Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Gülten Akın

UTOPYA

Üye
Üyelik
7 Haz 2005
Konular
37
Mesajlar
913
Reaksiyonlar
0
SENİ SEVDİM

Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
"Uyandım bir sabah" gibi değil, öyle değil
Nasıl yürür özsu dal uçlarına
Ve günışığı sislerden düşsel ovalara

Susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim
Mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü
Yitik ceren arayı arayı anasını buldu
Adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek
Soludum, üfledim, yaprak pırpırlandı Ağustos dindi
Seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi

Seni sevdim, küçük yuvarlak adamlar
Ve onların yoğun boyunlu kadınları
Düz gitmeden önce ülkeyi bir baştan bir başa
Yalana yaslanmış bir çeşit erk kurulmadan önce
Köprüler ve yollar tahviller senetler hükmünde
Dışa açılmadan önce içe açılmadan önce kapanmadan önce
Nehirlerimiz ve dağlarımız ve başka başka nelerimiz
Senet senet satılmadan önce
Şirketler, vakıflar, ocaklar, kutsal kılınıp
Tanrı parsellenip kapatılmadan önce
Seni sevdim. Artık tek mümkünüm sensin

GÜLTEN AKIN
 
ÜŞÜMEKTEN DEĞİL KORKU

Yorgun savaşçılarız, yengiler eskitti bizi
Utanırız tadına varmaktan içkilerimizin
Biri bütün güneşleri toplar, vermeye bekletir
Üşümekden değil korku, ısınır olmaktan
Yorgun savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi

Tutulmuş dağ yolları oklar ve tuzaklar
Biri dostluk adına bağışlar çirkinliğimizi
Düz yollara düşeriz yeniden oksuz ve tavşansız
Yılgın savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi.

GÜLTEN AKIN....
 
ÇAĞRI

Evler büyük dedikçe büyük
Ben insanların en garibi
Uzağı ilk defa kavradım
Görür yahut dokunur gibi

Eski bir saçakta kuşlarla
Yele yağmura karşı oturdum
İç içe daireler çiziyor
İçine adını yazıyorum

Gün uzun türküsünü bitirdi
Karlı dallara yürüdü karanlık
Yalnızlık çekilmez bu vakit
Delirdi denizde yosun çayda balık
Gel artık

Gülten AKIN
 
"bir hayal kahvesinde
oturup ömür çayından içiyoruz.
her seferinde biraz daha az yaniyor dudaklarimiz.
her seferinde biraz daha soğuk çayımız.
kahvede yıkılmak uzere zaten...
gelenler aynı, gidenler ayni...
çıkalım mı artık bu kahveden?
bir yudum daha mı? neden???
yanmadı mı dudaklarin hala....?
seni sevdim
seni birden bire değil
usul usul sevdim.
"uyandım bir sabah" gibi değil
nasıl yürür özsu dal uçlarına
ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara...
seni sevdim
artık tek mümkünüm sensin"
demiş.. iyi de etmiş..
 
UZUN YAĞMURLARDAN SONRA

Sen yağmurlu günlere yakışırsın
Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler
Islanan yapraklar gibi yüzün ışır
Işırsa beni unutma

Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün
Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir gün
Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün
Her şeye rağmen ellerin üşür
Üşürse beni unutma

Yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçer
Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular
Kahredersin başın önüne düşer
Düşerse beni unutma

Gülten AKIN
 
Siyah - Beyaz

Beni dünyadan ötelere götürdün
Kollarımı bağladın dur dedin
Tuz kokan geceler dur dedi
Durdum bekliyorum, gelme
Ay aydınlık gece kara
Gözlerimin ardında karanlık ölesiye
Canlı ve cansız ne varsa sımsıkı
Bu saat daha yakın daha el ele
Şimdi yalnızlığımdan utanıyorum
Durdum bekliyorum, gelme
Bunu ta başından biliyordun
Bir gün buralarda sonuncu kalışım olacaktı
Ellerinin bir anlık şeklini tutacağım
Bozkırdan günün son treni geçecek
Ben her şeye ardından bakacağım
Bunu ta başından biliyorum
Durdum bekliyorum, gelme
Artık ne sen konuşmalısın ne başkası
Yaşamak adına geçtik bütün değerleri
Beyazın en orta yerinde duydu yürek
Bu rüzgâr tutmaz insanı uzun boylu
Bu rüzgâr serseri
Şimdi kavramların ve cümle rüzgârların dışında
Durdum bekliyorum, gelme

