Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelli olmaya sebep sakat olmak mı, yoksa..? [Tartışma]

OturanBoğa

Yönetici
Üyelik
9 Ocak 2003
Konular
675
Mesajlar
58,489
Reaksiyonlar
858
Sizce sakatlığınız yaşamdan ya da ülke/yeryüzü zenginliklerinden daha çok (daha doğrusu herkes kadar) pay almanız için engel teşkil ediyor mu?
Ya da şöyle sorayım:
Sakat olduğunuz için mi eğitim-istihdam-ulaşım-sosyal yaşam ve benzeri insan haklarından yararlanamıyorsunuz (yani suç sakatlığınızda mı?), yoksa sakatlığınızı bahane eden toplum ve idarecilerin -yanlış- tercihlerinden dolayı mı engelleniyorsunuz?

Ben mesela, önüme çıkan engellerden %90 oranında toplumu ve idarecileri sorumlu tutuyorum.
Çünkü; ulaşımı, okulları, mimari koşulları, sosyal yaşamı vs. daha en baştan HERKES İÇİN planlasaydı ve dahası ayrımcılıkla daha en baştan ve katı kurallar çerçevesinde mücadele etseydi devlet ve toplum, sakat olsam da -en azından bu ölçüde- engelli olmazdım.
 
Elbette Toplum.Ulaşım, okullar, mimari koşullar, sosyal yaşam vs. engeller olmasaydı bizim için bugün suçlayacak kimse olmazdı. Böylece kimseye herhangi bir şikayet dile getirmeden beynimizin yettiğince yaşamımızı sürdürü giderdik. Ama bu malesef mümkün değil. Bazen buradan organizasyon forumlarını okurken, organizasyona katılamamanın ilkbahanesi ulaşım sorunu dile getirilmektedir.
 
Engelli olmamızın nedeni engellenmemiz. Eğer idareciler gerekli düzenlemeleri yapsaydı ve toplum da bize "birşey beceremez" gözüyle bakmasaydı sanırım şu an daha iyi durumda olurduk.
 
Tabiki suç en başta idareciler ve toplumda ama
ya biz?
bizde de hiç suç yokmu bizlerdende kendi kendine engel olan yokmu?
Bazen kendi kendimize,bazen ailemiz bizlere engel olmuyormu?
 
Bu konuda gulcan arkadasimiza kesinlikle katiliyorum,muhakkaki toplumun idarecilerin eksiklikleri var... ama kendimizide bir kere daha sorgulsak iyi olur bizim icin sağlanan olanaklar hakkında henuz yeteri kadar bilgisi olmayan arkadaslar var aramızda bunlardan birhaber sadece "ENGELLİYİM" diyerek yasayan,engelliler yasasının ne olduğunu bilmeyen,gerekli bilgiyi almayan,haklarından faydalanmayan,vs vs... cok engelli arkadasimiz var .
 
slm

bence evet en az bizlerin engelli olduugu kadar toplumunda sucları var kimse engelli olmayı kendi istemede ama engelliligi asıyoruz bu seferde onumuze mimarı ulasım vs. engeller cıkıyor nedenine gelince uni. bana 3 kata sınıf verdiler derse her girisi cıkısımda ark bana yardım ediyor otobus sorun vs bir suru sorunla karsılastım
 
Tamamiyle yönetim politikası suçlu.
Bizi bize engelli hissettiriyorlar. Yetersiz kılıyorlar normal bir hayat sürmeye. Oysa ki altyapı ve toplumsal koşullar bizler için de uygun hale getirilse, " engelli" diye bir kavram bile kalmazdı eminimki. Sadece "sakat" kavramı kalır ve biz artık bütün enerjimizi , kendi sakatlığını kabul etmeyen, bedeniyle ilgili çelişkileri olan ve bu konuda psikolojik sorunlar yaşayan arkadaşlarımızın sorunlarına çözüm bulmak için veriyor olurduk...
 
Engellendiğimiz gerçeği apaçık ortada.Toplum,ulaşım ve mimari koşulların engellilere uygun olmamasından yönetimdekiler sorumludur.Bu durumda sorun idarecilerde :? :roll: :roll:
 
başta yöneticiler,toplum ve bizler suçluyuz.itiraz etmeden sadece izleyerek bu koşulları değiştiremeyiz bunun farkına vardığımızda ancak birşeyler değişecek.
suçlu aramak yerine birşeyler yapmak bence daha doğru olur.
ortak hareketle yanlışları düzeltebiliriz.
bu arada eco arkadaşa katılıyorum.
 
