Önce omurga kırık seviyemi yazayım C 4-5 yani umuzdan aşağısında duyu ve kuvvet kaybı.
sol el ve ayakta bu durum sağa göre daha iyi durumda. Ama sol elim "görünüşte" iyi olmasına rağmen kuvvetsiz tabii ve parmaklarımda koordinasyon yok.yani beynin verdiği komutları kaytarıyo yarım yamalak iş yapıyor.Beceriksiz. ,bi de sıcak ve soğuğa çok duyarlı, bu sebeple
1_
Sıcak çay bardağını tutamam, müthiş bi güçle ve tabii istem dışı olarak kaldırıp fırlatıyor. Çaysız bi ömür geçer mi yaaa.
BULDUĞUM ÇÖZÜM:
Çay bardağının dışına yün ve merserizeden kılıf ördürdüm. Bu kılf hem bardağı kavramamı kolaylaştırdı hem de elimin ısıyı algılamasını engelledi.
Tabii bardağı öyle elde uzun süre tutmak yok. Fırtınızı çekin bırakın.
Daha sonra parmaklarım biraz güçlenince labunya gibi kulplu bardak kullandım.
Şimdi Kız beli bardakta ve kılıfsız içiyorum ama bardağın üstünde biraz boşluk bıraktırıyorum ve oradan tutuyorum. çünkü parmaklarım hala çok sıcağa ve çok soğuğa tepki veriyor.
2_
Hastanedeyken veya evde yatarken(yatalakken) su içmek bi dertti birisinin vermesi ve içirmesi gerekiyordu tabii.
BULDUĞUM ÇÖZÜM:
Suyu serum şişesine koydurttum ve ucuna bi hortum taktırttım. Hortumun ucu ağzımın bi karış yukarısında duruyordu, suyu ordan emerek içtim. İçme işlemi bitince suyu geri üflemek gerektiğini söyliim. Kısa zamanda bu yöntem hastanedeki her koğuşta uygulanır oldu..
Yıllar yıllar sonra ben bunu genç bi hemşireye anlattım, aaa biliyom o yöntemi biz de uyguluyoruz dedi. Ben bu yöntemi icat ettiğimde o hemşire daha doğmamıştı bile. Şimdi merak ediyorum. ben var olan bi şeyi yeniden mi keşfetmiştim,yoksa benim yöntemim yurt çapında yayılmış mıydı..!
3_
Parmaklarımda tekerlekli sandalyeyi itecek kavrama gücü yoktu.Ama deltoidler,bisepsler ve trisepsler nispeten sağlamdı(yani omuz,pazu ve arkasındaki kaslar)
BULDUĞUM ÇÖZÜM:
Tekerleklere çaput sardırdım ve çubuk monte ettirdim. Arabayı avuç içimle iterek bağımsız kullanabilir hale geldim. Yakın zamanda bi Alman firmasının katalogunda gördüm, çubuklu tekerlekleri ve tekerleğin yanında kalın silikon kaplı ekstra çemberi.
Ulan bu gavurlar ya benim projemi çaldı yada ben Amerika'yı yeniden keşfetmişim de haberim yok
4_
Özel tertibatlı otomobilin (hani itince gaz,kolu aşağı çevirince fren yapanı) fren çubuğunu avucum kavramıyordu
BULDUĞUM ÇÖZÜM:
oraya koltuk değneğinin lastik papucunu taktım OHHH KEBAP
5_
En önemli buluşum: Taburcu olduğumda sabit sonda kullanıyordum..bilen bilir boktan bi şeydir, en az haftada bir değişmesi gerekir. vucut kireç yapar sondanın ucu çaydanlığın dibi gibi kireç kaplanır..ne olursa olsun çekip çıkarırlar idrar yolu parçalanır..kan kan kan..! falan filan.
BULDUĞUM ÇÖZÜM:
Çözümmm..tabii sondadan kurtulmak..sondayı çıkarınca mesane azar azar taşma şeklinde dışarı atıyo idrarı. Mesanenin üstüne elimle belli aralıklarla vurunca (şartlı reflex deniyor) %60-70 oranında boşalıyor. Tehlike = enfeksiyon. Çaresi bol su ve antiseptikler.
