Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelli Çocuklar Tatil Beldesi Projesi

Sema

Aktif Üye
Üyelik
28 Tem 2004
Konular
75
Mesajlar
2,533
Reaksiyonlar
0
DÜNYA ENGELLİ ÇOCUKLAR TATİL BELDESİ PROJESİ
HAZIRLAYAN: HASAN SEZGİN

ÖZET PROJE BİLGİLERİ
Adı: Karaburun Yarımadası Dünya Engelli Çocuklar Tatil Beldesi
Proje Uygulama Alamı : İzmir İli Karaburun Yarımadası:
Uygulayıcı Kuruluş : Oluşturulacak İcra ve Koordinasyon Komitesi
Hedef Kitle : Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (UN WHO) üyesi 191 ülkenin engelli çocukları ve aileleri.
Paydaşları : Katılımcı Ülkelerin İlgili Kurum ve kuruluşları, Uluslar arası kuruluşlar, İlgili ulusal kurum ve kuruluşlar ile derneğimiz.
Proje Süresi : 5 Yıl

Projenin Kısaca açıklaması : Karaburun Yarımadası üzerinde muhtelif alanlarda dünya engelli çocukları ve aileleri için tatil köyleri kurulacaktır. Engelli gruplarına göre oluşturulacak köylerde 15 günlük periyotlarla üye ülkelerin katılımcıları buralarda tatil yapacaklardır. Engelliler ve aileleri çeşitli aktivitelere katılacaklardır. Turistik gezilerin yanı sıra rehabilitasyonda yüksek motivasyonun kazanılması için hazırlanan ortamdan yararlanacaklardır Yarımada’da organik tarım yaygınlaştırılacak ve tatil köyleri sakinleri natürel ürünlerle besleneceklerdir. Bölgede yetiştirilecek olan organik ürünler, katılımcı ülkelerin dernekleri aracılığıyla engelli çocuklar ve ailelerine ihraç edilecektir.

Proje Gerekçesi : Dünya’da Engelli İnsanları için yapılan çalışmalar felsefi ve tarihi açıdan incelendiğinde, pek çok faaliyetin yanı sıra, rehabilitasyon adaları, rehabilitasyon kentleri oluşturulduğu ve WHO tarafından desteklendiği görülmektedir. Ancak, engellilerin ve ailelerinin farklı kültürler arasında iletişimle motive edileceği, rehabilitasyon bilgi ve birikimlerinin birbirlerine aktarılacağı ve birlikte aktivitelere katılarak eğleneceği habitasyon dünyada mevcut değildir. Karaburun Yarımadası böyle bir aktiviteye fevkalade uygun bir yerdir

Proje Hedefleri : Karaburun Yarımadası üzerinde, uygun bölgelerde katılımcı ülkelerle birlikte, ulusal ve uluslararası fonlardan yararlanarak devre mülk şeklinde engelliler ve aileleri için tatil köyleri oluşturmak. Karaburun Yarımadası üzerinde eko tarımı yaygınlaştırmak. Dışa göç veren bölgede tersine göçü başlatmak. Bölge halkının sosyoekonomik durumunu geliştirmek. Bölgede istihdam yaratmak, katma değer üretmek. Bölgenin ve Türkiye’nin doğa, kültür , tarih ve turizm değerlerini tüm dünyaya tanıtmak. Uluslararasında hümanist duygu ve değer anlayışını tüm dünya çocuklarıyla paylaşarak yükseltmek projenin temel hedefleridir.

Başlıca Faaliyetler : Projenin amacı doğrultusunda; Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların bu projeyi benimseyip hayata geçirmeleri için gerekli olan tüm faaliyetler icra edilecektir.

