Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelilerin öğretmenlik yapması sizce uygun mudur? [Tartışma]

myratyilmaz

Yeni Üye
Üyelik
20 Tem 2004
Konular
7
Mesajlar
24
Reaksiyonlar
0

Sitedeki engelli öğretmenlere

1. Engelli bir kişi öğretmenliğin tüm gereklerini yerine getirebilir mi?

2. Toplumun engellilerin öğretmenlik yapmasına bakışı pozitif mi yoksa negatifmidir?

3. Yukarıdaki iki soruya 'evet' diyenler için, eğer engelliler öğretmenlik yapabiliyorlar ve bunda verimli oluyorlarsa özel okul, kurs vb özel eğitimn kurumlarında çalışan öğretmenler var mı? Yoksa bu sizce toplumun engelli bir bireyin öğretmenlik yapamayacağını düşündüğünün bir göstergesimidir?
 
ÖĞRETMEN DEĞİLİM....
1. Engelli bir kişi öğretmenliğin tüm gereklerini yerine getirebilirmi?
EVET KESİNLİKLE....LİSEDEYKEN BİR FELSEFE HOCAMIZ VARDI ÇOCUK FELCİ GEÇİRMİŞ...GERÇEKTEN GÖREVİNİ ÇOK İYİ BİR ŞEKİLDE SAĞLIYORDU...DERSE HAKİMİYETİ SÜPERDİ...FAAL BİR HOCAYDI VOLEBOL TURNUVALARINDA BİLE AKTİFTİ...MÜKEMMEL BİR İNSANDI...
2. Toplumun engellilerin öğretmenlik yapmasına bakışı pozitif mi yoksa negatifmidir?
KESİNLİKLE POZİTİFTİR...BEN OLUMSUZLUĞA RASTLAMADIM 3 SENE BOYUNCA HALA LİSEMİZİN ÖĞRTMENİDİR..ONUN ÖĞRENCİSİ OLDUĞUMADA GURUR DUYUYORUM.....
3. Yukarıdaki iki soruya 'evet' diyenler için eğer engelliler öğretmenlik yapabiliyorlar ve bunda verimli oluyorlarsa özel okul, kurs vb özel eğitimn kurumlarında çalışan öğretmenler varmı ? Yoksa bu sizce toplumun engelli bir bireyin öğretmenlik yapamayacağını düşündüğünün bir göstergesimidir?
BU TAMAMİYLE ÖZEL OKULLARIN ÖĞRETMEN ALMADAKİ KRATERLERİYLE İLGİLİ YOKSA ENGELLE ENGELSİZ İKİ ÖĞRETMENDE AYNI ŞEKİLDE DONANIM SAHİBİ BELKİDE ENGELLİ ÖĞRETMEN ENGELSİZE GÖRE DAHA BİLGİ KAPASİTESİ FAZLADIR BU BİLİNMEZ...
 
İlköğretimde görev yapan İngilizce Öğretmeniyim. Üniversitenin üçüncü sınıfında okurkan kaza geçirdim ve tekerlekli sandalyeye bağımlı oldum. Hiçbir zaman benim hayatım buraya kadar bundan sonra bana hayatta yer yok demedim kendime. Azmettim üniversiteyi bitirdim. Milli Eğitim bakanlığına öğretmen olmak için başvurdum. Atanamadım ama ben kesinlikle öğretmenlik yapabileceğime inanıyordum. Zira öğretmenlik yaparken ayakların bir fonksiyonu olabileceğine inanmıyorum. Bizler öğrencilerimizi ayaklarımızla değil, bilgi ve fikirlerle eğitiyoruz. Ayakların bir fonksiyonu olduğuna inanmadığım için mücadele ettim ve sonunda idealime kavuştum. Şuanda öğretmenlik yapabiliyor muyum sorusuna ise ben ne kadar çok iyi bir şekilde öğretmenlik mesleğini icra ediyorum desem de benim nasıl bir öğretmen olduğumu gelin öğretmen arkadaşlarımdan okul idaresinden ve öğrencilerimden dinleyin derim. 40 dakikalık dersin 35-36 dakikasını en iyi ve en etkili şekilde geçirmek için çalıştığımı düşünüyorum. Okulda satranç, web sitesi ve okul gazetesi gibi daha önce yapılmamış sosyal faaliyetleri başlatıp en iyi şekilde sürdürerek diğer öğretmenlerden geri planda değil ön planda olduğumu ıspatladım. Ve bakanlıkta kurulan komisyon benim öğretmenlik yapamayacağımı iddia ediyordu. Öne sürdükleri gerekçede okulların merdivenli oluşuydu. Okulların merdivenli oluşundan dolayı bir insanın hayatıyla oynamak bu kadar kolay mı olmalı.... Bence fırsat verilmesi durumunda engelliler kendilerine uygun her işin üstesinden rahatlıkla gelebilirler.
 
Engelli bir kişi öğretmenliğin tüm gereklerini yerine getirebilir ki bu gücü ve azmi kendisinde görmüyorsa zaten bu mesleği seçmez bu meslek para kazanmak ve zengin olmak için seçilecek bir meslek değildir kendinden özveride bulunmalıdır ve bulunuyorlardır.

Toplumun engellilerin öğretmenlik yapmasına bakışı negatiftir.Aslında toplum engelli kesime negatif yaklaşmakta negatif düşünmektedir.Bu toplum engellilerin öğretmenlik yapamayacağını düşünsede engellilerde öğretmenlikte yapacaktır diğer meslekleride,engelliler her alanda kendilerini göstererek bu toplumda bizlerinde var olduğumuz gerçeğini gösterecektir. :?
 
Sitedeki engelli öğretmenlere
Biri de benim bunların :p Akülü tekerlekli sandalyeli bir sınıf Öğretmeni :p

1. Engelli bir kişi öğretmenliğin tüm gereklerini yerine getirebilir mi?
Tabiki getirebilir. Bizden sınıf içerisinde amuda kalkmamız,güç gösterisi yapmamız yada ne bileyim okul bahçesinde 100 metre rekoru kırmamız istenmiyor.

Güçlü ve donanımlı olacaksın bu doğru, ama bilgi ve teknoloji açısından. Dersin hakkını verebiliyorsan, kazanımları öğrencilere kazandırabiliyorsan, öğrencilerin entrasan soruları karşısında çaresiz kalamıyorsan herhangi bir sorun yok.

