Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ağır zekâ geriliğine sahip kişilerin yer aldığı BBG evi [Tartışma]
Baştan söyleyeyim; iki ucu keskin bıçaktan hassas bir konu bu...
İsveç’te yayımlanan ve bu ülkede büyük ilgi görünce 10 ülkeye satılan bir program “In a Different Part Of Koping”...
Program aslında dört “idiot”un yarı belgesel hayatı...
Ağır zekâ geriliğine sahip ama eğitilince kendi ihtiyaçlarının çoğunu karşılayabilen insanlar, kameralarla donatılmış bir evde toplanıyor.
İki kadın ve iki erkekten oluşan grup, nereye giderse gitsin, kameralarla izleniyor.
Programın açıklanan amacı şu:
Bu insanları hapsedildikleri evlerden çıkarmaları için aileleri yüreklendirmek.
Program boyunca onlara belli görevler veriliyor ve bunları yerine getirmeleri isteniyor.
Zekâ düzeyi 20-30 civarında olan bu insanlar arasındaki ilişkiler, hayattan beklentileri, karşılaştıkları zorluklar tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.
Onlar da âşık oluyor, ama aşkı başka türlü yaşıyorlar...
Onlar da her insan gibi futbol oynamak, şarkı söylemek istiyor.
Ama eğitilmeden hayallerini süsleyen, normal bir insana sıradan ama onlara imkânsız gibi gelen o küçük şeylerden hiçbirini hayatları boyunca yapma şansları yok.
Bir kanalda ekrana gelecek böylesine bir program bu sorunu bir kalemde yok edebilir mi?
Elbette ki hayır...
Böylesine programlar belki o yoldaki ilk kıvılcımları çakabilir.
Ama işin şöyle bir yönü de var.
“Reyting için ne yapacaklarını şaşırdılar” diye televizyonları topa tutanlar da olabilir...
Programın Türkiye haklarını Medyapım aldı.
Medyapım’ın ortağı Fatih Aksoy’la birlikte “In a Different Part of Koping”in bir bölümünü o da parçalar halinde izleyebildim.
Çünkü tamamını seyretmeye yüreğim yetmedi.
Görüntüler insanın içini acıtıyor, ama gerçeğin de ta kendisi...
Dünyanın her ülkesinde olduğu gibi bizde de bu insanlardan var, ama aileleri onları sokağa çıkarmıyor. Çıkarılanların da yeterince eğitilmedikleri için toplum hayatına ayak uydurabildiklerini söylemek zor.
Sizce Türk televizyonlarında böyle bir program yapılmalı mı?
Böyle bir programın yapılması o insanlar ve aileleri için yararlı mı olur, yoksa yaralayıcı ve zararlı mı olur?
Görüşlerinizi bekliyorum.
Böyle bir program hem yapanlar hemde seyredenler açısından çok sarsıcı olabilir.
Ayrıca bu programı yapmayı düşünenlerin çok eğitimli ve ticari kaygıdan uzak olmaları gerekir.
Böyl bir program bizde yapılsa yapılsa rating kaygısından yapılır.Yoksa kimin umrunda engelli çocuklara sahip aileleri hayata adapte etmek.Bizim toplum orjinalliğini kaybetti.Bir dahada hiç yakalayamayacak.
bir tv programı olsa her engellinin evinde 2hafta kalınsa engelli ile heryere gitmeye eşlik etse hayatta yaşadığı (daha doğrusu yaşatıldığı devlet ve toplumsal) zorlukları daha güzel ortaya koyamaz mıyız?
açıkçası arada kaldım. yani hem çok güzel bir yaklaşım hemde ticari boyutu olan bir durum söz konusu...
içimden geçen şu... trt alır ve yayınlarsa olabilir... özel kanallların bunu kullandıklarını düşünemiyorum bile... yani gösterecekleri şeyler pekte içaçıcı değil... bunu geç reklam verenlerin durumu daha vahim... vay sen yaranmak için bu programa reklam verdin diyen de çıkabilir ya da tam tersi gösterilen programın içeriği nedeniyle de kişide negatif duygular oluşur ve ürünü alkam istemeyebilir ki buda firma açısından kötüye işarettir... düşünsenize ağzından sular akan kendisine ve hareketlerine hakim olamayan bir engelli kardeşimizi izliyoruz... içimiz burkuluyor... reklam başlıyor ve muhteşem bir kız ve elinde dondurma... neymiş muhteşemmiş alın yiyin diyor??? walla benim içimden yemek gelmez... o çocuk o haldeyken bunu diyen kıza da kin güderim firmaya da...
diğer açıdan bakalım... reklam sadece bu kardeşlerimize destek oluyoruz tarzında gelirse... ehh buna varım... çocukların eğitimi gösterilerek ailelere yol gösterilecekse de çok güzel... bunun birde ticari kaygıdan uzaklaştırılmış kitlelere ulaşabilen bir kanalda yayınlanması da eklenirse ben varım... yayınlanmasına sözüm yok... ama biliyorumki izlemek bizi birhayli yoracak...
"biz"i geç sokaktaki engelliden haberi olmayan adamı kadını ne yapcaz... onun için ise bol şans diliyorum... hayatında bazı şeylerin ne kadar önemsiz olduğunu ve bazılarınınsa ne kadar hayati olduğunu anlayacak ve kendisine çeki düzen verecektir (ümidini taşıyorum)...
artıları eksileri... çok tartışılır bu konu... bende çok akıllı sayılmam... benim bu programda yer almam istense şahsen istermiydim... düşünüyorum... düşünüyorum... istemezdim... beni üstün zekalarıyla izleyen milyonlar... bak ya daha paranın ne demek olduğunu bilmiyor... diyen üstün zekalı hesap uzmanı insanlar... ah canım benim daha ağzını burnunu bilmiyor... diyen üstün zekalı tıpçı insanlar.... vah vah elbisesini de ters giymiş... diyen üstün zekalı milyonlarca moda icon ları...
kısacası o bireye (ki ben onların birçoğumuzdan daha saf ve temiz bir kişiliği sahip olduğunu düşünüyorum (ben dahil)) bu programda olmayı isteyip istemediği sorulsaydı eminim istemezdi... bizim memleket engelliye sex i de nasıl yapacağını anlatan cd ler dağıttı zamanında... her şey eğitim demek değildir... kaldıki bu program ne kadar eğiticidir?...
görüldüğü üzere kendimle çelişmekteyim.... bu konu üzerine düşüncelere dalıyor hepinizi prime time de izlenmek istermiydiniz istemezmiydiniz sorusuyla başbaşa bırakıyorum...
bende economystic in durumuyla aynı durumdayım açıkçası.. çok karışık bir mevzu.. aslında her türden engelli grubu için varyasyonlar türetilip engellilerin ne zorluklar yaşadıklarının görülebilmesi için faydalı olabilir ama... aynı anda insanların en saf duygularının sömürülmesi de söz konusu... çok uzun süre üzerinde düşünülmesi ve en doğru karara varılması gerekli.. Medyapımı ise tebrik etmeliyiz sanırım.. bu türden bir programın türkiye de yayın haklarını almakta büyük cesaret ister.. sonuçta konu çok hassas ve afedersiniz iki ucu pisli değnek.. umarım programı yapmaya karar verirlerse ki öyle görünüyor ellerine yüzlerine bulaştırmazlar...
