Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Camiide namaz kılarken zorlanıyorum..? [Görüş]

Evren

Üye
Üyelik
20 Kas 2004
Konular
13
Mesajlar
98
Reaksiyonlar
1
ya arkadaslar sımdı ben bazen her musluman gıbı camıye gıtmek ıstıyorum.ama saglıgım geregı bır yere oturmam gerek ve boyle namaz kılmam ıcap edıyo.ancak elımde sandelye camıye gıtmek ıstemıyorum veya olur ya belkı baska bır camıye gıdcem ....sureklı sandelye mi tasıycam.SİZCE NE YAPMALIYIM...



yardımcı oldugunuzdan sımdıden tesekkur ederım.
 
sandalye taşımana lüzüm yok ki kardeşim...sen nasıl rahat ediyorsan o şekilde kıl namazını...oturduğun yerde kıl...
 
ve

evet bu konuda umarım yakın zamanda çalışmalara yapılır
camilerde düzenleme yaplıcağını duydum ama daha ses seda yok ama yakında birşeyler olur senin sorununa gelince
nasıl kılabiliyorsan o şerkilde kılabilirsin sanırım bunu biliyorsun ancak hamdolsunki islam dini kolaylık dini dir ben de oturarak çok şükür namazımı kılıyorum
allah kabul etsin kardeşim nediyeyyim................
umarım yakında bu sorunu atlatırsın
 
senedesmus seni çok iyi anlıyorum bu benimde çok başıma geldi.

Orta okul çağlarındayım, fırsat buldukça camiye gidip namaz kılmaktaydım.

Sol ayağım kalçadan hareketsiz olduğu için bağdaş kuramıyordum.

Bende bir ayağımı bağdaş kurar gibi katlıyor diğerini ise sırık gibi uzatıyordum.

Yaşta küçük bir bakıyorum biri yanaşıyor " cami de öyle oturulmaz" diye bana ahkam kesiyor.

Ben dilim döndüğünce derdimi anlatıyorum, ikna oluyor. Tam hocayı dinlemeğe vermişim kendimi ,yine birisi yine aynı şey.

Bu böyle bir zaman devam etti.

Benim buna bir çözüm bulmam gerekiyordu.
Başkalarının işine burnunu sokmayı çok seven ülkemiz insanın hoşuna gidecek benimde sıkıntıya düşmeyeceğim bir çözüm gerekiyordu.

Vede kısa sürede çözümü buldum.

Birdaha cenaze namazları dışında camiye gitmedim.
 
abi ben de aynı problemı yasıyorum.velakıs bır kac senedır camıye gıtmıyorum.ama ıcıme dert oldu bu nedenle sızınle paylasmak ıstedım.
 
Dert etme arkadaşım camiye gitmekten vazgeştim ama dinden vazgeçmedim. İbadetimi elimden geldiğince başka türlü yapıyorum.
 
aferits kardeşimin dediği gibi bende bi ara camiden soğumuştum ama Yaradan kuluna yapamayacağı yükü yüklemez bunu düşündüm ve şu an oturarak kılıyorum
 
Ameller niyete göredir, şeklin önemi olmadığına inanıyorum.
İnsanların soruları nekadar sıkıcı ve bezdiricidir bunada biliyorum, buna rağmen pes etmeyenlerede gıptayla bakıyorum.
Üniversitede tıp öğrencisi bir kız mescitte eşormanla namaz kılıyordu,kızı her mescitte gördüğümde yanında mutlaka birisi olurdu ve kıza nasihat ederdi, o günlerin sonunda kızı birdaha mescitte göremedim.
Yaşadığımız toplum ön yargı ve şartlanmalarla dolu, ama kimseye birşey ispatlamak zorunda değiliz...
Nasıl rahat hissediyorsan öyle davran...
Sevgiler.
 
Sevgili arkadaşım bende haticeye katılıyorum. İslamda ameller niyete göredir. Eğer camide sandalye yoksa istediğin şekilde namazını kılabilirsin. Eyyüb A.S vucudunu kurtlar kemirirken o Allah'a "Allahım hiç olmazsa kalbime bu derdi verme. Yoksa sana ibadet edemem. Kalbimden seni zikredemem" diye dua edermiş. Önemli olan senin bunu ne şekilde yaptığın değildir. Yapıp yapmadığındır.
sevgilerimle
 
Sevgili dostlar verdiğiniz bilgilerden dolayı gerçekten hem memnun oldum hemde bu tarz konuları da paylaşmanızdan dolayı duygulandım. Herhangi bir sakatlığım yok ama yinede Allah razı olsun...
 
evet ameller niyetlere göredir

Allah "kulum beni nasıl bilirse Ben öyleyim" demiş. sizler yaptığınız ibadetin kabul olacağına yürekten inanın yeter. çünki O kabul edecektir.

