Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Özel eğitim ve rehabilitasyonun devlet tarafından karşılanmasına son veriliyor!

dendrıt haklısın ama bu düzen böyle.kurunun arasında her zaman yaşta yanar.ben kızıma iyi bir okul bulabilmek için çok yer değiştirdim.hatta doğru düzgün eğitim verilmiyor diye yıllarca okulada göndermedim.tam doğru yeri bulmuşken şimdi karşılaştıgım durum çok kötü.kızımın eğitimini bir yana,yüzlerce insan bu kapıdan ekmek yiyor.rantını kişisel çıkarınıdüşünmeyen kurum var mı?inanın kendi kızımdan çok (rehabilitasyonla düzelme ihtimali çok az)binlerce çocugumuz için üzülüyorum.ve elimden hiç bir şey gelmiyor.tek sevindiğim şey bu konuda duyarlı insanlar oldugunu bu platform da görebilmek
 
felaket durup duruken olmaz tabiki , fakat bir kaç kendini veya evladının kıymetini bilmezin sorumsuzluğu karşısında , canını dişine takmış evladının bir adımını bir anne baba demesini yılmadan umutla ümitle sabırla bekleyen insanların ne günahı var , bir kaç kendini bilmezin sorumsuzluğunu bir çok insanın kaderi haline getirebilirmisiniz buna kimin hakkı vardır , yanlış yapanı tespit et kapat ver cezasını
 
Her yıl ssk milyarlarca dolat dolandırılıyor, devlet hastaneleri ha keza aynı. Aklınıza gelebilecek her ama her kamu ya da özel sektör kuruluşunda benzer şeyler var. Kimse o kuruluşlardan hizmet alımını durdurmuyor! Gümrüklerden milyarlarca dolar kaçakçılık oluyor, kim gümrükleri kapatmaktan bahsediyor? Ya da ne biliim, Avrupa ülkelerine insan kaçakçılığının yapıldığı en büyük ülke Türkiye. Şimdi Avrupa ülkeleri kalkıp bu "adli" olay için Türkiye ile tüm sınırlarını kapatsa olur mu!? SSK ya da Bağ-Kur'dan binlerce insan haksız maaş lıyor. Tüm emekli maaşlarının iptal edilmesi akıl karı olur mu!?

Yapmayalım arkadaşlar, özel eğitime ihtiyacı olan çocukların bu haklarını elinden almak için böylesi yanlış argümanlar öne süren politikacı ve bürokratların oyununa gelmeyelim. Onlara kendi ellerimizle destek olmayalım... Bu en temel insan hakkıdır. Eğitim almak her vatandaşın hakkıdır. Bu hak öyle uyduruktan bir bakanın kurnaz gülüşüyle bu hakkın üstünü çizmesiyle elimizden alınamaz. Aklımıza gelen bütün uluslararası sözleşmelere aykırıdır bu.Kaldı ki, 11 yıllık zorunlu eğitimin olduğu, ve buna uymayan ailelerin ceza alacağının öngörüldüğü Türkiye'de kimse "sakatlar eğitim alamaz" diyemez! Ayıptır!
 
bir çok yanlış yapan var ve yaptığı yanlışı ellerini kollarını sallayarak yiyorlar bu nasıl çözümdür hangi vicdan bu çocukların haklarıyla oynayabilir . bülent bey bu konuda yapılabilecek daha sert şeyler yokmudur insan hakları vb.. mahkemeler gibi
 
Yeni yasa tasarısı meclis alt komisyonunda. Maliye bakanımız "Bu yasa çıkacak, artık bir lira vermem" diyormuş. Dün bütün aileler ve kurum çalışanları AKP il binasına gittik. Hava sıcaktı, temmuz sıcağıydı.

Bine yakın özürlü çocuk ve çaresiz anne baba AKP il binasının önündeydik. Hava sıcaktı. Çocukların bir çoğu ağır özürlüydü. AKP il binasında bir tek yetkili yoktu. Oysa bir gün önce randevu alınmıştı.

