Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

MEB sınavı için yürütmeyi durdurma davası açılmış..?

femmy

Üye
Üyelik
22 Nis 2010
Konular
16
Mesajlar
396
Reaksiyonlar
0
ANKARA (…) İDARE MAHKEMESİNE
YÜRÜTMEYİ DURDURMA – İPTAL VE TAM YARGI DAVASI
DAVACI: Hasan Başar Merkez Mahallesi Şebnem Sokak No:16-D 67600 Kozlu-ZONGULDAK
DAVALILAR:
1-Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı İzmir Caddesi No: 41 Kızılay/ ANKARA
2-Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü 06500 Teknikokullar ANKARA

DAVA KONUSU:
04-07-2010 tarihinde Zonguldak ilinde girmiş olduğum Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenip değerlendirmesi yine bu kurum tarafından yapılan, 21-07-2010 da ilgili kurumun internet sitesinde açıklanan sınav sonucumun iptali ve bu sınavımla ilgili idari işlemin yürütülmesinin durdurulması ile konuyla ilgili kusuru ve ihmali bulunan Başbakanlık DPB ve MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’ne 500 000 TL dan toplam 1 000 000 TL manevi tazminat talebim ve bu davayla ilgili ADLİ YARDIM talebim vardır.

AÇIKLAMALAR:
1-Engelli memur alım sınavlarına sözleşmeli işçi ve memurlar da giriyor. Oysa asıl işe ihtiyacı olan işsiz ve yardıma muhtaç engellilere ayrılması gereken kadroların önemli bir kısmı bu şekilde sözleşmelilerin kadroya alınması için formalite sınavları açılmaktadır. Millete de duyuru yapılarak güya gariban engellire yardımcı olunduğu imajı verilmektedir.

2-Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları İle Yapılacak Yarışma Sınavları Hakkında Yönetmelikte, sözleşmeli (işçi-memur) kamu personelinin bu sınava girmelerini engelleyecek bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle mevcut yasal boşluk; boş engelli memur kadroları genel olarak sözleşmeli engelli kamu personelinin kadroya alınması için ilgili kurumların inisiyatifi dahilinde kullanılmaktadır. Çünkü sözleşmeli olarak çalıştıkları kurumdaki amirleri ile iyi ilişkilerini, amirleri aracılığı ile girdikleri kurumun sınavının komisyonuna yansıtarak resmen torpil yaptırıp kadroya geçiyorlar. Böylelikle zaten işsiz durumdaki engelli vatandaşların girmesi gereken kadrolar gasp edilmektedir. Ayrıca sözleşmelilerin sınavda elenmelerini engellemek üzere mevcut sınav komisyonuna sınava giren sözleşmeli personelin önem ve öncelik sıralı listesi gönderilerek takdir yetkisi olan komisyon aracılığı ile bu kişiler kazandırılarak kadroya alınmaktadır. Tabi alınacak kadro sayısı bu listeden fazlaysa fazlalık kadar hak edenlerden puan sırasıyla girebilenler kadroya girebilmektedir. Bu güne kadar kurumların düzenlediği tüm engelli memur sınavları bu şeklide gerçekleştirilmiştir. Yasal engeller kaldırılırsa bunu rahatlıkla ispatlayabilirim.

3-Şimdi gelelim ülkemizde ilk defa uygulanan merkezi sistem sınavı olan MEB Engelli Memur Sınavına. Ne yazık ki, aynı uygulama bu sınavda gerçekleştirildi. Tabi burada bir fark göze çarptı. Sınav elektronik ortamda yapılacağından yani sınav komisyonu devre dışı kalacağından sözleşmelilerin es kaza elenmelerini önlemek üzere önemli bir önlem alınması gerekti. O da Türkiye’de ilk defa benim dile getirdiğim adayın sınav cevap kağıdının asılının aynıdır onaylı ve kaşeli fotokopisinin adaya verilmesinin kesinlikle engellenmesine vurgu yapılmasıdır. Geride hiçbir iz ve ipucu bırakılmamalıdır ki; sınavı çok iyi geçip kadroya geçmesi gerektiği halde başarısız kılınan malum liste dışındaki adaylar, haklılıklarını somut bir şekilde ispatlayamasın.