Düşendenize Allah'ın sevdiği üç seyden biri gencin ibadeti. "Tebesümle deyrediyorum gencin ibadetini" demiş Allah. Bir debu malum halinizle ona kulluk borcunuzu yerine getirdeniz... varın hesabını siz tutun.

ben decamiye gittiğimde eğer durumum iyi değilse oturarak kılıyorum. çünki kubul olacağına inanıyorum...
 
canım kardeşim.
amel niyetle birdir öyle arkadaşlarımız var göz ucuyla ibadet ederler.
ibadetin şekli yoktur(namaz)nerde yapıldığıda önemi yoktur.
zaten ferit abim söylemiş ama sen yinede gönlünü rahatlatmak istiyorsan sanırım alo müftülük hattı var ara ve rahatla derim.
allah ibadetlerini kabul etsin
 
MESNEVİ DEN BİR ALINTI BU KONUYA NOKTA KOYAR DİYE DÜŞÜNÜYORUM
Rivâyet edilir ki...

"Musa Aleyhisselâm bir gün bir yerden bir yere giderken, ilerde bir ağaç altından gelen konuşma sesi duymuş... Merakla o yöne yürümüş...

Bakmış ki bir garip çoban ağacın altında oturmuş, kendi kendine konuşuyor...

Merak etmiş, acaba ne konuşuyor, diye; ve sessizce yaklaşıp dinlemeye başlamış...

Şöyle diyormuş garip çoban:

-Ey benim güzel Allah'ım!... Ne olurdu şimdi yanımda olsaydın!... Seni sevseydim!... Seni sarsaydım!... Şu koyuncuktan taze taze süt sağıp, sana içirseydim!... Şu gölgecikte kucağıma yatırsam, seni dinlendirseydim!.. Bitlerini ayıklasaydım!..

Burada sabrı taşmış koca Musa Nebi’nin... Mâlûm, “celâli” meşreptir kendileri...

Hemen ortaya çıkmış, yanlışı hazmedememe hâliyle çıkışmış garip çobana:

-Behey gafil!... Sen nasıl olur da âlemlerin Rabbı olan her şeyden yüce, münezzeh, azametli Allah'ı, alıp süt içirip, hele hele kucağına yatırıp, üstelik bir de bitlerini ayıklarsın!!!... Bilmez misin, Allah için böyle şeyler söylenmez!...

Garip çoban, korkmuş; bilgisizliğinin getirdiği yanlışların altında ezilmiş, büzülmüş; eli ayağına dolaşmış; ne yapacağını, ne diyeceğini şaşırmış; kekelemiş:

-Affedersin... Hatamı bağışla... Bilemedim... Ama çok seviyordum da!... Ben bir garip çobanım; sadece var Allah'ım!... O'nunla oturur, O'nunla kalkar; O'nunla yer, O'nunla yatarım!... Tek dostum, sevdiğim, dertleştiğim O'dur!... Duymuştum ki, hep “ben”imleymiş; ben de O'nu, göremediğim yanıbaşımdaki Dost, bildim de ondan böyle konuştum...

Zinhar bir daha demem bu dediklerimi!..

Demek o buralara sığmayacak kadar çok büyükmüş!.. Ya ben, şimdi ne yapayım?..

Musa Aleyhisselâm ona, dua etmesini, namaz kılmasını öğretmiş... Ve yoluna devam etmiş..

Çobanın içinde bulunduğu hâli düşünerek dalgın bir halde yürürken farkında olmadan bir gölünde üzerinde; birden arkasından bir ses işitmiş "Musa! Musa!" diye..

Dönüp bakmış arkasına ki, kim sesleniyor diye, ne görsün!... Garip çoban gölün üstünde yürüyor suya batmadan, kendisine doğru!...

İşte o esnada vahyolmuş Musa' ya...

-Ey Musa, tüm varlığıyla bana yönelmiş, benden başka düşüncesi olmayan dostumu benden uzaklaştırdın!.. Aramıza büyük duvarlar ördün!.. Hemen o ördüğün uzaklık duvarını yık, ve bizi birleştir!... Bana böyle kullarım da gerek!.