Ben ne öğretmenler gördüm öğrencisinden çok kesesini düşünen, ben ne öğretmenler gördüm öğrencisi öğrenmiş yada öğrenmemiş,başarılı olmuş yada olmamış, bunu kendi sorunu olarak kabul etmeyen.
Öğretmenliğin Ö sinden anlamayan ve sırf meslek olsun diye yapanlar varken, istekli ve bir o kadar bilgili kişilerin taşıdıkları aksesuarlarına bakarak onların mesleğini yapmalarını engellemek
gelecek nesle verilecek en büyük zarardır.


2. Toplumun engellilerin öğretmenlik yapmasına bakışı pozitif mi yoksa negatifmidir?

Yine cevabım olumlu olacak. İlk yılımda köye atanmıştım fakat oradaki fiziki ve havai :lol: koşulların uygun olmaması nedeniyle, merkezdeki bir okula geçici ve +1 olarak atandım. Bazı sınıflara 2 öğretmen girmeye başladık, hem öğrenmek hemde öğretmek amacıyla.. İlk başlarda öğrenciler tarafından garipsensem de, sonra öyle bir benimseniyorsunuz ki, sabah okula gelirken öğrenciler önünüze koşuyor "öğretmenim bugün bizim dersimize gireceksiniz değil mi" diye soruyorlar.

Sonra 5.sınıftaki bir öğretmenin rahatsızlanması ve 3 ay rapor alması sonucunda bana gün doğdu. Derslerde yetersiz olduğu hiç hissetmedim, elimden geleni fazlasıyla yapmaya ve yaptırmaya gayret ettim. Bir hafta sonra da bir veli toplantısı yaptım, velilerin tepkilerini ölçmek amacıya. Hiçbirinden olumsuz birşey duymadım. "Öğrencilerde belirgin değişiklikler yaptınız hocam, sabahları yataktan kalkıp okula gitmek istemeyen çocuğum, şimdi bizden önce kalkıp bir an önce okula gitmek için hazırlanıyor" diyen velilerim de vardı.Okul müdürümüzden tutunda, hizmetlisine kadar herkes sınıf üzerinde büyük bir değişiklik yaptığımı vurguluyorlardı.

İlçe Milli Eğitim şube müdürümüz bile "başarılarını duyuyoruz Mustafa, biz emindik zaten senden" diyordu.

Çevrede de tanınmaya başladım,ben çok fazla kişiyi tanımasamda artık nereye gitsem herkes bana hocam diye hitap ediyordu.

*Not: Kişisel görüşlerim bunlar. Kendimi de fazla övdüm sanırım :oops:

3. Yukarıdaki iki soruya 'evet' diyenler için, eğer engelliler öğretmenlik yapabiliyorlar ve bunda verimli oluyorlarsa özel okul, kurs vb özel eğitimn kurumlarında çalışan öğretmenler var mı?

Şu an için çalışmıyorum ama bu çalışmayacağım anlamına gelmez. Zaten Başarıyı yakalarsan onlar da seni yakalar.

Yoksa bu sizce toplumun engelli bir bireyin öğretmenlik yapamayacağını düşündüğünün bir göstergesimidir?

O onların ayıbı ve kaybı. :p
 
:) O öylelerinden hoşlanıyordur belki Firuze Hocam.
 
Nasıl bir sorudur bu yaa :d
ingilizce öğretmeniyim engelli değilim.
Ancak; engelli bir arkadaşım da benim yaptığım işi tabiki yapabilir. örnekleri de çok sitemizde.
 
Üzgünüm ama arkadaşlar adamcağızın, öğretmenlerin güzel insanlar olması gerektiği düşüncesinin doğruluğunun kanıtı sizlersiniz. bunu istesenizde değiştiremezsiniz. :)

her yönden ne kadar güzel olduğunuz bilinen bir gerçek.

benim gerçekten iyi tanıdığım tek bir eng. öğretmen arkadaşım var. sevgili Mustafa NEŞELİ.
O da şu an müdür yardımcılığı sınavını kazanmış, müakatı bekleyen başarılı bir öğretmen.

başka söze ne hacet :)
 
işte size en canlı örnek sevgili mustafa :!:
öğretmenliğin gereklerini yerine getirdikten sonra bir engellide pekala öğretmen doktor avukat aslında her mesleği yazmak istiyorum ama (müfettişlik hakimlik diyemiyorum maalesef çünkü bu alanlarda engelli kabul edilmediğini biliyorum) ve aslında her mesleği yapabilir bir engelli :D
Mustafacığım Allah yolunu açık etsin inşallah müdür yardımcılığınıda alırsın kim tutar seni yaaaaa :D :wink:
 
Engelli biri öğretmenlik yapabilirmi?

Engelli bir kişi tabiki öğretmenlik yapabilir. Hemde alasını yapar.
Engelliler açıklarını kapatmak için her zaman daha gayretli ve azimlidirler.
İnanıyorumki engelli bir öğretmen öğrencilerine faydalı olmak için son gücüyle çalışmak ister. ve bunu başarır.
Üniverstede okurken pedegojik formasyon dersi almıştım ve 1 haftalık stajyer öğretmenlik yapmıştım. Üstelik ilkokul 1. sınıflara :)
Anladımki isteyerek yapıldığı sürece öğretmenlik te herkes başarılı olur.

Sonuç olarak:
Beden öğretmenliği hariç olmak üzere :D engelli biri tüm öğretmenlikleri rahatlıkla yapar. ve çokta başarılı olur.
 
mrb

Hem engelli hemde matematik öğretmeniyim. :D Biliyorsunuz ki, matematik dersini anlatabilmeniz için bütün ders boyunca ayakta hazır ve nazır olmalısınız. Öğrencilerinizin her türlü sorusuna hızlı ve kalıcı cevaplarla enerjinizi sonuna kadar harcamalısınız. Peki bütün bunlara engelim engel mi?. Hayır, asla olmadı. Olmayacakta!
Öğretmen olmaya, bedenin herhangi bir uzvunun eksik olması engel değil. Bu iş yürekte biter, faydalı olma düşüncesinde biter.
İnanıyorum ki, ben ve engelli öğretmen arkadaşlarım elimizden gelen her şeyin en güzelini yapıyoruz. Çevremdeki engelsiz fakat vasıfsız öğretmenleri gördükçe iyiki varız diyorum. :)
 
