Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Benim O anım hiç olmadı [O An]

TyPhOoN

Yeni Üye
Üyelik
25 May 2005
Konular
2
Mesajlar
15
Reaksiyonlar
0
1978 in 9 temmuz unda en mutlu 2 insan eminim annem ve babamdı. Artık bir oğulları vardı; artık 3 kişiydiler. Ve bilemezlerdi mutluluklarının 6 ay süreceğini…

1979 yılı başlarında oğulları renginde solukluk, zayıflamaya, iştahsızlık, kusma ve avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı. İlçeden Antalya merkezine gittiler. Birkaç doktor muayene etti, o dönemde tam teşhis konulamadı ama 1 doktor bu çocukta demir eksikliği var diyerek demir iğnelerini yazdı. Bembeyaz çocuk 1 ayda simsiyah olmuştu ve bu siyahlık bir ömür boyu çıkmayacaktı. Tedavi yanlıştı. Çocuk ilerde bunun acısını çekecekti.

Direk Hacettepe Üniversitesi Çocuk bölümüne gittiler. Prof.Dr. Aytemiz GÜRGEY ve Prof.Dr. Çiğdem ALTAY teşhiste gecikmedi. TALASEMİ yani Akdeniz anemisi. Bu ağır bir kan hastalığıydı ve 1979 lu yıllarda hastaların 18-20 li yaşlarda kaybedileceği görüşü yaygındı. Annem ve babam anlamıştı nerde hata yaptıklarını ama çok geçti ve bilmeleri imkansızdı. Böyle bir hastalıktan haberdar değillerdi. Sonraki yıllarda iki hamilelik daha yaşanıyor ama prenetal tanı yöntemiyle çocukların hasta olduğu anlaşılıp hamileliklere son veriliyordu.

Hatırlayabildiğim ilk şey bir odanın içinde kafamı kazıyıp damar bulmakla uğraşan bir doktor, kol ve bacak damarlarım bitmiş vaziyette ve son çare kafatasının üzerindeki damarlardı. Her seferinde “bu sefer son” diyerek götürürlerdi ve bir türlü sonu gelmemişti. Derken 1984 de sağlıklı bir kardeşim dünyaya geldi. 6 yaşındaydım Her ay ortalama 2 ünite kan alıyordum. Herkes sokakta oynarken gelen arabanın beni götüreceğini öğrenmiştim artık.

Yokluk yılları, Kan torbaları daha dün çıktı, o zamanlar litrelik şişeler vardı, Uyduruk Kan verme setleri ve Kelebek iğnesi vardı. Vardı da yoktu işte. Bir kelebek iğnesini 3 ay kullanırdık. Çeşmenin altında yıkar klorun içine koyup saklardık. Bu gün kullandığımız hiçbir ilaç yoktu. Sadece 15 güne bir kan alıyorduk. Ve ben giderek kararıyordum.

Okula başladım. Yaşıtlarımla eşit olabildiğim tek okul ilkokul olacaktı. Çünkü yıllar geçtikçe Talasemi kendini daha fazla hissettirecek, daha çok yıpratacak ve zarar vermeye başlayacaktı. 10 Yaşımda iken 120 Km ilerdeki Antalya Merkez e tek başıma gitmeye başladım. Tedavime orada devam edilecekti. Artık annem ve babama yük olmamalı ve onları daha fazla üzmemeliydim.

10 yaşımda Desferal diye vücuttaki demiri atıcı bir iğne kullanmam gerektiğini öğrendim. Özel bir pompa yardımıyla her gün 8 saat gitmeliydi bu ilaç. Pompa sayesinde normal aktivitelerini yaparken bile alabiliyordun, ama pompa yoktu. Ve benim 6-7 yıl önce başlamam gerekirmiş bu ilaca. Hiçbir kurum, Dernek bana pompa konusunda yardım etmedi. Cahillik işte. Her kan alışımızda vücudumuza fazla miktarda demir giriyor ve eğer uzaklaştırılmasa karaciyer, kalp, pankreas gibi organları bozarak ölüme sebebiyet veriyor. Derken o yıl çıkmadan hastaneden aradılar ve yabancı bir heyetin pompa dağıtacağını söylediler. Gittik yabancı doktorlar gelmiş, Yunan yapımı bir pompa hediye ettiler. O gün çok sevinmiştim. Ama 6-7 yıl geç kalmanın bedelini önce Şeker hastası sonrada kalbimdeki problemle ağır bir şekilde ödedim. İsyan ediyordum, bu benim suçum değildi… Ne çare, Cahillik işte.

17 yaşımdan sonraki 4 yıl cehennem gibiydi. Ölüm korkusu hat safadaydı ve durmadan araştırıyordum. Kan bulmak artık bir dert olmuştu. Kan bankalarının önünde çok bekledim akşamlara kadar. Parasını verip alacağın bir şey değildi. Muhtaçtın açıkçası.

