TEKSAN İnovatif Medikal Ürünler İstanbul, Bursa ve İzmir'de
Sayfa 2 / 3 İlkİlk 123 SonSon
Toplam 33 mesajın 16-30 arasındakiler
Buraya tıklayarak yazıları büyültebilirsiniz Buraya tıklayarak yazıları küçültebilirsiniz
  1. #16
    Üye
    remzi71 Avatarı

    Gerçek Adı
    remzi
    Üyelik Tarihi
    28.10-2010
    Son Giriş
    29.06-2014
    Saat
    23:17
    Yaşadığı Yer
    ankara
    Mesaj
    54
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    STAR, dünyanın en güvenli, en sağlıklı, en konforlu ve en dayanıklı tekerlekli sandalye minderi.
    fuzulim;

    tebrik ederim.

  2. #17
    Üye
    leventsaritas Avatarı

    Gerçek Adı
    Levent
    Üyelik Tarihi
    11.09-2009
    Son Giriş
    27.09-2017
    Saat
    17:55
    Yaşadığı Yer
    Istanbul
    Mesaj
    204
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    38

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Fuzulim;

    enerji satmak için üretiyorlar. gerek yurt içine gerek yurt dışına halkın malını suyu elektiri halktan zorbalıkla askerle jopla polisle alıyorlar satıyorlar. yeraltı yerüstü kaynaklarımızı satmak yanlıştır. kaynaklarımız bizimdir halkındır. satılmasına çanak tutanlar nedir onun adınıda yine halkımız koysun.

    fabrikalar şantiyeler belediyeler sanayi elektirğini kaçak kullanıyor onlar o dev makinalarla sömürdükleri elektirikten tasarruf yapsınlar. bunlara gözyuman sadece halkımızı suçlu görenlerin adınıda ben koyuyum

  3. #18
    Üye
    remzi71 Avatarı

    Gerçek Adı
    remzi
    Üyelik Tarihi
    28.10-2010
    Son Giriş
    29.06-2014
    Saat
    23:17
    Yaşadığı Yer
    ankara
    Mesaj
    54
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    arkadaşlar böyle bir düşüncenin böyle akıllı insanlarda nasıl yer buldugunu anlayamıyorum herhalde bende bir sorun var.
    ya arkadaşlar hepinizin evinde elektrikli aletleriniz var çogunuzun arabası var . o zaman böyle işkembeden atmakla olmaz kapatın bilgisayarı tv yi kullanamsın anneniz söyleyin çamaşır makinanızı , arabanınızı takoza alıp tavuk kümesi yapın . çünküü ; o elektrigi ürettigimiz gazı ruslardan alıyoruz onlarda satmasın dogal kaynaklarını, o petrolü araplardan alıyoruz onlarda satmasın petrolünü, haa bu arada elektrikli otomobile falan da bindiginizi görmeyim haa akülü sandalyeyide bırakın kenara neyle şarj oluyo yazık degilmi o ne güzel boşu boşuna denize dökülen derelere levent allah akıl vermiş belli çok zeki birisinde sana hoşgörü dileyim bari...

  4. #19
    Yasaklı Üye
    Mesut. Avatarı

    Gerçek Adı
    mesut
    Üyelik Tarihi
    30.10-2010
    Son Giriş
    20.03-2016
    Saat
    01:07
    Yaşadığı Yer
    Diyarbakır
    Mesaj
    323
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    5

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Arkadaşlar dikkat ederseniz, sadece eleştiri var. fuzuli de levent de sadece eleştiriyor, kafalarındaki tek çözüm tasaruf. Tasaruf anladık tmm peki elektirik nerden gelecek baraj olmazsa.

    Bakın size link verecem Türkiyenin dışardan ne kadar elektirik aldığı ila ilgili Global Enerji - Haberler okuyun ltf

    Dışardan ithal elektiril alıp, kendimizi fakirleştirip, başka ülkeleri zengınleştireceğimize kendi ülkemizde baraj. nükleer santral, rüzgar ve güneş enerji sistemlerini kurulması ve elektiriği bizlere, yani halka daga ucuza satılması daha doğru değilmi?

