TEKSAN İnovatif Medikal Ürünler İstanbul, Bursa ve İzmir'de
Sayfa 2 / 3 İlkİlk 123 SonSon
Toplam 41 mesajın 16-30 arasındakiler
Buraya tıklayarak yazıları büyültebilirsiniz Buraya tıklayarak yazıları küçültebilirsiniz
  1. #16
    Sakatlık Çalışmaları
    ilkerortac Avatarı

    Gerçek Adı
    İlkerortaç
    Üyelik Tarihi
    20.03-2013
    Son Giriş
    03.08-2019
    Saat
    18:34
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    24
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    STAR, dünyanın en güvenli, en sağlıklı, en konforlu ve en dayanıklı tekerlekli sandalye minderi.
    Pasaman;

    Gecenin bu vakti çok kısa bir şey demek istiyorum! bu örneklerin konu ile ilgisi yok. ben solcuyum diye sürürdüm çok da TIN dedim. Bu verdiğiniz örneğe eş, Ama sakatlık ne iyi biliyorum. oradaki 'exper' ben iken olay değişmiyor.ben uzaya da çıksam 'sakat ilker uzaya çıktı' oluyor. NET. bi kere bu isyan değil, umutsuzluk değil, zart değil zurt değil durum bu. NET.

    Ne yapılmalı, ben bunun eğitim olduğu fikrindeyim. Bu murad ile sakatlık çalışmalarında akademik kelam sahibi olmak adına çalışıyorum ki, en azından aileme, oğluma bir ivme kazandırayım.

    kısa ve net diyeyim. OKU.

    ek olarak, sakatlık benim artı değerim, çirkin kadın, şişko adam, edü büdü değil bu, sistem meselesini bence daha sağlıklı tespit etmek lazım. yok kimse size burası engelliler sitesi demiyecek ama şizoit bir şeylerden değil 'sakat' kimliğinin iş veren tarafından kullanılmasından bahisle, genel ahlak meselesinden ırak bir durum bu.


    sevgiler

  2. #17
    Üye
    Pegasus Avatarı

    Üyelik Tarihi
    23.11-2003
    Son Giriş
    10.12-2018
    Saat
    01:14
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    649
    Alınan Beğeniler
    53
    Verilen Beğeniler
    20

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Paşamanın vurgusu son derece yerinde. Ayrımcılık dediğimiz şeyin hedef listesinde salt sakatlar yok. Şu an çalıştığım kurumda bir eşcinselin bırakın ayrımcılık görmesini çalışabilmesi dahi mümkün değildir. Oysa ülkemizin en önemli birkaç markasından birisidir bu kurum. Keza şişman bir kadının ya da azınlık -yahudi ya da ermeni- kökenli birinin de hali pür meali pek iç açıcı olmazdı. Bunu yüksek lisanslı birkaç dil konuşan iş arkadaşlarımın başka konulardaki değerlendirmelerinden çok rahatça çıkartabiliyorum.

    Demek ki Paşamanın dediği gibi topyekün bir ayrımcılık sorunumuz var. Ve sakatlar da bu büyük ayrımcılık havuzundan paylarına düşeni alıyorlar. Dünyanın her yerinden eğitime gelinen kurumumum namlı akademisinde engelli lavabosu yok diye eğitimlerimin eksik kalması da bu yüzden.

    Ayrımcılık konusunda topyekun bir rönesansa ihtiyacımız var. Türkiye de mağduriyet söylemiyle iktidar olanların bugün kendi inanç ve doğru dairelerinin dışındakilere nasıl hayat tanımadıklarını görüyoruz her gün. Yani yarın sakatlar bu ülkede iktidar olsalar emin olun kendi içlerinde körler, sağırlar diye ayrılır, sadece körler iktidar olsa sonradan kör olanlar ve doğuştan olanlar diye yine ayrımcılık yapılırdı. Olmadı sağlamlara ayrımcılık yapardık...