Bekledik. Bekledik... Çocuklar bağırmaya başladı... Susadı... Ağladı... Biz bekledik. Çocuklar bekledi...

Basın ordaydı. Bol bol, uzun metrajla çektiler. Akşam oldu. Biz televizyonların başına geçtik. Tek kare haber yoktu.

Böyle olunca, kimseler duymadan yasalar meclisten geçiyor

Konuyla ilgili haber bu akşam STAR TV de yayınlanacak..

Ayrıca; yerel basında da yer aldı :arrow: kaynak

:arrow: kaynak2
 
arkadaşlar, devlet bu çocuklar hiç eğitim almayacak demiyor ki. kendi eğitilebilir ve öğretilebilir programları var ve bir çoğunu da 44 hafta sonunda açacak. kendi bakım evleri şu an bir çok ilimizde bitmiş durumda. siz sanıyomusunuz ki pat diye kapatıp hadi herkes çocuğunun elinden tutup evine götürsün diyeceklerini. sanırım biraz yüzeysel takip ediyosunuz. bu olay kasım genelgesinden beri tüm sorulara cevap verecek şekilde düzenlendi. hem Unakıtan dahi olsa onun bile vicdanı var. kimse böyle bir cahillik yapmaz. böyle bir cehalete de kimse izin vermez. engelli aileleri lütfen korkmayın ve üzülmeyin. bu yasanın çocuklarınızdan götürdüğü birşey yok. kurum sahipleri kara kara düşünüp velilerin de moralini bozuyor. çalışan öğretmenlerin bile düşünmesine gerek yok. zaten onun kadrounu bile belirlemiş. Herşey Düşünülmüş...
 
merhaba!özel eğitim okullarının kapatılmasıyla ilgili mail kampanyası hakkında bilgi istiyorum.bu konuda bana yardımcı olurmusunuz
 
merhaba
alınan eğitimin 44 hafta ile sınırlandırılmaması için mail ve faks kampayası başlayacaktı ?
 
Evet, başlayacak, ama site etkinliği dolayısıyla inanılmaz yoğun ve yorgun günler geçirdim. Bu akşam veya yarın sabah gerekli kampanyayı başlatacağım..
Bu arada kimlere faks ve e-mail gönderileceğine dair önerisi olan da lütfen yazsın buraya
 
başbakanlık , milli eğitim bakanlığı , maliye bakanlığı, özürlüler idaresi başbakanlığı aklıma gelen bunlar
 
arkadaşlar boşa kürek çekiyosunuz. gündem o kadar dolu ki yapılan eylemler bile yayınlanmadı. he star tv de yayınlandı diyeceksiniz. bence onu kimse fark etmedi bile. bizim velilerimizin çoğunun böle bir olaydan ya da etrafımdaki insanların böyle bir olaydan haberi bile yok. yeterince açıklayıcı oldum sanırım.
 
UTANÇ, HÜZÜN VE ÖFKE

Ertan Görgü
Uzm. Psikolojik Danışman
Engelli yakını


Gün boyu interneti takip ediyoruz; son dakika. son dakika….. yok yok çıkmıyor işte hiçbir yerde. Akşam haberleri, hah bu kez olur, çıkacak bu haber, çıkmaması mümkün değil. O kadar gazeteci geldi, o kadar röportaj, binlerce insan ülkenin değişik şehirlerinde olayı duyurmaya çalıştı (9 Temmuz Çarşamba günü engelli çocuklar ve aileleri tüm Türkiye'de AKP il merkezleriyle görüşmeye gitti). Tık yok…… haberler bitti……. Birbirimizi arıyoruz arkadaşlarla, herkes acaba şu kanalda çıktı mı ben mi kaçırdım diyor. Tık yok……. Sanki son dakika golüyle elendik gibi. Basından çıt çıkmıyor…

