:arrow:
bugün istanbuldan vana gelmek için havaalanına gittim.biletim falan alınmış. neyse arkadaşlara siz gelmeyin dedim. ve arabada vedalaştık. güvenlik kontrollerinin ilki için sıraya girdik. baya uzun bir kuyryk. yaklaşık 15.20 dakka sonra sıra bana geldi. sıkı bir üst araması. değneklerin xray cihazından geçmesi (ismi bu olsa gerek)...
hemen ardından uçuş kartı için sıraya girdim. bu defaki kuyruk daha fazla hem de çok fazla uzun geldi bana. iyi kötü bunu da atlattık. şimdi 2 güvenlik noktasından geçip 106 nolu kapıya geçmeye geldi. işte bu gördüğüm beni gerçekten ürküttü. çift sıra halinde ve bir öncekilerden çok daha fazla bir kuyruk. alnımdan artık terler dökülmeye başladı. çünkü uzun süre koltuk değnekleri ile ayakta kalmıştım. uzun bir süre daha kalacağa benziyordum.
:arrow: :arrow:
sağolsun 35-40 yaşlarında bir ağabey, beyefendi siz sıraya girmeyin en öne geçin dedi. ben kabul etmedim biri bir laf söylerse utancımdan ölürüm korkusuyla. sonuçta bu ağabey ısrar etti ve ben de seninle geleceğim deyince cesaretlenip gittim. ağabey güvenlik görevlisi bayana (çok tatlı bir bayandı) beyefendi rahatsız yardımcı olurmusunuz deyince, bizim tatlı abla beni çağırdı. o ağabeyde kuyruğun en sonuna kadar gitti. onu da zor durumda bırakmıştım. benimle ilgilenmeseydi en az 20-25 kişinin önünde olurdu (rakamlar göz kararıdır)(SAĞOL AĞABEY).. güvenlik görevlisi (tatlı abla) uçuş kartımı ve kimliğimi kontrol ettikten sonra geçebilirsin dedi. bu arada 3 genç arkadaş bizim tatlı ablaya. hakkımızı yedin. adam kayırıyorsun dediler.
ve TATLI ablanın cevabı....
EL İNSAF YA EL İNSAF.bu adam kayırmak mı....
ve yolculuğum bana zehir oldu. aklımdan hala da çıkmıyor.
bugün istanbuldan vana gelmek için havaalanına gittim.biletim falan alınmış. neyse arkadaşlara siz gelmeyin dedim. ve arabada vedalaştık. güvenlik kontrollerinin ilki için sıraya girdik. baya uzun bir kuyryk. yaklaşık 15.20 dakka sonra sıra bana geldi. sıkı bir üst araması. değneklerin xray cihazından geçmesi (ismi bu olsa gerek)...
hemen ardından uçuş kartı için sıraya girdim. bu defaki kuyruk daha fazla hem de çok fazla uzun geldi bana. iyi kötü bunu da atlattık. şimdi 2 güvenlik noktasından geçip 106 nolu kapıya geçmeye geldi. işte bu gördüğüm beni gerçekten ürküttü. çift sıra halinde ve bir öncekilerden çok daha fazla bir kuyruk. alnımdan artık terler dökülmeye başladı. çünkü uzun süre koltuk değnekleri ile ayakta kalmıştım. uzun bir süre daha kalacağa benziyordum.
:arrow: :arrow:
sağolsun 35-40 yaşlarında bir ağabey, beyefendi siz sıraya girmeyin en öne geçin dedi. ben kabul etmedim biri bir laf söylerse utancımdan ölürüm korkusuyla. sonuçta bu ağabey ısrar etti ve ben de seninle geleceğim deyince cesaretlenip gittim. ağabey güvenlik görevlisi bayana (çok tatlı bir bayandı) beyefendi rahatsız yardımcı olurmusunuz deyince, bizim tatlı abla beni çağırdı. o ağabeyde kuyruğun en sonuna kadar gitti. onu da zor durumda bırakmıştım. benimle ilgilenmeseydi en az 20-25 kişinin önünde olurdu (rakamlar göz kararıdır)(SAĞOL AĞABEY).. güvenlik görevlisi (tatlı abla) uçuş kartımı ve kimliğimi kontrol ettikten sonra geçebilirsin dedi. bu arada 3 genç arkadaş bizim tatlı ablaya. hakkımızı yedin. adam kayırıyorsun dediler.
ve TATLI ablanın cevabı....
EL İNSAF YA EL İNSAF.bu adam kayırmak mı....
ve yolculuğum bana zehir oldu. aklımdan hala da çıkmıyor.