4-Yok, efendim şimdiye kadar böyle bir uygulama yokmuş, hiçbir sınavda yokmuş, dünyanın hiçbir yerinde yokmuş. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan, Şeytan’ın bile aklına gelmeyen fırıldaklıklar ülkemizin bazı vatandaşları ve bazı kamu yöneticilerince mükemmel bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bunun örneklerini zaman zaman basında görüyoruz Bu nedenle Dünyanın hiçbir ülkesinde uygulanmayan SINAV CEVAP KAĞIDININ FOTOKOPİSİNİN SINAV ÇIKIŞINDA ADAYA VERİLMESİ ÖNERİSİNDE BULUNMAK ZORUNDA KALDIM.. Bu önerime gelen tepkiler sadece iddialarımın haklılığını ispatlamaktadır.

Benim bu önerime benzer bir uygulama KPSS sonrası kurum mülakat sınavlarında tüm mülakat sürecinin idare mahkemesi kararları ile, online olarak sesli-görüntülü kayda alınması şartıdır. Yani bu konudaki suiistimallerini önlenmesi için idare mahkemesi böyle bir karar vermiştir.

5-İyi bir optik okuyucu 3 000 sınav kağıdını bir saatte okumaktadır. 04-07-2010 tarihinde yapılan MEB Engelli Memur Sınavına yaklaşık 80 000 kişi girmiştir. Şimdi M.E.B. Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nde 30 tane optik okuyucu olduğunu varsayalım. Bu durumda bir saatte taş çatlasın iki saatte okunup sonuçları internet ortamına aktarılabilecek bir sınavın sonuçları neden sınavdan 17 gün sonra 21-07-2010 da açıklandı? Çünkü sınav cevap kağıdı kurşunkalemle doldurulduğundan. Tükenmez kalem veya ispirtolu kalemle üzerinden geçilmesi dahi yasaklandığından sınav cevap kağıdına elle müdahale edilerek kazanması gereken sözleşmelilerin güvenceye alınması için sınavı çok iyi geçen yeter sayıdaki kişilerin cevap kağıtları ile oynanması gerekmektedir. Nasılsa geride ipucu yok aday itiraz etse ne olacak?

6-Davalı kuruma sınav başvurumdan önce sınav cevap kağıdımın fotokopisinin sınav sırasında verilmesini BİMER yolu ile talep ettim. Davalı idare Bilgi Edinme Kanunun 7.maddesini gerekçe göstererek talebimi ret ettiği gibi garip bir şekilde iş talep formuna adaya hiçbir şekilde sınav cevap kağıdının fotokopisi verilmeyecektir yazma ihtiyacı hissetmiştir. Oysa Bilgi Edinme Kanunun bu maddesine dayalı olarak GİZLİ olan memur sicilleri ilgili memur tarafından Gelecekteki İş Hayatı ile ilgili olduğu gerekçesi ile alınabilmektedir.
Kaldı ki sınavı yapan Milli Eğitim Bakanlığı sınav başvuru ve atama kılavuzunda sınavla ilgili mevzuat kapsamına BM Engelli Hakları Sözleşmesini dahil etmemiştir. Zira bu sözleşmenin İfade ve görüş özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkını düzenleyen 21.maddesinde “Taraf Devletler, … engelli kişilerin, ….başkaları ile eşit biçimde ve seçtikleri her türlü iletişim yöntemi yoluyla bilgi ve fikirleri araştırma, alma ve açıklama hürriyeti dahil olmak üzere görüş ve ifade özgürlüğü hakkını kullanabilmeleri için gerekli bütün önlemleri alacaklardır.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm, Milli Eğitim Bakanlığının bürokratlarının işine gelmemektedir. Zira bu hüküm ile bağlantılı Anayasanın 90.maddesi amir hükmü gereğince yazılı sınav sonrası sınav cevap kağıdımı teslim ederken fotokopisinin çekilip aslının aynıdır kaşesi ve salon başkanının imzası ile tarafıma verilmesi gerekmektedir. Bu uygulamanın şimdiye kadar yapılmamış olması şimdiden sonra asla yapılmayacağı anlamına gelemez. Yani davalı kurum bilerek ve kasıtlı olarak BM Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ile BM Engelli Hakları Sözleşmesi’ni SINAVLA İLGİLİ MEVZUAT KAPSAMINA ALMAYARAK YAPACAĞI SUİSTİMALLERE YASAL ZEMİN HAZIRLAMIŞTIR. Ortada bu suiistimale ilişkin iz ve ipucu bırakmamak için en önemli belge olan Sınav Cevap Kâğıdı’nın fotokopisinin adaya verilmesine engel olmuştur. Böylelikle tertiplenen AĞIR KUSUR VE KASIT NETİCESİNDE ÇOK İYİ GEÇİP 94 PUAN ALMAM GEREKEN SINAV SONUCUMU 32 OLARAK TANZİM ETMİŞLERDİR. Bu durum çıkar amaçlı ve organize bir suç olduğundan aynı zamanda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü aleyhine suç duyurusunda bulanacağım.

