Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi Raporu

alifatih1958

Aktif Üye
Üyelik
3 Ocak 2007
Konular
58
Mesajlar
1,403
Reaksiyonlar
65
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisinin SAKAT/ENGELLİ/ÖZÜRLÜ HAKLARI İLE İLGİLİ ÇALIŞMASI VE RAPORU
5 temmuz 2021
Web.de yukarıda başlığını yazdığım konuda, kendi resmi sitelerinden Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin bir çalışmasını buldum . Google Translate vasıtası ile tercüme edip Google amcanın yaptığı kimi tercüme hatalarını ve cümle düşüklüklerini düzelttikten sonra ortaya aşağıdaki metin çıktı:

Engelli hakları hakkında
Engelliler günden güne ayrımcılığa maruz kalıyor ve diğerleriyle eşit koşullarda topluma katılımlarını sınırlayan engellerle karşılaşıyorlar. Genel okul sistemine ve işgücü piyasasına girme, toplum içinde bağımsız olarak yaşama, oy kullanma, kültürel ve sportif faaliyetlere katılma, sosyal korumadan yararlanma, adalete erişim, mesleklerini seçme, tıbbi tedavi ve mal alımı veya satımı gibi yasal taahhütlere serbestçe girmek haklarından sıklıkla yoksun bırakılmaktadırlar

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet.in açıklaması
Engelliler günden güne ayrımcılığa maruz kalıyor ve diğerleriyle eşit koşullarda topluma katılımlarını sınırlayan engellerle karşılaşıyorlar. Örneğin, okul sistemine ve işgücü piyasasına girme, toplumda bağımsız olarak yaşama, oy kullanma, kültürel ve sportif faaliyetlere katılma, sosyal korumadan yararlanma, adalete erişim, rıza gösterme haklarından sıklıkla yoksun bırakılmaktadırlar. Tıbbi tedaviyi kabul etmek veya reddetmek ve bir banka hesabı açmak veya mülkü devralmak veya satın almak gibi yasal taahhütlere serbestçe girmek.

Orantısız sayıda engelli, gelişmekte olan ülkelerde, toplumun kıyısında ve aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. İnsani acil durumlarda, engelli insanlar rutin olarak geride bırakılıyor ve hayatlarını ve topluluklarını yeniden inşa etmede çok az söz sahibi oluyorlar.

Diğer insan hakları belgelerinde güvence altına alınan ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde yer alan koruma kavramı herkes için geçerli olmalıdır. Bununla birlikte, engelli kişiler çoğunlukla ++görünmez++ durumda, çoğu zaman insan hakları tartışmalarının dışında kalıyor ve tüm insan haklarından yararlanma ve bunları kullanma hakkından yoksun bırakılıyor.

2006'da kabul edilen ve 2008'den beri yürürlükte olan Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme, ağırlıklı olarak tıbbi ve geleneksel olarak hayırseverlik temelli bir yaklaşımdan insan haklarına dayalı bir yaklaşıma doğru hareket eden bir ++paradigma değişiminin++ başlangıcını işaret etti. Engellilerin kalkınma, insani ve insan hakları programlarına dahil edilmesi ve katılımı için çağrıda bulunur ve engelli kadınların ve çocukların çoklu ve kesişen ayrımcılık biçimleriyle karşı karşıya kalan gruplar olarak haklarını ve güçlendirilmesini teşvik eder.

++Engellilerin Haklarına Dair Sözleşme sadece engelliler için bir araç değildir. İlkeleri ve hükümleri, dışlama ve ayrımcılığa karşı mücadelemizi güçlendirdiği için tüm insanlık ailesinin yararınadır. Gerçekten de, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi, en geride kalanlara yardım etmenin, kimseyi geride bırakmamanın anahtarı olduğunu gösteriyorlar.++ dedi

Engellilerin hakları hakkındaki yüksek komiserlik çalışmaları
OHCHR engelli hakları üzerine çalışıyor.
OHCHR, engellilerin haklarının Birleşmiş Milletler sistemine dahil edilmesini sağlamakla görevlidir. Ekip, özellikle engellilerin haklarına ilişkin panel tartışma yılı olmak üzere, İnsan Hakları Konseyi tarafından zorunlu kılınan raporlar ve faaliyetler aracılığıyla engelliliğe insan hakları temelli bir yaklaşım konusunda rehberlik sağlamak için çalışır.

OHCHR'nin çalışmaları şunları içerir:
Engellilerin Haklarına Dair Sözleşmede belirtildiği gibi engellilik konusunda farkındalığı ve engelliliğin bir insan hakları sorunu olarak anlaşılmasını ve tanınmasını teşvik etmek;
Birleşmiş Milletler Engellileri Dahil Etme Stratejisi (UNDIS) dahil olmak üzere, engellilerin haklarına ilişkin rehberlik geliştirmek ve haklarını Birleşmiş Milletler sisteminde yaygınlaştırmak;
Hem hükümetler arası kuruluşlar arasında hem de Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri de dahil olmak üzere insani ve kalkınma programları kapsamında engellilerin haklarına ilişkin politika diyaloğunu kolaylaştırmak ve uyumlu hale getirmek;
Kaynak: https://www.ohchr.org/fr/disabilities


Şahsi düşüncem:
Hem milli sahada hem de milletlerarası platformlarda, ki bunun en büyüğü Birleşmiş Milletlerdir, söylenen sözler, verilen vaatler birbirinin aynısı gibi. Ülkemizde yılın belli günlerinde yapılan konuşmaların ana temasının yukarıdakinden çok da farkı yok. Doğru düzgün bir denetimin olmadığı, olduğu ileri sürülen göstermelik dönemlerde de biz sakatlara denetim mekanizması içinde yer almamıza izin verilmediği, zulüm sahibine ibretlik ceza verilmediği klasik sözlerden ibaret bir laf salatası. Yani bizim devlet ricalimizin Birleşmiş Milletlerden, Birleşmiş Milletlerin de bizimkilerden kalır yeri yok.
Netice mi? Netice al gülüm, ver gülüm.
Selametle.