    Şöyle düşünelim, Türkiyede baraj yapılırsa kaç işçi çalışacak? Baraj özelleştiriliyorsa ki ben bunu bilmiyorum hade özelleştiğini var sayalım, Barajın işletmesini alan firma kar ettiğinde, Türkiyede parasını çalıştıracak, Türkiye insanı onun iş yerinde çalışacak.

    Peki Başka ülkelerin barajında Türkiye insanımı çalışıyor? yok. Başka ülkenın iş adamları zengın olduğunda Türkiyedemi iş yeri açıyor? yok. Neden kendı zengınlerımzden nefret ediyor ve başka ülkelerın zenginlerini seviyoruz varmı bunun mantıklı bir açıklaması.

    Baştan beri diyorsunuz tasaruf, yahu tasarufa karşı olanmı var? Elektirik olacak ki tasaruf söz konusu oolsun. size göre barajın yapılmaması lazım.

  5. #20
    Üye
    remzi71 Avatarı

    Gerçek Adı
    remzi
    Üyelik Tarihi
    28.10-2010
    Son Giriş
    29.06-2014
    Saat
    23:17
    Yaşadığı Yer
    ankara
    Mesaj
    54
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    evet yigidi öldür hakkını yeme demişler
    ben leventin yazısının alt kısmını görmemiştim . eger yeni eklemedi ise. evet bu konuda levent kardeşim sonuna kadar haklı. dev fabrikalar belediyeler ve birçok kamu kurumunda elektrik kaçak akıp gidiyo. en çokda o polis kulübelerinin kapısı açık durur akşama kadar elektrik ocakları hiç kapanmaz nasıl bir zihniyetse kendilerine bunu hak görür ve normal bişeydir onlar için buna engel olmayıp kontrol edemeyenlere yazıklar olsun diyorum ayrıca o fabrikaların saatlerini okumak için şirketin veya eski tedaşın adamları salavatla anca girebiliyo. ya gariban vatandaşım. çaresizlikten üç kilovat eletrigi mecburiyetten kullansa devletin hakimi savcısı aslan kesiliyo mübarek. ya belediyelerdeki kaçak elektrik su bu insanlarda hiç vicdan olmadıgını düşünüyorum. ben bizzat yıllarca çankaya belediysinin su ve elektrigi nasıl her biriminde kaçak kullandıgını gördüm özellikle park bahçeler ve seralarında.

  6. #21
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    10:49
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    57.505
    Alınan Beğeniler
    3.870
    Verilen Beğeniler
    4.124

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Fuzulim'in söylediği şey, elimizdeki en kritik çözüm zaten. Dünyanın yaşaması için başka bir yol da yok. Yaşam pratiklerimizi tümden değiştireceğiz. Daha az tüketecek ve dolayısıyla daha az üreteceğiz. Daha az seyahat edip, olabildiğince yerel yaşayacağız.

    Bir diğer konu da, kimse yaşamın geldiği bu noktada enerji üretilmesin demiyor; bu saçma olur zaten, pratik karışığı da yok. Dediğimiz şey çok açık:
    1- Enerji tasarrufu en öncelikli konu haline getirilmelidir. Bu hem bizlerin günlük pratilkleri için hem de enerji tüketim mekanizmaları için geçerli.
    2- Enerji üretim araçlarında her zaman öncelikli olarak yenilenebilir Rüzgar enerjisi vb. seçenekler tercih edilmeli.
    3- Nükleer enerji hiç bir koşulda ülkeye sokulmamalı! Her an büyük depremlerle karşı karşıya kalma riski olan bu coğrafyada toplu kıyımlar "kader" diye insanlara dayatılamaz.
    4- Hidroelektrik santralleri yapılması kaçınılmazsa (ki, bunun kararını da yerel halk tartışarak vermelidir her zaman), barajın sağlayacağı faydanın boyutu ile doğada yol açacağı hasarın mukayesesi çok çok çok iyi yapılmalıdır. Onlarca HES'le Karadeniz cehenneme döndürülürken bunun karşılığında sağlanan enerji kelimenin tam anlamıyla bi gıdımsa, burada bu HES'ler kesinlikle bir seçenek olmamalıdır. Doğanın dengesini bozacaksak, bu kararı ancak çok çok çok zorda kaldığımız için, başka bir seçeneğimiz olmadığı için, canımız yana yana vermeliyiz! Öyle, taşa işeyen inek gibi her yana HES'ler kurup hem doğayı hem de üzerinde yaşayan insanları mahvetmemeliyiz.
    5- Bir halt yemek zorunda kalıyorsak, bunu o coğrafyada yaşayan insanlara mahçup bir halde gidip anlatmalıyız. "Yaptık oldu. Derdi olan varsa asker-polis tepesine biner" dememeliyiz! O insanları ikna etmeli, özür dilemeli, neden bu kararın kaçınılmaz olduğu konusunda onları yanımıza almanın yollarını aramalıyız. Ve, son kararı onlara bırakmalıyız...

