Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Gündem] ÖTV'den bağımsız araçlar ve H sınıfı ehliyet hakkında...

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Evet, beklediğim gibi, sorduğum soruları anlamayan kişilerin verdiği cevap Emniyet Genel Müdürlüğünden geldi.
En kısa sürede konuyla ilgili detaylı bir metin hazırlayıp burada paylaşacağım... Şimdilik sadece şunu söyleyeyim: biz ötv'sini ödeyerek aldığımız (özel donanımlı ya da donanımsız) otomobiller hakkında soru sorarken, onlar durumu yine Maliye Bakanlığı ve ötv ötelemesine bağladılar...


Emniyet Genel Müdürlüğü' Alıntı:
[size=4]TC İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü

8/11/2OO6
Sayı: B.05.1 EGM 0.85.02.02
2362-64001 / 1-a/06- 10739-184072
Konu: Bülent KÜÇÜKASLAN

Sayın Bülent KÜÇÜKASLAN (bilgi@engelliler.biz)

Özel tertibatlı araçları konu alan 16.10.2006 tarihli bilgi edinme başvurunuzda cevaplanması istenilen soruların cevapları aşağıya soru sırasına göre maddeler halinde çıkarılmıştır

Engelliler tarafından kullanılacak olan özel tertibatlı araçların tescil işlemlerinin nasıl yapılacağı, bu araçları kimlerin kullanabileceği ve konu ile ilgili diğer hususlar, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin 53 üncü maddesi (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde açıklanmıştır.

1- Yukarıda belirtilen Yönetmelik hükmü gereğince, engelliler tarafından bizzat kullanılacak olan özel tertibatlı araçları, araç sahibinden başkasının kullanamayacağı hüküm altına alındığından, bu araçların araç sahibinden başkası tarafından kullanılması mümkün değildir.

2- Yukarıda belirtilen Yönetmelik maddesinde, bu araçlar ithal edilen veya ülkemizden edinilen özel tertibatlı araçların tescil belgelerine, "....özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır." şeklinde şerh konulmaktadır.

3- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 38 inci maddesinde. (H) sınıfı sürücü belgesinin tanımı, "özel tertibatlı olarak, imal. tadil veya teçhiz edilmiş motosiklet veya otomobil türünden araçları kullanacak hasta veya sakatlara" verilen sürücü belgesi olarak yapılmıştır.
Özel tertibatlı araçların tescili ile ilgili Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünden alınan görüş yazısında. Kanun maddesinde belirtilen "Özel tertibatın, iktisap edilecek aracın, malul tarafından kullanılabilmesi için malulün sağlık kurulu raporu ile belirlenen sakatlığını ortadan kaldıracak ve aracın malul tarafından hareket ettirilmesi için zorunlu olan donanımı" olarak kabul edildiğini, otomatik vitesli taşıt malul olmayan kişiler tarafından da kullanılabildiğinden, otomatik vitesin maluller için özel tertibat olarak kabul edilmediği ve malulün iktisap ettiği taşıt sadece otomatik vitesli ise (otomatik vitese ilave olarak kişinin malullüğüne uygun herhangi bir donanım bulunmuyorsa) söz konusu muafiyet hükmünün uygulanmadığı bildirilmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, özel tertibatı olmayan sadece otomatik vitesli araçlar sakat aracı olarak tescil edilmemekte olup, "H" sınıfı sürücü belgesi ile de özel tertibatı bulunmayan bir aracın kullanılması mümkün değildir.

4-Engelli kişilerin adına tescilli araçları, araç sahibinden başkasının niçin kullanamayacağı birinci maddede açıklanmıştır.

Bilgilerinize rica ederim.[/size]
 
Bu konu çok basit aslında!

Türk Ceza Kanunu'nun ayrımcılığı suç sayan 122 inci maddesi der ki:
  • "Ayırımcılık
    Madde 122- (1) Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak;
    a) Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hallerden birine bağlayan,
    b) Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden,
    c) Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen,
    Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir."
Parasını ve vergisini ödedikten ve o aracı kullanacak sürücü belgem de olduktan sonra, hiç kimse bana, aracımı kimin kullanacağını ya da aracımı kime satacağımı söyleyemez!
Bu çok açık.
Yetkililer daha önce böylesi bir soru ya da sorunlar karşılaşmadığı için yukarıdaki standart cevabı verdiler. Ama bizi anlayacak ve gerekli düzenlemeleri yapacaklar... Başka yolu yok.
 