Engelli çocukları ve aileleri ilgilendiren 5378 sayılı kanunda değişiklik yapılması planlanmakta, daha doğrusu bir gece baskınıyla (Sayın Kemal Unakıtan gecenin ikisinde plan ve bütçe alt komisyonuna giderek bir balans ayarı çekti) baskın basanındır yapılmakta. Tam 190. 000 engelli çocuğun eğitim hakkı "benden 1 kuruş alamazlar bunlar" diyecek kadar pervasız bir maliye bakanı tarafından kesilmek istenmekte. Hem de imzalamış olduğumuz onca yasaya aykırı olarak. 190.000 çocuk artık eğitim alamayacak, kapılar kapanıyor, kapılar kapanıyor….

Bir süredir medyayla birlikte -ki oldukça planlı yapılan- manipülasyonla, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde yolsuzluk yapılıyor yaygaraları koparıldı. Engelli olmayan çocukların bu merkezlerde eğitim aldığı iddia edildi. Raporların sahte olduğu söylendi. Ancak hiç kimse sormadı, araştırmadı, bu çocukların böyle bir merkeze gitmesi için hangi evrakların istendiğini. Bir çocuğun özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinden devlet yardımıyla eğitim alabilmesi için öncelikle Sağlık Banlığına bağlı heyet raporu veren bir hastaneden özürlü sağlık kurulu raporu alması daha sonra bu raporla Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olan Rehberlik ve Araştırma Merkezi'ne gitmesi ve orada da gerekli testler ve değerlendirmelerini yaptırdıktan sonra her iki mercide onaylarsa eğer eğitim yardımı alabildiğini, kimse söylemedi. Bu evraklarını getirmeyen hiçbir çocuk özel eğitim yardımı alamıyor, siz verseniz bile devlet ödeme yapmıyor. Yani özel eğitim merkezlerinin rapor düzenlemek gibi hiçbir yetkisi yok. Zurnanın son deliği misali…..yolsuzluk mu var o zaman inceleyin buyurun. Hangi aşamada yolsuzluk yapıldığını araştırın. Ayrıca nasıl bir zihniyetin ürünüdür ki; kurumlar yolsuzluk yapıyor diye çocukların eğitim hakkını gasp etmek. O zaman cezayı kurumlara ver, kimi cezalandırdıklarının farkında değiller….Mecliste daha önce yolsuzluklar yapıldı, o zaman bütün meclisi feshedelim!

Kongrelerde Avrupa'dan gelen meslektaşlarla konuşuyoruz. HAFTADA 40 saat eğitim verdiklerinden bahsediyorlar engelli çocuklara, bizde sadece 6 saat AYDA. Uçuruma bakın! Nasıl yaparız? Nasıl yetiştiririz bu çocukları yaşıtlarına, 6 saati nasıl daha verimli kullanırız? Onlar 40 saat veriyor haftada biz 40 takla atıyoruz her seansta; hem çocuğa eğitim vermeye çalışıyor, hem aileye psikolojik destek oluyoruz. Engelli çocuğuyla baş başa kalmış ve ne yapacağını bilemez halde çırpınan ailelerle. Dedim ya 40 saat diyorlar onlar haftada, biz UTANIYORUZ ayda 6 saat demeye.

UTANÇ: Ahlaki değerlerine ters bir durum altında kalma veya böyle bir eylemi yerine getirme halinde girilen duygu hali. İnsana dair bir duygu.

Siz hiç engelli çocuğu olan bir aileyi dinlediniz mi? Onlarla hiçbir günü paylaştınız mı? Çocuğuna yeni tanı konulmuş bir ailenin nasıl çöktüğünü bilir misiniz? Tabi evlat acısının ne demek olduğunu da? Ailelerin-hele annelerin- tüm zorlukların üstesinden gelmek için nasıl çaba sarf ettiğini hiç gördünüz mü? Bizler için sıradan şeylerin engelli çocuk aileleri için ne kadar zor ve lüks olduğunu anlayabilir misiniz? Dışarı çıkmak, sinemaya gitmek, uyumak, hatta banyo yapmak ve tuvalete gitmek. Siz hiç tuvalete giderken bile çocuğunuza bir şey olur diye onu yanınızda götürmek zorunda kaldınız mı? Bunları anlayabilir misiniz? Biz öldükten sonra çocuklarımız ne olacak, onlara kim bakacak sorularına çözümsüz kaldığınız oldu mu? Geleceği düşünüp HÜZÜNLENİYORUZ.

