Aparatlı engelli (özürlü) araç alım hikayesi

Merhaba. Sizlere, dizi formatında Aziz Nesin fıkralarını aratmayacak bir ENGELLİ ARAÇ ALIM hikayesini bölüm,bölüm anlatacağım.
Bu hikayede, ülkemizde engelliye yasal olarak tanınan ÖTV indiriminden yararlanmak için,kişi ve kurumlar tarafından engelliye çektirilen çileyi ve zorlukları okuyacaksınız. Sizlere yol göstereceğini ve işlemlerinizi kolaylaştıracağını umuyorum.
Hikayemiz İstanbul'da geçiyor ve hikayenin kahramanı 50 yaşında,sağ bacak polio sekeli ortopedik engelli olan benim tabi ki.
BÖLÜM 1 - İLK ENGELLİ RAPORU VE İLK ÖTV İNDİRİMLİ ARAÇ ALIMI
Çocukluk döneminden beri ortopedik engelli olan öykü kahramanımız 2011 yılına kadar defalarca araç almasına rağmen nedense bir kez olsun ÖTV indiriminden yararlanmamış ve nihayet 2011 yılında akıllanıp bende bu olanaktan yararlanayım diye düşünüp, Bakırköy Sadi Konuk Devlet Hastanesinden % 20 oranında "ortopedik engelli, H sınıfı ehliyet alır ve Özel tertibatlı elle kumandalı araç kullanır" açıklamalı bir rapor almış ve bu rapora istinaden de yeniden ehliyet sınavına girerek H sınıfı ehliyet sahibi olmuş.
2012 Nisan ayında ancak evrak ve işlem bürokrasisi ile boğuşarak pes etmeyip ilk defa ÖTV indirimli bir araç sahibi olabilmiş. Fakat ekonomik nedenlerden dolayı bu aracı yasal bekleme süresi olan 5 yıl dolmadan,daha üçüncü yılında satmak zorunda kalmış. Devletin şart koştuğu beş yıldan önce aracın satışı halinde önceden sağlanan ÖTV miktarı, yeni oran üzerinden tekrar vergi dairesi aracılığı ile devlete iade edilmiş ve kahramanımız engelli durumunun hayatı boyunca kendisine sağladığı tek maddi avantajı da böylece kaybetmiş.
Bu süreçte tek avantajı ÖTV indirimi olan H sınıfı ehliyet aynı zamanda dezavantajlı durum yaratmış. Mesela kahramanımız artık H sınıfı ehliyet ile ne bir ticari araç alabilmiş ne de ticari araç kullanabilmiş. Çünkü H sınıfı ehliyet sahibi Kişiler ticari araç kullanamazmış.
Aldığı % 20 oranında ki rapor ise engellilere sağlanan hiç bir haktan yararlanmasına yeterli bir oran değil tabi ki..Yani kahramanımız yaşam içerisinde ve gerçek hayatta fiziksel olarak engelli, devlet nezdinde kağıt üzerinde engelli, fakat engellilere sağlanan haklar anlamında ise sağlam olarak kabul ediliyor.

Aparatlı engelli araç bölüm 2 - yeni tip ehliyet alma süreci ve sağlık kurulu heyet

BÖLÜM 2 - YENİ TİP EHLİYET ALMA SÜRECİ VE SAĞLIK KURULU HEYET
Birinci bölümde bahsedilen beş yıllık süre henüz dolmadan ülkede ehliyet yenileme süreci başlamış ve yenilikçi olan kahramanımız bir an önce yeni tip ehliyet almak üzere işleme başlamış. Emniyete gittiğinde 2011 yılında almış olduğu "Sürekli" engellilik durumu yazan raporun geçersiz olduğu bildirilmiş.
Bunun üzerine,önce Aile Hekimi muayenesi ve akabinde göz muayenesi sonuçları ehliyet değiştirme raporu üzerine yazılarak, ortopedi doktoru muayenesi ile işlem son bulmuş. İkinci kez emniyete gittiğinde bu raporunda geçersiz olduğu ve geçerli olabilmesi için raporun il sağlık müdürlüğünde heyete girerek yeni sistem ehliyet kodlarının rapora yazılması gerektiği söylenmiş. Ve bu belge ile (malum rapor olarak henüz kabul edilmiyor) sağlık müdürlüğüne heyete girmek üzere gidildiğinde, belgedeki ortopedi doktorunun çalıştığı kliniğin bağlı bulunduğu ana hastane üst yazısı olmadan belgenin kabul edilmediği ve kendilerinin, kliniğin bağlı olduğu hastane ile yazışma yapıp raporun doğruluğunu teyit etmeleri gerektiği bilgisi aktarılıyor.
Aradan iki ay geçtiği halde sağlık müdürlüğünden heyete girmesi için henüz arayan olmayınca,kahramanımız sağlık müdürlüğünü arıyor ve henüz dönüş olmadığı bilgisini alıyor. Belgenin gönderildiği hastaneyi arayıp sorgulama yaptığında ise, üst yazının ve belgenin sağlık müdürlüğü yerine başka bir hastaneye gönderildiği ve oradan geri isteyip tekrar sağlık müdürlüğüne gönderileceği bilgisi veriliyor. Ve nihayet iki buçuk ay sonra belge İl Sağlık Müdürlüğüne ulaşıyor ve heyet için gün alınıyor.
Belirlenen gün İl Sağlık Müdürlüğünde girilen heyette,artık otomatik vites araç kullanabileceği aktarılınca, kendisi de 2011 yılında verilen raporda aynı sakatlık için "elle kumandalı araç kullanır" ibaresi olduğunu söylüyor ama nafile, rapor "otomatik vites fren ve gaz aparatı ile araç kullanır -25.08/20.03)" şeklinde çıkıyor.
Bu rapor ve diğer evraklar ile birlikte yeniden emniyete gittiğinde, eski ehliyetinde ilk sınıfı olan B ve sonradan alınan H sınıfı birlikte yazıldığı,bunun H sınıfı ehliyet alırken sürücü kursu tarafından yapılan bir hata olduğu,İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve ilgili kursa giderek düzeltilmesi gerektiği belirtiliyor emniyet tarafından. Milli Eğitim ve Kurs arasında ki gitseler ve uğraşlar sonucunda hatanın kendilerinde olmadığı bilgisi veriliyor ve ilk ehliyet alınan İlçe Trafik Şubesinin yolu tutuluyor. Burada hatanın kendilerinden kaynaklandığını ehliyet H sınıfına dönüştürülürken B sınıfının sistemden ve ehliyet üzerinden silinmediğini beyan edip sistemden düzeltme yapıyorlar. Ancak ilk randevu aldığı yere giderek yenileme yapması gerektiğini beyan ediyorlar. Derken yalvar yakar komisere ricada bulunmak ve engellilik durumunu göstermek yolu ile o gün ehliyet yenileme işlem başvurusu tamamlanıyor ve yaklaşık üç ya da dört sonra yeni ehliyetine kavuşmuş oluyor. Ehliyet değişiminin sonradan başına daha büyük işler açacağını bilmiş olmaydı, kesinlikle bu değişim için acele etmezdi.