İlk başlarda bu azar azar idrar kaçırmaya bi yöntem bulmuştum.yaklaşık 25x10cm ebatlarında şeffaf naylon torba alınır. bu torbanın bir yüzeyi ağızdan 7-8cm aşağıdan penisin -biraz zorlanarak-geçebileceği şekilde delinir. penis burdan torba içine sarkıtılır ve torba yukardan çengelli iğneyle fanilaya tutturulur ki idrarla dolunca paçadan aşağı kaymasın.
Yatarken bu yöntem geçerli değil tabii.
Prezervatif benzeri ucu idrar torbasına bağlı zamazingolar vardır..yapışkanlıları bi derttir.Yapışkansız olanlardan alınır. Bi kadın çorabından 7-8 cm genişliğinde bi parça kesilerek bağcık oluşturulur.kadın çorabı esnek ve yumuşaktır. Üriner (veya external catheter ) denilen bu zamazingo penise takıldıktan sonra bu bağcıkla idrar çıkışını engellemeyecek sıkılıkta bağlanır.
imam bayıldı tarifi gibi oldu ya neyse. anlaşılmayan bi şey varsa bana mail atın.
GELELİM BU KONUDAKİ İKİNCİ BÜYÜK KEŞFİME:
İdrarın torbaya akışı sırasında Vakum yaparak penisi kavrayan bi ürinar tipi var (google ye certidom urinar yazın araştırın) bu urinar konik şekilde, ağız kısmı dar. Benim parmaklarım zayıf olduğu için takamıyordum..her gece aileden birine taktırmak da ağrıma gidiyordu...sonunda bi aparat icat ettim...çok basit bi şey ama artık kendi şeyimin ucuna kendi şeyimi takabiliyordum. Bu durumda olan varsa yazsın anlatayım..yazması uzun. Bakın yapışkansız condom/prezervatif tipi bi idrar boşaltıcıyı (yada aktarıcıyı diyelim )kullanmanın bazı ince noktaları var zamanla bunların hepsine çözüm ürettim. Kafanıza takılan varsa bana meyil atın.
6_
VE HAYATIMI KURTARAN Bİ BULUŞUM DAHA
Sol elle kanadien tipi değneği kavraya biliyordum ama bağımsız yürüyebilmem için sağ elimin de değneği tutması gerekiyor ,ama benim parmaklarım ve bileğim çok zayıf. 3 yıllık rehabilitasyondan sonra eve geldiğimde şöyle düşündüm
BEN DEĞNEĞİ TUTAMIYORSAM DEĞNEK BENİ TUTSUN.
Bu mantıkla resimde gördüğünüz gibi değneğin üstüne bir parça ekledim. Burada yazması kolay tabii bunu düşünmek en ideal şekle sokmak zamanımı aldı.Bi de elim kaymasın diye değneğin tutamak yerlerine kumaşlar sararak topuz yaptım. Üstteki parçayı da sarıp sarmalayıp daraltarak kolumu kavrayacak hale getirdim. VE BU APARAT BENİ 15 YIL TAŞIDI. (bkz resim 02-03)
Ev içinde bağımsız, kimseye tutunmadan iki değnekle yürüyebilir hale geldim. Şimdi bile o değneği kullanarak ve birisine tutunup ev içinde yürüyebiliyorum.Ama zamanla göbek göbeklikten çıkıp airbag halini alınca ferrariye düştüm.bağımsız yürüyemez oldum yani.
Bu aparatın şeklini çizdirip Ankara Rehabilitasyon Merkezine yollamıştım(1984). Benimle aynı durumda olanlara uygulasınlar diye..naptılar bilmiyorum. Umarım uygulamışlardır.
O yıllarda Türkiye'nin en gelişmiş protez-ortez imalathanesi oradaydı. Parmaklarım ıçin hiç işime yaramayan garip garip şeyler imal ettiler ama bu bilek kelepçesini ( bu ismi ona ben verdim) yapmak akıllarına gelmedi. Terapistler tutmayan eli sargı beziyle değneğe bağlıyorlardı.Düşersen shitty i yedin demektir..garanti kol omuzdan kırılır veya çıkar o zaman ilaveten bi de haaFucktirr.
7_
Sağ elim kalem tutamıyor, bilek hareketi yok. Ama yazı yazmam lazım..çıldırıyorum yazamıyorum.inanın yazı yazamamak konuşamamak kadar zordu benim için.
