Arkadaşlar, bu yazıyı yazmakta epeyce bir tereddüt ettim, ama sonra hem gerçek bir hikaye olması hem de sitenin bize nasıl bir kazanç olduğunu belirtmek açısından, sizlerle paylaşmak istedim.
Sevgili arkadaşım, kadim dostum Mr.Forehand'dan izin almadım ama, bu yazıyı okuduktan sonra dostluğumuzun taa eskilere dayandığından, bu izine çok da gerek yok sanırım.
1989 yılında açılan devlet memurluğu sınavını kazanıp, Gümüşhane İlinin sevimli ve küçük bir ilçesine tayinim çıkınca, çekinceli de olsa oraya gitmiştim.
İlk defa yuvadan ayrılan kuş misali, 21 yaşında sağ ayağından %40 özürlü, ama normal statüde işe giren biri olarak göreve başladım.
Bu başlangıçtı belki bizi birbirimize kenetleyen Mr.Forehand la; aynı ilçede farklı Dairelerde çalışıyorduk.
Kısa zamanda birbirimize kaynaşmış iyi arkadaş olmuştuk. Tabii diğer arkadaşlarımızla da elbette burada isimlerini saymıyorum.
Mr.Forehand o zamanlar sapa sağlam yakışıklımı yakışıklı deyim yerindeyse cillop gibi delikanlı, nacizene bizde yarı cillop durumundaydık.
Gel zaman git zaman daha da kaynaştık, aynı evde yattık, aynı yemekleri yedik, aynı içkileri içtik, aynı şarkılara ağladık, aynı şarkılarla eğlendik.
Akşamları kahvede pişti oynadık, okey oynadık, bazen eş olduk bazen rakip, ama hiç kırmadık birbirimizi ve diğerlerini hiç
Orada 8 kafa dengi arkadaştık ve ikimiz de bu grubun üyesiydik.
Erzincan depremini beraber yaşadık, birbirimize destek olduk.
Öyle bir gurbettiki orası, bu sekiz kişi birbirine anne-baba-abi-kardeş olmuştu.
Bir haftasonu Trabzon'a gitmiştik, kıştı, kar yağmış, yollar kapanmıştı ve ben Mr.Forehand'la o zamanlar yeni yeni kaynaşıyorduk
Çalıştığımız yere gidemeyince, bir otel odasında beraber geceledik
Arkadaşım kolundaki saati çıkarıp masanın üzerine bırakmıştı, sabah kaltık, saat yok yerinde'
Benim durumumu düşünün.
Odanın kapısı da kapalı
Hırsız falan yok!
Sonra anladık ki, gece saate birimiz çarpmışız ve saat arkalara bir yere düşmüş. Sonra saati bulunca ikimiz de ne kadar sevinmiştik ve belki de dostluğumuzun ilk tohumları orda atılmıştı aramızda; haberimiz olmadan.
1993 yılının başında ben Ordu iline tayin oldum, arkadaşım askere gitti
Telefonla çok uzun süre haberleştik, hiç kopmuyorduk birbirimizden.
Sonra yavaş yavaş da olsa arayamadık birbirimizi, arkadaşım askerden dönmüş, memleketine tayin olmuştu.
Ben de başka bir ilçede görevime başlamıştım
Bilinen telefon numaralarını kaybetmiştik
Ben, diğer ortak dostlarımla haberleşirken Mr.Forehand'ın kötü bir kaza geçirdiğini ve sakat kaldığını öğrendiğimde, duyduğum acıyı ve üzüntüyü sizlere anlatamam.
Gözlerim dolmuştu, boğazıma bir şeyler düğüm düğüm olmuştu, ağlamamak için kendimi zorlarken, eşim sordu "ne oldu?" diye.
Uzun zaman geçti aradan ve biz bu güne geldik.
Sitemizde dolaşırken bir resim dikkatimi çekti; aradığım adam karşımdaydı!
Hemen mesaj-mail derken, yıllar sonra da olsa acı da olsa görüşmüştük.
Arkadaşımla haberleştiğim bu gün de O'nun yaşama sevincinden hiç bir şey kaybetmemesi beni mutlu etti.
Ve ben bu siteyi kuran sevgili Oturanboğa'ya bir kez daha minnettar kaldım; kendisine çok teşekkür ediyorum.
Ve sevgili Mr.Forehand, iyi ki varsın sevgili arkadaşım
Yıllar sonra da olsa seninle buluşmak gerçekten çok güzeldi, bir daha kopmamak üzere AYAR AYAR AYAR.