Toplum tarafından engellenmiyoruz. Sakatlığımızı bilinçaltında "engel" olarak görüyoruz. Bu engeli de, bizden başka hiç kimse ortadan kaldıramaz... Ben vücudumu çok sınırlı kullanabiliyorum ama bu beni engelleyemiyor. Çünkü kendime güveniyor ve güçlü taraflarımı biliyorum...
 
SUÇUM ÇALIŞMAK

1999 YILINDA KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİNE YAKALANDIM. 2000 YILINDA SSK MÜFETTİŞİ TARAFINDAN SORGUYA ÇEKİLDİM. O TARİHTE İŞVERENE 12 MİLYAR CEZA KESMEYE KALKIŞTILAR. TABİKİ İŞTEN AYRILDIM. MÜFETTİŞİN SORGU SEBEBİ DİYALİZ HASTASI BİR İŞTE ÇALIŞAMAZMIŞ. DAHA SONRA ÇOK İŞ ARADIM AMA OLMADI BİRKERE HERKESE DUYULDU BU. DİYALİZ HASTASI ÇALIŞTIRAN CEZA YİYORMUŞ DİYE. SSK ÇOK BERBAT BİR KURUM. KİM BUNU BİLEREK ÇALIŞTIRABİLİRKİ. ŞİMDİ SİZ SÖYLEYİN TOLUMMU?, ENGELİMMİ?, YOKSA YÖNETİLERDEN Mİ KAYNAKLANIYOR ACABA..
 
ULAŞIM

BEN İŞİME ULAŞIM YÖNÜNDEN ZORLUK ÇEKTİĞİMDEN DOLAYI ZOR GİDİYORUM.ENGELLİ OTOBÜSLERİMİZ VAR AMA MAALESEF KULLANAMIYORUM.BİZLERRE DEĞİLDE DAHA ÇOK SAĞLAM İNSANLARA YARIYOR VE İSTEDİĞİMİZ İSTİKAMETLERE GİTMİYOR.BİZLER OTOBÜSLERE BİNEMEYENLER NE YAPACAK?ACABA MERAK EDİYORUM.BU SORUNUN ORTADAN KALKMASINI DİLİYORUZ VE İSTİYORUZ.
 
kücükken hep agaca tirmanmaya calishirdim... bi kac santimcik tirmanir popomun üstüne düsherdim her seferinde...
[size=6]<---[/size] suc sakatliimdaydi... gerci agaca tirmanmama engel oluodu ama bunu sürekli denemekten zevk almama pek engel olamiodu =)

büüdüm ashik oldum... iki sene boyunca salya sümük zirladim durdum, ashik olduum kishiye acilamadim bi türlü... sakatim diye beni reddediceinden "emindim"...
[size=6]<---[/size] suc bendeydi... acilsaydim belki de evlenmish olurduk shimdi, ya da olmasdik, bilmiom, ama en azindan bilmish olurdum shimdi :)... heeee, suc bendeydi dedim ama 50% de toplum sucluydu cünkü reddedileceimi düshünmemde büüüüüüüüüüüüük payi vardi...

bunlar gibi belki iki üc örnek daha sayabilirim sucun sakatliimda veya (sakatliimi bahane eden) bende oldugu... ama onlardan haric karshilashtiim engellerin hemen hepsi sakatliimi yeri gelince bahane eden yeri gelince de görmezden gelen devletin ve toplumun sucu... nokta![size=3][/size]
 
Hangi Engel?

Bir hayat düşünün ki; başladığınızda size verilenlerin herkesle aynı olmadığı bir maraton. Kurallarını ve süresini sizin belirlemediğiniz. Çoook engelli bir maraton. Belki yürümeye, belki koşmaya, konuşmaya, duymaya, görmeye... engel. Sevmeye, aşka, sevince, coşkuya, yeri gelince hasrete, özlemeye bile engel. Sevmeye engel çünkü sevdiğinin senin gibi olmasını düşünenler var, aşka engel çünkü aşık olmanın bedeli ağır ödeyeceklerini düşünenler var, çoşkuya engel çünkü coşkuyu sadece kendi hakkı gibi görenler var, hasrete engel çünkü senin için hasret çekmekten utananlar var, özlemeye engel çünkü seni yanında taşımaktan utanmayan çok az kişi var. Kişi , zat, biri, öbürü, diğeri v.s, v.s. Anlatmak istediğimde işte tam burda önemli. Engel bizim için engel değil. Birilerinin kendine koyduğu engel. Topluma hakim birilerinin ortaya koyduğu toplumsal yaşam kuralları, kaideleri, tarzları, sevme, kızma, aşık olma teraneleri. Körle yatan şaşı kalkar, Körler sağırlar birbirini ağırlar gibi örneğini verebileceğimiz düşünce tarzındaki; sözüm ona birilerinin yaşadığı bir toplumda gel görki sevmek, aşık olmak, özlemek, sevinmek de var. Birilerinin haberi olmasada sevmek, birinin her nedense bir türlü bilmesede ona aşık olmak bize engel değil. Eğer bu toplumun (maratonun ) kurallarını biz koysaydık; hakim olan biz olsaydık...
Düşünün; HANGİ ENGEL?
 