BULDUĞUM ÇÖZÜM:
Tabii ki daha iyi olan sol elimi yazıya alıştırmak..fakat kalemler ince geliyor kavrayamıyorum. Kalemin üstüne kağıt ,sargıbezi falan sarıp onu mangal sucuk kıvamına getirdim..sol elle adam gibi düzgün ve seri yazabilmek 6 yılımı aldı. şimdi bilgisayar var -maalesef mi demeli.! - her şeyimi onunla yazıyorum. Dolaysıyla parmaklarım biraz tembelleşti fakat ince tükenmez kalemle yazabiliyorum artık. ne demişler AZİMLİ SIÇAN TAŞI DELER.
Yukarda anlattıklarım bi çırpıda aklıma geliverenler. Zaman zaman hatırladığım, anlık problemlerime ürettiğim anlık çözümler de var ama yazmaya değmez.
Örneğin gecenin bi yarısı masanın altına yuvarlanan son sigara oradan nasıl alınır.. ?
Değneğin ucuna seloteybin yapışkan kısmı dışa gelecek şekilde sarılır ve değnek masanın altına uzatılır.
Yada gece odama bi sivri sinek girdi dii mii? Kalkıp onu kovalayıp öldürecek, kışkışlıcak durumda değilim. Yorganın yada pikenin altına tam tam siper yatmak çözüm değil..ısırıp kaşındırmasından çok o vızvız sesi uyutmaz insanı. Peki na’pıyorum..?
Onlarla uzlaşıyorum, çıkarıyorum bi kolumu dışarıya. Alın ulan diyorum sebil ül kemal. Doyurun karnınızı ve iktir olun gidin, ben de rahat uyuyayım. İşte böyle bükemediğin bileği öpeceksin Gerçi çoğu zaman gitmiyolar. Değil diğer odalardaki sivrileri, civar il köy ve kasabalardaki hatta almanya’daki oğlunu bile bu ziyafete çağıran oluyor.
Valla bunlar benim önerilerim uygulayıp uygulamamak keyfe tabiidir.
ve bi not: ünv. de endüstri tasarımından şutlandım..mimarlığa geçtim,o da tasarım temellidir..bu icatlar 5 yıllık eğitimin yansımaları tabii..hayatımda hiç mimarlık yapmadım çünkü boynumu kırma becerisini de diplomadan bir hafta sonra gerçekleştirdim
sol el ve ayakta bu durum sağa göre daha iyi durumda. Ama sol elim "görünüşte" iyi olmasına rağmen kuvvetsiz tabii ve parmaklarımda koordinasyon yok.yani beynin verdiği komutları kaytarıyo yarım yamalak iş yapıyor.Beceriksiz. ,bi de sıcak ve soğuğa çok duyarlı, bu sebeple
1_
Sıcak çay bardağını tutamam, müthiş bi güçle ve tabii istem dışı olarak kaldırıp fırlatıyor. Çaysız bi ömür geçer mi yaaa.
BULDUĞUM ÇÖZÜM:
Çay bardağının dışına yün ve merserizeden kılıf ördürdüm. Bu kılf hem bardağı kavramamı kolaylaştırdı hem de elimin ısıyı algılamasını engelledi.
Tabii bardağı öyle elde uzun süre tutmak yok. Fırtınızı çekin bırakın.
Daha sonra parmaklarım biraz güçlenince labunya gibi kulplu bardak kullandım.
Şimdi Kız beli bardakta ve kılıfsız içiyorum ama bardağın üstünde biraz boşluk bıraktırıyorum ve oradan tutuyorum. çünkü parmaklarım hala çok sıcağa ve çok soğuğa tepki veriyor.
2_
Hastanedeyken veya evde yatarken(yatalakken) su içmek bi dertti birisinin vermesi ve içirmesi gerekiyordu tabii.
BULDUĞUM ÇÖZÜM:
Suyu serum şişesine koydurttum ve ucuna bi hortum taktırttım. Hortumun ucu ağzımın bi karış yukarısında duruyordu, suyu ordan emerek içtim. İçme işlemi bitince suyu geri üflemek gerektiğini söyliim. Kısa zamanda bu yöntem hastanedeki her koğuşta uygulanır oldu..
Yıllar yıllar sonra ben bunu genç bi hemşireye anlattım, aaa biliyom o yöntemi biz de uyguluyoruz dedi. Ben bu yöntemi icat ettiğimde o hemşire daha doğmamıştı bile. Şimdi merak ediyorum. ben var olan bi şeyi yeniden mi keşfetmiştim,yoksa benim yöntemim yurt çapında yayılmış mıydı..!