Emniyet Genel Müdürlüğüne (hemen üstte) sorduğum sorulara gelen cevap:

Emniyet Genel Müdürlüğü' Alıntı:
[size=4]Ortopedik engelli ve H sınıfı sürücü belgesi sahibi olduğunuzu, otomatik vitesli araç alıp alamayacağınızı, otomatik vitesli araç almanız durumunda plakasında özürlü işareti bulunup bulunmayacağı ve ÖTV muafiyetinden faydalanıp faydalanamayacağınızın bildirilmesini konu alan 18.10.2006 tarihli bilgi edinme başvurunuz incelenmiştir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanımu'nun 38 inci maddesinde, (H) sınifi sürücü belgesinin tanımı, "Özel tertibatlı olarak, imal, tadil veya teçhiz edilmiş motosiklet veya otomobil türünden araçları kullanacak hasta veya sakatlara" verilen sürücü belgesi olarak yapılmıştır.

2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin 53 üncü maddesi (b) bendinin (4) numaralı alt bendinin ilk paragrafında. "İthaline izin verilen veya ülkemizde imal edilen malul, sakat ve engellilere ait özel tertibatlı araçlar ile sakatlık derecesi % 90 ve üzerinde olan malul ve engelliler adına Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak tescil edilmiş özel tertibatı olmayan araçlara, örneği EK12/Z'de gösterilen, üzerinde sakatlara mahsus işaret bulunan plakalardan verilir" hükmü bulunmaktadır.

Benzer bir konu ile ilgili Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünden alınan görüş yazısında. Kanun maddesinde belirtilen "Özel tertibatın, iktisap edilecek aracın, malul tarafından kullanılabilmesi için malulün sağlık kurulu raporu ile belirlenen sakatlığını ortadan kaldıracak ve aracın malul tarafından hareket ettirilmesi için zorunlu olan donanımı" olarak kabul edildiğini, otomatik vitesli taşıt malul olmayan kişiler tarafından da kullanılabildiğinden, otomatik vitesin maluller için özel tertibat olarak kabul edilmediği ve malulün iktisap ettiği taşıt sadece otomatik vitesli ise, (otomatik vitese ilave olarak kişinin malullüğüne uygun herhangi bir donanım bulunmuyorsa) söz konusu muafiyet hükmünün uygulanmadığı bildirilmiştir

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, özel tertibatı olmayan sadece otomatik vitesli araçların sakat aracı olarak tescil edilmesi mümkün değildir. Aynca özel tertibatlı bir araç. Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak alınmış ise. ÖTV ödenmeden ve özel tertibatı söktürülmeden bir başkasına satılamaz.

Bilgilerinize rica ederim.[/size]

Benim şahsen tanıdığım bir kişi sol ayağından özrü olmasına rağmen ğotomatik vitesli aracı indirimli aldığını söyledi ve sadece aparat olarak firene bir kol taktırdı ve ÖTV ötelemeli otomatik vitesli araç aldı. Yukarıdaki yazıya bakılırsa bahsettiğim şahsın yaptığı gibi yaparsak bizlerde ÖTV ötelemesinden (otomatik vitesli araç için) faydalanabilir miyiz? Bunun için nasıl bir rapor almak gerekli? Şahsen tanıdığım kişiye bunu soramadığım için sizlerden yardım istiyorum.
 
"Özel donanımlı araç kullanabilir" raporu alacak ve aracını otomatik alıp, frene o özel tertibatı taktıracaksın...
 
Evet Bülent bey aynen onu demek istiyorum. Acaba böyle bir formül düşünülebilir mi? Kendi kendime düşünüyorum ve vergi dairesinin istediği tertibat ise zaten mevcut olacak o zaman sorun kalıyor mu? Bilmiyorum ne dersiniz?
 
üshütücem kafayi ya :)...
aylarca bekle ve gelsin böyle abuk zubuk bi cevap...
konuyu iskalamishlar resmen...
sorular aslinda hic de anlashilmicak gibi degildi...

pek cevap olmayan bu cevaplarin asil sebebi, senin de daha önce dedigin gibi, h sinifi ehliet ve bununla ilgili diger (rastgele yapilmish) kanunlar konusundaki bilinmezlik olsa gerek... rastgele kanunlar... rastgele uygulamalar... rastgele cevaplar... ölme eshegim ölme :)...


OturanBoğa' Alıntı:
Yetkililer daha önce böylesi bir soru ya da sorunlar karşılaşmadığı için yukarıdaki standart cevabı verdiler. [size=6]Ama bizi anlayacak ve gerekli düzenlemeleri yapacaklar... Başka yolu yok.[/size]
kesinlikle!
 
bütün bu kanunların ve düzenlemelerin özünde devletin vatandaşa olan güvensizliği yatmaktadır. belki bunun matematiği bile yapılmıştır.