Engelli bir öğretmenim,
Göreve başladığımda sağlıklı idim.Bu yüzden bir zorluğum olmadı
tabi ki.Engelli bir öğretmen olduktan sonra hastane dönüşünde göreve tekrar başlarken çok zorlluk çektim .Özellikle okul müdüründen,ben gerekli prosedürleri hallettikten sonra ,beni okulda istihdam etmek zorunda kaldı..
Mahkeme yolu ile çözüm gerekseydi o yoluda denerdim..
Yürüme engelli bir öğretmen olduğum için,bence okullarda dershaneler üst katlarda olduğu sürece ,asla öğretmenlik yapamazsınız.Sizin için aşağı katlara sınıf açmıyor hiç bir okul..
Ayrıca işin eğitimini aldığınız için zihinsel özrünüz olmadığı sürece ,mesleğini özveriyle yerine getirmeye çalışan engelli ,engelsiz herkes kadar verici olursunuz.
İştme eng.,görme eng. bir öğrtmen sağlıklı iletişim kuramayacağı için tabi ki normal okullarda öğretmenlik yapamaz.
Kendi problemimle bakınca geriye,öğrenci engelli öğretmenle karşılaşınca bireysel farklılıkları görüyor ve bireysel farklılıklara nasıl davranması gerektiğini öğreniyor ,daha duyarlı oluyor.
 
Herşeyden önce öğretmen olmak o kadar kolay bir şey değildir bu konu da anlaşalım. sakın bu sözümü yanlış anlamayın. Engelli veya engelsiz herkesin öğretmen olmasından yana değilim.

Kuşkusuz burada öğretmen olmanın koşullarını tartışmıyoruz. Bu sebeple bu konuya çok fazla girmeyeceğim.

Öğretmenlik alışılmış bir cümle gereği özveriyi beraberinde getiren bir meslektir sözünden nefret eder oldum. Konusu birebir insan olan hangi meslek gurubundaki tüm meslekler özveriyi beraberinde getirirmez ki???

Benim ülkemde engelli bir öğretmen sadece ama sadece mimari koşulların engellilere çok uygun olmaması nedeniyle kesinlikle zorluk çeker. Karşılaşacağı tek sorun bence bu olur. Bunun dışında öğretmenlik yapmasına engel teşkil edecek hiç bir şeyi kabul edemem.

Öğretmenlikte dokunmak çok önemlidir. Tahta başında sadece bir anlatıcı durumunda olan bir öğretmeni öğrencinin ciddiye alacağını hiç sanmıyorum. İnsanoğlu eğer bir şekilde mesleğini ciddiye alıyorsa ister engelli olsun ister engelsiz öğrencilere dokunmak eylemini bir şekilde yerine getirecektir. Yanına gidip elini tutamıyorsa göz temasını kullanır.Sesinin tonlamasını öylesine güzel ayarlar ki en arkadaki bir öğrencinin yanağını okşamış kadar olur.

Ve engelli meslekdaşım benim için bu konuyu yerine getiriyorsa bence mükemmel bir öğretmendir. Engelli olmadığı halde öğrenciye dokunmaktan aciz yüzlerce meslekdaşımla tanıştım 23 yıllık öğretmenlik serüvenimde.

Şu cümleye karşıyım sevgili canan

Çevremdeki engelsiz fakat vasıfsız öğretmenleri gördükçe iyiki varız diyorum.

Burada sence vasıfsız olarak nitelendirdiğin gurupla mücadele eden sadace siz engelli öğretmenler değilsiniz. Mesleğini laf olsun torba dolsun misali yapanlarla mücadele etmek hepimiz görevidir ve bu ister engelli olsun, ister engelsiz olsun kendini bilen, mesleğinin bilincinde olan kişilerle yapılmaktadır.

Önüne geleni öğretmen yaparsan, öğretmen yetiştirmede bir politika izlemezsen, hiç bir şey olamıyorsa bari öğretmen olsun mantığını yerleştirirsen bu tip öğretmenlere de rastlayacaksın.

Bu arada engeline takılarak aynı senin yazdığın vasıfsızlık örneğini sergileyen, ve ne yapabilirm ki ben engelliyim diyen meslektaşlarımda oldu.

Ama sonuç olarak engellilik öğretmen olmaya asla engel değildir.
 
canan' Alıntı:
Çevremdeki engelsiz fakat vasıfsız öğretmenleri gördükçe iyiki varız diyorum.


andante' Alıntı:
Burada önemli sence vefasız olarak nitelendirdiğin gurupla mücadele eden sadace siz engelli öğretmenler değilsiniz.

Söylediklerine tamamen katılıyorum sevgili andante hocam. Toplum olarak karşı koymalıyız, "HİÇ OLMAZSA ÖĞRETMEN OLURSUN" mantığını kaldırmamız gerekiyor.
Herkes için geçerli olmasa da 1996 atamalarında öğretmenlikte alakası olmasa da 2 ayda öğretmen olan ve şuan bile öğretmenliğin ne olduğunu veya ne olması gerektiğini öğrenememiş kişiler var.
 
* Sakatların Eğitim Fakültelerinde eğitim almalarının önünde herhangi bir engel var mı?

Bildiğim kadarıyla yok , daha doğrusu benim sınava girdiğim yıl yoktu. şimdilerde ösym kitapçığında var mı bilmiyorum.

* Eğitim Fakültesinden mezun olan kişilerin öğretmenlik yapmaları önünde herhangi bir engel var mı?

Sağlık kurulu raporu alırken engel çıkarabiliyorlar.

* Ataması yapılmayan kişiler konuyu hukuki mücadeleye taşıdılar mı?

* Hukuki süreçte emsal oluşturabilecek karar ya da gelişmeler konusunda bilgisi olan var mı?


Bu konu hakkında bildiğim örnek :
http://www.engelliler.biz/forum/viewtopic.php?t=8545

* Atamaların liyakat değil de bedensel/görsel kriterler baz alınarak yapılması konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

Diğer arkadaşlarımızın da belirttiği gibi , öğretmen vasfını taşımak her babayiğidin harcı değil. Eğitimin yanısıra birçok karekter özelliğini birarada taşımak gerekiyor.
Bir dönem İngilizce öğretmenliği hakkı tanınmıştı benim gibi ing.işletme mezunlarına ve bu hakkı değerlendiren sınıf arkadaşlarım oldu ne yazık ki. Ne yazık ki diyorum , çünkü ablam İngilizce Öğretmeni olduğu ve üniversitede okuduğu ders kitaplarını, ve benim okuduğum ders kitaplarını bildiğim için ne kadar kel alaka bir öğretmen olabileceklerini tahmin etmek hiç zor değil.

Bedensel/görsel kriterlere gelince açıkçası takıldığım bazı noktalar var.
Bu kriterlerde ölçüt yeterlilik olmalı. Tabiki engel türü ve öğretmenliğin dalına göre değişir. % 100 işitme ve dolayısıyla konuşma engelli birinin nasıl ders anlatabileceği , öğrencilerle nasıl iletişim kurabileceği kafamda soru işaretleri oluşturur açıkçası.

* Çocuğunuzun sakat bir öğretmene denk gelmesi halinde olumsuz bir tavır takınır mısnız, neden?

Hayır, eğer yıllardır bu işi başarıyla yapıyorsa diğer öğretmenlerden ayrı bir tavır takınmam.
 
Yeşim, böyle uzun uzun yacağını bilsem çooook daha önceden açardım bu konuyu :) Teşekkür ederim.

Bu konu gerçekten önemli. Zira devletin ve toplumun sakata bakışını saesabilecek bir potansiyel barındırıyor içinde: "Eğitimimizi aldık, bu işi yapmaya engelimiz yok, atamamızı yapın!".
Devlet ve toplum açısından itiraz edilmesi, görmezden gelinmesi oldukça zor -ve sağlam- bir duruş. Onun için ne kadar çok sakat eğitim fakültelerinde okur ve mezun olursa, sorunlar da o kadar çabuk ve geri döndürülemez şekilde çözülür.

***
Bir de şunu söylemek istiyorum: Okulunda sakat bir öğretmen olduğunu bilsem (elbette eğitmenlik becerisi de iyiyse) çocuğumun özellikle o öğretmenin sınıfına verilmesi için istekte bulunurum. Hatta sınıfta sakat bir çocuk varsa, illa ki de çocuğumu o çocuğun yanına oturtulmasını sağlarım.
Bence orada alacağı ders ve sergileyeceği tutum, çocuğumun hayata doğru şekilde bakmasını büyük katkı sağlayacaktır.
 
* Sakatların Eğitim Fakültelerinde eğitim almalarının önünde herhangi bir engel var mı?

Engellilerin eğitim fakültelerinde eğitim almalarına tek engel ortamın fiziki koşulları.
Herkes istediği eğitimi almaya özgürdür, bunu engelleyen bir yasa şuan için yok.
Bulunduğu ortamın fiziki engellerini de aşmak, eğitim görmek isteyen kişinin azmine ve bu konuda yaptırmak istediği çalışmaların başarıya ulaşmasına bağlı.

1.3.1. Genellik ve Eşitlik
Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayrımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
1.3.4. Eğitim Hakkı
Temel eğitim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır. İlköğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanırlar.


* Eğitim Fakültesinden mezun olan kişilerin öğretmenlik yapmaları önünde herhangi bir engel var mı?

Öncelikle tüm öğretmen adaylarıyla aynı statüde değerlendirmeye alınıyor.

2006-KPSS/1 ÖĞRETMEN ADAYLARINA DUYURU

2006 Kamu Personel Seçme Sınavı/1 (2006-KPSS/1) Kılavuzunun 48. sayfasında “ÖĞRETMEN OLARAK ATANACAKLARDA ARANACAK ÖZEL KOŞULLAR” bölümü eksik olarak çıkmıştır. Bu bölüm aynen şöyledir:

ÖĞRETMEN OLARAK ATANACAKLARDA ARANACAK ÖZEL KOŞULLAR

Adaylarda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48 inci maddesinde yer alan koşulları taşımakla birlikte (*):

1) Talim ve Terbiye Kurulunun 12/07/2004 tarih ve 119 sayılı Kararında belirlenen ve alanlar itibarıyla hizalarında gösterilen yüksek öğretim programlarından mezun olmak,
2) Sağlık durumunun Türkiye’nin her bölge ve iklim şartlarında öğretmenlik görevini yapmasına engel olmadığını tam teşekküllü hastanelerden son altı aylık süre içinde alınacak sağlık kurulu raporuyla belgelendirmek,
3) Öğretmenlik için yapılacak başvuruların ilk günü itibarıyla 40 yaşından gün almamış olmak,
4) Öğretmenlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren tür ve derecede ceza almamış olmak,
5) Adaylık dönemi içinde sağlık durumu hariç, görevine son verilenlerden öğretmenlik için son başvuru tarihine göre üç yılını doldurmuş olmak,
6) Yurtdışı yüksek öğretim kurumlarından lisans düzeyinde mezun olanlar açısından Talim ve Terbiye Kurulunun 119 sayılı Kararı’nda belirtilen yükseköğretim kurumlarının aynı alana denkliği Yükseköğretim Kurulunca belirlenmiş olmak,
7) “Orta Öğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans”, Millî Eğitim Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu işbirliği ile açılan 21 kredilik “Pedagojik Formasyon”, 33 kredilik “İlköğretim Sınıf Öğretmenliği” ve İngilizce Öğretmenliği için 31 kredilik “İngilizce Öğretmenliği Sertifikası” Programlarından herhangi birini başarı ile tamamlamış olmak (Eğitim Fakültesi mezunlarından aranmaz),
8) Öğretmenlik başvurusu yaptığı alanla ilgili bir yüksek öğretim programından mezun ya da başvuru tarihi itibarıyla mezun olabilecek durumda olmak,
9) Öğrenimleri süresince en az üç kredilik bilgisayar eğitimi almış olmak veya Bakanlık onaylı bilgisayar kullanım belgesine sahip olmak,
10) KPSSP10’da atanacağı alan için Bakanlıkça belirlenen taban puan ve üstünde puan almış olmak,
11) Askerlik yükümlüsü olup;
a) Henüz askerliğini yapmamış olanların atamanın yapılacağı tarihi takip eden celp dönemine kadar memuriyete atanmasında askerliği bakımından herhangi bir sakınca olmadığını,
b) Askerlik görevi nedeniyle silâh altında bulunanların 31/12/2006 tarihine kadar terhis olacaklarını,
c) Askerlik görevini yapmış olanlar ile muaf olanların bu durumlarını ilgili askerlik şubesi veya birliklerinden alacakları belge ile belgelendirmek, koşulları aranır.

* Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşları için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma koşulu aranmaz.

Öğretmen adaylarına duyurulur.

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığı

Halen yürürlükteki Milli Eğitim mevzuatına göre, engellilerin öğretmen olup olamayacağına Sağlık Değerlendirme Komisyonu karar veriyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Engelliler Federasyonu gibi kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla oluşan komisyon, başvurular üzerinden değerlendirme yapıyor.


Madde madde açıklayacaktım , vazgeçtim. :lol: Kendimden örneklemeler ve resimlerle açıklayacağım bu süreci.