3_
Parmaklarımda tekerlekli sandalyeyi itecek kavrama gücü yoktu.Ama deltoidler,bisepsler ve trisepsler nispeten sağlamdı(yani omuz,pazu ve arkasındaki kaslar)
BULDUĞUM ÇÖZÜM:
Tekerleklere çaput sardırdım ve çubuk monte ettirdim. Arabayı avuç içimle iterek bağımsız kullanabilir hale geldim. Yakın zamanda bi Alman firmasının katalogunda gördüm, çubuklu tekerlekleri ve tekerleğin yanında kalın silikon kaplı ekstra çemberi.
Ulan bu gavurlar ya benim projemi çaldı yada ben Amerika'yı yeniden keşfetmişim de haberim yok
4_
Özel tertibatlı otomobilin (hani itince gaz,kolu aşağı çevirince fren yapanı) fren çubuğunu avucum kavramıyordu
BULDUĞUM ÇÖZÜM:
oraya koltuk değneğinin lastik papucunu taktım OHHH KEBAP
5_
En önemli buluşum: Taburcu olduğumda sabit sonda kullanıyordum..bilen bilir boktan bi şeydir, en az haftada bir değişmesi gerekir. vucut kireç yapar sondanın ucu çaydanlığın dibi gibi kireç kaplanır..ne olursa olsun çekip çıkarırlar idrar yolu parçalanır..kan kan kan..! falan filan.
BULDUĞUM ÇÖZÜM:
Çözümmm..tabii sondadan kurtulmak..sondayı çıkarınca mesane azar azar taşma şeklinde dışarı atıyo idrarı. Mesanenin üstüne elimle belli aralıklarla vurunca (şartlı reflex deniyor) %60-70 oranında boşalıyor. Tehlike = enfeksiyon. Çaresi bol su ve antiseptikler.
İlk başlarda bu azar azar idrar kaçırmaya bi yöntem bulmuştum.yaklaşık 25x10cm ebatlarında şeffaf naylon torba alınır. bu torbanın bir yüzeyi ağızdan 7-8cm aşağıdan penisin -biraz zorlanarak-geçebileceği şekilde delinir. penis burdan torba içine sarkıtılır ve torba yukardan çengelli iğneyle fanilaya tutturulur ki idrarla dolunca paçadan aşağı kaymasın.
Yatarken bu yöntem geçerli değil tabii.
Prezervatif benzeri ucu idrar torbasına bağlı zamazingolar vardır..yapışkanlıları bi derttir.Yapışkansız olanlardan alınır. Bi kadın çorabından 7-8 cm genişliğinde bi parça kesilerek bağcık oluşturulur.kadın çorabı esnek ve yumuşaktır. Üriner (veya external catheter ) denilen bu zamazingo penise takıldıktan sonra bu bağcıkla idrar çıkışını engellemeyecek sıkılıkta bağlanır.
imam bayıldı tarifi gibi oldu ya neyse. anlaşılmayan bi şey varsa bana mail atın.
GELELİM BU KONUDAKİ İKİNCİ BÜYÜK KEŞFİME:
İdrarın torbaya akışı sırasında Vakum yaparak penisi kavrayan bi ürinar tipi var (google ye certidom urinar yazın araştırın) bu urinar konik şekilde, ağız kısmı dar. Benim parmaklarım zayıf olduğu için takamıyordum..her gece aileden birine taktırmak da ağrıma gidiyordu...sonunda bi aparat icat ettim...çok basit bi şey ama artık kendi şeyimin ucuna kendi şeyimi takabiliyordum. Bu durumda olan varsa yazsın anlatayım..yazması uzun. Bakın yapışkansız condom/prezervatif tipi bi idrar boşaltıcıyı (yada aktarıcıyı diyelim )kullanmanın bazı ince noktaları var zamanla bunların hepsine çözüm ürettim. Kafanıza takılan varsa bana meyil atın.
6_
VE HAYATIMI KURTARAN Bİ BULUŞUM DAHA
Sol elle kanadien tipi değneği kavraya biliyordum ama bağımsız yürüyebilmem için sağ elimin de değneği tutması gerekiyor ,ama benim parmaklarım ve bileğim çok zayıf. 3 yıllık rehabilitasyondan sonra eve geldiğimde şöyle düşündüm
BEN DEĞNEĞİ TUTAMIYORSAM DEĞNEK BENİ TUTSUN.
