Herkes bir şey olmayacağını söylemiş ama ben 2 şeyin unutulduğunu düşünüyorum. 1. si Türkiye de bir çok kişinin dava açmasına engel olan şey kaybedince ödenen avukat vekalet ücretidir. Evet mahkeme masrafı filan önemsiz tutarlar ama asliye mahkemesinin avukat ücreti 30.000 TL. Erkeğin erkeğe ettiği küfür hatta kavga yaralama vb olaylardan bile ceza almazsınız belki ama söz konusu kadın ve sağlık çalışanı olduğunda durum değişir. Bu suçta hükmün geri bırakılması para cezası vs olabilir o ayrı ama yeni yargı paketi ile durum değişti malum.
Eskiden olsa 2 yıl altında ki cezaların yatarı olmaması nedeni ile bu da pek önemsenmeyebilirdi fakat 10. yargı paketi ile birlikte bu suçun cezasız kalması algısının kırılması gerektiği belirtilerek herkesin bir kaç gün de olsa ceza evine gireceği söylendi malum. Hakaret 3 aydan başlarken Kamu personeli söz konusu olduğunda 1 yıl diyor google. İnfaz yasasına göre evet bunun cezası yoktu. Zaten 1 yıl denetimli serbestlik 1/2 yatar vs denilse dediğim gibi 2 yıl altında olan cezalarda cezaevine girilmiyordu ama işte yeni yasa ile bu ne olacak, nasıl olacak bilmiyorum. Bir diğer husus ise hükmün geri bırakılması da aslında önemsenmeyecek bir durum değil. Birine gözünün üstünde kaşın var dememek lazım bu süreç boyunca. Hiç kimse ben suç işleyeceğim diye dışarı çıkmıyor ama görüldüğü gibi bazen en olmadık zamanlarda en olmadık şeyleri yaşayabiliyoruz. Özellikle hastanelerde. Herkes sağlık personeline şiddeti konuşuyor da hiç kimse hastaların yaşadığı durumu sorgulamıyor. Geçenlerde ben kulak doktoruna gittim mesela. Adam oturduğu yerden kalkmadı bile, büyük bir işitme kaybın var büyük hastaneye gitmen lazım dedi. Bir teşhis koydunuz da tedaviyi mi yapamıyorsunuz ? Hayır dediğim gibi bakmadı bile. Son derece efendi şekilde hocam zaten farklı hastaneden geliyorum orda da bir şey söylenmedi bakılmadı dediysem de kaşlarını kaldırıp bir şey yapamam tarzında bir ifade takındı sadece. Yine başka bir rahatsızlığım olan kemik erimesi için gittiğim fizik doktoru, hastalığın çok hızlı ilerlemiş araştırılması için endrokrine gitmen lazım, ben ilaç başlayamam dedi. Saolsun yani ilgili idi ancak endokrine gidip durumu anlattığımda; Gerizekalı yazması gereken tek hastalık bu zaten deyip, doktoru küçümsediği gibi, doktorun beni endokrine sevk edip araştırılması gerektiğini söylemesine karşın, hiç bir şeye bakmadan sigaradan kaynaklı deyip gönderdi. Şeytan diyor işte bazen gel de bunlara patlatma iki tane diye. Yine annemi ameliyat için hastaneye götürdüğümüzde hem telefon edip şu hastanenin şu katına gelin demelerine rağmen gittiğimizde giriş için farklı binaya yönlendirip; acilden ordan oraya ordan oraya koşturmaları, engelli raporu almaya gittiğimde doktorların tavırları aklıma geliyor da valla iyi sakinliğimi korumuşum ben diyorum.
Neyse konuya dönersek ben olsam ne yapar eder anlaşma yolu ile halletmeye çalışırım. Kişi vazgeçmeyecek gibi görünse de onun üzerinde ağırlığı olan biri mesela başhekimi tanıyan birini bulmaya çalışır yada ne bileyim doktor vb gibi birisini aracılık ettirip çiçek çikolata vs yaptırır gider özür diler, şikayetini geri çekmesini sağlamaya çalışırdım.