Merhaba Arkadaşlar,
Engelli insanların taşıt alımında ÖTV ve KDV den muaf tutulduğunu biliyoruz. Lakin engel oranı yüzde 40 ile 89 arasında olan engelliler satın aldığı aracı sadece KENDİ kullanabiliyor. Bu da demek oluyor ki bu engelli kişi karısı ya da çocuğu için başka bir taşıt satın almak zorunda. Ayrıca sigorta ve diğer giderleri için de yüklü ödeme yapması gerekiyor. Şimdi soru şu. Engelli insanlara tanınan Pozitif Ayrımcılık bunun neresinde???
İkinci bir garabet durumsa ise; engel oranı yüzde 90 ile 100 arasında olanlar ehliyeti varsa önce ehliyetini iptal ettirmek zorunda. Sonrasında ise noterden onaylı 3 kişiyi aracı kullanması için yetkilendirebiliyor. Bu da demek oluyor ki bu aracı kullanması yasak.
Şimdi gözleri görmeyen engelli bir kardeşimize yüzde 90'ın altında engelli raporu verildiğinde bu kardeşimiz aracı nasıl kullanabilir? Yasaya göre aracı kendisi kullanmak zorunda. Böyle bir şey mümkün olabilir mi?
Yetkili kurumlara bu sorunları anlatarak yaşadığımız bu fıkra gibi yasanın adaletli bir şekilde değiştirilmesi için çaba sarf etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
Yasayı yapanlar daha önceden yaşanan suistimallerin önüne geçmek için düşünmeden yasa yapıyor. Artık bu gidişe dur demenin zamanı geldi.
Selamlar
Fatih Bayrak
Engelli insanların taşıt alımında ÖTV ve KDV den muaf tutulduğunu biliyoruz. Lakin engel oranı yüzde 40 ile 89 arasında olan engelliler satın aldığı aracı sadece KENDİ kullanabiliyor. Bu da demek oluyor ki bu engelli kişi karısı ya da çocuğu için başka bir taşıt satın almak zorunda. Ayrıca sigorta ve diğer giderleri için de yüklü ödeme yapması gerekiyor. Şimdi soru şu. Engelli insanlara tanınan Pozitif Ayrımcılık bunun neresinde???
İkinci bir garabet durumsa ise; engel oranı yüzde 90 ile 100 arasında olanlar ehliyeti varsa önce ehliyetini iptal ettirmek zorunda. Sonrasında ise noterden onaylı 3 kişiyi aracı kullanması için yetkilendirebiliyor. Bu da demek oluyor ki bu aracı kullanması yasak.
Şimdi gözleri görmeyen engelli bir kardeşimize yüzde 90'ın altında engelli raporu verildiğinde bu kardeşimiz aracı nasıl kullanabilir? Yasaya göre aracı kendisi kullanmak zorunda. Böyle bir şey mümkün olabilir mi?
Yetkili kurumlara bu sorunları anlatarak yaşadığımız bu fıkra gibi yasanın adaletli bir şekilde değiştirilmesi için çaba sarf etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
Yasayı yapanlar daha önceden yaşanan suistimallerin önüne geçmek için düşünmeden yasa yapıyor. Artık bu gidişe dur demenin zamanı geldi.
Selamlar
Fatih Bayrak