eğer ortam oluşmuşsa bunu bu yolla engellemek yersızdır.diğer yoluda gayrı meşru olmayan yollar diyeceğim günümüzdede bu olduğuna göre,bu gibi şeylerde gider ayak karşılanacak bir şey olduğunu düşünmüyorum bu sadece insan psıkolojısı olsa gerek sadece bu ortamı yaşamak istemesınden kaynaklanır diye düşünüyorum.

Aklı selim veya işin idrakınde olan bir insanin cinsellik güdülerinin yok edileceğinive bastırılacağını sanmıyorum.Normal bir insanda farklı bir etgen birakacağını düşünüyorum.

Bu bizim dinimizde yasak olduğu gibi başka dinlerdede gayri meşru yollardan olduğu için doğru birşey olduğunu düşünmüyorum.
Eğer istediğin şeyin arkasında dürabiliyorsan bizimde ülkemizde farklı olacağını düşünmüyorum.çünkü o devirleri aşmış olduğumuzu düşünüyorum.
Ama şunuda merak ediyorum maddiyati olan bay acısından bugibi şeyler askıda kaldığını düşünmüyorum.Bu işlerin birde karşı cinsini düşünmek gerekir.

Yorumlarımda bilmeyerek yapmış olduğum hatalarım varsa özür dilerim
Saygılar;
 
(Haftanın konusu)cinsel güdüler ve bastırılmış duygular

cuneydozen demişki

açım... yarın hırsızlık yapıcam... ölücemi öğrendim; annemi çok seviyorum... yarın annemi de birlikte öldürücem... bir kızı seviyorum ama o beni sevmiyor... yarın ırzına geçicem... dünyanın yaşanıcak hali kalmadı... öyleyse kundakdaki çocuğumu öldürücem... başbakan yolsuzluk yapmış... örgüt kurup ülkemi bölücem... vs. vs. vs...

meşruiye... meşruiyet... meşruiyet... lütfen meşruiyet

cuneydozen cinsellik doğal bir duygudur bu bu saydıklarınsa hırsızlık,öldürmek,ırza,gecmek.bölücülük yapmak bunlar ne insanlığa ne hukuka sığar ve de hiçbirine doğal ve normal bir duygu diyemeyiz.

Bu saydıklarının meşruiyetiyle cinsellik arasında nasıl bir bağlantı kurdun dediğim ğibi biri (çinsellik) yaradılışta var olan ve son derece doğal olan bir duygu saydıklarınınsa hiç birine doğal duygulardır diyemeyiz.

ha sen eğer çinselliğide meşru yollardan yaşamak yada tatmak istiyorum diyorsan o ayrı ve senin fikrinede saygı duymak lazım.

Fakat burada tartışılan konu bu doğal duyguyu (cinsel ilşkiyi) yaşamak isteyen ama ceşitli sebeblerden dolayı yaşayamayan kişilerde (sakatlığı nedeniyle vs vs ) ne ğibi sorunlara neden olacağı (yada olmayacağı)kunusu.

yine senin baktığın pencereden bakarsak olaya yani meşruiyet acısından ki meşruiyetle kastetmek istediğin yanlış anlamadıysam dini meşruiyet ve evlilik dışı cinsel ilşkiye girilmesin diyorsun.

Peki bir insan şu yada bu sebebden dolayı evlenemiyorsa ne yapacak?

Mesala ilk yazımda bunu yazmıştım kalp kırizi geciren kalp hastalarına d.r. lar çinsel ilşkiye girmelerini öneriyor peki soruyorum bu adam evli değilse ne olacak?

yine olaya dini acıdan bakalım burda kastetdiğim din islam dini islamiyette normalde haram olan şeyler zarüret durumlarında haram olmaktan cıkıyor örneğin islam dininde at eti yemek haram sayılırken bir müslülan aclıktan ölecek duruma gelirse ve yiyecek bir şey bulamıyorsa at etinin yenmesi haramlıktan cıkıyor.

Peki bu kalp kirizi geciren adamın durumundada bir zaruret yokmu?

SADECE MERAK ETTİĞİM İÇİN SORUYORUM.
 
HABER OLACAK Bİ KONU DEĞİL BENCE

BELKİ İNGİLTEREDE YAŞAMIŞ OLSAYDIK O KÜLTÜRDE BÜYÜSEYDİK BİZE ÇOK DOĞAL GELİRDİ

ÇOK FAZLA YADIRGAMAK ÖNYARGIYA GİRER
 
dini bence bole seylere karistirmamak lazim
herseyin adresi belli zaten :D
ben sunu soylemek isterim gordugum ve bildigim birsey ki islam haric cinsellik su ekmek gibi :p
ve islamdada belirtiliyor en az surec icerisinde bekarlarin evlendirme diye okuyan bili zaten :wink:
her insanin en dogal hakki cinsellik
gunahi sevabi ile
ama zina ayri mesele
ben fazla derinlere dalmiyim
bence her konu acik konusulmali
 
Esracığım fikirlerine ayrı ayrı katılıyorum.
Ben bizim olan Türk gelenek, görenek ve ahlaki yapımızı seven ve sahiplenen biri olarak İngiltere gibi , gerek dini gerek kültürel yapısı bizden tamamen farklı bir kültürle Türkiyeyi karşılaştırmayı gereksiz bir zaman kaybı olarak görüyorum.
 
Eğer illaha tartışılması gereken birey erkek engelli değilse konuyu başka bir şekilde ele almak istiyorum.

Haberi okuyunca aklıma gelen ilk soru: “ya bunu isteyen bir kadın olsaydı" sorusu oldu.
ya son isteği cinsellik deneyimi olan kişi bir bayan olsaydı? acaba hatunun bu isteğine hristiyanlık dini böylesine sahip çıkar mıydı?! erkeklerin genelevini bulmak biraz daha zor olsa gerek…ama ben eminim kadını aforoz ederlerdi. islam dinindeki karşılığını ise hiç söylemeyeceğim bile.gazete manşetlerinde "ahlaksızlık" diye geçilirdi eminim. Hem hangi erkek Kabul eder engelli bir bayanla sevişmeyi değilmi deli divane sevmiyorsa…
işte size engellilikten önce, cinsiyet ayrımı...

hiçbir cinsel deneyim yaşamamış olmanın bence sakat bedenlerin dışlanmasıyla ilgisi yok. bu doğru kişiyi bulmakla, duygularla ilgili birazsda.nitekim bu adamcağızda yaşadığı deneyimin çok hayacan vermediğini söylemiş. Duyguların içinde olmadığı hiç bir işin keyif vermemesi gibi normal bir durum bu.

Şimdi bizim Diyanete gidip “hocam izin var mı,bizim çocuk böyle bişiy ister” dediğin zaman hoca seni ya Allah’ın yoldan çıkmış bir kulu olarak addader yada imam nikahı kıydırması gerektiğini söyleyerek adamın başını yakardı giderayak.

Ama buradaki en büyük sorun cinsiyet ayrımıdır…
 
Arkadaşlar,

Bırakın günahı sevabıda, ilk önce bir partner bulmanın zorlugunu biliyorsunuz.. Daha önce başa konu başlıgına yazdıgım yazıyı kopyalıyorum..

Şekilci bir dünyada, bizler bile şekilci olarak yaşıyoruz.
Aslında geçen gün izlediğim bir belgesel bunu çok güzel açıklıyor. İnsanlar ve hayvanlar da var olan beğenme duygusu, aslında içgüdüsel ve yardışsal. Sebep, en güzel, en saglıklısını eş olarak seçerek genlerini sağlıklı olarak yayma güdüsü. Eee bizde sağlıklı olarak görülmediğimiz için..

40 yaşında cogu saglıklıya göre aktif, geçimini saglayan, uzun çabalarsonu B sınıfı ehliyeti olan,

Bu içgüdüsel elemesi neticesinde, hala yanlızım.
saygılar.
 
SLM

KONU DİNİ KONU OLUNCA MAŞALLAH HERKES BÜLBÜL OLUYOR.HATTA PROFOSÖR EDAYSIYLA YAKLAŞANLAR BİLE VAR. HHATTA BÖLE Bİ İSTEĞİN SAĞLIKLI OLMADIĞINI SÖLEYECEK KADAR OLAYI BÜYÜTENLER VAR. NEREDEYSE " ya kardeşim ölüme yakın azdın mı ne yaptın" diyecek AMA DİYEMEYENLER VAR,ORTALIK YİNE SAVAŞ ALANINA DÖNMÜŞ