Farketmiş Musa Aleyhisselâm yaptığı işin sonucunu!... Hemen dönmüş dediklerinden!... Anlamış, Allah'ın kimine tüm azâmeti ve haşmetiyle kendini tanıtırken, kimine de samimiyet ve sâfiyetine göre tecelli ettiğini...

Ve dönüp, demiş bir garip çobana:

-Sen bırak benim dediklerimi de, gene bildiğin, içinden geldiği gibi O'na yönel, o'nunla konuş!... O seninle!. Hattâ senden bile yakın sana!.. Sen bir garip çobansın, nereden bileceksin O'nun haşmet, azâmet ve saltanatını!... Gene bildiğin gibi sev, övmeye, hamdetmeye devam et!."
 
Namaz kılan veya kılmak isteyen arkadaşlar.Namazda önemli olan yapabiliyorsan tadili erkana uygun olarak namazı kılmaktır. Fakat herhangi bir özürden dolayı ayakta duramuyorsan , oturamuyorsan , secdeye eğilemiyorsan veya yapılması gereken hareketleri yapamıyorsan hiç önemi yok istersen yatalak ol gözün dışında vücüdun hareket eden herhangi bir organı olmasa dahi göz ile ima ederek dahi namazını kılabilirsin. Çünkü cenabı hak namaz dışında diğer ibadetler için çeşitli şartlar koymuş o şartlar oluşmaz ise o ibadetlerden muaf olabiliyorsun. Fakat namaz öyle değil.Ahirette önce imandan hesaba çekileceğiz daha sonrada namazdan hesaba çekileceğiz. Namaz ibadeti o kadar önemli ki ölümden başka hiçbir özür onun kılınmasına engel olamıyor.Ayrıca cenabı hak hastaların yaptığı ibadetlerde zorlandığından dolayı 1'e 1000'e kadar inşaallah sevap vereceğini vaad ediyor.Yaptığımız ibadetlerde başkalarının düşünceleri izim için hiç önemli olmamalı çünkü ibadetler yalnız ve yalnız Allah rızası için olmalı yoksa falanca ne der ne gözle bakar ne düşünür diye aklımıza dahi gelmemeli. Onun bunun lafı ile ibadetlerimizden vazgeçmeyelim. Çünkü Hesap günü kimsenin kimseye faydası olmayacak. O gün herkes ameliyle başbaşa kalacak.

İnşaallah , Rabbim hepimizi cennette beraber buluştursun...
 
Niyet namaz kılmak olduktan sonra istersen yatarak kıl Allah kabul eder. Sen kendini nasıl rahat hissediyorsan bence öyle kıl. Ben olsam sürekli gidebileceğim bir cami belirlerdim (tabi illlaki camiye gitmek istiyorsam) ve o camide bulunan imamla konuşur kabul ederse kendi sandalyemi bir kereliğine götürür ve daha sonra her namazda ondan alır namazımı kılardım. :mrgreen:
 
Ayhan Bülbül sanıyorum yazıları iyi okumadınız. Namaz kılmaya maazret aramıyoruz.
Sadece camilerde namaz kılarken karşılaştığımız zorlukları dile getirdik.
Tabiki namaz sadece cami de kılınmaz isteyen istediği yerde istediği şekilde kılar.(cenaze namazını ayrı tutuyorum.)
Yüce dinimiz buna cevaz vermektedir.

Ama iki namaz varki illaki cami de ve toplu halde kılınması gerekiyor.
Biri cuma namazı diğeri bayram namazı.

Birde insanımızın her şeye burnunu sokma huyu yokmu ?

Oturmuş ayağını uzatmış duvara yaslanmış hocayı dinlersiniz. Biri gelir.
"Hemşerim biraz toparlan burası cami " hadi ona dertr anlat kızarsın bozarsın. Tam hocaya kulak vermeye çalışırken bir diğeri " camide böyle oturulmaz" haydaa yahu hemşerim şöyleyim böyleyim der anlatırsın aklınca öneride bulunur. "bir sandalyede otursaydın" yahu burası sinema mı? tiyatromu? ki yer ayırtayım veya kıçıma sandalye bağlayıp mı dolaşacağım..
Vel hasıl gittiğinize gideceğinize bin pişman çıkarsınız camiden. Mesele bu
arkadaşlar

Konu camilerinde engelli vatandaşların ibadetine uygun hale getirllmesidir.