    Bu yüzden ayrımclık meselesine topyekun bakmak gerekiyor bencede. Bizim refahımız diğer ayrımcılık mağdurlarının kurtuluşundan farklı bir yerde değil...

  3. #18
    Sakatlık Çalışmaları
    ilkerortac Avatarı

    Gerçek Adı
    İlkerortaç
    Üyelik Tarihi
    20.03-2013
    Son Giriş
    03.08-2019
    Saat
    18:34
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    24
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Yaşamda gördüğüm en büyük kelimedir, Tahammül ......İyi pazarlar, sevgiler.
    Hayat kısa, sakatlık bitmiyor ... Hal bu iken, beylik laflarına gerek yok.

    Madem toplum üzerinden konuşacağız,stabil kalçalarımız ve kafalarımız olsun,
    Ey TOPlum,
    Ben biliyorum ki,
    o, 'normal' ellerinizi, sakat kalmamak için avuç açıp dualar ediyorsunuz,
    o, 'normal' bedenleriniz, sakat dokunuşlara aç,
    o, ikilik sayı sisteminde, siz sıfır,sakat bir iken, mantık mı, artı eksimi, doğruyu mu
    döndürüyor 'bir' diye yırtınmanızda sakatça. Bir yerleri yırtmakla olmuyor.
    O, basamaklarla dolu hayatında iki engel aşamayanlar, yoldaki kaldırımları her yerde her yerde Allah'ın her günü görmüyorken ben; o basamakların beni takip ettiğine neden inanıyorum.

    O,normal bedenlerinizden daha fazla efor harcayan, çok daha sert ruha bürünmüş sakatlar hayat boyu engel kat ederken, Yordanka Donkova (100 metre engelli dünya şampiyonu) kadar idmanlıdırlar.

    O, köşeye sıkışıp aman bunun kafası da sakat dediğiniz yer işte belki de en doğru yeriniz.
    Zira; biz çok normal adamlar –kadınlar değiliz, ya da siz anormal bizler normaliz, kafamız sakat olmasa, bu kadar 'sakatlık' arasında, 'normal'i oynamayız.


    Ortalamainsan nasıl inşa edilebiliyorsa, ortalama işçi de inşaedilebilir. Tüm çalışan bedenler, diğer tüm çalışanbedenlere eşittir, çünkü her biri diğerinin yerine ikameedilebilir, her biri bir diğeriyle değiştirilebilir.

    _____________
    Eğertüm işçiler eşitse ve tüm işçiler vatandaşsa, demokrasinin,eşitliğin ve normalliğin endüstriyel-siyasikavramsallaştırılmasına uyabilmek için tüm vatandaşlarınstandart bedenlere sahip olması zorunludur. Açık ki, sakatlığıolan insanlar, emeğin tümden standartlaştırıldığı vebedenlerin birbirleriyle değiştirilebilir addedildiği çalışmakoşulları için sorun teşkil ederler.
    Ve size şunu da diyim ; Ortalamaişçi formülasyonunun sadece kapitalizm için değil sosyalizm vekomünizm için de zorunluluk olması ilginçtir. Örneğin Marx emekdeğeri veya ortalama ücret formüasyonları için Quetelet'inortalama insan düşüncesine yaslanmıştı.

    Demekki okumak lazım .....
    EnforcingNormalcy: Disability,Deafness,and the Body(NewYork: Verso, 1995), 118 50. Davis, Enforcing Normalcy ..., s. 28-29).