PROJE ADI : Karaburun Yarımadası Dünya Engelli Çocuklar Tatil Beldesi
PROJE GEREKÇESİ :

Projenin ortaya çıkışındaki temel düşünce; Karaburun Yarımadası coğrafyasında öyle bir çalışma yapılmalı ki, hem bu coğrafya’da yerleşik insanların yüzü gülsün hem de yapılan bu çalışma bütün ülkeyi ve hatta tüm dünya ülkelerini ortak bir paydada birleştirsin.
Bu temel düşünceden hareketle, öncelikle tüm insanların en hassas oldukları ortak değer/ler nedir? Sorusuna cevap aranmıştır.
2003 yılının Avrupa ve Türkiye’de; “Engelliler Yılı“ ilan edilmiş olması, bizi engelli çocuklar üzerinde düşünmeye sevk etmiştir. Hiç kuşku yoktur ki, yer yüzünün hakimi olan insanın, her nerede yaşıyor ve hangi şartlar altında hayatını idame ettiriyorsa ettirsin, sahip olduğu en değerli, en kıymetli ve asla feda edemeyeceği en kutsal varlığı evladıdır.
Bugün dünya nüfusunun ortalama 8 - 14 % si engelli insanlardan oluşmaktadır. Avrupa nüfusu yaklaşık 380 milyon olup, bunun 34 milyonunu engelli insanlar oluşturmaktadırlar. Tüm dünyada engelli insanların 800 milyonluk bir nüfus oluşturduğu dikkate alındığında ve bunun önemli bir bölümünü çocukların teşkil ettiği değerlendirildiğinde, düşüncemizin bizi doğru yöne sevk ettiği müşahede edilecektir. Hepimiz yine çok iyi bilmekteyiz ki; engelli çocuklar üzerine yoğunlaştırılan bireysel ve toplumsal ilginin kaynağı büyük bir şefkat ve fedakarlıkla beslenen beşeri duyarlılıktır. Biz de bu noktadan yola devam ederek, bugüne kadar engelli çocuklarla ilgili yapılan ulusal ve uluslararası çalışmaları araştırmaya yöneldik. Dünya Engelliler Felsefe ve Tarihi’ni (Independent Living History and Philosophy) araştırdık. Kendi bilimsel yetersizliğimizi de dikkate almak suretiyle bir literatür çalışması yapmaya gayret ettik. Data Base zeminindeki boşluğumuzu konunun uzmanı bilim adamlarının görüşlerine müracaat ederek gidermeye çalıştık. Netice itibariyle ulaştığımız noktada şu tespitleri yaptık: 1797 yılından bu güne değin engelli bireyle ilgili olarak sürdürüle gelen yoğun çalışmalar 1924 tarihinde Milletler Cemiyeti çatısı altında evrenselleştirilerek, 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Teşkilatı çatısı altında güvenceye kavuşturulmuş ve Çocuk Hakları Konvansiyonu olarak yayımlanmıştır. 42 maddelik bu konvansiyon ilk kez engelli çocukları da kapsaması (madde: 2 ve 23) nedeniyle konunun tarihsel sürecinde bir dönüm noktası olmuştur. 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Çocuk Hakları Konvansiyonu oy birliğiyle kabul edilerek, imzaya açılmış ve Türkiye dahil olmak üzere 191 ülke tarafından 2 Eylül 1990 tarihinde onaylanmıştır. Bu konvansiyonun önemi ilk defa uluslararası yaptırımlar içeriyor olmasıdır. 2002 Ocak ve Şubat aylarında Birleşmiş Milletler Teşkilatı çocukların hak ve hukuklarını daha yaygınlaştıran ve koruma altına alan deklarasyonları yayımlamıştır. 1960 yıllardan itibaren refah seviyesi yüksek olan ülkelerde, özellikle ABD’de engelli çocukların rehabilitasyonu için çok ciddi programlar uygulanmaya başlanmıştır. Birleşmiş Milletler’in organları (WHO, UNİCEF, UNESCO v.b.) ve dünya ülkelerinin devlet ve özel sektör kurum ve kuruluşlarıyla birlikte, sivil toplum örgütlerinin de katkılarıyla engelli çocuk hakları ve rehabilitasyon konusu dünya kamu oyunun çok duyarlılık ve yüksek hassasiyet gösterdiği etik bir değere ulaşmıştır.