  7. #22
    Üye
    remzi71 Avatarı

    Gerçek Adı
    remzi
    Üyelik Tarihi
    28.10-2010
    Son Giriş
    29.06-2014
    Saat
    23:17
    Yaşadığı Yer
    ankara
    Mesaj
    54
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    OturanBoğa;

    sevgili kardeşim
    ben tokatlıyım tam karadeniz iklimi olmasada yinede hakim iklim. benim çocuklugum yaz tatillerim hep köyümde geçti . iyi bildigim birşey vardır karadeniz bölgesinde. allah vergisi ne kadar ormanı agacı kesersen kes merak etme yok edemezsin o bölgede. bölgeyi tanımadan istanbuldan veya iç anadolu veya güneyden ( tabiki onlarda haklı çünki kendi bölgeleri gibi sanıyolar.) kıyasıya eleştiriyolar katliam diye . bu yatırımlar bittikten iki sene sonra gidin aynı yerleri tanıyamazsınız o bölgede eser kalmaz çünkü inşaattan heryer yemyeşil olacaktır eminim çünki defalarca gördüm orman katliamı olan bölgelerde
    tabiki bende istemem ne yeşilimiz yok olsun ne insanımız madur olsun ama seninde dedigin gibi bunada mecburuz. peki öyleyse burada neden hiç az elektrik tüketelim diye yazan yokta ( fuzuliyi saymıyorum ) herkes hes lere düşman yapmayın yapmayın . o zaman dediginiz gibi tüketmeyelimde yapmaya gerek kalmasın elimizde olan yetsin.

  8. #23
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    10:49
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    57.505
    Alınan Beğeniler
    3.870
    Verilen Beğeniler
    4.124

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Remzi bey, bu dediğiniz şey bir efsanedir. Ben Trabzonluyum. Oraları iliğine kadar bilirim. Ayrıca Karadeniz'in coğrafi özelliklerine dair biraz okumuşluğum da vardır...

    Karadeniz yeşil görünen, ama aslında toprağı en fakir coğrafyadır. Karadeniz'de bir şeylerin yetişmesi için gerekli olan özelliklere sahip toprak kalitesi çok yüzeyseldir. Yani, toprağın sadece (aklımda yanlış kalmadıysa) 4-5 cm'si birşeylerin yetişebilmesi için verimlidir, onun altındaki toprak "ölü topraktır". Dahası, eğer doğal olarak çok yoğun bir bitki/ağaç alanı yoksa, o verimli toprak da erezyonla denize akar gider. Nitekim sadece Karadeniz'de meydana gelen erezyon (verimli toprak kaybı diye de okunabilir bu) tüm Avrupa kıtasında meydana gelen erezyona denktir (Tüm Türkiye'deki erezyon, tüm Avrupa kıtasındaki erezyonun 3 katıdır).
    Verimli toprak demek, yüzeyden 10-15 cm verimli olan toprak demektir. Ve bu 10-15 cm toprağın doğada oluşması BİNLERCE YILDA ANCAK MÜMKÜN OLABİLİYOR! Bunun anlamı şu: bir kez toprağı yok ettiğinizde, onu geri getirmek İMKANSIZDIR!