HÜZÜN: İçinde umutsuzluk, mutsuzluk ve acı gibi duyguları barındıran bir duygu hali. İnsana dair bir duygu.

Sokaktalar anne babalar çocuklarıyla; saklanmıyor, utanmıyorlar. Yalnız başlarına olmadıklarını anladılar gidip geldikçe eğitim merkezlerine. Sokağa çıkıyorlar, sokakta olmak toplumsal kabulünde önünü açıyor: öğretiyorlar birlikte yaşamayı, öğreniyoruz…..

Kapılar yeniden kapanmamalı HAYIR HAYIR. Bu insanlar, bu çocuklar kaderlerine terk edilmemeli! Yeniden 15 yıl öncesine dönülmemeli. ÖFKELENİYORUZ…..

ÖFKE: Engellenme, incinme ya da gözdağı verilmesi halinde ortaya çıkan kızgınlık, hiddet. İnsana dair bir duygu.

Şimdi biz hüznümüzü ve öfkemizi yanımıza alıyoruz UTANÇ'ıda bu yasaya el kaldıracaklara bırakıyoruz. Tabii UTANMAYI BİLİYORLARSA!!!
 
!!!!! ?????

içimdeki tarife dile getiremediğim duygularım şuan en dorukda...
acaba bu yasaya gündeme getiren şahışlar kendi çocukları aynı durumda olsaydı nasıl bir yasayla karşımıza çıkarlardı çok merak ediyorum.
çok gördük kendi yakınlarının bir sorunu oldumu çıkardıkları 24 saatlik kanunları(işleri bitene kadar gündemde olan kanunlar)... herhalde kendilerinde ve yakınlarında buna benzer bir durum yok. (yakınlarında varsada görmezlikten geliyor.
Bu gün bizeyse UNUTMA yarın SANA :evil: :evil: :evil:
 
ertan bey söyleyecek hiç bir şey bulamadım... ancak bu kadar tarif edilebilir, anlayana . Saygılarımla .
 
SESSİZ KALMAK YOK

ENGELLİLERİN DAYANILMAZ FERYADI.



Atatürk bulvarında 2000 engellinin katılımıyla miting gerçekleşti.

ENGELLİLERİN DAYANILMAZ FERYADI.

Sakarya'da yaşayan yaklaşık 2000 e yakın özürlü ve engelli çocuk bulunduğu AKM önünde yapılan basın açıklaması sırasında gözler önüne serildi.