Kpss den alınan puanın atama yapılabilecek kadar yüksek bir olması gerekiyor . Daha sonra yukarıdaki belgelerle birlikte tüm adaylar gibi normal statüde başvuru yapılıyor. Engelinin olup olmaması bu aşama da dikkate alınan bir faktör değil.. Puanına ve tercihlerine göre ilk ataman gerçekleşiyor. Sonrasında atandığın ilin Milli Eğitim Müdürlüğünden sana( bakanlık tarafından milli eğitim müdürlüklerine gönderilen) Ankara da sağlık kuruluna gitmen gerektiğini söyleyen bir tebliğ geliyor.
Ve arkası bu şekilde devam ediyor…..

1.KPSS PUANIM




2.ÖĞRETMENLİK BAŞVURU FORMUM




3.Hastaneden aldığım sağlık kurulu raporu



Sağlık durumunun Türkiye’nin her bölge ve iklim şartlarında öğretmenlik görevini yapmasına engel olmadığını tam teşekküllü hastanelerden son altı aylık süre içinde alınacak sağlık kurulu raporuyla belgelendirmek,

Normalde bu şekilde istenmesine rağmen, benim aldığım raporda “tam teşekküllü hastanelerin bulunduğu yerlerde öğretmenlik yapabilir” şeklinde yazıyordu.

4.İlk Göreve başlama yazısı



İlk atamam bu şekilde gerçekleşti.Gerekli belgelerle birlikte atandığım ilin Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurdum.Fakat Başvuru formunda bedensel engelimi var olarak işaretlediğim için göreve başlatılmadım.Ankara’ya gideceğim bildirildi sadece.

5.Bakanlıkça Ankara’da sağlık heyetine girmem için yapılan çağrı



Ankara’da sağlık kuruluna girdim. Orada biraz muhabbet ettik hastalıkla ve meslekteki hedeflerim hakkında.Kesinlikle olumlu yada olumsuz herhangi bir şey söylemiyorlar. Ailenin yanında görev yapıp yapmak istemediğin de soruluyor. Bir müddet sonra sağlık kurulu, bu kararını branşının bulunduğu daireye gönderiyor.

6.Benim branşım sınıf öğretmenliği olduğu için,Sınıf Öğretmenliği Dairesi başkanlığına gönderilen yazı.



7. Bunun ardından bu kararlar Personel Genel Müdürlüğüne bildiriliyor. Personel genel müdürlüğü de atandığın ilin valiliğine bu kararı ve eklerini gönderiyor.
Personel genel Müdürlüğünün Aydın valiliğine gönderdiği OLUR yazısı ve ekleri





Ardından bu kararlar doğrultusunda atandığın ilin valiliği ve milli eğitim müdürlüğü ve yine atandığın ilçenin kaymakamlığı ve milli eğitim müdürlüğünce , kararların uygulama aşaması gerçekleştiriliyor.

8)Öncelikle ilk görev yerinin değiştirilme yazısı ve nedeni

(İlk görev yerim Aydın ili Bozdağan ilçesi Asma köyüydü. Bu kararlar doğrultusunda Aydın ili Kuyucak ilçesi Ovacık Köyü olarak değiştirildi.)( Ben il içi yerdeğiştirdim fakat bu kararlar sonrasında Bitlisten manisaya gelen arkadaşım da vardı)





9) Yine Ankara’daki sağlık kurulu ve personel genel müdürlüğünün kararı ve raporları sonucunda İlçe merkezi Halk Eğitime görevlendirmem yapıldı.






10) Ardından tamamen kendi isteğime bağlı olarak, yine kaymakamlık oluruyla İlçe merkezinde bir ilköğretim okulunda geçtim.Bunun yazısını bulamadığım için ekleyemiyorum.


Yukarıdaki raporlarda da gördüğünüz gibi 1 yıl deneme amaçlı görevlendirilmiştim.
(
"halk eğitim merkezinde görev yapmak üzere, stajyerlik süresi içerisinde öğretmenlik görevini yürütüp yürütmediği izlenerek, öğretmenlik görevini yürütmesine engel olduğu tespit edilmesi halinde bu duruma ilişkin olarak tam teşekkküllü devlet veya üniversite hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporu valilik görüşüne de yer verilerek incelenmek üzere bakanlığımıza gönderilecektir)
1 yıl sonunda tam teşekküllü devlet hastanesinden tekrar heyet raporu almam istendi.Aynı zamanda okul müdürlüğünün görüşlerine de başvuruldu.Bu heyet raporu almakta zorlanmıştım biraz,ama sonuçta “hastalığı öğretmenlik yapmasına engel değildir” şeklinde rapor aldım.Okul müdürlüğünün görüşü de noproblem artık.
http://www.engelliler.biz/forum/viewtopic.php?t=11083

VE SONUÇ
Stajyerliğimi kaldırdım.





Halen Atatürk ilköğretim okulundaki geçici görevlendirmem devam ediyor.
Aynı okulda kadroya geçebilmek amacıyla özür grubu yer değiştirmelerine başvurdum fakat olmadı. Ben de Müdür yardımcılığı sınavına girdim ve kazandım. Şuan kadroların açıklanmasını bekliyorum. Olur yada olmaz hiç önemli değil.

* Atamaların liyakat değil de bedensel/görsel kriterler baz alınarak yapılması konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

Halen yürürlükteki Milli Eğitim mevzuatına göre, engellilerin öğretmen olup olamayacağına Sağlık Değerlendirme Komisyonu karar veriyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Engelliler Federasyonu gibi kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla oluşan komisyon, başvurular üzerinden değerlendirme yapıyor.

O branşın yeterliliklerini gerçekleştirebilecek kapasitedeysen( ki bunu en iyi o öğretmen adayı verecektir.) dış görünüşün hiçbir önemi yoktur. Bir takım fiziksel düzenlemelerle en iyi performans sergilenecektir, eminim buna.

* Çocuğunuzun sakat bir öğretmene denk gelmesi halinde olumsuz bir tavır takınır mısınız, neden?

Çocuğumun bilişsel, duyuşsal ve bedensel davranışları üzerinde hiçbir değişiklik gerçekleştiremiyorsa,, kısacası eğitimi de sakatsa , çoçuğumu o öğretmenden alırım.
Ama normal yada normal üstü bir başarı sergiliyorsa, o öğretmenimize sonuna kadar destek olurum.