  4. #19
    Üye
    CPATİR Avatarı

    Gerçek Adı
    çağlar patır
    Üyelik Tarihi
    25.06-2012
    Son Giriş
    21.09-2015
    Saat
    13:35
    Yaşadığı Yer
    Ankara
    Mesaj
    8
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    5

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Engellilere yönelik istihdam politikalarında bir çeşit kast sisteminin uygulanmakta olduğuna tanıklık ediyoruz. Eğer herhangi bir engeliniz varsa bürokraside yükselme olanaklarına sahip, yüksek maaşlı ve prestijli kadrolar için yarışma imkanından dahi mahrum bırakılıyorsunuz. Çünkü Kafa emeğiyle iş görülecek olan bu kadrolar için açılan yarışma sınavlarının giriş koşullarında dahi şu madde var. " Görevini sürekli yapmasına engel olacak fiziksel özrü bulunmamak". Engelli mesleğinde ne kadar yetkin ve entellektül vasıfları ne derece yüksek olursa olsun ulaşabileceği en yüksek nokta kpss diliyle söylersek "b kadrolar". Bu durum engelinin yönetici pozisyonlara talip olmasını imkansızlaştırarak toplumsal tabakalaşmayı pekiştiriyor Ayrı bir merkezi sınavla kadroları doldurmaya çalışmak sorunun niceliksel yanını çözmek yolunda bir adım olsa da bahsettiğim niteliksel yanı çözemiyor. Aksine " Onlara özel sınav yapıldı" yargısıyla yazıda bahsedilen hiyerarşiyi pekiştiriyor. Bende İşletme lisans ve kamu yönetimi yüksek lisans derecelerine sahip bir fiziksel engelliyim ve son ömss atamalarında istanbul gelir idaresine yerleştirildim.Mesaime başlar başlamaz çok yardım sever ve toleranslı! bir ekiple karşılaştım. İlk bir haftalık deneyimimde "senden iş filan beklemiyoruz. Çayını kahveni iç takıl maaşını al git" şeklinde özetleyebileceğim bir tavır gördüm. Bahsettiğim toplumsal tabakalaşmayı kırıp , esas oğlan pozisyonlarına çıkmaya niyet etmiş ve bu hedefle yola çıkmış biri olarak bu tavrı aşmak için nasıl bir strateji geliştirmeliyim . Bu platformdan ufuk açıcı öneriler bekliyorum.

  5. #20
    Sakatlık Çalışmaları
    ttezcan Avatarı

    Gerçek Adı
    Tolga Tezcan
    Üyelik Tarihi
    13.03-2013
    Son Giriş
    19.01-2015
    Saat
    17:38
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    7
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Merhaba CPATİR,
    İş yerinde yükselme üzerine yol gösterici bir noktaya temas etmişsin.

    “Görevini sürekli yapmasına engel olacak fiziksel özrü bulunmamak” maddesini nasıl okumak lazım? Bu madde doğrudan sakatlığın varlığıyla mı alakalı? Sakatlık bir görevin sürekli yapılmasına engel midir ki? Sanırım bu madde ikinci önermeyle ilgileniyor: “fiziksel özrü bulunmamak”.

    Yükselme üzerine başka neler diyebiliriz? Aslında belirlenmiş kriterleri sağlayan her çalışan kanunen yükselebilmektedir (Tabi maddeler doğru yorumlanırsa). Fakat yasal olmayan bir zaman sonra algıda ve pratikte yasal hale gelmiş ve sakatların işte yükselmesi düşünülemez bir noktaya erişmiş. Salt sakat olunduğu ve estetik kaygıların yoğun olmasından kaynaklı olarak yükselmek imkansıza yakın. Zira fiziksel durum ile kişisel özellikler arasında kurulan medikal model ürünü ilişki, sakatlık ve yüksek pozisyon arasındaki ilişkiyi de koparıyor.

    Peki ne yapmalı? Sanırım her toplumsal hareketin özündeki en temel soru bu. Hareketin örgütlü olması gerekliliği ilk nokta. Fakat yıllardır uygulanagelen “başarılı sakatlar”ı medyaya sunarak “isteyince oluyor” duygusunu vermekten vazgeçmeli. Sivil toplum kuruluşları da buna çanak tuturak, acımacı, korumacı, himayeci duyguları pekiştiriyor. Sakatlığa politik yaklaşabilecek sivil toplum kuruluşlarına ihtiyaç var. Ayrıca sendikalar toplu iş sözleşmelerinde “copy-paste” ifadeler kullanarak meseleyi anlamadan meseleyi çözmeye çalışıyor, onlar da bundan vazgeçmeli.