    HES vb. santral ya da barajlar yaptığınızda şunları yapmış oluyorsunuz:
    1- O santrali-barajı kurmak için dağları-taşları dinamitleyerek, dozerlerle delik deşik ederek binlerce dönüm toprağı doğrudan öldürüyorsunuz, milyonlarca ağacı kesiyorsunuz. Bu, geri döndürülmesi imkansız bir katliamdır. Bu katliamdan sonra o coğrafyada ancak ot yetişir (o da gübreyle!).
    2- Milyonlarca yılda oluşan su yollarını değiştirdiğinizde, tüm ekolojik sistemi altüst ediyorsunuz. Ne akan sudan beslenen ormanlar/bitkiler yaşayabiliyor artık, ne de yağış dengesi eskisi gibi oluyor. Artık çölleşme ve sel o coğrafyanın başına bela olarak kalıyor.
    3- Binlerce yılda meydala gelen insan-doğa dengesi bir kez bozulduğunda o coğrafyada yaşayan insanlar da yavaş yavaş ölüyor; tüm yaşam pratikleri imkansız hale getiriliyor ve o coğrafyadan ayrılmak zorunda bırakılıyorlar.
    4- Su, hayattır! Suları öldürdüğünüzde yaşamı da öldürürsünüz. Hele de su fakiri olan bu coğrafyada, 20-30 yıl sonra su savaşlarının başlayacağı vaazedilen bu dünyada, bugünden suları birilerine peşkeş çekip ölümleri izlemek, daha bugünden geleceğimizi yok etmektir.

    Kimse bunları iktidarın sözleriyle yok saymasın. Bu katliama olur vermek ya da katliamı hoşgörmek, hem o coğrafyada yaşayan insanların hem de ağacından otuna, ayısından geyiğine, balığından koyununa kadar tüm canlıların ahını almaktır.

    Ne orada üretilen enerji senin-benim yararımadır, ne de katliamın hafifsenecek bir yanı vardır. Birileri zengin olsun diye bizim canımızı alıyorlar; olan budur!

  9. #24
    Üye
    OptimusPrime Avatarı

    Gerçek Adı
    Ali
    Üyelik Tarihi
    08.05-2009
    Son Giriş
    15.01-2023
    Saat
    10:05
    Yaşadığı Yer
    Karaman
    Mesaj
    308
    Alınan Beğeniler
    7
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    "Son ağaç kesildiğinde,son nehir kuruduğunda, son balık tutulduğunda beyaz adam paranın yenilmez olduğunu anlayacak" Kızılderili Atasözü

  10. #25
    Üye
    remzi71 Avatarı

    Gerçek Adı
    remzi
    Üyelik Tarihi
    28.10-2010
    Son Giriş
    29.06-2014
    Saat
    23:17
    Yaşadığı Yer
    ankara
    Mesaj
    54
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Eline beline diline sahip ol. Peki hangimiz bunlara sahip olabiliyoruz . Öyle çok uzaklarda aramaya gerek yok atasözü falan .Evet güzel bir söz dogruda katılıyorumda ama birde gerçek dünya ve gerçekler var. Gerçekleri yok gişbi farzederek sadece olmayacagını bildigimiz bazı teoriler sunarak hiçbirşeyin akışını degiştiremeyecegimiz bir gerçek.
    Sizin fikirleriniz ve bu düşünceler sadece bir iyiniyet temennisinden ileri gitmiyo ve bende sizin bu düşüncelerinize katılıyorum tabiki para yenmez içilmez ama bunu degiştirecek bir büyük hareket de imkansız bu hayatın gerçegi.
    Bu büyük hareket ancak dünyanın sonu dedigimiz son büyük dünya savaşından sonra ortada bişey kalmayınca gerçekleşir sanırım oda kimsenin bir işine yaramaz