Bu yorumlara sebebiyet veren Oturanboğaya ve yazılarıyla düşüncelerini bizlerle paylaşan diğer arkadaşlara çok teşekkürler

NOT : ÇOK KARMAŞIK BİR SÜREÇ GİBİ GÖRÜNSE DE, BİZLER SADECE KPSS, ÖĞRETMENLİK BAŞVURUSU VE ANKARADAKİ SAĞLIK KURULU AŞAMALARINA KATILIYORUZ. DİĞER SÜREÇLER OLUMLU DA OLSA, OLUMSUZ DA OLSA KENDİLİĞİNDEN İŞLİYOR.

Saygılar…..
 
Evet burada sevgili meslekdaşım neşeli09 çok güzel ve açıklayıcı bir yazı hazırlamış.

Bunu en son bilgi olarak ele alabiliriz. Benim ülkemde her zaman bu çeşit yasalar sürekli değiştiğinden takip etmekte zorlanmış ve sonunda da bu işten vaz geçmiştim açıkcası.

Bu yıl öğretmenlikte 23. yılım olacak. Benim zamanımda kel olmak bile bir engel gurubuna girdiğinden kelleri öğretmen yapmıyorlardı dersem de inanmayın. Yasa olarak bu aynen vardı ancak delinen bir yasaydı. :D

Görüldüğü gibi büyük değişiklikler olmuş. Ve buradaki yazıları da büyük bir keyifle okuyorum. Çünkü öğretmenlik için esas alınması gereken kurallar benim ülkemde hiç ciddiye alınmadan son derece saçma sapan seçme ve yerleştirme sisteminin içinde öğretmenler de yani engelli öğretmenlerde bundan nasibini almaktadır.

Burada bir arkadaşımızın yazdığı yazı gerçekten çok ilgimi çekti. Zor olduğuna inamakla beraber olanaksızdır gibi bir düşüncede değilim. Görme engelli bir arkadaşımın kimya öğretmeni olması çok zordur belki ama olmayacak bir şey değildir.

Bu sebeple ben yine de engelli arkadaşlarımızın da öğretmen olacağına inanıyorum. Bir arkadaşımız da beden eğitimi öğretmeni olamaz diye bir görüş bildirmiş vallahi tartışılır. Ben buna bile karşıyım. neden olmasın.????

Burada beden eğitimi, resim, müzik gibi dersleri biraz ayırtmakta fayda var.Bu dersler öğrenciyi müzisyen, ressam, sporcu yetiştirmek üzerine kurgulanırsa dedikleriniz doğrudur. Bu derslerin ders olarak okutulmasında bir tek amaç vardır, o da; öğrenciyi tek başına ve toplu olarak iş yapabilir duruma getirmektir.

Ben olaya bu pencereden baktığımdan engelli bir arkadaşta beden eğitimi öğretmeni çok kolaylıkla olabilir diye düşünüyorum.

Sevgili oturanboğamızın soruları vardı, sanırım onlara yanıt vermedim;

Tabikii kendi çocuğumu bir engelli öğretmende okumasına hiç karşı çıkmazdım.Önemli olan engelli olması değil, işini doğru yapmasıdır.

Yine de kabul edelim ki, var olan mevcut mimari yapılanmadan engelli arkadaşlarımız istedikleri gibi öğretmenlik yapmada zorlanacaklardır. Ancak bu engelli olmalarının suçuymuş gibi algılanırsa yanlış yaparız. Sistemi yasalara uygun bir şekilde düzenleyebilsek bu sorunumuzda olmaz aslına bakacak olursanız.

Öğrencilerin ister engelli olsun ister engelsiz olsun tüm öğretmenlerine bir ayna gibi davrandıklarına eminim. Nasıl bir davranış bekliyorsak inanın öğrencilerde o davranışı göstermeyi bilebiliyorlar. Haaa bu beceri isteyen bir şeydir. Ben öğretmenliğin tanrı vergisi bir yetenek olduğuna inanıyorum. Gerçekten öğretmenlik hangi branş olursa olsun bir sanattır ve bu sebeple öğretmen seçiminde çok ama çok titiz davranılmasından yanayım.

Öğretmen bir örnek yani bir anlamda model olacağı için giyiminden kuşamına, soluk almasından gülmesine kadar tüm dikkatleri üzerinde toplayan biri olduğundan kolay bir meslek değildir.

Özel okulları engelli arkadaşlarımıza önermem.

Özel okullar yapıları gereği, engelsiz öğretmenlerin bile sınırlarını son derece zorladığından engelli arkadaşlarımızın ne adına olursa olsun bu tempoya katılmakta kolayca davranabileceklerini sanmıyorum.

Mesele sadece yoğun temposu değildir. Hiç olmazsa devlet okullarının bir veya iki model olmak üzere belirli bir mimari yapısı vardır. Ancak bir özel okul, bu mimari yapının dışında, asla ama asla engelli arkadaşlarımız düşülmeden hazırlanmış kar yapmak üzerine bir kavram olduğundan engelli arkadaşlar için zordur.

Ama çok zengin olursam , bir türlü olamıyorum... :D Bir özel okul yapmayı ve bunun mimari yapısını tüm engelliler düşünülerek hazırlanmasını hayal ettiğimden engelli arkadaşlarımın bana dua etmelerini istemekten başka şu anda bir şey yapamıyorum.

Atamaların liyakat değil de bedensel/görsel kriterler baz alınarak yapılması konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

Ya sevgili oturanboğa buna cevap vermem için düzinelerce yazı yazmam gerekir.Çünkü öğrencinin öğretmene bakışından tut ta bilinmesi gereken onlaraca bilgiyi açıklamak gerekir bu konuda.

Bunu çok özetleyerek vereceğim cevap sadece şu olur;

Liyakat ilk etapta anlaşılabilecek bir şey değildir. Bir öğretmenin değeri sınıfta ve öğrencilerle yaşadıklarıyla doğru orantılıdır. Bunun sonucunu almakta öyle kolay bir şey değildir.Herhangi bir engelli öğretmeni bir öğrencinin yadsıyacağını hiç sanmıyorum. Bunu ilk başta hiç ortaya koymayalım bile.

Ama bunun dışında görsellik inanki bir öğrenci için önemlidir. Bunu da güzel yada çirkin diye basitleştirirsek yine yanlış yaparız. Görselliğe önem vermek zorundadır bir öğretmen. İşte burada asıl soru; görsellikten ne anlıyoruz a verdiğimiz cevaptır.