Bu mantıkla resimde gördüğünüz gibi değneğin üstüne bir parça ekledim. Burada yazması kolay tabii bunu düşünmek en ideal şekle sokmak zamanımı aldı.Bi de elim kaymasın diye değneğin tutamak yerlerine kumaşlar sararak topuz yaptım. Üstteki parçayı da sarıp sarmalayıp daraltarak kolumu kavrayacak hale getirdim. VE BU APARAT BENİ 15 YIL TAŞIDI. (bkz resim 02-03)
Ev içinde bağımsız, kimseye tutunmadan iki değnekle yürüyebilir hale geldim. Şimdi bile o değneği kullanarak ve birisine tutunup ev içinde yürüyebiliyorum.Ama zamanla göbek göbeklikten çıkıp airbag halini alınca ferrariye düştüm.bağımsız yürüyemez oldum yani.
Bu aparatın şeklini çizdirip Ankara Rehabilitasyon Merkezine yollamıştım(1984). Benimle aynı durumda olanlara uygulasınlar diye..naptılar bilmiyorum. Umarım uygulamışlardır.
O yıllarda Türkiye'nin en gelişmiş protez-ortez imalathanesi oradaydı. Parmaklarım ıçin hiç işime yaramayan garip garip şeyler imal ettiler ama bu bilek kelepçesini ( bu ismi ona ben verdim) yapmak akıllarına gelmedi. Terapistler tutmayan eli sargı beziyle değneğe bağlıyorlardı.Düşersen shitty i yedin demektir..garanti kol omuzdan kırılır veya çıkar o zaman ilaveten bi de haaFucktirr.
7_
Sağ elim kalem tutamıyor, bilek hareketi yok. Ama yazı yazmam lazım..çıldırıyorum yazamıyorum.inanın yazı yazamamak konuşamamak kadar zordu benim için.
BULDUĞUM ÇÖZÜM:
Tabii ki daha iyi olan sol elimi yazıya alıştırmak..fakat kalemler ince geliyor kavrayamıyorum. Kalemin üstüne kağıt ,sargıbezi falan sarıp onu mangal sucuk kıvamına getirdim..sol elle adam gibi düzgün ve seri yazabilmek 6 yılımı aldı. şimdi bilgisayar var -maalesef mi demeli.! - her şeyimi onunla yazıyorum. Dolaysıyla parmaklarım biraz tembelleşti fakat ince tükenmez kalemle yazabiliyorum artık. ne demişler AZİMLİ SIÇAN TAŞI DELER.
Yukarda anlattıklarım bi çırpıda aklıma geliverenler. Zaman zaman hatırladığım, anlık problemlerime ürettiğim anlık çözümler de var ama yazmaya değmez.
Örneğin gecenin bi yarısı masanın altına yuvarlanan son sigara oradan nasıl alınır.. ?
Değneğin ucuna seloteybin yapışkan kısmı dışa gelecek şekilde sarılır ve değnek masanın altına uzatılır.
Yada gece odama bi sivri sinek girdi dii mii? Kalkıp onu kovalayıp öldürecek, kışkışlıcak durumda değilim. Yorganın yada pikenin altına tam tam siper yatmak çözüm değil..ısırıp kaşındırmasından çok o vızvız sesi uyutmaz insanı. Peki na’pıyorum..?
Onlarla uzlaşıyorum, çıkarıyorum bi kolumu dışarıya. Alın ulan diyorum sebil ül kemal. Doyurun karnınızı ve iktir olun gidin, ben de rahat uyuyayım. İşte böyle bükemediğin bileği öpeceksin Gerçi çoğu zaman gitmiyolar. Değil diğer odalardaki sivrileri, civar il köy ve kasabalardaki hatta almanya’daki oğlunu bile bu ziyafete çağıran oluyor.
Valla bunlar benim önerilerim uygulayıp uygulamamak keyfe tabiidir.
ve bi not: ünv. de endüstri tasarımından şutlandım..mimarlığa geçtim,o da tasarım temellidir..bu icatlar 5 yıllık eğitimin yansımaları tabii..hayatımda hiç mimarlık yapmadım çünkü boynumu kırma becerisini de diplomadan bir hafta sonra gerçekleştirdim