Bu hükmün bir gereği olarak gelecekteki hayatımı ilgilendiren sınav cevap kağıdı belgemin onaylı bir suretinin şahsıma verilmesi gerekirdi. Böyle olsaydı, sınav sonrası internette ilan edilen sorular ve cevap anahtarı ile elimdeki fotokopiyi karşılaştırarak hem kaç puan aldığımı öğrenmiş olurdum, hem de sonradan sonuçlar ilan edildiğinde bir yanlışlık yapılırsa bu yanlışlığın düzeltilmesinde haklılığımı somut bir şekilde ispatlayan bir delil elimde olurdu.
HUKUKİ DELLİLLER: Anayasanın, yasaların, uluslarararsı sözleşmelerin ve ilgili yönetmeliklerin tüm hükümleri, konuyla ilgili yargı kararları.

İSTEM VE SONUÇ:
1- Yargı ve tebligat giderlerinden muaf tutulmam için ADLİ YARDIM talebimin kabulü,
2- 04-07-2010 tarihinde Zonguldak ilinde girmiş olduğum Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenip değerlendirmesi yine bu kurum tarafından yapılan, 21-07-2010 da ilgili kurumun internet sitesinde açıklanan sınav sonucum ile ilgili sınav değerlendirme işleminin yürütülmesinin durdurulması ve ilgili sınavın yeniden yapılmasının sağlanması,
3- 04-07-2010 tarihinde Zonguldak ilinde girmiş olduğum Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenip, değerlendirmesi Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan, 21-07-2010 da ilgili kurumun internet sitesinde açıklanan sınav sonucumun iptali,
4- Anayasa’nın 90.maddesi kapsamında aleyhte ileri sürülebilecek tüm kanun ve yönetmelik hükümleri mülga kılınarak; BM Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin (4868 sayılı kanun R.G.: 18.06.2003 / 25142 ) 19.maddesi ve BM Engelli Hakları Sözleşmesi’nin (5825 sayılı Kanun Resmi Gazete 8 Aralık 2008 tarih ve 27084 sayısı ) 21.maddesi gereğince şahsımı ilgilendiren bilgi ve belgelere erişim hakkım kapsamında bu sınav ve bundan sonra gireceğim tüm kurum ve merkezi sistem sınavlarında sınav sonrası sınav cevap kağıdımı teslim ederken SINAV CEVAP KAĞIDIMIN ASLININ AYNIDIR KAŞELİ VE SALON BAŞKANININ İMZASI İLE FOTOKOPİSİNİN ŞAHSIMA verilmesinin,
5- Ağır kusur ve ihmallerine binaen şahsıma yaşattıkları acılar ve üzüntüler sebebiyle ve caydırıcı olması bakımından Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’ndan 500 000 TL, M.E.B. Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nden 500 000 TL manevi tazminatın (konuyla ilgili kamu personeline rücu edilmek şartıyla) alınarak tarafıma ödenmesinin,

Hükme bağlanması hususlarında takdirlerinizi arz ve talep ederim.
Hasan BAŞAR
 
dava red edilecek çünkü amatörce yazılmış nedenler ve sonuçları var çok saçma geldi bana...
 
valla hakim amatörlüğüne profesyonelliğine bakmaz aklına yatarsa yapar yapacağını
 
üstüne karşı dava gelirse şaşmam ayrıca özel sektörde çalışanlara da laf etmiş sonuçta biz memur olursak onlar bizden daha yüksek maaşlarla iş bulmuş olacaklar
 
80.000 kişimi girmiş 31.000 civarı değilmiydi yaw ?????
 