İLK BAŞTA BU OLAYA DİNİ ACIDAN YAKLAŞMANIN YANİ TEMEL OLARAK BU ACIDAN YAKLAŞMANIN ÇOK DOĞRU OLDUĞU KANAATİNDE DEİLİM. ÇÜNKÜ CİNSELLİK DİREK DİNLE ÖRTÜŞEN Bİ KONU DEİL DİREK DÜNYEVİ Bİ KONU. PSİKOLOJİK AÇIDAN İNSANIN TEMEL İHTİYAÇLARININ BAŞINDA GELEN Bİ OLGU. İSTEYENLER MASLOWUN TEMEL İHTİYAÇLAR HİYELARŞİNİ İNCELERSE BU KONUNUN İNSAN İÇİN NE KADAR ÖNEMLİ Bİ KONU OLDUĞUNU GÖRÜRLER. DOLAYSIYLA BU KADAR ÖNEMLİ Bİ KONUDAN VAZGEÇMEK YADA DÜNYAVİ KONULAR DIŞINDA FARKLI Bİ YERDE CEVAP ARAMAK YANLIŞ.
DİĞER TEMEL İHTİYAÇLARA BAKILDIĞINDA AÇLIK,SUSUZLUK GİBİ. BU İHTİYAÇLAR KARŞILANMADIĞINDA NELERİN OLABİLECEĞİ HERKESCE MALUM İNSAN DENEN MEKANİZMA SUSUZLUĞA ÜÇ GÜN AÇLIĞA 20-30 GÜN ARASI DAYANABİLİYOR. BURADA SIKINTI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM ÇÜNKÜ TOPLUM AÇ KALANA YADA SUSUZ KALANA ELİNDEN GELEN YARDIMI YAPIYOR. SORUN AYNI TMEL İHTİYAÇLARDAN BİRİ OLAN "cinsellik" olgusunda çıkıyor. işte ÇOĞU SİTEYE GÖRE ÇAĞDAŞ SAYILAR BU SİTEDE BİLE SON İSTEĞİ CİNSELLİK OLAN ADAMI SAĞLIKSIZ BULANLAR VAR. BENCE BU KARNI ACIKTIĞI İÇİN EKMEK İSTEYEN Bİ ÇOCUĞU EKMEK İSTEDİ DİYE SUÇLAMAYA BENZER, BU KONUNUN DİĞERİNDEN HİÇBİR FARKI YOKTUR. NEDEN BU KONUDA BU KADAR ACIMASIZVE ÖNYARGILIYIZ? BU SORUNUN ONLARCA YANITI VAR ELBETTE BİKAÇINI SAYAYIM

1- KENDİMİZİ VE VUCUDUMUZU TANIMAKTAN ACİZİZ
2- O KADAR FAZLA BAŞKALARINI DİNLİYORUZ Kİ KENDİ İSTEKLERİMİZİ DİNLEMEYE VAKTİMİZ KALMIYOR
3- BASTIRILMIŞ DUYGULARIMIZ ÇOK FAZLA OLDUĞUNDA DOĞAL OLARAK KIŞKIRTILMIŞ DUYGULARIMIZDA ONA PARAREL OLARAK ÇOK FAZLA VSS VS

NE OLUYOR PEKİ BÖLE OLUNCA YANİ ADAM GİBİ CİNSELLİK YASANMAYINCA?

1- KIRSALA ÇIKIN BUGÜN HERKESİN EVİNDE UYDU VARDIR NEDEN?
2- ENSES İLİŞKİLER ÇOK DUYULMAMAKLA BİRLİKTE ÇOK FAZLA ARTIŞ GÖRTERMEKTEDİR NEDEN?
3- İKTİDARSIZLIK VE BİÇOK CİNSEL PROPLEMLERLE KARŞILAŞILMAKTADIR VE BUNLARIN BİÇOĞUNUN ALTINDA PSİKOLOJİK TRANVALAR VARDIR NEDEN?
4- ERKEN BOŞALMA ÇOK ÖNEMLİ Bİ SORUN TEŞKİL ETMEKTEDİR NEDEN?

HER OLGUDA OLDUĞU GİBİ BU OLGUDA DA TOPLUMDA BİR NORMALLEŞME YOKTUR. HERŞEYİ OLDUĞU GİBİ BU KONUYUDA ABARTILI,OLAĞANÜSTÜ OLARAK ELE ALIRIZ. MAÇ OLUR SAVAŞA GİDER GİBİ MAÇA GİDİLİR,AÇIK OTURUM OLUR SAVAŞIR GİBİ TARTIŞIRIZ,SEÇİM OLUR SAVAŞIR GİBİ OY KULLANIRIZ VE NİHAYETİNDE DE DÜĞÜN OLUR SAVAŞIR GİBİ EĞLENİRİZ. BENCE ARTIK NOMALLEŞMENİN SIRADANLLAŞMANIN ZAMANI GELDİ. ASLINDA HERKES SIRADANLIKTAN DEM VURUR BU ÜLKEDEN HİÇBİŞİ SIRADAN OLMUYOR Kİ HERŞEY SIRADIŞI VE OLAĞANÜSTÜ.
İNGİLİZ VATANDAŞININ OLAYDAN KEYİF ALMAMASINI GAYET İYİ ANLIYORUM.SEVGİSİZ YAPIAN HİÇBİRŞEY İNSAN DENEN UNSURA KEYİF VERMEZ DOLASIYLA SEVGİNİN EN ÜST NOOKTADA OLMASI GEREKEN BİR ETKİNLİKTE BÖYLE BİR HAYAL KIRIKLIĞININ YAŞANMASI KADAR DOĞAL BİRŞEY OLAMAZ

SAYGILARIMLA

SEVGİSİZ SEKS TOPSUZ MAÇ YAPMAK GİBİ BİRŞEY ............
 
Üst Alt