Engelliler için; BM Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şemsiyesi altında İşbirliği Merkezleri (Collaboration Center), Rehabilitasyon Kentleri, Rehabilitasyon Adaları gibi yapılanmalar gerçekleştirilmiştir. Engelli çocukların rehabilitasyonu için Üniversite’lerde Ana Bilim Dalları (ABD) oluşturulmuştur. Engelli çocuklar için yapılan bilimsel ve laboratuar çalışmaları son yıllarda yeni sosyal, ekonomik ve kültürel sektörler oluşturmuştur.

Dünyadaki engelliler için yapılan çalışmalar ve rehabilitasyon çabaları engelliler olimpiyatlarının organizasyonuna kadar yaygınlaştırılabilmiştir. Bütün bu araştırma ve literatür zenginliği içerisinde, farklı kültürler içeren engelli çocuklar ve aileleri için ortak yaşam alanlarında, sosyal etkileşim, eğlence ve dinlence temelinde motivasyona yönelik enternasyonal bir organizasyona rastlanılmamıştır. Oysa engelli çocukların rehabilitasyonunda, temel yaklaşımların önceliklerinden birisinin de, engelli çocukların ailelerinin enformasyonu ve motivasyonu olarak değerlendirildiği bilinmektedir.

Konunun uzmanlık alanımızın dışında olmasından kaynaklanan rahatlığın da etkisiyle olsa gerek, düşünce sınırlarımızı genişlettik. Acaba engelli çocuğu olan bir İngiliz aile, aynı engelli grubundan bir Türk aileyle bir arada organize moral aktivitelerinin aktörleri olsalar.. Ve hatta çeşitli milletlere mensup aileler aynı moral aktivitenin çok renkli ve farklı karakterler içeren aktörleri olsalar..

Bundan daha uygun doğal bir düşünce – haber yayma ortamı (dissemination) fırsatı bulunamaz. Bilim adamları için de, böyle bir popülasyon üzerinde farklı kültürlerin harmonizasyonu sonucu kazanılma olasılığı yüksek bir motivasyon değerinin engelli çocukların zihinsel ve psikolojik rehabilitasyonu üzerine etkilerini araştırmak yeni bir alan oluşturabilecektir. Varılan bu noktada, rehabilitasyonda yeni bir alan oluşumu ihtimalinden bahsetmek fazla abartılı bir görüş olarak değerlendirilmeyecektir, kanaatindeyiz. Çünkü; psikolojik rehabilitasyon sürecinde uzmanların çeşitli canlı varlıklardan (kuşlar, at, kedi, köpek, yunus balıkları, akvaryum canlıları v.b.) yararlandıkları bilinmektedir. Neden, eşdeğer kaderde insanların kültür farklılıklarının yaratacağı merak – ilgi fenomeninden yararlanılmasın? Yine çok iyi bilinmektedir ki, bilimin istihsalinde en önemli unsur merak, sorgulama dürtüsüdür. O halde; farklı kültür öğelerinin, engelli bireylerin sosyal etkileşimi sürecinde psikolojik rehabilitasyona ne derecede katkı sağlayabileceği de incelemeye değer bulunmalıdır.

Uluslararası bilim ve kültür çevrelerinde; Children and Social Communication, Children and Family Communication, Children and Parents, grand parents,sisters-brothers, Children and Culture, Customs, Traditions, Children and Social Welfare, Children and School Communication, Children and Communication Strategies, Children and Computer Technology, Democracy and Children Rights.. Gibi hususların uzmanlık alanları oluşturduğu ve bu konulardan çalışmaların derinleştirildiği gözlenmektedir. Gözlerden uzak kaldığını sandığımız önemli bir husus ise bütün bu oluşumların içerisinde insanın eşdeğer insanla iletişiminin psikolojik rehabilitasyonda yeterince değerlendirilmediğidir.

Projemizin gündeme gelmesinde, yukarıda açıklamaya çalıştığımız husus önemli derecede etkin olmuştur. Dikkatimizi çeken bu hususun araştırılması sonucunda dünyada farklı kültürler arasında engelli çocukların ve ailelerinin iletişim kurabileceği sosyal etkileşim ortamının mevcut olmaması, bizi bu projeye yönlendirmiştir.
O halde tasarladığımız bu proje, uluslararası boyutuyla ele alınma mecburiyetini dikte ettirmektedir.