Bu dava bitene kadar meb de işe başlayanlar emekli olur be:)
 
bence hiç alakası yok sadece bizim dershane sınavlarında soru kitapçığını veriyolar arkadaşlar hangi sınavlarda verildiiği görülmüşki sınav sorularının cevap kağıdının verildiği saçma bence boş yere açılmış bir dava
gerçekte öyle bişey olsa sorularıda yayınlamazlardı zaten sorular %88-95 aralığında ilkokul derecesindeydi az çok kim ne işaretledi biliyor arkadaş yuarda 94 alacağından bahsetmiş sonrada cevap kağıdım verilseydi doğrularımı teşhis edebilirdim gibi ifade kullanmış ben beklediğim neti aldım bir oynama olduğun hiç sanmıyorum arkadaşların dediği gibi belki kendisine bile dava açılabilir ha bu araada zaten mantıklı ve gerçekci bir durum olduğunda burda hepimiz her konuda dava bekçiliğini yaparız
birde şu var meb 3 günde sonuçları açıklasaydı bu kez atanamayan arkadaşlar bende dahil olmak üzere dicektim ki formaliteydi sınav allınacaklar beliydi zaten hemen aldılar dicektim insan oğluyuız sonuçtaa atamalarda torpil katiyyen yok arkadaşlar bundan rahat olun
 
kovboyy;

katılıyorum size..
bu dava rededilecektir bence..
 
bu bişey değil bence daha çokkkkk dava açılır bu alımla ilgili
 
kutluyorum açan arkadaşı haklı bu dava da
kamuda kurumunu beğenmeyen ve işçi kadrosunda olup yükselemeyen veya tedaş özelleşiyor diye işsiz kalmak korkusuyla meb nin sınavına giren engelliler var üstelik itirafta ettiler
kurumunu beğenmeyenler birde dalga geçer gibi diyorlar ki sizde bizim yerimize geçersiniz sanki biz artıkçıyız nasıl olsa işsiz kalmaya alışmışız birde senin boş bıraktığın kadro için yıllarca bekleyelim ne olacakki değil mi
tedaş özelleşiyormuş bize ne kardeşim biz yıllardır işsiziz sen bize aş mı ekmek mi verdin şimdi hangi vicdanla biz işsizlere verilen kadrolara göz diktriniz
size verilenle yetinmeyi bilmeliydiniz bu dava çok yerinde ve haklı bir davadır
avukat varsa açıklayabilir mi bundan sonra ki süreci: atamalar durdurulur mu
 
ama bu arkadaşa farklı kitapçık vermişler bence, ordan açsa belki tutturabilirdi
 
yaa arkadaşlar her türlü haksız çıkar farklı kitapçık verilmişse bile orda çok dipnotlar var bilgilerimizle tutup tutmadığıyla alakalı
bence bizde sözleşmeli çalışsak bizde başvurabilirdik o bizim için der geçerli olacaktı eğer şart koysalardı dicektikki bize neden ayrımcılık yapılıyor lütfen biraz geniş düüşünelim
 
dava sahibi memurlar.nette kendini savunuyor aslında nedenlerindede haksız sayılmaz!!!!!
 
başvuran kişi sayısı yaklaşık 30500:D arkadaş 81000 demiş:D
 
belki kaydıma yapmıştır belki gerçekten optik kağıdı farklıydı yoksa arkadaşlar akıl mantığa sığıyormu lütfen söyleyin ben yapacağım işaretliceğim 50-60 puan düşük gelecek o değil öyle bahsetmişki adamlar bununkini seçmiş silmiş sanki yaa olurda bu kadar olmaz hanii mantıklı bişey dsee tmm da
göz var nizam val akıl var
 
boşa uğraşmışsın bu metni yazmak için. çok saçma ve büyük ihtimalle de reddedilir dava.

ayrıca 80.000 kişinin sınava girdiği bilgisine nerden ulaştın çok merak ediyorum. senden bunun ispatını isteyeceklerdir.
 