Bu sebeple ben diyorum ki, liyakat ve insan olmanın beraberinde getirdiği sorumlulukla görsellik bir arada olduğunda öğrenciler için olağanüstü bir şey yaşanacak demektir. Ve bunlar öğrenilebilir, bu kazanılabilen bir alışkanlığa dönüşebilir.Sadece bir kişi " ben öğretmen olacağım " düşüncesini bedeninin her hücresinde hissetsin yeter.
 
"Çocuğunuzun sakat bir öğretmene denk gelmesi halinde olumsuz bir tavır takınır mısnız, neden?"

Bence soruların içinde en önemli ve üzerinde uzun uzun konusulması gereken bir soru bu!.. Bir eğitimci sabırlı, sevecen ve özverili olmalıdır.. kendinden emin ve güçlü olmalıdır (kişilik).

"Engelli" dediğimiz zaman; eğer bu eğitimci henüz kendi engelini bile aşamamış, hala "neden?" soruları içinde kıvranan, biri ise çocuğuma eğitim vermesini istemem doğrusu; ama bu özelliklere sahip engelsiz bir eğitimci de istemem!..

Kendi problemlerini aşamamış bir insana çocuklarımız emanet edilmemeli!..
 
SLM

ÖNCELİKLE BÖLE Bİ BÖLÜM ACILMASINI RİCA ETTİĞİM VE BENİ KIRMADAN OLDUKCA İYİ ANALİZ EDİLMİŞ BAŞLIKLAR HALİNDE FORUMU HAZIRLAYAN BÜLENTTE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM

SANIRIM İÇİNİZDE EN MADUR OLAN KİŞİ BENİM. SÜREÇ UZUN KISADAN GECEYİM YARDIMCI OLABİLECEĞİNİZ Bİ KONU VARSA BENİ AYDINLATIN LÜTFEN.
2002 YILINDA REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜNDE MEZUN OLDUM KPSS YE GİRDİM VE YETERLİ PUANI ALARAK MARDİN İLİNE ATANDIM ZATEN HERŞEY BUNDAN SONRA BAŞLADI. SAĞLIK RAPORU ALMAKTAM Bİ İŞKENCE OLDU BENİM İÇİN VE SONUNDA ALAMADIM. DAHA SONRA OKUDUĞUM FAKULTENİN HASTANESİNDEN OLUMLU SAYILABİLCEK Bİ RAPOR ALDIM AHA SONRA KOMİSYONA GİRDİM İCERİDE YAKLAŞIK 25 YADA 30 SANİYE KALDIM ÇIKTIM DIŞARIYA BİR AY SONRA ELİME BİR YAZI GELDİ ÖĞRETMENLİĞİM İPTAL EDİLMİŞ. DAHA SONRA HUKUKSAL SÜREÇ BAŞLADI VE 4 YILDIR DEVAM EDİYOR. BANA ÖLE GELİYOR Kİ DAVA AVRUPAYA KADAR GİDECEK.
BU ARADA YİNE MEB e BAĞLI ÖZEL REHABİLİTASYON MERKEZİNDE İŞ BULDUM STAJERLİĞİMİ KALDIRDIM VE HALEN ÇALIŞMAYA DEVAM ETMEKTEYİM.
 
Öğretmenler için küçük bir açıklama!!!!!!

Biz öğretmenler okutacağımız derslerin programlarını nereden alıyoruz?

Öğretmenler gayet iyi bilir ki, tüm yurtta neresi olursa olsun, tüm branşlar aynı müfredat programına tabidir. Değil mi????

Siz öyle sanın !!!! hayır, özel kanunlarla kendi ders müfradat programını hazırlayan ve buna bağlı olarak derslerini okutan okullar var benim ülkemde.....

Öğretmenler gayet iyi bilir ki, kanunlarla belirtilmiş olarak tüm yurtta öğrenciler aynı anda okula başlar ve okulu bitirir öğrencilerle...

Bazı özel okullar bir hafta önce, ve bir hafta sonra olmak üzere ayrı bir statüye tabii olabilir. Buna göz yumar benim bakanlığım.

Ancakkkkkkkkk.... bir okul düşünün başlama tarihi isterse pazar gününe denk gelsin, 1 eylül- 30 haziran arasında eğitim ve öğretimini açan okulum vardır benim ülkemde.......

Biz öğretmenler çok iyi biliriz ki, sınıf öğretmenleri tektir. Ama benim ülkemde özellikle ilköğretimin birinci kademesinde ikili öğretmen sistemi uygulanır. Aynı sınıfa iki kişi girer anlayacağınız.

Bana bu güzel ülkemde olmayacak bir şey söyleyin....

Bunları neden mi yazdım?....

Sevgili yeşim, istersen tamamiyle görme engelli ol. Ki seni öğretmen olarak yetiştiriyorlar ve sana öğretmen lik yeterliliği diploması veriyorlarsa, tehlikeli bile olsa bir çare isterlerse pek ala bulabilirler.

Bunun gibi bir sürü aksaklıkları ve eşitsizliği hemen her yerde görebiliyoruz. Ancak bir insana öğretmen olması konusunda bir eğitim ve öğretim sağlıyorsan, onun mesleğini yapmasını da sağlamak zorundasın. İşin ilk başında "hayır " desinler o zaman. Ben "hayır" lara değil, bunun gibi ne evet ne hayır anlamına gelen saçmalıklara karşıyım.
 
Fikirler ve kanunlar yenilenmedikce bu gibi bir sürü olumsuzluklar olacaktır.
Belkide bundan 60-70 sene önce ulaşım ve hareket alanlarımızın
kısıtlı olmasından dolayı cıkmış bir kanun,bügünlerde ise teknolojinin
bu kadar geliştiği bir ortamda engelliliğin bilgi verme veya o yüce görevi yerine getirmesinde hiçbir engel olacağını tahmin etmiyorum.
 
Sevgili yeşim,

Öğretmenlik mesleğinin gerçekten özel olduğunu ve tanrı vergisi bir yetenekle yapıldığına inanalardanım. Doğru zamanda doğru kararları verebilmek pek sanıldığı kadar kolay değildir.

Ama çok iyi bileceğimiz gibi öğretmenlik insanda bu yeteneğin gelişmesini sağlıyor. Şu an da senin öğretmenlik yapmamanla ilgili olarak derin bir üzüntü duyuyor olsam da ben seni bir meslekdaşım olarak algılıyorum.