Gülten Akın
 
Kum

Bana yaşadığı kentin kumunu gönderen
Bir sevgilim vardı
Bense merak ederdim hep oranın rüzgarını
Uslu mu deli mi sürekli mi
Apansız mı çıkar gökte savurur
Yerden aldığını

Paylaştığımız kentler oldu sonra
Rüzgar usta ben acemi
Esti geçti bir hışımla geçti
Kum doldurdu gözlerimi

Gülten Akın
 
SUSANLAR İÇİN İLAHİ
Ağudan halk'olmuş bunların hepsi
Alınlarında yatay üç çift elif
Dudakları kanadını koyvermiş kırlangıç gibi
Hangi dar'da kalmışlar açılmamış
Yabancım değiller, ansıyorum
Ohri'de bir eski manastırda
Miroslav ustayı dinlerken görüyordum
Duvardaydılar
İsa kanlı çarmıhıyla ortalarında
Bir de devrimlerin, savaşların
Suçlayan fotoğraflarında
Korkan, kendi korkusundan korkan
Korkudan isyana geçecek insanın hali

Ağudan halk'olmuş bunların hepsi
Gül insana nece nece yakışırken
Ve ılık ebrusunu bağışlarken nisan
O tarihsel yükü yıkıp bazı çocuklarının omzuna
Kamu susuyorken
Hepsi hepsi birkaç ağaç birkaç çingene
Dar o dar
Gibi gelir amma
Öyle mi acaba

Onlar, ağuyla kardaş olanlar
Hep öyle
Hep alınlarında üç çifte elif
Ağızlarında o kötürüm kırlangıç
la mı kalacaklar
la mı kalacaklar
la mı kalacaklar
 
BİR KAYIĞA BİNER GECELERİ


Tadını, yağmura duygulanmanın
Paylaşır kuşlarla biri gizlice
Gülmesini tutamamış bir sincap
Sallanır utanç bahçelerinde

Yalnız atlar yıkılır düzlerde suya özlemlerinden
Bir ben miyim yalnızlığa yenilen, sen, sen, sen

Uzun sokakların ucunda evleri
İlk denemelerden geri dönülmüştür
İtildikçe içe, durduğu bilinen
Bazı dostları yitirmeye gidilir

Yalnız atlar yıkılır düzlerde suya özlemlerinden
Bir ben miyim yalnızlığa yenilen, sen, sen, sen

Bir kayığa biner geceleri
Sığlıkta o kadın tek başına
Dua biçiminde inceltir korkuyu
Sunar içtenliksiz, tanrısına

Yalnız atlar yıkılır düzlerde suya özlemlerinden
Bir ben miyim yalnızlığa yenilen, sen, sen, sen
 
DELİ KIZIN TÜRKÜSÜ

Sana büyük caddelerin birinde rastlasam
Elini uzatsan tutsam götürsem
Gözlerine baksam gözlerine, konuşmasak
Anlasan

Elini uzatsan tutamasam
Olanca sevgimi yalnızlığımı düşünsem-hayır düşünmesem
Senin hiç haberin olmasa
Senin hiç haberin olmaz ki
Başlar biter kendi kendine o türkü

Yağmur yağar akasyalar ıslanır
Bulutlar uçuşur geceleyin
Ben yağmura deli buluta deli
Bir büyük oyun yaşamak dediğin
Beni ya sevmeli ya öldürmeli

Yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa
Böcekler gibi başlamalı yeniden
Bu Allahsız bu yağmur işlemez karanlıkta
Yan garipliğine yürek yan
Gitti giden

GÜLTEN AKIN
 
KESTİM KARA SAÇLARIMI

Uzaktı dön yakındı dön çevreyi dön
Yasaktı yasaydı töreydi dön
İçinde dışında yanında değilim
İçim ayıp dışım geçim sol yanım sevgi
Bu nasıl yaşamaydı dön.

Onlarsız olmazdı taşımam gerekti kullanmam gerekti
Tutsak ve kibirli -ne gülünç öfke be-
Gözleri gittikçe iri gittikçe çekilmez
İçimde gittikçe bunaltı gittikçe bunaltı
Gittim geldim kara saçlarımı öyle buldum.

Kestim kara saçlarımı -n'olacak şimdi-
Bir şeycik olmadı deneyin lütfen
Aydınlığım deliyim rüzgarlıyım
Günaydın kaysıyı sallayan yele
Kurtulan dirilen kişiye günaydın

Şimdi şaşıyorum bir toplu iğneyi
Bir yaşantı ile karşılayanlara
Gittim geldim kara saçlarımdan kurtuldum.
 
Üst Alt