Benim hayatım sizler gibi bir noktasında bi değişiklik göstermedi, birden bir şok yaşamadım açıkçası ve sağlıklı olmanın ne demek olduğunu hiç tadamadım. Yada şanslıyımdır onu tadıp bırakmak belki daha güç.. Bilemiyorum. Allah hepimize yardımcı olsun, şifa versin ve beterinden saklasın...
 
Sevgili tayfun, bu zor yaşam mücadeleni yazdığın ve bizimle paylaştığın için çok teşekkür ederim.
Bilgisizlik kötü tabii, ama en azından hastanedekiler ya da dernekler de mi hastayı bilinçlendirmez! Senden çalınan 6-7 yılın bedelini kim ödeyecek!?.
Zor; hayat gerçekten zor...
 
TAYFUN'CUM GERÇEKTEN ÇOK DUYGULU VE ZOR BİR YAŞAMIN VAR. AMA SEN GÜÇLÜ OL HERGÜN TIPTA YENİLİKLER OLUYOR VE ÜMİDİNİ KAYBETME LÜTFEN. BAK BİR ÇOK ŞEYİ ATLATIP BU YAŞA VE BU GÜNLERE KADAR GELEBİLMİŞ SAVAŞIN FAZLASINI KAZANMIŞSIN. YAŞAMA ÜMİDİN BİLE ÇOK GÜZEL...
 
geçmiş olsun
Allah kolaylık versin kardeş...
 
Geçmiş olsun Arkadaş '' Akdeniz Anemisi ''ni hep merak etmişimdir gerçektende zor . Allah yardımcınız olsun.
 
Tayfun çok geçmiş olsun. Hayatın ibret verici. Bence bizim en büyük şanssızlığım erken dünyaya gelmek. Şu an tıp o günlere göre çok daha ileri.Bildiğim kadarıyla Akdeniz Anemisinin genetik şifresi çözüldü. Bundan sonra doğacak bebeklerde bu risk ortadan kalktı diyebilirim. Sevindirici gelişmeler var. Yine de üzülme arkadaşım. Zararın neresinden dönsen kardır. İnanıyorum ki ; gelecek yıllarda birçok hastalığın tedavisi bulunacak. Akdeniz Anemisi ile ilgili de gelişmeler olduğunu duymuştum.
 
Geçmiş olsun arkadaşım,
Çok büyük acılar çekmişsin. Allahu Teala bundan sonraki yaşantında yardım etsin. Herşeyin en iyisine layıksın.
Sağlıcakla kal.
 
olabilir

tayfun aslında sana seni anlıyorum demek isterdim ama yalan sevmem ben değil seni hiç kimse anlayamaz bence bu olayların iyi yanını bulmaya çalış biliyorum biraz güç ama rahatlamak için yapılacak en mantıklı şey bence bu geçmiş olsun belki dahada kötüsü olabilirdi. tamam senin kide zor ama hiç bir zaman unutmaki dünyanın bir yerinde şu anda senden ve benden yani hepimizden agır zorluklar çeken bir yada bir kaç kişi mutlaka vardır. tekrar geçmiş olsun... :(
 
Geçmiş olsun ALLAH tan umut kesılmez hayatın bize neler getirecegini bilemeyiz umut etmeye devam etmeliyiz :)
 
Herkese teşekkür ederim.

Sanırım yazım kadar karamsar değilim, Ben her şeye rağmen şu an çok mutluyum. Yani hayatı seviyorum, ve olan onca şeye rağmen şu an çok iyiyim.

Tekrar Teşekkür ederim.
 
Typhoon umarım bu rahatsızlığı kökten çözecek ve yok edecek bir ilaç,bir çare
üretilir...Bunu bütün içtenliğimle Allah tan diliyorum arkadaşım...Azmine hayran
kaldım...Seni bu yönde tebrik ediyorum...
 
Aslında biraz olsun moralini yükseltmek adına bişeyler yazmak istiyorum ama,maalesef yazını okuduktan sonra benim moralim bozuldu ve aklıma birtürlü kelimeler gelmiyor.Çok dramatik bir geçmişe sahipsin.Ama dünya imtihan dünyası..Sanırım sende böyle imtihan ediliyorsun..Allah sabır ve sağlık versin kardeşim...Keşke elimde sihirli bir değnek olsada seni bu durumdan çekip alabilsem...Ama belkide senin kurtuluşun böyle olacak..yeterki isyan etme...Çünkü yaşamak hertürlü pisliğine rağmen çok güzel be kardeşim...
 
Keşke bende diğerleri (sağlam) ile eşit imtihan edilseydim. Keşke bende sağlıklı ikende iman sahibi olunabileceğini kanıtlayabilseydim. Elimde sorular var, cevap kağıdı var ama kalem yok. İşte benim imtihanım...
 
MERHABA TAYFUNN

DOSTUM HAYAT HKAYENİ OKUDUM İNAN ETKİLENDİM... İNŞ. Bİ ÇARESİNİ BULURSUN DERDİNİN... ALLAH İSTERSE OLUR İNŞALLAH İSTEDİĞİN SAĞLIĞI LÜTFEDER... HERŞEY GÖNLÜNCE OLSUN KENDİNE İYİ BAK
 
Üst Alt