"memlekette 10 milyondan fazla özürlü var. bunların şu kadarı araç sahibi olmak istese, ortalama ötv de şu olsa bizim vergi kaybımız hımmmm hadi ya olmaz abi bu işi sınırlamamız gerek. hele bide özürlüler üzerinden araba almaaa kalkarlarsa bittik demektir. onçun arabayı yalnızca kendisi kullansın. kullanamassa içinde otursun n'piyim yani"

arkadaş otomatik vites arabaya çatır çatır özürlü plakasıyla biniyor daha nerede senin tertibatın die soranı da görmemiştir. sırf tertibat takılı olsun die kağıt üstünde projeler, sallamadan bi kaç parça takıyolar al sana özürlü aracı. kanunu usulünce delince kimse sana ses çıkarmıyor. yeterki onun saçmalığından ve anlamsızlığından bahsetme :wink:
 
sahi, özel donanimli arabamla shöle 2-3 ayligina :p tr.ye gelip b-sinifi ehlietimle kullansam, bana da bi giciklik yaparlar mi acaba?...

bu arada: almanya-türkiye arasi onca yolu göze alamadigim icin benim de kullanabilicem kiralik arabalar var mi tr.de diye arashtirmishtim bi zamanlar... araba kiralanabilecek kac yere yazdiysam hep olmsuz cevap almishtim... sebebini bi türlü anliamamishtim, demek ki yeteri kadar kar görmüyolar bu ishte diye düshünmühtüm... ama bu h-sinifi ehliet ve diger bazi tuhaf uygulamalarla tr.deki engellilerin kendilerine ait olmayan bi arabayi kullanmalarinin engellenmesiyle de ilgiliymish diye düshünüom shimdi...
 
Verilen cevaplar konu üzerindeki bilgisizliğin ve acziyetin yansımasından başka birşey değil.

Devlet bu konuda kelimenin tam anlamıyla zır cahil. Devleti ve uygulamalarını bu konuda bilgilendirmesi gereken kurum ise Özürlüler idaresidir. Bu başkanlıkta çalışan arkadaşlar ne iş yapar çok merak ediyorum. Ulaşım gibi hayati bir konuda üzerine engellilerin içinde bulunduğu sorunları, eksiklikleri bir rapor haline getirip düzeltilmesini sağlamak çok mu zor anlayamıyorum.

Öncelikle otv sini ödeyerek aldığım aracıma şerh koyup "sadece sen kullanabilirsin" denilerek alanen suç işlenmektedir.

Öyleyse bu ülkede ruhsat sahibi olan herkes kendi aracını kendisi kullansın. Başkasına verdiğinde de suç sayılsın. Normal vatandaşa uygulanmayan bu kural resmen anayasaya aykırıdır ve suçtur...

H sınıfı ehliyet ve plakadaki engelli pictogramı da suçtur. Her ikisi de damgalanmadır. Engelli bir insan aparata ihtiyaç duyuyorsa bu ehliyetinde belirtilir. bunun dışındaki her uygulama dışlayıcı, ötekileştirici, teşhir edicidir.

Özellikle plakadaki işaret tam bir teşhir zorunluluğu. Öyleyse kanser hastaları, kalp hastaları vb için de bu zorunluluk getirilsin. Aklım mantığım almıyor. Araba kullanabileceği tespit edilmiş ve ehliyet verilmiş bir insanın plakasına o işaret neden konulur. eğer pratik bir fayda nedeniyle ise bu aynaya asılacak bir belgeyle de elde edilebilir.

Engelli raporlarını veren doktorlar bu konuda son derece yetersizler. Otomotiv sektöründeki gelişmelere vakıf doktorlardan ve teknisyenlerden oluşturularak bir birim bu izinleri vermeye yetkili kılınmalıdır. Özürlüler idaresin bünyesinde oluşturulacak bir birim her ilde görev almalı ve bu işlere bakmalıdır. Aksi halde halden anlamayan doktorların bir imzasıyla hayatımız kararabilmektedir.

Türkiye de engellilerin geçici olarak araç kullanabilmesine imkan veren düzenlemeler olmadığından örneğin aracımız bozulduğunda arac tamir edilirken aracın garantisi ve sigortası kapsamında kullanmak için geçici araç temin edemiyoruz. Aracımızın tamiri bir ay sürse bir ay boyunca beklemek zorundayız. Çünkü firmalar bize tahsis edebilecekleri aparat donanımlı araçlar hazırlayamıyor. Neden çünkü bu araçları sahibinden başkası kullanamıyor. Bu araçların ötv si ödenmiş olsa bile bu böyle. Bir işveren engelli çalışanının da kullanabileceği donanımlı bir araç hazırlattığında ötv sini ödese bile diğer çalışanları bu aracı kullanamıyor. Bunlar neresinden bakılsa trajikomik, abuk sabuk, saçma sapan salakça uygulamalar. Hiçbir mantıklı ve haklı gerekçeleri yok. bu nedenle öyle ya da böyle eninde sonunda değişecek. Bu konularda ne istediğimizi bilmek ve ısrarla talep etmek zorundayız.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt