T.C. Danistay
7.Dairesi
Esas: 2008/4485
Karar: 2009/4668
Karar Tarihi: 11.11.2009
İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİ - ARAÇ TİCARETİYLE UĞRAŞAN DAVACI - ÖZÜRLÜ ŞAHSA ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ İSTİSNASINDAN FAYDALANDIRILARAK ARAÇ SATILDIĞI - İSTİSNADAN YARARLANILARAK SATIN ALINAN İLK ARACIN VERGİSİ ÖDENEREK SATILMASI - DAVANIN REDDİNİN İSABETSİZLİĞİ
ÖZET: Davacı tarafından, istisnadan yararlanılarak satın alınan ilk aracın, vergisi ödenerek satılması nedeniyle, satın alınan ikinci araca ilişkin olarak istisnadan faydalanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, bu iktisap nedeniyle istisnadan yararlanılamayacağından bahisle, özel tüketim vergisi tarh edilmesi ve vergi zıyaı cezası kesilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
(2709 S. K. m. 61) (4760 S. K. m. 7)
İstemin Özeti: Motorlu araç ticaretiyle uğraşan davacı Şirket tarafından, bir müşterisine satılan araç nedeniyle haksız yere özel tüketim vergisi istisnasından yararlanıldığından bahisle, 2007/Ağustos dönemi için salınan özel tüketim vergisine ve kesilen vergi zıyaı cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasını açıklayarak, anılan madde kapsamında, beş yıl içinde, ancak bir kez özel tüketim vergisi istisnasından yararlanılabileceğinin açık olduğu; olayda, özürlü olan ... adlı kişiye, beş yıl içinde ikinci kez araç satılması suretiyle, yukarıda belirtilen Yasa hükmüne aykırı olarak istisnadan yararlanılmasına neden olan davacı Şirket adına tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Ankara Birinci Vergi Mahkemesinin 25.4.2008 gün ve E:2007/1482; K:2008/586 sayılı kararının; ilk araçla ilgili olarak istisna kapsamında ödenmeyen verginin, aracın satılması sırasında ödendiği; dolayısıyla, ilk araç nedeniyle istisnadan yararlanılırken farklı bir araç satın alınmadığından, aksi görüşten hareketle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi Murat ASİLTÜRK'ün Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı M. Oğuz ULAŞ'ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Tarafların temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemlerin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; davacı Şirket tarafından, ... adlı özürlü şahsa, 11.12.2003 tarihinde özel tüketim vergisi istisnasından faydalandırılarak Renault marka araç satıldığı; bu kişi tarafından da, sözü geçen aracın, 25.3.2005 tarihinde herhangi bir özrü bulunmayan ... adlı kişiye satıldığı ve araca ait özel tüketim vergisinin satın alan kişi tarafından vergi dairesine ödendiği; daha sonra, davacı Şirketçe, ... adlı özürlü kişiye, 1.8.2007 tarihinde satılan Citroen marka araç nedeniyle, ismi geçen şahısça, ikinci kez vergi istisnasından yararlanıldığının, konu ile ilgili olarak yapılan inceleme sonucunda belirlenmesi üzerine, beş yıl içinde birden çok kez araç satın alınması ve her iki araç satışı için vergi istisnasından faydalanılmasının, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7'nci maddesi hükmüne aykırı olduğundan bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.
4760 sayılı Kanunun 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasının (b) bendinde, 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 santimetreküpü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 santimetreküpü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malul ve engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabının, özel tüketim vergisinden müstesna olduğu belirtilmiş; 15'inci maddesinin 2'nci fıkrasının (a) bendinde de, II sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanların, veraset yoluyla intikaller hariç, ilk iktisabında istisna uygulanan malların istisnadan yararlananlar dışındakilerce iktisabında, ilk iktisabındaki matrah esas alınarak adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, kayıt ve tescili tarihinde geçerli olan oran üzerinden, bu tarihte özel tüketim vergisi alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Yasanın 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasının (b) bendinde yer alan düzenlemeyle, Yasa Koyucu, özürlülerin, içinde bulundukları özel durum nedeniyle, sosyal yaşama daha rahat adapte olmalarını sağlayarak, Anayasanın 61'inci maddesinin 2'nci fıkrasında ifadesini bulan, Devletin, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağı yolunda üstlendiği ödevlerin yerine getirilmesi amaçlamıştır. Bu hükümdeki <beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisap> koşulu, düzenlemede aranılan diğer şartların yanında, özürlü kişi tarafından, istisnadan yararlanılarak iki ayrı araç temin edilmesine engel teşkil etmekte ise de; 15'inci madde uyarınca, özürlü kişilerce, istisnadan faydalanılarak satın alınan aracın, istisnadan yararlanmayan kişilere satılması halinde, araca ait verginin ödenmesinden sonra, istisnadan faydalanılarak diğer bir araç satın alınmasına engel değildir.