Kanaatimizce bu proje, uluslararası hassas bir ortak düşüncenin bu güne kadar her nasılsa, boşlukta kalmış zeminini oluşturmayı amaçlayan ilk projedir.

Şu halde projemizin dünyada ilk uygulanacak proje olması “zaman “ kavramı açısından önemlidir.

“Zaman“ kavramını bir “mekan“ kavramıyla birleştirerek aradaki ilintileri kurmak projeyi bir bütün olarak ortaya çıkaracaktır.
Projemizin uygulama mekanı olarak Karaburun Yarımadası düşünülmüştür. Neden, Karaburun Yarımadası? Bu soru haklı olarak sorulacaktır.

Esasen şablonda, proje gerekçeleri başlığı altında sorgulanan bu hususun bilimsel bir dayanağını olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu tür çalışmalarda ihtiyaca cevap verecek bilimsel açıklama yapmak, oldukça zordur. Ayrıca zaman alacaktır. Biz bu projeyi tasarladığımızda bilimsellikten ziyade somut gerçeklerden hareket ederek, bu projenin mekan olarak Karaburun Yarımadası’nda gerçekleştirilebileceğini, gerçekleştirilmelidir gerekçesini savunabileceğimizi düşünmüştük. Biz, dernek kurucuları olarak bu coğrafyada yaşamaktayız. Bu coğrafyanın özellikleri ve üzerinde yaşayan insan profili sorgulaması, bizim ihtiyaçlarımızın tespitini ortaya koyacaktır. Bu ihtiyaçların giderilmesi de projenin ortaya çıkma nedeni, gerekçesi olacaktır. Bütün bu tespitlerin bilimsel bir anlayışla ele alınması projemizin gerekçesinin önemini ve saygınlığını değerlendirmeye yardımcı olacaktır. Biz bu noktada fevkalade şanslı olduğumuzu fark ettik. Çünkü Karaburun Yarımadası için böyle bir bilimsel çalışma yapılmıştı.
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü, Karaburun Kaymakamlığı, Belediye Başkanlığı, Mordoğan Belediye Başkanlığı, yerel yönetimler (13 Köy muhtarı) ve ilgililerle sivil toplum örgütleri bir araya gelerek aşağıda bilgilerinize özetini sunacağımız bir çalışma yapmışlardır.

Bu çalışma bizim projemizin gerekçesinin mekan ayağını oluşturmaktadır. Diğer bir deyişle, ulusal ve uluslararası ihtiyaca cevap veren projemizin ulusal ihtiyaç kısmının açıklamasıdır, bu çalışma..

Buraya kadar tanımlamaya çalıştığımız projenin gerekçelerinin iki başlık altında toplanması mümkündür :
Dünyada bugüne kadar bu konuda benzeri bir organizasyon yapılmamıştır. Uluslararası kurum ve kuruluşların misyonu kapsamında olan bu proje Karaburun Yarımadası, Türkiye’de yapılmaya uygun ve layık bir projedir. Dünya engelli çocukları ve ailelerinin huzur ve güven içerisinde birlikte eğlenecekleri, sosyal etkileşimde bulunacakları bir habitasyona ihtiyaç vardır. Projemizin uygulanmaya konulması bu uluslararası ihtiyaca cevap verebilecek ilk teşebbüs olacaktır.
Karaburun Yarımadası bu projenin tatbik edilebileceği uygun bir coğrafyadır
 
2004te mi başlatılmıştı bu proje acaba ?
 
hakikaten mükemmel bir proje tasarısı. emeği geçen her kim varsa ellerine sağlık. Ülkemizin ekonomik durumu malum. İnsanların kendi imkanlarıyla tatile gitmesi pek mümkün değil. en azından çocuklar tatil yapsın.
 
En eski paylaşımlarımdan birisi, yeni üye olduğumda paylaşmışım. :) 9 yıl önce daha bir inançlı ve umutluydum sanırım. Düşünce bazında kalan diğer projeler gibi olmamıştır umarım sonu. İlgilenmek, sormak isteyen olursa eğer, web sayfalarında iletişim bilgileri mevcut Contact Page
 
Üst Alt