engel bedensel değil

hayat: yaşanması muhtemel her olasılıkla başa çıkabilme sanatı derler ya..engelli bedenler hep vardı..bizden öncede bizden sonrada olacak..peki dünya ülkeleri her türlü kentsel donanımını her bireyin koşullarına uygun yapılandırırken ülkem yöneticileri niye es geçmiş diyor insan..öyle yada böyle azımsanmayacak oranda engelli olmasına rağmen organize olup kusurları ortadan kaldıramamak da başka bir engel..sistem dediğiniz şey sivil hareketler ve yöneticilerle varolur..8,5 milyon engelliden bahsediliyo..sorarım size topyekün bi karar alınıp sistem dediğiniz şeye karşı durulsa sonuç çıkmazmı..aksi taktirde çok söyleriz daha yok sayıldığımızı..kendi adıma beni yok sayan bir ülke için yaptırımlarımın olamaması acı verici..ve biliyorum ki 8,5 milyon bu gün dese "size oy yok mimari düzenlemeleri, istihdam ve eğitim hizmetlerini düzeltin diye" aşamayacak engel kalmazdı..dört duvar arasına sıkıştırılmış bir yaşamdan kurtulmanın ve daha fazlasını istemenin tek yolu bu dilenci muamelesi görmeden
 
Bence ilk baş idarecilerimizde oy kapana kadar bizleri cok iyi anlıyorlar koltuğa gectikten sonra akıllarına gelmiyor
Sonra eğitimsim düzeyi düşük önyargılı toplumumuz da
Ve ve kaderimiz buymuş diye hakkımızı aramayan bizlerde
 
hepiniz iyi guzel soyluyorsunuz peki devletimin gucu idarecilerin becerisi
bu gunlere gelmeden neler vardi engelliler icin
eski engelliler nasil yasadi
burda yazanlar eminimki buyuk sehirlerden
kucuk bir koyde yasayanlar nasil yasiyor
pek aladada guzel seyler oluyor
daha guzel olmamasi icin sebep yok
gelecekten cok umutluyum
asil engel insanin engeli kaldirmaya ugrasmayip
cok sey beklemek
 
zamanında tamamen yönetim suçlu bu işte demişim. bizim de suçumuz yok mu peki.hem de çooookkk büyük bir suç. suçu işlettireni de bulmak lazım ama, yinede bizlerde de var... evlerimizden çıkmadık. utandık engelimizden. bende utandım ergenlik döneminde. yıllarca belki profesyonelce gizlendim. merdivenlerden kimseler yokken çıktım. kimsenin olmadığı duraklarda bekleyerek, en son, insanların arkası dönükken bindim otobüslere. ama ne oldu. görmediler. bu kadar fazla olduğumuzu bilemediler. bilemedikleri için de altyapı, sosyal koşulları bize göre yapılandıramadılar. (iyimser mi oldu biraz acaba... :roll: )

ve gördükleri ilk bize garip baktılar. farklıydık kendilerinden. aaa ne ilginç biriiiiiii. görmediki daha evvel. görmedikleri için herşeyi kendilerine göre dizayn ettiler. oysaki gözleirinin içine sokmalıydık kendimizi.

peki engelli olmasaydık...rampanın rampa olduğunu, kaldırımın ne kadar yüksek olduğunu fark edebilecekmiydik. ben pek emin değilim. bir örnek veriyim size.
arkadaşlarla toplanıp bir retoranta gidilecek. soruyorum önünde basamak yada aşamayacağım bir engel varmı diye. "yok yok rahatca girebilirsin Dilek" diyorlar. ok diyip çıkıyoruz yola. bir bakıyorum, önünde kocaa bir basamak. diyorum "bu nedir ya?" "aaa" diyor "ben onu hiiç farketmemiştim bak!"
 
Yaşamımızda engelimiz mi? Engel! Yoksa engel olanlar mı? Engel!

Yaşamımızda engelimiz mi? Engel! Yoksa engel olanlar mı? Engel!

