Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[vakti_leyl] Sesleniş

yüreğine sağlık allah klavyene zeval vermesin kardeşim . . .
 
kalbine sağlık okurken içtenlik sanki yaşanmışçasına yansıyor okuyana:)
 
Güne dalış...(Kanıksanmış şehrimin asileşen yanlarıdır; içimi acıtan..)

GÜNE DALIŞ​



Gün yitik, gün bitik…
Asırları andıran sayfalar silik…
Yalana odaklanmış her şey; bu bir kahpelik…
Kırmızı rujum tercüman şimdi bana.
İnandım artık, ruhunu bir menzilde
Satmış bu kahpe dünya…
Gidiyorum!​

Dar bir sokak; başı sonu belli olmayan… Kadifemsi sesli çocukların çığlıkları ve ayaklarını yerden kesen türden koşuşturmaları; ne kadar mutlu ve umutlular şimdi… Hayattan ne çok beklentileri var değil mi, hatta yüreklerinden büyük hayalleri... Keşke hep küçük kalsaydım; büyüdükçe küçüldü hayallerim, aralandı gözlerimin perdeleri… Gördükçe gerçekleri tiksindim; hayattan, insanlardan bir bir…

Yıldızlar her gece intihara kalkışıyorlar asarak kendilerini gökyüzüne… Ne acı değil mi? Oysa biz hep tebessümle bakıyoruz ölümlerine, sonra bir çapul bağlayarak kenarına, dilekler diliyoruz ve kayıp gitmeleri için dualar ediyoruz… Aslında biliyoruz kaydıklarında öleceklerini, ona rağmen kılımızı kıpırdatmadan dikiyoruz gözlerimizi ve bekliyoruz “ ha kaydı, ha kayacak” diyerek…

Çalıntı hayatları benimsiyoruz, hatta bizim hayatımız gibi kalıbımıza uydurmaya çalışıyoruz. Ya bir beden büyük geliyor ya da küçük; fark etmiyor, biz ustalığımızı orda da gösteriyoruz. Hayat o kadar çok şey alıyor ki bizden; ne olduğumuz gibi görünebiliyoruz, ne de göründüğümüz gibi olabiliyoruz artık…

Üstelik bizden olmayan yaşamları seçiyoruz… Bazen zengin oluyoruz; cebimizde beş liranın hesabını yaparken gizliden gizliye… Kime neyin cakasını atıyoruz? Bazen de fakir oluyoruz; timsah gözyaşları akıtırken yardım dileniyoruz cüzdanımız paradan kapanmazken… Hak, hukuku hiç mi bilmiyoruz?

Bakıyorum da şöyle bir hayata; yosma gelin, pezevenk çırak, muhtarlıktan nasibini almış meraklı bakkal, kapkaççılar, kumarcılar, esrarcılar ne kadar da masum geliyorlar şimdi bana… Gün geçtikçe tazeleniyor ve yerlerini daha kötüleri alıyor. Buna karşılık tek yaptığımız şey; ağlanacak halimize gülmek oluyor.

Yine hayattan alıyorum hıncımı, hayata bağlıyorum tüm olumsuzlukları; oysa biliyorum bunların bizden kaynaklandığını… Biliyorum da, insanlığa yakıştıramadığımdan hayata çamur atmakla yetiniyorum; hayıflanırken kendime…

Bunaldım, tek gerçeğim kadim dostum ve sevgilim…
Asfaltlara ilişen ayak izleri seyir ediyor gözlerimde, özledim sevdiğimi özledim işte…

Buram buram kokan demli çayımla ve tembelliğinden bir türlü izmarite dönüşemeyen sigaramla sesleniyorum sevdiğime; “ Tek gerçeğim, özledim seni…”

Huriye ÖZDEMİR
01.11.2009 / Pazar
02: 18
 
Üst Alt