Saygılarımla.
 
Ne forum acmısım yaaa.Uzadı gıttı.

Benim duygularımı aferıts o kadar guzel yansıtmıs kı soz soylememe bıle gerek yok...



EVREN DEMİR
 
Evet güzel bir soru.ve güzel cevaplar verilmiş.bizim bişi dememize gerek kalmamış.ama karşılaştığım bir olayı anlatmak istiyorum size:
Ramazan ayında Teravih namazlarına giderdik.Arkadaşlar çağırırdı toplanır ve giderdik.Ben Allah'a bin şükür kalkıp oturabiliyorum.Onun için fazla sorun olmuyor.
Tabi biz arkadaşlarla arka saflara yakın namaza dururduk.Arkamızda da yaşlılar vardı.Caminin tabureleri vardı rahatsız olanlar onlara oturur, bazılarıda yere oturur ve ayaklarını uzatırlardı.Genellikle bunlar yaşlılardı.Neyse bir gün namazı kıldık caminin boşalmasını beklerken gözüme bir dede çarptı.Dede koltuk deyneğine benzer bişi ile yürüyordu.Arkadaşa dedim ki '' ya baya azimli bir dede dedim.''
Arkadaşım bana:''Bu dede bizim orada oturuyor namaza bir saat kala evden çıkıyor yavaş yavaş namaza geliyor, bu dedenin kıldığı namaz belki bizimkinden çok sevaptır demişti.''Düşünün ibadet aşkı bu olmalı.Bizin buradaki camilerde arkada tabureler var ve yaşlılar ayaklarını uzatarak da oturuyor.kimsede onları rahatsız etmiyor.Rahatsız etmekte haddimiz değil zaten.Ama şunu da söyliyeyim her teravih namazına gittiğimde bir amca vardı yaa her şeye karışırdı.Sıkışın bakalım gençler sıkışın nerdeyse üst üste kılardık :) .
 
[Görüş] Cami ve cami wc'lerindeki basamaklar

Geçenlerde bir cami yaptırma derneği yanıma gelip cami tuvaletleri için benden bir proje çizmemi istedi. Uygun alanı tespit için cami yerine gittiğimde caminin beş metre yukarda yapıldığını merdivenlerin giriş kapısına doğru devasa bir şekilde uzatıldığını gördüm. Camii Dernek başkanına bunun kimin fikri olduğunu, yaşlı, sakat ya da güçsüz insaların buraya nasıl çıkabileceklerini sorduğumda Alt katları kiraya verip caminin ihtiyaçlarını karşıladıklarını söyledi.
Bu cevap beni tatmin etmedi ve Sadece yakıt ve cüzzi masraflar için 100 yıllar boyunca ayakta kalacak bu yerleri bu şekilde mahvetmeye hakkınız yok dediğimde bana 4 tane sakat içinmi dediğin şekilde yapacağız dedi.
Sözde Allah rızası için iş yapan bu kişinin Allah'ın emir ve tavsiyelerinden haberi olmadığını görünce,
-Sende yaşlanacak ve belkide sakatlanacaksın amca... Ne oldum deme Ne olacağım de. şeklinde ikazda bulundum.
"Kolaylaştırın Zorlaştırmayın"
Hadis-i şerifini de söyleyerek yanından ayrıldım.
Evet malesef bütün camilerimiz bu şekilde yapılıyor. Cami adıyla yapılan ibadethanelerimiz ticarethane haline getirilirken Allahın Evi 2. plana bırakılıyor. Bu durumu kınıyorum.
Demokratik, şeffaf, her insanın Yaratıcısıyla buluşması için rahatlıkla girip çıkması gereken camilerimiz estetik ve ergonomiden uzak bir şekilde yapılmaktadır.
Aynı şekilde cami tuvaletleride yerin altına merdivenlerle indirilip giriş ve çıkışı zorlaştırılıyor.
Bu tür imar ve yapılaşmaları gördüğümde "Sakatlar Giremez" şeklinde bir ifade sezinliyorum.
 