Benim merak ettiğim şu; acaba bu davayı açan kişinin sınavı iyi geçseydi yinede açacak mıydı bu davayı?
Ayrıca bu davayı açmak için şimdiye kadar neden bekledi. Dava numarasını ve dairesini bilen duyurursa takip ederdik sonucu.
 
bundan sonra ki süreç nasıl işleyecek atanmalar ne zaman belli olacak bunlarla bilgisi olan arkadaş varsa beni bilgilendirirse sevinirim
SAYGILARIMLA......
 
bişey olacağı yok dava reddedilecek çünkü çok komik. atama sonuçları da sanırım en geç 15 ağustosta ilan edilir.
 
dava açan arkadaşın savunduğu çoğu idialar doğru olduğuna inanıyorum yarın göreve alınan arkadaşların durumlarına bakacagız hayatda o soruları yapamayacak kişilerin görevde olduğunu görürseniz şaşmayın şamar oğlan gibi herkez dava açana yüklenmiş
 
ben davayı anlamsız buluyorum.Torpilin bu sınavda işleyeceğini düşünmüyorum.ben ve tanıdığım birçok arkadaş hesapladığı ve beklediği puanı aldı.sadece cevaplarından emin olamayan bir arkadaşımın düşük geldi ki o da kendi hatası olduğunu kabullendi.ben kimsenin raporuna yada durumuna göre puan düşürüldüğünü sanmıyorum.herkes ne yaptıysa onu aldı.düşük alanların ki bence ya kaydırmadır yada emin değillerdir..
 
Nekadar hukukcu var burada ya şaşırdım dogrusu;) dava red edilecek diyor kesin hemde sanki hakim kendisi nerden biliyorsun red edilecegini bukadar kesin konuşuyorsun ya kabul edilirde sınav iptal olursa ne yapacan afalayıp kalacan niye bu sınava girdin ki avkat olsaydın madem hukukcusun ;)
 
Arkadaşlar böyle davanın varlığına ilişkin duyuruyu burdan öğreniyorum!
Bende ilk başlarda davayı açan arkadaş gibi düşünüyordum; çünkü 22 ekim 2009 da yapılan samsun il müdürlüğne bağlı 3 kişiik sınava 350 kişi girmiş ve sınavdan hemen 2 gün sonra liste halinde yayınlanmış ve ve 50 sorudan 36 doğrum var olmasına rağmen 10. olmuştum. ilk üç kişiyi de atadıklarını öğrendim o sınav formaliteydi ona bişey demem ama davayı açan arkadaş bazı rakamlarda oynamış. şöyle ki;
1- Sınava toplam 30 975 kişi girdi
2- Sınav sonuçları 21'inde açıklanacağı sınav kılavuzunda zaten yazılıydı
3- Geçmiş dönemlerde yapılan sınavlar merkezi değildi ve ilk kez merkezi bir sınav yapıldı
4- Hesapladağı puan ile aldığı puan arasında dağlar kadar fark var benim hesapladığım gibi puanım geldi keza çevremdekiler de öyle!
5-Sanatçılar bile bukadar maddi-manevi tazminat tutarı bulmazken bu kişi hangi kriterlere göre belirlemiş tazminat tutarını?
6- Atamaların ne zaman yapılaağı sınav kılavuzunda zaten yazılıydı( gerçi ben sonradan gördüm ama:) )

Sonuç; Burası TÜRKİYE ve her an herşey olabilir! Eğer bu dava kabul edilirse ortalık karışır ve işte o zaman burda torpil döner! Yanılıyormuyum arkadaşlar?
 
Çok komik bir durum.Sınava girenlerin sayısı 31.000 kişi.Olmuş 81.000 kişi.Hele hele talep edilen tazminat tutarı 1.000.000.Birisi bana bu rakamı yazıyla telaffuz edebilir mi.Başka bir husus 4 temmuz 2010 tarihinde girmiş olduğumuz sınavda atamamız yapılırsa sözleşmeli olarak mı görev yapacağız.
 