Yukarıda açıklanan hukuki durum karşısında, davacı tarafından, istisnadan yararlanılarak satın alınan ilk aracın, vergisi ödenerek satılması nedeniyle, satın alınan ikinci araca ilişkin olarak istisnadan faydalanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, bu iktisap nedeniyle istisnadan yararlanılamayacağından bahisle, özel tüketim vergisi tarh edilmesi ve vergi zıyaı cezası kesilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine, Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 11.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
T.C. Danistay
7.Dairesi
Esas: 2010/5771
Karar: 2011/48
Karar Tarihi: 18.01.2011
TARHİYATA KARŞI AÇILAN DAVA - MÜDAHİL TARAFINDAN DAHA ÖNCE İSTİSNADAN YARARLANILARAK İTHAL EDİLEN ÖZEL TERTİBATLI İLK ARACIN KAZA SONUCU KULLANILAMAZ HALE GELMESİ - DAVACIDAN SATIN ALINAN İKİNCİ ARACIN İSTİSNADAN YARARLANDIRILAMAYACAĞI
ÖZET: Müdahil tarafından, daha önce istisnadan yararlanılarak ithal edilen özel tertibatlı ilk aracın kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle gümrük müdürlüğüne teslim edilmesinden sonra, davacıdan satın alınan ikinci araca ilişkin olarak istisnadan yararlandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, aksi gerekçeyle, özel tüketim vergisi tarh edilmesi ve vergi zıyaı cezası kesilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
(4760 S. K. m. 7, 15)
İstemin Özeti: Motorlu araç ticareti yapan davacı tarafından; 2004 yılında, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasında öngörülen istisnadan yararlanmak suretiyle özel tertibatlı araç ithal eden özürlü şahsa, 2.2.2007 tarihinde satılan ve aynı istisnadan yararlandırılan araca ilişkin olarak, 4760 sayılı Kanunda öngörülen istisnadan beş yıllık süre içerisinde yalnızca bir kez yararlanılabileceğinden bahisle, 2007 yılının Şubat dönemi için salınan özel tüketim vergisine ve kesilen vergi zıyaı cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasının (b) bendinde, (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi mallardan 87.03, 87.03 ve 87.11 gümrük tarife ve istatistik pozisyonlarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malul ve engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabının özel tüketim vergisinden müstesna olduğu yolundaki hüküm dikkate alındığında; istisnanın ilk iktisap tarihinden itibaren beş yıllık süre için bir defa ile sınırlandırıldığı, dolayısıyla, istisnadan yararlandırılan aracın herhangi bir sebeple elden çıkması halinde, beş yıllık süre dolmadan satın alınacak araç için özel tüketim vergisi ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle reddeden Ankara Üçüncü Vergi Mahkemesi’nin 4.3.2008 gün ve E:2007/797; K:2008/307 sayılı kararının; beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere istisna tanınabileceğinin kabulünün, Anayasada öngörülen sosyal devlet ilkesine aykırı olduğu gibi, istisna hükmünün amacına da aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Kurtuluş Beyribey'in Düşüncesi: 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasının (b) bendinde, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi mallardan 87.03, 87.04 ve 87.11 gümrük tarife ve istatistik pozisyonlarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malul ve engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabının, özel tüketim vergisinden müstesna olduğu hükmüne yer verilmiş olup, olayda; davacı tarafından satılan aracın, alıcının sakatlığına uygun tertibat içerdiğinin taraflar arasında çekişmesiz olması ve alıcı tarafından daha önce ithal edilen özel tertibatlı aracın da, kaza sonucu kullanılamaz hale gelmiş olması nedeniyle 25.5.2006 tarihinde Diyarbakır Gümrük Müdürlüğüne teslim edildiğinin anlaşılması karşısında, Kanun koyucunun, birden fazla aracın aynı istisnadan yararlanılarak alınmasını önlemeye matuf beş yıllık sınırlamasının olayda uygulanamayacağı sonucuna varılmakla, aksi yolda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Nazlı Yanıkdemir'in Düşüncesi: Temyiz başvurusu; davacı Şirket tarafından 2.2.2007 tarihinde Necla Kılıç'a satılan aracın beş yıllık süre içerisinde iktisap edilen özel tertibatlı ikinci araç olduğundan bahisle özel tüketim vergisi tarh edilmesine ve vergi ziyaı cezası kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemiyle yapılmıştır.