Aslında bütün yeni yapılanmalara bizlerinde kolaylıkla girip çıkmaları için önlem alınması gerekiyor bunlara gücümüzün yettiği kadar müsade etmemeliyiz veya bu gibi yapılanmalari gündeme taşımalıyız.
gerçekten şöyle sokaklara ve yeni yapılanmalara bakıyorumda hiç kimsenin umurunda değiliz gibime geliyor bana yerel yönetimlerin veya belediyelerin bu gibi durumlara biraz daha özen göstermesi gerekiyor.
Çünkü o cami ve cami vc lerine biz engelli arkadaşlarında ihtiyacı varddır.
 
HAKLISINIZ CAMİLERİ HERTÜRLÜ İNSANI DÜŞÜNEREK UYARLAMALARI LAZIM. :twisted:
 
Sizin sorunlarınız benim mesleğim açısından çözmek çok kolay...
Siz asıl bunu düşünün: Caminin mimari projesini kimin yaptığını size sorarım... Günümüz mimarlardan hiç biri Horozan tonoz şeklinde küppe çizmezler. Eski teknikteki eski planları kopyalayıp veremezler(eser kaçakçılığından;uyarı cezası alırlar netekim).
Peki bu projeleri kim çiziyor sizce?
 
Camileri kimler inşaa ediyor?

Meopius kardeşimin dediği çok duğru.
Cami projeleri oldukça standart ve estetikten uzak. Ecdadımızın yaptığı tarihi camilere baktığımda hayran kalıyorum. Herkes gider mersine biz gideriz tersine..
"Cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla yapılmıştır."
Camiler hiç bir teknik bilgisi olmayan emekli, boş vakitlerinde uğraşı arayan insanlar tarafından kurulmuş dernekler tarafından yaptırılmaktadır. Belediyelerden ruhsat zorunluluğu yeni yeni uygulamaya konulan camilerde buna rağmen imar yönetmeliği kaideleri uygulanmamaktadır. Valilik bünyesinde formalite bir denetlemeye tabi olan bu derneklerin kanun karşısında hesap verecekleri bir durumda bulunmamaktadır. Sözde iyi niyet ve fedakarlık elbisesiyle cami yapımı için halkımızdan yardım toplayan bu insanların bir takımı ise(yapmayanları tenzih ederim) toplanan yardımdan %15 gibi bir pay almaktadırlar.
Benim Asıl Anlayamadığım Mesele Şu:
Kamuya açık halkın girip çıktığı yerlerde engelli bir kişiye daha da engel koymaya kimin ne hakkı var? Bu hakkı bu kişilere kim veriyor. Komünist rejim yapılarında olduğu gibi devletin gücünümü gösteriyorlar? Kardeşim devletin gücünü engellilere değil bu vatana düşman olanlara gösterin.
Gereksiz yere merdiven ve koridor dolu kamu yapılarının bu hale gelmesine sebep tüm sorumluları affetmiyorum.
 
Merhaba Fuzulim;
alıntı fuzulim
Camiler hiç bir teknik bilgisi olmayan emekli, boş vakitlerinde uğraşı arayan insanlar tarafından kurulmuş dernekler tarafından yaptırılmaktadır

Bu düşüncende haklısın doğru olabilirsin ama bu diğer kurumlardada ayni,

sana bir örnek verebilirim bu konuda çalıştığım kurumun lojmanları 82 yılında yapılmıştır.bundan beş yıl önce ilave lojman yapıldı içinin dizaynı eskileriyle ayni yapıldı karşı çıkanlar oldu tabi yetkili amir farklılık olmasın diye yenilenme yaptırmadı

Peki camiyi yaptıranlarla lojmanları yaptıranlar arasında ne gibi fark var bu gibi sorunları yaşamamak için kafaların veya düşüncelerin değişmesi lazım.
 
Fuzulim yazdıklarını sonuna kadar katılıyorum.Sağlığımda projelerde özürlü insanların mobileze olacağı bir çok işe imza attım.Fakat maddi menfaatlerin ön planda olması kişilerin inançlarını layıkı ile yaşamamasına sebep olmaktadır.Unutulan bir şey var"her insan bir özürlü adayıdır."Benim ailemde özürlü insan yoktu ama gün geçti 2 tane oldu.Tüm kalbimle aynı düşünceleri paylaştığımı bilmeni isterim.Ellerine sağlık..........
 
Size biraz bilgi vereyim: Amaçları zaten çok yüksek olan maliyetten kaçmak...

Doğal olarak böyle durumlarda ister Cami olsun ister Lojman; bunların projeleri ehli kişilere yaptırmak gerek. Ehli kişilerin yeni projesi olmaması ve atlatılması yasak olmasına karşın kimse aldırmıyor.
Toplumumuzda kullandığımız apartman projelerin yarısından çoğu hiç bir mimar yada işine ehli kişilerin elinden geçmiyor.