Siz hayatınızda sınav cevap kağıdının fotokopisinin verildiği bir sınav gördünüz yada duydunuz mu..Oynamayı bilmeyen gelin yerim dar dermiş.Sınavda düşük aldıysan ve bundan da eminsen gider itirazını yaparsın.Ben sınav sorularının yayımlandığında 39 netimin olduğunu gördüm.Ve sınav sonuçları da açıklandı 78 puan almışım.Bunun neresinde anormallik var.
 
bir arkadaşımız sanırım bana itafen keşke sınava girmeseydin de hukukçu olsaydın demiş. çünkü dava red edilecek diyen bendim dolayısıyla da üstüme alındım. bunu idrak edebilmek için hukukçu olmaya gerek yok. okuma,yazma ve anlama yeteneği olan herkes dava metninin ne kadar komik olduğunu anlayabilir sanırsam
 
hiç sınvı iptal eedebilirlermi ya batu abi sende böyle dersen ata binmesi bir ayıp inmesi 2 demişler
sınavın iptal olması imkansız bişey öyle bir yetkileri yok çok çok hata olanları düzeltirler ve daha önce yazdığım gibi varsa optik okuyucuda hata orada bilgilerin doğru olduğunu sınava başlarken imza atıyorsun hiç bir hak iddiaa edilemez
torpil olayına gelince bu sınav atamalarında torpil kesinlikle olmayacak keza sağlık bakanlığıda öyle rahat olun
torpil isteyen kim gene sen ben özürlü olduğumuz halde başkalarının haklarını yemeye çalışıoz hepimiz aldığımız puana razı olsak tanıdıkları olan aracı koymasa torpil felan olmaz sonuçta herşey bizlerden kaynaklanıyor sonrada çoğumuz burda diyoruz ki hakkımı helal etmem bırakalım herşey Allahın izniyle olsun kimse arayıp çevresini ben şu kadar puan aldım yardımcı olurmusunuz demesse herkes hakkıyla gider
 
davayı açan arkadaş hakkında ilgin bilgiler buldum beyler işte bazı gazetelerde çıkan haberlerinden bir tanesi :

3389652.jpg
Özürlü kadrosuyla Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nde çalışıyordu Hasan Başar (38). Alaplı’ya tayin edilince eşini, çocuklarını geride bıraktı. Kızına tam bu günlerde epilepsi tanısı kondu. Her gün kızını telefonla arıyor, ama kekeme olduğu için konuşmaları uzun sürüyordu. Türk Telekom’a başvurdu, özürlü tarifesinden yararlanmak istedi.

Reddedilince hakkını mahkemede aradı. İşte bu girişim felaketi oldu. İşinden atıldı, evine haciz geldi. Şimdi üniversite diplomasını yapıştırdığı tezgahında simit satıyor. Günde 10 YTL kazanıyor. "Davalarımı AİHM’ye taşıdım, adalet yerini bulacak" diyor.

Hasan Başar, Zonguldak’ın gecekondu semtlerinden Kılıç Mahallesi’nde dünyaya gelmişti. Issız mahallede, altı yaşına kadar, dört ablasından başka arkadaşı olmadı. İlkokulda tüm kekeme çocuklar gibi zorlandı. Kitaplara sığındı. Sadece Laurel-Hardy’yi taklit ederken dili çözülüyordu, bu sayede sınıfın maskotu olmuştu.

Ortaokul ve lisede teşekkür, takdir alan başarılı bir öğrenciydi. 1985’te, İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nu kazanması sosyalleşmesini sağladı. Dini inançlarını korumakla birlikte sol çevrelerle bağlantı kurdu. Hak, hukuk arayışına yöneldi. Bu arada bir yayınevinde redaktörlük yapmaya başladı. Kırık bir aşk hikayesi sonrası Zonguldak’a döndü, askerlikten sonra, bir televizyonun yerel temsilciliğinde çalışmaya başladı. 1994’te, ailesinin yardımıyla, işitme engelli Fatma Hanım’la tanışıp, evlendi.

SÜRGÜN ÜSTÜNE SÜRGÜN

İş arayışı, Başar’ı 1996’da tekrar İstanbul’a sürükledi. Bir buçuk yıl, Hedef Grubu’nda çalıştı. Memurluk sınavında mülakatta takıldı. Seyyar satıcılık yaptı, sonunda Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden aldığı özürlü raporu sayesinde İstanbul Üniversitesi’nde işe girdi. Maaşının büyük bölümü ev kirasına gidiyordu. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’ne tayinini istedi. Meslek Yüksek Okulu’nun Öğrenci İşleri’nde memur oldu.