Engelimizle ilgili olarak sorunlar oldukça fazladır. Bu sorunlardan birisi olan çevre düzeniyle ilgili yapılan düzenlemelerin yetersizliği engelli olan birçok bireyi mağdur etmektedir. Bu sorunların tekrar, tekrar dile getirilmesine rağmen çevre düzenlemelerinin engelli standartlarına uygun hale getirilmemesi önemli bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.

Ayrıca; toplumumuzun ve engelli insanların en büyük sorunu olan işsizlik konusu, ülkemizde yaşanan sorunlarında en başında gelmektedir. Engellilere ayrılan kadroların bırakın özel sektörü kamu kurumlarında dahi kanunların belirttiği kontenjanların doldurulmaması. Özel sektörün ise engelli olan kişileri çalıştırmaya yanaşmaması, engelli kişiler adına bir haksızlıktır. Aynı zamanda engellilerin işsiz kalmasında ki en büyük etkenlerdendir. Bu etkenlerin ortadan kaldırılması için kanunlardaki yaptırımların daha ağır hale getirilerek bunların uygulanması. Denetim ve kontrollerin daha sık yapılarak kısmen de olsa bu sorunlar azaltılabilir. Bunun yanında engellilerin mesleki eğitim kurslarına katılımlarının daha üst seviyelerde olması için gerek görsel, gerekse yazısal basın ile bilgilendirerek kurslara katılım oranı yükseltilebilir. Böylece mesleği olan bir engellinin daha kolay bir şekilde iş bulması sağlanabilir.

Engelliler olarak yaşamış olduğumuz çevremizde birçok sorunlarla mücadele ederek kendimizi anlatmaya çalışmaktayız. Toplumumuzun engelliler konusunda geçmişe bakarak kısmen de olsa biraz daha bilinçli olduğunu görüyorum. Bu yeterli mi? Bana göre yeterli değildir. Bunun yeterli hale gelebilmesi içinde biraz zaman, biraz gayret ve biraz da insanlara kendimizi iyi anlatarak, iyi izlenimler bırakarak, daha yeterli seviyeye gelecektir. Diye düşünüyorum.

İnsanların bir engelliyi anlamaları için engelli olması gerekmez. Fakat buna rağmen hala engelli insanları kabullenemeyen, hala engelli insanların da bu toplumun içinde yaşaya bir ferdi olduğunu içini sindiremeyenler var. Engelli olan insanların engeli yetmezmiş gibi birde bu zihniyette olan kişilerin hiçte etik olmayan bu davranışları karşısında bir engelli olarak elbette atıl (hafif) kalınamaz. Benim burada anlayamadığım bu insanların hayatta bir garantileri mi var? Neye güveniyorlar? Doğrusu bilemiyorum. Şunu anlamak gerekir ki bu dünyaya hiç kimse engelli olarak gelmek istemez. Hele sonradan engelli olmayı da hiç kimse istemez. Ama insanlar engelli olarak doğabilirler. Ve yaşamının bir kısmından sonrada engellide olabilirler. Bu kimsenin takdirinde değildir sadece Allah (c.c.) takdirinde olan bir olaydır. Bunun için engelli olmamak bize yaşamımız süresince engelli olmayacağımızın güvencesini vermez. Veya en sevdiklerimizin, en yakınımızdakilerin engelli olmayacağı anlamına gelmez.

Yukarıda yazmış olduğum klasik bir paragraftan sonra. Ben birçok kişinin engelli insanları anlamalarının sözlerle olmayacağı kanaatindeyim. Hani derler ya; “Bir musibet bin nasihatten iyidir.” Bir engelliyi anlamasa da, engelli olmayan hiç kimsenin, sonradan engelli olarak bunu anlamasını, kesinlikle istemem. Çünkü bazı duyguları bazı insanlar yaşamadan anlaması zor olabilir. Zorda olsa bu kişiler bunu zamanla anlayabilirler diye umut ediyorum. Burada Bizleri anlamasalar da en azında engel olmasınlar, Engelli olarak bizlere de bu dünyada yaşama hakkı adına saygı duysunlar o da yeter! Bunun yanında engelli insanlar olarak toplumumuzun önyargılarını ortadan kaldırmak için kendi ayaklarımızın üzerinde dimdik durarak saygın ve onurlu bir şekilde toplumumuza kendimizi kabullendirmeliyiz. Çünkü bizde bu toplumda yaşayan kişiler olduğumuz için, engelliler ile ilgili olarak, engelimize rağmen, en iyi bir şekilde izlenim bırakmak ve çevremizdeki kişilere karşı bizleri örnek bir kişilik olarak tanımaları çok yerinde olacaktır.