Size hak veriyorum ama siz onları bir güzel eleştiriyorsunuz;haklısınız eleştirilerde.
Diyelim ki Lojman yapılacak yada cami (atıyorum mesela siz beğendikleriniz bir yapıyı tutun onlarda olur netekim farketmez) Sevenler ve yaptıranlar Derneği (bunu da atıyorum) Başkanısınız...
Cami yaptıracaksınız bunun belli süresi var. Belli süre içerisinde cami yaptırdın yaptırdın yaptırmadın... İşte o zaman topladığın hayır paraları hazineye gidiyor. Madem camii yaptıramıyorsun. Topladığın paraları hazineye ver derler. Kanunda açıklık var;bunun için Valilikten izin alıyorsun. Belli süre içinde Cami yaptırmak zorundasın. Devlete yardım ediyoruz yani halka hizmeti hakltan yaptıralım. Pamuk eller cepe diyorsun(Fuzulim Kardeşimizin belirttiği gibi %15(aslında öyle değil %40 normal olanı bu) komisyon cebe atıyorsun).
Yani sen yardım paraları topluyorsun ya yoruluyorsun, helaldir diye topladığın yardımlardan kendine %15 pay ayırıyorsun. Çorba parası yol parası dahil değil.
Konuyu buradan kesiyorum:Halktan topladığımız para bir yıl içerisinde 500.000 YTL eder mi?
Eder gibinize geliyor dimi? Peki 1.000.000 YTL eder mi? aşmaz bana göre... Bir seferde bir yıl içerisinde (Ramazanda çok toplarız elbette) 1.000.000 YTL topladık diyelim: İlk işimiz çok uygun bir proje yaptırmak olacak.
Mimari Proje, Elektrik Tesisatı Projesi, Edüt Proje ve Sıhhı Tesisat Projesi yapılması gerekiyor dimi? Bunları sırasıyla Mimar, Elektrik Mühendisi, İnşaat Mühendisi ve Makina Mühendisi için yardım gerekiyor. HEpsine benim görüş açısından en ucuz maliyet: 200.000 YTL (400 kişilik Camii ve Camii içi 3-4 çarşı maliyeti). Sizin şikayette bulunduğunuz cami tahminime göre 1000-2000 kişilik. Onunda maliyeti artacak.
Bu durumda siz ne yaparsınız? 500.000 YTL değerindeki projelendirmeyi bir kenara bırakmaz mısınız? Mimar, Elektrik Mühendisi, İnşaat Mühendisi ve Makina Mühendisini devre dışı bırakmaz mısınız? Onun yerine çizimleri çok mükemmel bilen YAPI RESSAMI, ELEKTRİKÇİ(Elektrikten anlayan ortaokul mezunu herkes), Amele (demir ustası da olabilir) ve Makina teshisatları satan birileri ( Satıcı MAkina Mühendisi olsa ne farkeder. Adam para derdinde hayır mı desin size?) Toplumumuzda görüş açısı böyle olunca; Siz düşünün gerisini...
Projelendirme Maliyeti Devlet Yükseltiyo: Mimar ve Mühendisler napsın? Bedava çizseler bile Devlet Mimar ve Mühendislerden %40 oranında vergi komisyonu isteyecek.
Siz Başkansınız! diyelim mesela o kadar maliyete mal olan projeleri ehli kişilere yaptıracak mısınız? Söyle yapabilir misiniz? Daha önce cami projelerinde çalışmış ünvani olmayan kişilere mi yaptıracaksınız? Bir kaç ünvani olan kişilere yemek karşılığı projeleri onaylatmayacak mısınız? Yani Mimari proje için 500 ytl verip yapı ressamına çizdirdiniz. Onay için tanıdık mimar buldunuz. Mimar bakmaz o projeye basar imzayı. Elektirk ve diğer projeler için durum aynı. Topu top tüm projeler için en fazla 5.000 YTL harcadınız değil mi? Kalan paraları Cami yapımına ve Dernekteki elemanların harçlığına harcadınız dimi? Dernek Elemanları bedava çalışmaz bunu unutmayın. Toplam maliyet aşağı yukarı 3.000.000.YTL olunca 3-4 yıl sonra Camii tamam (yasal olarak 5 yılda tamamlanması gerekiyor).
Aslında öyle düşünülüyor işin aslı öyle değil. Benim mesleğim Mimarlık gerçekten Yapı Ressamlığına hiç benzemiyor. Ama size anlatmak inanın bana dağın arkasındaki görmediğiniz köyü anlatmaya benzer.