  11. #26
    Üye
    soner81 Avatarı

    Üyelik Tarihi
    20.06-2011
    Son Giriş
    14.01-2013
    Saat
    19:13
    Yaşadığı Yer
    kocaeli
    Mesaj
    93
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Arkadaşlar bırakın yorumda yapmayalım herşeye okey diyelim geçsin. Bugün nükleer santraller kurulsun, barajlar açılsın oyumuzu yükseltelim diye her bulduğumuz yere fiskiyeli park yapalım. Sanayinin bol olduğu yerlere insanların kalabalık yaşadığı yerlere tüpgaz bayileri açalım kaçak doğalgaz döşeyelim seçim arifesinde kaçak binalar dikelim sonra üç beş kuruşa fit oluruz diye. Villaların sayısını artıralım hatta her köşeye birkaç tane yapalım aç vatandaşımıza yardım dağıtalım seçimden sonra yavaş yavaş sökerek de olsa alırız sonra. Doğa kirlense ne olur kirlenmese ne olur nasıl olsa bizim çocuklarımız Avrupa'da okumuyacak bırak yavaş yavaş zehirlensinler nasıl olsa ölmeyecekler mi?... Herşeyi bırakın amman ha rahatınıza zeval gelmesin... Size dokunmayan yılan da bırakın yıllarca yaşasın...

  12. #27
    Üye
    gulay_06 Avatarı

    Gerçek Adı
    gülay
    Üyelik Tarihi
    26.11-2010
    Son Giriş
    09.04-2016
    Saat
    16:01
    Yaşadığı Yer
    Ankara
    Mesaj
    308
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    3

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    bence önemli olan işsizlik bence bunu aşmaları gerekir baraj yapsalar ne olcak ....

  13. #28
    Üye
    remzi71 Avatarı

    Gerçek Adı
    remzi
    Üyelik Tarihi
    28.10-2010
    Son Giriş
    29.06-2014
    Saat
    23:17
    Yaşadığı Yer
    ankara
    Mesaj
    54
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Haklısınız Gülay Hanım. Dogru söze ne denir.Tüm dünyanın oldugu gibi ülkemizinde en önemli sorunu işsizlik bencede.
    Saygılar

  14. #29
    Üye
    dört mevsim Avatarı

    Üyelik Tarihi
    22.05-2009
    Son Giriş
    09.03-2022
    Saat
    12:31
    Yaşadığı Yer
    eskişehir
    Mesaj
    63
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    gulay hanım sizi empati kurmaya davet ediyorum..allah aşkına yazdığınız mesajı lütfen değiştirin.birileri sizin inancınızı sular altına gömdüklerinde de mi ne olcak diyeceksiniz....insanların değerlerine, inançlarına ve doğaya saygı duymak zorundayız hepimiz...doğa ile oynarsanız acısını mutlaka çıkarır....bakın dünya ne hale geldi...gerçi işsizlik en büyük sorunumuzken, insanlıktan çıkmışız ne olcak, doğayı katletmişiz ne olcak, inançlarımıza saygısızlık edilmiş ne olcak.....

  15. #30
    Üye
    remzi71 Avatarı

    Gerçek Adı
    remzi
    Üyelik Tarihi
    28.10-2010
    Son Giriş
    29.06-2014
    Saat
    23:17
    Yaşadığı Yer
    ankara
    Mesaj
    54
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Panthera: hafif, agresif ve zarif aktif tekerlekli sandalye...
    Sevgili dört mevsim. Evet haklısın belki tabiki oradaki birkaç türbenin sular altında kalması bazı insanların inancı geregi üzüntü duymasına sebep olabilir. O türbelerin sular altında kalması degilde insanların üzülmesi üzer beni. Neticede agaçtan taştan topraktan türbeden medet umulması benim inancıma göre olmaması gereken bişey.
    Peki sana soruyorum diger insanların inançları ile ilgili yanlış kararlar alındıgında, mesela bu baraj bir üniversitenin kapısına kuruldugunda aynı duyguyu mu hissediyosun merak ediyorum. Bu soruyu soruyorum ve cevabı bana degil kendine vermeni istiyorum.




Sayfa 2 / 3 İlkİlk 123 SonSon