Yaşadığımız toplumumuzda her şeyin, her geçen gün daha da iyi olacağı, engelli insanların toplumla eşdeğer bir şekilde görüleceği konusunda her zamankinden daha fazla umutluyum. Bu umutların bütün engelli arkadaşlarımda da aynı şekilde olması, umutsuzluğun hayatımızda hiç yerinin olmaması, beklediğimiz her umudun hayatımıza ayrı bir güzellikler getirmesini, en önemlisi de hayatımızda sevginin, saygının ve yüzümüzden tebessümün hiç eksik olmaması için; hayata hep umutla bakınız.
 
Kuşusuz sakat olduğumuz için bir çok insan hakları olanaklarından faydalanamıyoruz.Bunun bir çok nedeni var.Devletin olanak ve imkan tanımaması,toplumun bakış açısı,bizlerin yeterince kendi sorunlarımıza duyarlı olmayışımız vb.çoğaltılabilinir.Fakat burada önemli olan;Bu sorunların temel kaynağı,nedenleri ve sonuçlarıdır.bana göre tabiki en temel sebep duyarsız sadace kendini düşünen idarecilerimizdir.İkincisi ve sorunlarımızı düzeltme konusunda yeterince çaba sarfetmeyen bizleriz.Ve bunların sonucu olarak karşımıza çıkan toplumun bakış açısıdır.Elbetteki tüm bunlar temel insani haklarımızdan yoksun yaşamamıza engel teşkil etmektedir.engelli olan bizler,yaşamıda engelli halinden çıkarmak gerekiyor.8.5 milyondan fazla engellinin bulunduğu bir ülkede sorunlarımızın çözümü konusundaki kaplumba hızındaki çabalarla elbette bir yere varamayız.Denilir ya ''hak verilmez alınır'' perspektifi bizleri bir yere getirir.Aksi taktirde sadece hep bu konuları konuşmaktan öteye gidemeyiz.
 
Engellinin önünde oluşan engellerin başında tabiki devlet geliyor.
Yıllardır ve hala her yapılan işte engelli düşünülseydi şimdi durum çok farklı olacaktı.
Gel şimdi bütün kaldırımları indir, bu korkunç bir maliyete patlar.
Ne yapılabilir artık bundan sonra yapılanlarda düşünülsün diyoruz ama kulak asan yok.

Kamu oyu oluşturabilmek için de çok ama çok çabalamalıyız.

Bize en büyük yardımı sağlayacak kamu oyu sağlamlamlardan oluşuyor. Maalesef onların büyük çoğunluğuda ancak aramıza sakat olarak katıldıklarında bizi anlıyorlar ama iş işten geçmiş oluyor.

Engellinin önündeki engellerden bir diğeri ise ailesi, aman sen dur sen yapma sen kalkma sen okuma sen çalışma v.s. v.s ne oluyor engellinin ufku köreliyor.

Son olarak engelinin önüne bir engelde engellinin kendisi koyunca
ister istemez engelinin mahkumiyeti oda hapisliği başlıyor.

Bunu çaresi bu mücdele çook ama çook uzun sürecek yılmadan bıkmadan usanmadan mücadeleye devam etmek gerekiyor.

Bu yaşıma kadar önüme çıkan hiçbir engelde yılmadım, dönmedim.
Mücadeleme her aşamada devam ettim , ediyorum ve edecğimde.

Engelsiz ve engelleyensiz günler dilerim.
 
Arkadaşlar, hep beraber olalım bizler için...

[size=3] Arkadaşlar biz sesimizi duyurmak için birleşelim ve...

Engellilerin spor, egzersiz, yürüyüş yapabilecekleri alanlar isteyelim ve buralara üye olmak için para ödemek gibi bir şart olmasın...
Her isteyen engelli gidip günlük, hareket vs. gibi her derdi için yer ve mekan sorunu yaşamasınlar...

Egelliler olarak her derdimizde, her sorunumuzda birlikte olursak, el ele verirsek başaramayacagımız hiç bir engel kalmayacaktır.
Ama sadece bir kaç engellimiz mucadele vermekle bir yere varamadıgımız açık zaten .

Ve bunun en başını -
Engelliler.biz sitesi olarak başarırız...


Ve bunun dışında da.
Bence engelliler için mesela bölüm,bölüm olacak büyük bir iş merkezleri...
Engelli kendince üretim ve çalışma alanı oluşturabilmeli .
Engelli kişilere, iş imkanı sağlayan merkezler, olmalı.

Bülent bey,bunu belki siz gündeme getirebilirseniz daha çok ses getirebilir...

teşekkürler
[/size]
 
Üst Alt