NOT: Her ne kadar tercüme edilmek istenen konu hakkında genel manada oldukça yüksek doğruluk oranı ile bir tercüme sunuyorsa da Google translate uygulamasına pek fazla güvenmeyin. İngilizcesi hakkında iddialı yazmıyorum ancak Fransızca çevirilerde kimi zaman ufak tefek, kimi zaman ise çok ciddi tercüme hataları yapıyor bu uygulama.
 
alifatih1958
BM mekanizmalarının denetim yapma, utandırma, kınama vb. uygulamaları var ancak hiçbir uluslararası kurum veya kuruluş bir ülkeyi amiyane tabirle hizaya getirmez, getiremez. Tüm bu mecralarda diplomasi ve ikna etme yolları denenmektedir. Bizim; çok sert yazmışlar" dediğimiz kimi komiser veya komite raporları bizi burada asla tatmin etmez. Zira onlar şöyle söylerler: ..... "sebebiyle büyük bir kaygı içindeyiz" veya "... kabul edilemez bir uygulamadır" veya "... sebebiyle büyük bir üzüntü ile karşılanmıştır.

Şimdi diyeceksiniz ki, bu mu sert sözler... Bu çok uzun bir konu ve bunu izah için meseleyi Milletler Cemiyeti'ne kadar götürmek lazım. Ancak meraklı olanlar için şu yazılara göz atmalarını önerebilirim:

Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri ve Etkileri | Hakan Özgül
STK Koalisyonundan Birleşmiş Milletler’e Gölge Rapor [Tartışma]
 
Ben yukarıdaki ufak tenkitimde, BM.in denetim yetkisini bir kenara bırakmış ve asıl tenkitimi ülkemizdeki uygulamalara yöneltmiş idim. Bir misal: Sanırım siz de hatırlayacaksınızdır, Zeytinburnu.ndaki Belediye tesislerinde gerçekleştirilen Erişilebilir İstanbul Toplantıları esnasında öğrenmiştik ki rahmetli eski İBB belediye başkanımız Kadir Topbaş işleri yavaşlatır gerekçesi ile denetimlere sakatların da dahil olmasını istememiş idi. Rahmetli mimar beyi ise sadece bir iki denetimde yanlarına göstermelik olarak almışlardı.
Selametle.
 
alifatih1958
O toplantıların birçoğuna katıldım, evet. Sanırım o söz benim katılmadığım bir toplantıda konuşuldu, zira hiç hatırlayamadım.

Bizim ülke... Of of of! Bilmem ki ne desem. Ne hukuk kaldı, ne liyakat, ne demokrasi ne de başka bir ilke, kural... Kağıt üstünde kısmen Norveç, gerçekte 999. dünya ülkesiyiz, çok şükür.

Önemsiz bir not: O mimar başkana ben rahmet dilemem. Zira, neyse...
 
[SIZE=2][FONT=arial]Hakan bey, o merhum mimar bey ile benim hiçbir teşriki mesaim olmadı. Kendisini orada tanıdım. Zaten adamcağız her toplantıya da katılmıyordu, arada bir gözüküyordu.

Topbaş Beyin toplantıların moderatörlüğü için görevlendirdiği mimar hanım da (adını şimdi hatırlayamadım), merhum Topbaş beyin denetimlere sakatların alınmasını istemediği yönündeki görüşünü de zaten toplantıda değil, çay kahve molası esnasında birkaç kişiyle yapılan sohbette ağzını eğip bükerek dile getirdi. Toplantı esnasında bunu dile getirmiş olsaydı büyük tepki alacağını o da farkındaydı.
Evet dediğiniz gibi maalesef ülkede sıkıntımız büyük.

Politikacılar bildiğiniz gibi laf cambazıdırlar. Size sözü vermeden başlarlar sıralamaya, söz sırası size geldiğinde de lafı ağzınıza tıkarlar. Benim okuldan hocam, eski bir AKP mebusu. Bir gün bir araya geldik. Hazır gelmişken, fırsat bu fırsat madde madde sıkıntılarımızı dile getirmek istedim. Yıllara dayanan bir samimiyetimiz olduğu için de önceden hazırladığım listedeki maddeleri sıralamaya başladım. Adamcağız yok kardeşim, hiçbir problemi kabul etmiyor, sözümü tamamlamaya fırsat vermedi bile. Evet bana göre de eskiye nazaran güzel şeyler yapıldı ama her şey hal olmuş değil, siz daha iyi bilirsiniz. ++Hepsi düzeltildi++ diyor, samimiyetten bahsettim ya, bir de bana ++nankörlük etme++ diye de fırça kaydı. Çözüm sadece kendilerinin görebildikleri ile sınırlı. Yaşamadıkları, çileyi çekmedikleri için dinlemeleri gerek ancak dinlemiyorlar, dinlemedikleri için de ne yazık ki vaziyet böyle.
Selametle, [/FONT][/SIZE]
 
Üst Alt