
Kişiye, kişinin yaşantısına, maruz kaldığı duruma, yaşama çevresine, arkadaşlık ortamına, aile yapısına, anlayış tecrübesine, çevresindekilerin de anlayış ve davranış durumuna, psikolojik durumuna gibi vb. durumlara göre değişir.
Engelli insanların gerçekten bir duygusal boşluk içindeler mi?
Engelli insanlar duygusal olarak sevgiyi, ilgiyi alakayı, aşkı diğer insanlardan daha mı çok fazla isterler?
Engelli bireylerin topluma adaptasyon süreci diğer bireylere göre biraz daha karmaşık ve çetrefillidir. Çünkü bazı engelli olan kişilerin toplumdan kendini soyutlaması, sadece ailesiyle sınırlı kalan ilişkileri toplumdan uzaklaşmasına neden oluyor.
Durum böyle olunca;
İnsanlar ailelerinden gördüğü sevgiyi alakayı diğer insanlardan beklemek durumunda kalıyor. İşte sorunda burada başlıyor. Ailelerin engelli bireye gösterdiği ilgi ve alakayı dışarıda bulamayan, hatta toplumda normal bireylere gösterilen ilginin çok daha azının gösterilmesi ve hatta dahası engellilerin bulaşıcı hastalıklı olarak görerek uzaklaşmaya çalışan insanların olması çok vahim.
Bunun yanında çok üzülerek görüyoruz ki bazı anne ve babalar çocuklarını engelli bireylerden uzak tutma çabası toplumumuzda mevcut.
Engelli insanların aşk konusunda veya evlilik için yaptığı bir görüşmede hep bir engelli kaygısını kafasında taşıması da bir duygusal açlığın oluşmasında etken olarak görülebilir.
Genel olarak değerlendirdiğimizde;
Engelli bireylerin duygusal olarak bir handikap içersinde olduğunu gözlemleyebiliriz.
Bu konuda sosyolojik ve psikolojik olarak geniş katılımlı bir çalışma yapılması gerekirken, bireysel olarak, toplumunda her bireyine vazifeler düşmektedir.
Aslında bu konuda uzun uzun yazacaktım fakat kısa ve öz yazmak daha anlaşılır olacağı kanaatindeyim.
Kişiye, kişinin yaşantısına, maruz kaldığı duruma, yaşama çevresine, arkadaşlık ortamına, aile yapısına, anlayış tecrübesine, çevresindekilerin de anlayış ve davranış durumuna, psikolojik durumuna gibi vb. durumlara göre değişir.
Evet biz engelliler sevgiyi , ilgiyi ve aşkı daha çok isteriz.. Çünkü duygusal bir yapımız var.
Ben şahsen engelim yüzünden evlenmeyi düşünmüyorum.. Evlendiğim insanı duyamamaktan, anlayamamaktan korkuyorum.. Hadi diyelim evlendin çocuk dünyaya geldi. Ya çocukta da o engel olursa ? O çocuğun ne günahı var ? Bunu yaşatmaya hakkımız var mı ?
Dediğim gibi karmaşık konular bunlar..
@Zamanın Ötesinde
Kardeşim kendini güzel özetlemişsin kafandaki kaygıları öz ve net bir ifadeyle gayet anlaşılır şekilde ifade etmişsiniz.
Ben bu konuda şunu söylemek istiyorum;
elbette kaygılar var sorunlar olacak hatta riskler olacak. Bu riskler her insan için mevcuttur. Sadece engelli olan insanın engel durumundan dolayı risk oranı biraz daha fazla.
Fakat bu böyle diye hayata küsmek kafamızı kuma gömmek asla katılmadığım gibi hiç bir zamanda düşünmediğim durumdur.
biraz daha cesur ve azimli olarak düşünürsek, üzerimizdeki karamsarlığı atarsak beyaz bulutlara yer açılır.
Hassasiyetnizi anlasamda bu konuda benim fikrim bu şekilde kardeşim.
@HEART ; Gözleminizin kısmen doğru diyebilirim;Günümüzde insanların genel olarak bahsettiğiniz şekilde duygusal bir boşlukiçinde olduğunu gözlemliyoruz, ondan bunun engellerinden kaynaklandığını düşünmüyorum, bende sonradan engelli olmuş (habnm tedavim devam ediyo bu bi süreç bnm için) belkide bu yüzden engelli olmak ya da olmamak bunun ayrımını daha iyi yapabiliyorum.
Sonuç olarak gözle görünülen bu durumu; engelli olmakla alakalı değilde her insanın yaşadığı bir durum olarak tanımlıyorum.
@SGB
Zaten ben sadece engelli insanlar duygusal boşluk içinde demiyorum ki Böyle bir tespit yok ki;
Zaten böyle düşünürsek bu çok yanlış olur.
BEn engelli insanların biraz daha duygusal anlamda kırılgan ve alıngan yapıya sahip olduğunu gözlemliyorum. Ha şu da var bazı engelli kardeşlerimiz engelleri aşmış, engelli olayan bir çok insandan daha pozitif düşüneliyor ve duygsal olarak daha sağlamdır.
Zaten burada istisnalara girersek konu çıkmaza girer.
@HEART doğru söylüyorsun fakat bu kaygıları gidermek kolay değil malesef
@Zamanın Ötesinde
Kardeşim bir yerden başlamak gerkiyor. Hayat devam ediyor ve geçmiş geri gelmeyecek
bunu düşündüğümüzde geçen her zamanın kayıp olduğunu anlayabiliriz
Engelli engelsiz hiç fark etmez her insan ilgiyi sevgiyi çok ister. Sevgi ilgi sevmeyen insan yoktur
Hayatımı beklentiler içerisinde yaşamadığım için duygusal olarak sıkıntı çekmiyorum.
Mutluluk Formülü: Ne kadar az beklenti o kadar çok mutluluk ve huzurdur
@Şefika
Hemfikiriz
Bu sadece benim tespitim. Bu konuda ben engelliler için bir özlemlemede bulundum. Herkes aynı gözlemlemede bulanmayabilir. Farklı fikirde olabilir. Bu olmalı zaten
@İdeal
Alslında hayatta beklentimiz hiçte az değil. En indirgenmişi yarın doğacak güneşi beklemektir. Bu bile büyük bir beklentidir.
@HEART tabiki ama siz engelliler diye ayırınca sanki biz çok farklı insanlarmışız gibi algılanıyor![]()
@Şefika
ben sadece bu sitedeki gözlemlerim üzerinden varsayımda bulundum.
sonuçta burası bir engelli sitesi olduğu için engelli ayrımı yaptım.
Ayrımcılıkla mücadelenin yegane savuncuyum bu arada![]()
Konu HEART tarafından değiştirilmiştir (09.08-2017 Saat 16:18 ).
Başkalarından her ne olursa olsun bir şey beklentim yok. 4 küsür yıldır yalnız yaşıyorum zaten. Seveni sever, konuşanla konuşurum. Teklifime yanıt vereni sayar severim. Kötüye de iyi oluruz, kimseyi kırmadan yaşarız. Bizi kıranı da affederiz; ama artık mesafe olur. @HEART net gözlem için dürbün şart. Gece görüşlü olanı daha iyi olurBu arada hayattan hiçbir beklentim yok. Hayatın bizden beklentisi var.