Eğitim haklarının engellendiğini dile getiren katılımcı dernekler duruma mutlaka devletin el koyması gerektiğini, bir çok özürlü çocuğun diğer okuyan öğrencilerden farkları bulunduğunu ve özel eğitim ve rehabilite gerektiren durumları olduğunu ifade ettiler.
Birçok kuruluşun katımıyla gerçekleşen buluşma da basın duyurusu yapıldı. Engellilerimizin ve ailelerinin şikayetleri ve resmi kurumların izlediği tutumlar hakkında, bilgiler kamuoyuyla paylaşıldı. Devlet İstatistik Enstitüsünün verilerine göre ülkemizde yaklaşık 8 milyon engelli bulunuyor. 690 bin engellinin ise eğitime ihtiyacı var. 2005 yılında çıkarılan Özürlüler kanunu gereğince engellilerin eğitim masraflarının karşılanması hakkı verildi.
Buluşma sonrasında yapılan basın duyurusunda 2000 den fazla engelli ve ailelerinin şikayetleri özet olarak anlatıldı. Duyuruda belirtilen şikayetler şöyle: "Hastane raporunda bedensel engeli olduğu ve özel eğitim alması gerektiği belirtilen bazı çocuklara Rehberlik Araştırma Merkezi tarafından düzenlenmesi gereken, ödemeye ve kayıt yapmaya esas belge olan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporu verilmemekte ve müracaat sonuçsuz bırakılmaktadır. Oysa RAM de çocukların bedensel durumunu izleyip değerlendirebilecek nitelikte bir Fizik tedavi doktoru yada Fizyoterapist bulunmamaktadır. 9 tane uzman doktorun imzaladığı bir sağlık kurul raporu ki özellikle bedensel engelde çocukların çoğu doğumdan itibaren çeşitli üniversite hastaneleri ve büyük illerdeki büyük hastaneler tarafından takip edilmelerine ve sağlık kurullarında bu üst hastane değerlendirmelerinin önemli olduğu gerçeği ortadayken bu konuda yetkisiz ama rapor vermekle sorumlu bazı RAM görevlileri hadlerini aşıp tamamen keyfi bir şekilde engellileri engellemektedir. Bize göre bunun arka planındaki motivasyon mümkün olan en fazla çocuğu devletin ödeme planı dışına çıkarmaktır ancak acemice hareket edilmekte ve zarar verilmektedir. Kanunen 40% ve üzeri çalışma gücü kaybı olan bireyler engellidir ve bu durumu tespit edilenler eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden faydalanabilirler. Ulaşan bazı şikayetlerde sağlık kurulu raporu 40% ve üzeri engeli belirtmesine rağmen RAM tarafından rapor düzenlenmiyor ya da eksik düzenleniyor. Çeşitli üniversite hastanelerinden ve devlet hastanelerinden alınan raporlar dikkate alınmıyor. 18 yaş üzeri bireylere ya rapor verilmiyor ya da mesleki rehabilitasyona yönlendirilip özel eğitim yelpazesi dışına çıkarılıyor ve SHÇEK'e bağlı Arifiye'deki resmi rehabilitasyon merkezi adres gösteriliyor. Oysa söz konusu yere gündüzlü engelli kaydı yapılmıyor ve ebeveyni olmayan yada çeşitli şartları taşıyan ağır engelliler yerleştiriliyor. Yani üretilen çözüm çözüm değil tamamen bir engellemedir." Yapılan basın duyurusunda daha birçok şikayete değinildi.

AKM Önündeki Kalabalık Dikkat Çekti

http://www.adapostasi.com/haber/1380/engellilerin-dayanilmaz-feryadi-.aspx
 
Yeni yasadaki ilgili madde şöyle:

  • MADDE 25- 3797 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

    “EK MADDE 3 - Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili sağlık kurum veya kuruluşlarınca verilen sağlık kurulu raporuyla asgari % 20 özürlü olduğu tespit edilen ve özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından da eğitsel değerlendirme ve tanılamaları yapılarak 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek eğitimini almaları uygun görülen; görme, işitme, dil-konuşma, spastik, zihinsel, ortopedik veya ruhsal özürlü bireylerin; eğitim giderlerinin her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarı, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır. Bu özürlü bireylerin, özür grupları ve dereceleri ile özür niteliğine göre eğitim programlarının kapsamı ve eğitim süreleri, Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça hazırlanacak ve bu Kanunun yayımını izleyen 6 ay içinde yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.

    Söz konusu eğitim hizmetini sunan veya yararlananların, gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarlar, iki katı ve kanuni faiziyle birlikte ilgililerden müteselsilen geri tahsil edilir. Bu fiillerin özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri tarafından tekrarı hâlinde, ayrıca kurum açma izinleri iptal edilir.”
Yasa ile kısıtlamaya gitmek yerine, MEB aracılığıyla yönetmelik düzenlemek yolunu seçmişler. Yani kısıtlama olacaksa 6 ay içinde yayınlanması planlanan yönetmelikte olacak. Takip etmek gerek...
 