Büyük mücadelelerden sonra hayatı yoluna girmişti. Ancak, çevresinde gördüklerine sessiz kalması pek kolay değildi. Yetkililere dilekçe yazıp harekete geçmeye çağırıyordu. Karşılığını alması uzun sürmedi. Soruşturmaya uğradı, kınama cezası aldı. Tayin edildiği İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nden gelen ret cevabı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar uzanan hukuk mücadelerinin başlangıcı olacaktı. Zonguldak’taki görevine devam ediyordu. 4 Ekim 2004’te, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’ni ziyaret ettiği sabah, Hasan Başar’ın eşi Fatma Hanım rahatsızlandı. Birlikte kampus içindeki sağlık ocağına gittiler. Doktoru beklerken karşılarına çıkan güvenlik görevlileri "Karın başörtülü, çabuk onu alıp burayı terk et" diyordu. Başar’ın tepkisi sert oldu. Olay, üniversitenin disiplin kuruluna intikal etti.

Disiplin kurulunun karar vermesi uzun sürmeyecekti: "İrticai faaliyette bulunduğu gerekçesiyle üniversiteyle ilişiğinin kesilmesine..." Konu YÖK’e gitti. Savunma istenen Başar, yardımsız gereken savunmayı yaptı. Kamu görevinden ihraç talebi, YÖK’ten döndü. Bundan sonra sürgün günleri başlayacaktı. Alaplı Meslek Yüksek Okulu’na gönderilen Başar, eşini ve kızları Hatice (11) ile Gülşen’i (9) bırakıp yollara düştü.

ELDE ELDİVEN, CAMDA DİPLOMA

İşte tam bu günlerde büyük kızına epilepsi teşhisi konuldu. Sık sık çocuklarını araması, hatırlarını sorması gerekiyordu. Hasan Başar, kekeme olduğu için bir solukta anlatacaklarını aktarması dakikalar sürüyordu. Telefon faturası kabardı, zorlanmaya başladı. Türk Telekom’a bir mektup yazdı, "Özürlü indiriminden yararlanmak istiyorum" dedi. Talebi reddedilince Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurup, Telekom aleyhine dava açtı. Mahkeme masraflarıyla boğuşurken hiçbir sivil toplum örgütünden yardım alamadı.

Telekom avukatları mahkemeye başvurup, kekemeliğin özür olarak kabul edilip edilmeyeceğine dair yeni bir rapor alınmasını talep etmişti. Başar, 20 Haziran 2006’da işyerinden hasta sevk káğıdı alarak İstanbul’da Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’ne gitti. İşlemler verilen sürede tamamlanıp, Başar işbaşı yapmayınca üniversite harekete geçti. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesi gereğince 13 Temmuz 2006’da müstafi (istifa etmiş) olduğuna karar verildi.

Önce işini, ardından son duruşmasına katılamadığı Telekom davasını kaybetti Hasan Başar. Evine haciz geldi. Buzdolabını, çamaşır makinesini, televizyonunu, 17 Haziran’a kadar 1800 YTL ödemek taahhüdüyle kurtarabildi. Şimdilerde her sabah takım elbisesini giyiyor, kravatını takıyor, seyyar tezgahıyla yola düşüyor. Zonguldak meydanlarında elinde steril eldiveniyle simit satıyor. İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu’ndan aldığı diploma, simit tezgahının camında asılı. Günde 100 simit satıyor, ortalama 10 YTL kazanıyor. Başar, kaybettiği dört davayı AİHM’ye taşımış. "Adaletin tecellisini" bekliyor.
 
Sanmıyorum iptal olacağını, Ama birde onun lehine olduğunu düşünürsek, Eğitek bundan sonra ne yapmalı; kamera sistemiyle 24 saat izleniyor deniliyor fakat, isteyen bir kişi oraya istedği an girebilir düzeyde arkadaşlar, Ankara geldiğinizde Eğiteki ziyaret etmenizi isterin. Gazi üniversitesi hastanenin tam karşısı oluyo
 
Üst Alt