Bu son kelimeler kendi aramızda bir sevinç ifadesidir arkadaşlar.
Sevgili arkadaşım, kadim dostum Mr.Forehand'dan izin almadım ama, bu yazıyı okuduktan sonra dostluğumuzun taa eskilere dayandığından, bu izine çok da gerek yok sanırım.
1989 yılında açılan devlet memurluğu sınavını kazanıp, Gümüşhane İlinin sevimli ve küçük bir ilçesine tayinim çıkınca, çekinceli de olsa oraya gitmiştim.
İlk defa yuvadan ayrılan kuş misali, 21 yaşında sağ ayağından %40 özürlü, ama normal statüde işe giren biri olarak göreve başladım.
Bu başlangıçtı belki bizi birbirimize kenetleyen Mr.Forehand la; aynı ilçede farklı Dairelerde çalışıyorduk.
Kısa zamanda birbirimize kaynaşmış iyi arkadaş olmuştuk. Tabii diğer arkadaşlarımızla da elbette burada isimlerini saymıyorum.
Mr.Forehand o zamanlar sapa sağlam yakışıklımı yakışıklı deyim yerindeyse cillop gibi delikanlı, nacizene bizde yarı cillop durumundaydık.
Gel zaman git zaman daha da kaynaştık, aynı evde yattık, aynı yemekleri yedik, aynı içkileri içtik, aynı şarkılara ağladık, aynı şarkılarla eğlendik.
Akşamları kahvede pişti oynadık, okey oynadık, bazen eş olduk bazen rakip, ama hiç kırmadık birbirimizi ve diğerlerini hiç
Orada 8 kafa dengi arkadaştık ve ikimiz de bu grubun üyesiydik.
Erzincan depremini beraber yaşadık, birbirimize destek olduk.
Öyle bir gurbettiki orası, bu sekiz kişi birbirine anne-baba-abi-kardeş olmuştu.
Bir haftasonu Trabzon'a gitmiştik, kıştı, kar yağmış, yollar kapanmıştı ve ben Mr.Forehand'la o zamanlar yeni yeni kaynaşıyorduk
Çalıştığımız yere gidemeyince, bir otel odasında beraber geceledik
Arkadaşım kolundaki saati çıkarıp masanın üzerine bırakmıştı, sabah kaltık, saat yok yerinde'
Benim durumumu düşünün.
Odanın kapısı da kapalı
Hırsız falan yok!
Sonra anladık ki, gece saate birimiz çarpmışız ve saat arkalara bir yere düşmüş. Sonra saati bulunca ikimiz de ne kadar sevinmiştik ve belki de dostluğumuzun ilk tohumları orda atılmıştı aramızda; haberimiz olmadan.
1993 yılının başında ben Ordu iline tayin oldum, arkadaşım askere gitti
Telefonla çok uzun süre haberleştik, hiç kopmuyorduk birbirimizden.
Sonra yavaş yavaş da olsa arayamadık birbirimizi, arkadaşım askerden dönmüş, memleketine tayin olmuştu.
Ben de başka bir ilçede görevime başlamıştım
Bilinen telefon numaralarını kaybetmiştik
Ben, diğer ortak dostlarımla haberleşirken Mr.Forehand'ın kötü bir kaza geçirdiğini ve sakat kaldığını öğrendiğimde, duyduğum acıyı ve üzüntüyü sizlere anlatamam.
Gözlerim dolmuştu, boğazıma bir şeyler düğüm düğüm olmuştu, ağlamamak için kendimi zorlarken, eşim sordu "ne oldu?" diye.
Uzun zaman geçti aradan ve biz bu güne geldik.
Sitemizde dolaşırken bir resim dikkatimi çekti; aradığım adam karşımdaydı!
Hemen mesaj-mail derken, yıllar sonra da olsa acı da olsa görüşmüştük.
Arkadaşımla haberleştiğim bu gün de O'nun yaşama sevincinden hiç bir şey kaybetmemesi beni mutlu etti.
Ve ben bu siteyi kuran sevgili Oturanboğa'ya bir kez daha minnettar kaldım; kendisine çok teşekkür ediyorum.
Ve sevgili Mr.Forehand, iyi ki varsın sevgili arkadaşım
Yıllar sonra da olsa seninle buluşmak gerçekten çok güzeldi, bir daha kopmamak üzere AYAR AYAR AYAR.
Bu son kelimeler kendi aramızda bir sevinç ifadesidir arkadaşlar.