Lojmanlara gelince Proje bedava olabilir ama Edüt Proje inanılmaz pahalı. 10 dairelik bir Apartmanın Edüt Projesi Yaklaşık 50.000 YTL civarında.
Bunun için eleştiri yerine yaptırıcı birşeyler bulmak lazım kanaatindeyim. Yoksa AB girsek bile durumu düzeltemeyiz.
 
aydin_3454' Alıntı:
Fuzulim yazdıklarını sonuna kadar katılıyorum.Sağlığımda projelerde özürlü insanların mobileze olacağı bir çok işe imza attım.Fakat maddi menfaatlerin ön planda olması kişilerin inançlarını layıkı ile yaşamamasına sebep olmaktadır.Unutulan bir şey var"her insan bir özürlü adayıdır."Benim ailemde özürlü insan yoktu ama gün geçti 2 tane oldu.Tüm kalbimle aynı düşünceleri paylaştığımı bilmeni isterim.Ellerine sağlık..........
Sözlerini örnek alıyorum her hangi bir kastım yok.

Projelerin hiçbiri bir iki özürlü insan için yapılmaz. Genelde Yaşlılar için yapılır. YAnlış anlama anlatmak istediğim: Özürlü demek yaşlı demek değil. Bir insana vereceğimiz değer yaşlılara vereceğimiz değer ile ölçülür kanaatindeyim. Cami olsun kamu daireleri olsun bunun Mimari projelendirilmesini yaparken yaşlıları göz önüne almamız gerekiyor.
Toplumda %12 civarında özürlü varken senin bahsettiğin gün geçti; 1 idi, 2 tane oldu demek bizlere yakışmıyor. Onlar aslında özürlü değildir. Mimari Yapı tasarlarken Yaşlıları ön plana alırsak, hiç birimiz Camide veya Kamu binalarında basamak görmeyiz. Zemine uyumlu çok güzel projeler üretebiliriz.Yürümeye zorlanan yaşlılar yanı sıra bunu tasarlarkende görme engelli arkadaşlarımız için de çok güzel projelerde tasarlayabiliriz. Sistem AB normlarında olduğu gibi işlenseydi baştan savma projelere onay verilmezdi elbette.
Kafa yapımızı değiştirmemiz lazım aslında. Trafikte bir kere kırmızı ışıktan geçenleri afetmememiz gerektiği gibi şehir içi(özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara) hız limitine uymayanları gözüne yaşına bakmadan Başbakan Babamız olsa bile affetmeden cezalandırsak. Bence insanın kafa yapısı o zaman değişir.
 
Sevgili Meopius

Sevgili Meopius;
Mesleğine ve düşüncelerine saygım var.
Merdiven olmadan mimari estetik olamıyomu? Dikkat edersen ben zevklerden isteklerden değil Mecburiyetten bahsediyorum. Toplumunun bizimkinden daha az oranlık kısmı engelli olan Avrupa ülkelerinde dahi engellilerin istek ve mecburiyetlerine kulak veriliyorda %12 si engelliden ibaret ülkemizde neden yetkililer vurdum duymaz davranıyorlar?

Ben ızdırabımı anlatamadım galiba..
Anlaşılması için şöyle ifade edeyim bari..

Ya bana yaşayabileceğim imkanlar tanınsın,
Ya da katlime ferman yazılsın.
Ya hak herkese hak olsun,
Ya da hak tanımazlar kahrolsun.
 
Tekrar ben

Sevgili Hasan Durmuş;
Cami dışında Diğer yapılarda da engellilerin engellendiğinin farkındayım
Ancak Cami olayı farklı.
Hastane, Okul, özel yapı, Belediye gibi bir çok yapıda Engelli olayı düşünülmeyebilir.
Ancak benim gibi insanları kim Allahın evine gitmekten alıkoyabilir. İslamın ruhuna ters bir durum söz konusu. Kendimizden çok karşımızdakini düşünmemizi emreden İslam dini adına yapılmış, ibadethanelerimiz dahi anlayıştan noksan inşaa ediliyorsa diğer yapıları konuşmaya ne hacet?
 
Üst Alt