özel eğitimin sınırlandırılması

Sayın Tuncay Yüksekol,

AK Parti İletişim Merkezi’ne yapmış olduğunuz 619923 numaralı başvurunuz, Milli Eğitim Bakanlığı'na iletilmiştir. Bakanlığın ilgili biriminden gelen cevap aşağıda yer almaktadır.


" Özel eğitimle ilgili yapılan düzenleme daha verimli, daha kaliteli ve kontrollü bir eğitim için yapılmaktadır. Yapılacak hiç bir düzenleme Özel Eğitim gören çocuklarımızı olumsuz etkilemeyecek, özel rehabilitasyon merkezlerinin daha kaliteli ve verimli hizmet vermeleri sağlanacaktır. Çabamız özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımıza daha çok faydalı olmaktır. Ayrıca, talebiniz Özel Öğretim Genel Müdürlüğü ile Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğüne iletilmiştir. İyi günler dileriz."


Bilginize sunar sistemimizi kullandığnız için teşekkür eder, iyi çalışmalar dileriz.
Saygılarımızla...

AK PARTİ GENEL MERKEZ
HALKLA İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
AKİM
444 25 44


AK PARTİ ye atmış olduğum maile bu gün bu cevap geldi sizlerle paylaşmak istedim
 
HÜRRİYET GAZETESİ 21/08/08 TARİHLİ

dün MEHMET YILMAZ 'a özel eğitimi konu alan ve sorunlarımızı anlatan bir mail atmıştım bu günkü köşesinde buna yer vermiş sizlerle paylaşmak istedim ne mutluyum bilemezsiniz kendimizi hatırlatmak lazım arasıra herhaldeHaydi engelliler evlerinize!

GEÇENLERDE TBMM Plan Bütçe Komisyonu’ndan bir tasarı geçti.

Gazetelerde günün siyasi tartışmaları arasında kaybolup giden, çok önemli bir haberdi bu.

Diyeceksiniz ki "peki sen neden yazmadın?"

Özür dilemekten başka verebilecek bir yanıtım yok ne yazık ki.

Tasarı, engelli çocukların özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden aldıkları hizmete verilen devlet desteğinin yaşam boyunca maksimum 44 hafta olmasını öngörüyor.

Görme, işitme, dil-konuşma, spastik, zihinsel, ortopedik veya ruhsal özürlü çocukların özel eğitim merkezlerinde aldıkları eğitimler daha önce devlet tarafından karşılanıyordu.

Devlet, elbette özel eğitim kurumlarını destekleme politikasını değiştirebilir. Bu hükümetin bir tercihi olabilir.

Ama bir şartla: O zaman bu çocuklara eğitim verebilecek düzeyde devlet okullarının her yerde açılması gerekirdi.

Bu yapılmadan özel eğitim kuruluşlarında alınan eğitime desteği kesmek, o çocukları ömürleri boyunca evlerine hapsetmekten farklı değil.

Bu tür bir eğitime ihtiyacı olan 190 bin civarında çocuğumuz var.

Birçok ailenin ekonomik gücü böyle özel bir eğitimi karşılamaya yeterli değil.

Maliye Bakanlığı’nın tasarruf zihniyetiyle bu meseleye yaklaşması, konunun aslının gözden kaçırıldığını gösteriyor.

Bütçe giderlerimiz içinde havadan sudan şeylere harcanan onca para içinde 190 bin çocuğun insanca bir yaşama yaklaşma hakkı mı fazla geldi?

Kim bilir, belki de Cumhurbaşkanı’nın eşi Köşk’te yaptıracağı tadilatlardan, devlet büyüklerimiz özel uçaklara doluşup yurtdışı gezilere gitmekten vazgeçer de bu çocukların eğitimlerine harcayacak üç kuruşu bulabiliriz!

yazı bu ne diyeyim teşekkürler MEHMET YIMAZ ilgine
 
Üst Alt