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasının (b) bendinde, (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tabi mallardan, 87.03, 87.04 ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malul ve engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabının, vergiden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. Görüldüğü üzere, kanun, bizzat maluller tarafından iktisap edilen özel tertibatlı araçların özel tüketim vergisi dışında tutulabilmelerini, biri, söz konusu araçların bizzat malul tarafından kullanılması; diğeri de, iktisap eden malulün fiziki engelinin gerektirdiği özel tertibatlı olarak imal edilmiş bulunması olmak üzere iki koşulun gerçekleşmesine bağlı kılmıştır.
Olayda, davacı Şirket tarafından 2.2.2007 tarihinde satılan araç için düzenlenen ve sahteliği hususunda bir tereddüt bulunmayan teknik raporda araca özürlü tertibatı monte edilmiş olduğu ve Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Baştabibliği’nden verilen 30.1.2007 gün ve 2816 sayılı raporda belirtildiği üzere, aracı satın alan kişinin de özel tertibatlı araç kullanması gerektiği sabittir.
Dolaylı vergiler alanında Avrupa Birliği müktesebatına uyum sağlanması sürecinde, özürlü insanların sosyal hayata uyum sağlaması ve yaşam kalitelerinin arttırılması amaçlarıyla çıkarılan Yasa hükmüne göre, beş yıllık süre içerisinde iktisap edilen ilk araç nedeniyle istisnadan yararlanılabilecek ise de, olayda, davacı Şirketin özürlü araç sattığı kişi, satın aldığı aracı beş yıl süre ile kullanıp, değiştirme imkanına sahip iken, ilk iktisap ettiği aracın kaza yapması sonucu kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle 8.6.2006 tarihinde Gümrük Müdürlüğüne terk ettiği hususu dikkate alındığında, vergi istisnasının kötü niyetle kullanıldığı sonucuna varılamayacağı gibi, bizzat malul tarafından kullanılma amacıyla satın alınan araç için vergi muafiyetinden yararlandırmayarak, davacı Şirket adına tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; motorlu araç ticareti yapan davacı tarafından; 2004 yılında, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasında öngörülen istisnadan yararlanmak suretiyle özel tertibatlı araç ithal eden özürlü şahsa, 2.2.2007 tarihinde satılan ve aynı istisnadan yararlandırılan araca ilişkin olarak, 4760 sayılı Kanunda öngörülen istisnadan beş yıllık süre içerisinde yalnızca bir kez yararlanılabileceğinden bahisle, 2007 yılının Şubat dönemi için salınan özel tüketim vergisine ve kesilen vergi zıyaı cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, Mahkemece; beş yıl içinde birden çok kez araç satın alınması ve her iki araç için vergi istisnasından faydalanılmasının, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7'nci maddesi hükmüne aykırı olduğu gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmıştır.
4760 sayılı Kanunun 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasının (b) bendinde, 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 santimetreküpü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 santimetreküpü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malul ve engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabının, özel tüketim vergisinden müstesna olduğu belirtilmiş; 15'inci maddesinin 2'nci fıkrasının (a) bendinde de, II sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanların, veraset yoluyla intikaller hariç, ilk iktisabında istisna uygulanan malların istisnadan yararlananlar dışındakilerce iktisabında, ilk iktisabındaki matrah esas alınarak adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, kayıt ve tescili tarihinde geçerli olan oran üzerinden, bu tarihte özel tüketim vergisi alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Yasanın 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasının (b) bendinde yer alan düzenlemeyle, Yasa Koyucu, özürlülerin, içinde bulundukları özel durum nedeniyle, sosyal yaşama daha rahat adapte olmalarını sağlayarak, Anayasa’nın 61'inci maddesinin 2'nci fıkrasında ifadesini bulan, Devletin, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağı yolunda üstlendiği ödevlerin yerine getirilmesi amaçlamıştır. Bu hükümdeki <beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisap> koşulu, düzenlemede aranılan diğer şartların yanında, özürlü kişi tarafından, istisnadan yararlanılarak iki ayrı araç temin edilmesine engel teşkil etmekte ise de; 15'inci madde uyarınca, özürlü kişilerce, istisnadan faydalanılarak satın alınan aracın; kaza veya herhangi bir sebeple kullanılamayacak hale gelmesi nedeniyle elden çıkarılması hali, istisnadan faydalanılarak diğer bir araç satın alınmasına engel değildir.
Yukarıda açıklanan hukuki durum karşısında; (müdahil) ... isimli şahıs tarafından, daha önce istisnadan yararlanılarak ithal edilen özel tertibatlı ilk aracın kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle Diyarbakır Gümrük Müdürlüğüne teslim edilmesinden sonra, davacıdan satın alınan ikinci araca ilişkin olarak istisnadan yararlandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, aksi gerekçeyle, özel tüketim vergisi tarh edilmesi ve vergi zıyaı cezası kesilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 18.01.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.