Ve doğal olarak bu meslekteki kişileri , bu mesleği yapmak isteyenleri ayrı bir duyguyla yaklaştığımı inkar edemem. Bu meslek aynı zamanda insanda başka yetenekleri de kazandırıyor. Takip etmek ve bazı şeylerin arkasında olabilmek bunların başında geliyor. Bu sebeple hangi saat olursa olsun benim de içinde bulunduğum bir ortamda yazılı olanları takip etmek zorunlu bir görev değil, sorumluluk alanımdadır diye düşünüyorum her zaman. Kısacası çok büyük bir iş yaptığım söylenemez bu anlamda.

Zamana karşı yarışan bizler için 24 saat pek yeterli olmuyor ve bizler mutlaka 25. saatin peşinde olmak zorundayız. İnsan sevgimiz, görev anlayışımız ister istemez bizleri bu yönde geliştiriyor.

Açıkcası bir kez daha dünyaya gelebilmiş olsam, yine öğretmen olmayı sececeklerin başında geliyorum. Bilmelisin ki öğretmenlik sadece sınıf içinde olabilecek bir şey değildir. Bu sebeple nerede olursan ol, sen benim meslekdaşımsın.

Bir konu da çok ama çok haklısın. Gerçekten insanın derin üzüntülere ve çaresizliğe bırakabilecek kararları verip vermemek arasında, seçimlerle geçiyor ömrümüz. Ülkemizin nesnel koşulları ve algılayış biçimi belli.... Bu sebeple insan olarak kendimizi korumak belki de ilk görevimiz olmalıdır.

Özellikle engelliysek, yaşamımızı sürdürebilmek için seçeceğimiz meslekler ister istemez sınırlanıyor. Bunun olmadığı bir dünya kesinlikle çok güzel olmalı. Ancak dediğin gibi karşılaştığımız sorunları da bilmeden halk deyimiyle bodoslama dalmamaız gerekiyor yaşama.

Yaşam, sürdürdüğümüz şekilden çok ama çok daha değerli ve anlamlı. Onu daha anlamlı bir hale getirmek için var olan mevcut koşullarımızla, kendi kabullerimizle bir savaş vermek, dünyayı kendimiz için daha anlamlı kılacaktır. Ve insanoğlu bunu hak ediyor.

Burada engellilerin öğretmenlik yapıp yapmayacağını tartıştık, ancak bana soracak olursanız çok daha önemli bir konu var öğretmenlik mesleğinde;

Öğretmen nasıl olmalı???????

Bu mesleğin gerçek zorlukları nelerdir??????

Bu mesleği seçeceklerde aranacak kriterler neler olmalı????????

ve daha bir sürü sorular...... :D
 
Bende Felsefe Öğretmeni olacağım bu sene ama rahatsızlığmdan dolayı umarım problem çıkmaz...(skolyoz)
 
bencede yapabilir ne olmuş sanki engelli olunca toplumdanmı soyutlanacak insanlar bal gibide yapabilirler.
 
sakat öğretmen istemiyorum. ben üstün bi ırk tarafından eğitilmek istiyorum kardeşim :lol:

ha bu arada ciddiyet babında da bi kaç kelam edelim de bıktık geyiklerinden demeyin. iki yıl milli eğitim camiasında çalışmış biri olarak (endüstri mühendisiyken mutemetlik yaptığım döneme rast gelir) öğretmenler ve MİLLİ EĞİTİM sistemini yakından tanıyosunuz. (tanımaz olaydım gibi hisler yan etki olarak soorandan nüksediyor, ama yaşanmışlık yaşanmışlıktır n'biceksin) melmaaakette en foseptikten en acil reforma ihtiyacı olan sistemdir kanımca. bulunduğum ile tayin olan bi öğretmenin (-ki diplomalara bakma hastalığım vardır) evraklarının içinden diplomasına baktım. falan filan üniversitesi ziraat fakültesi "TARLA BİTKİLERİ" mezunu hocamızı tuttuk köyün birine hıyar yetiştirmek üzere göreve başlattık. (bu arada kardeşimde öğretmendir) polemik içinde gözümü açmamak için sööliiyim. kimseyi suçlamıyorum. herkes hayatına devam etmek zorunda. o hocamızada kesinlikle sözüm yok. bunu sadece milli eğitimin LİYAKAT anlayışına gücccccücük bi örnek teşkil etsin die söölüyorum. gerisini varın siz hesap edin....

saykılaaaarrrr....... :D
 
ENGELLİLERİN DE ENGELLİ OLMAYANLAR KADAR HER TÜRLÜ HAKKA SAHİP OLDUKALRINA İNANIYORUM. ( ANYASA EŞİTLİK İLKESİ ) :D

BÖYLELİKLE ENGELLİLER DE ÖĞRETMENLİK YAPABİLİR SAVI YADA DÜŞÜNCESİNE KESİNLİKLE KATILIYORUM.

SAYGILARIMLA :)
 
Açıkçası şok oldum.Lise yıllarımı anımsadım.O zamanlar sakat değildim.Görme özürlü bir tarih öğretmenim vardı.Dersine hakim ve saygıdeğer bir hocamdı.Galiba Türkiye ilerlemek yerine geriliyor.
Yeşimin kimya öğretmenliği yapamamasına üzüldüm.Kimya yanlızca labaratuardan ibaret değilki.Teorik bölümleri laboratuar çalışmalarından çok fazla.Kaldı ki laboratuar çalışmalarında görme özürlü bir öğretmen yanına başka bir meslektaşını alarak aşabilir sorunu.Madem engelli kimya öğretmeni istemiyor MEB.O halde baştan üniversite imtihanı başvuru formunda ''bu bölüme girmek için sağlam olmalısınız.''ibaresini eklesin.
 
yesim, kesinlikle bir gün gelecek sen öğretmen olacaksın....olacaksın...
 
bende gecen sene mezun oldum beden egitim ögretmenliginden..ama ögretmen degilim.. isitme özürlüyüm. konusabiliyorum. ögretmenlik alaninin diger meslek alanlarina göre daha cok yetenek ihtiyaci oldugu apacik bir gercek. cünkü bilgi beceri ve davranisi ögretmek her insanin yapabilecegi basit bir is degildir. bedensel yada baska bi engeli olmasi neyi degistirebilir ki.. sirf okudum bu bölümü diye ögretmen olan insanlar biliyorum ben.. bir insana birseyler kazandirmak kadar güzel ve mutlu edici bir duygu varmi? asil bu duyguyu tasiyan insanlar ögretmen olmali. ama bu meziyete sahip ögretmen adaylarini secip bulmak o kadar zor ki..

yesim dostum sen %100 görmeseydin bile inan bana su saglikli kimya hocalarindan cok daha verimli olacagina inancim tam..

saygilarimla..
 
Üst Alt