    Eşitlik ya da iyileştirme talebinde bulunan çalışan sakatlar daha fazla mobinge maruz kalıyorlar. Bu talep karşısında işverenin üç stratejisi devreye giriyor. Birincisi, sakat çalışanların birimleri değiştiriliyor. İkincisi, birimlerinin değiştirileceği tehdidini alıyorlar. Üçüncüsü de, birim değiştirmenin mümkün olmaması durumunda çalışma mekanında dolaylı ya da doğrudan tacizlere maruz kalabiliyorlar.

    Bir sakat arkadaşımın dediğini aktarıyorum: “istismar ediyorsan, pasif kalmayı kabul ediyorsan, ben 5 gün gelmesem gibi önerilerle geliyorsan, o zaman şirin çocuk, maskot oluyorsun”. Evet böyle de bir yol var(!)

    Fakat şunu da söylemeliyim, şikayet mekanizmalarını kullanmak gerekiyor. İlk etapta kendi iş yerinde, sonuç çıkmazsa valiliğe yapılacak şikayetler o “pasif” duygusunu yıkıyor. Tanıdığım birçok sakat kişi, valiliğe yaptıkları şikayetlerden sonuç aldı. Tabi ki tüm sorunlar çözülmedi ama şikayetin kendisi dahi bir etki üretiyor.

    Sana iş verilmemesi bir kamu zararıdır, bundan da kurum yöneticisi sorumludur. Öncelikle bunu net şekilde kendisine aktarman gerekebilir.

  6. #21
    Sakatlık Çalışmaları
    ilkerortac Avatarı

    Gerçek Adı
    İlkerortaç
    Üyelik Tarihi
    20.03-2013
    Son Giriş
    03.08-2019
    Saat
    18:34
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    24
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    CPATİR; saatlerdir okuma yapıyorum, bir sigara içmek için ekranın başına geçip senin yazdıklarını okuyunca kamuda geçirdiğim 15 sene, bu zaman içerisinde çalıştığım şirketler daha sonrasındaki sanat sepet esnaflığı sürecindeki yaşanmışlıklarım , yönetici olduğumda ki mide kasılmalarım, siyah beyaz bir şerit gibi geçti gözümden. Tek başına bir lugat gibi yazmışsın. Buradan acıklı değil , çok hayatın içerisinden bir pasaj ve onu yazan adamı okuyorum. Zaten gerçeği gerçek eden de, hiç bir yalana benzemesi ya, fikrim şu; kendini unutturmalı ve kendi topuna koşmalısın ... Zira onlar mahalle maçında bir tarafın kalesini çaktırmadan büyütüp diğer tarafı küçültenler. Bugün bayramları kutlu ve mutlu olsun.

  7. #22
    Üye
    CPATİR Avatarı

    Gerçek Adı
    çağlar patır
    Üyelik Tarihi
    25.06-2012
    Son Giriş
    21.09-2015
    Saat
    13:35
    Yaşadığı Yer
    Ankara
    Mesaj
    8
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    5

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Bahsettiğim madde 657'nin 48. maddesinin a bendine dayandırılıyor ve bu maddede kariyer meslek memurluklarına yapılacak alımlarla engelli kotasından memur alımı net bir dille birbirinden ayrılıyor. Zaten hakimlik kaymakamlık gibi mevkiler için açılan sınavlara katılım şartlarında terddüde yer bırakmayacak şekilde özürlülüğü dışlayan maddeler var. İş yerinde mobing meselesinde de şunu söyleyeyim.Ben yüksek lisans tezimde 1980 sonra engelli politikalarını çalıştığımdan engelli algısına yön veren ahlaki ,medikal ve sosyal modellerden haberdarım. Dolayısıyla karşımdakilerin beni nasıl değerlendirip ne şekilde yaklaştıkları konusunda onlardan daha sistematik düşünebiliyorum.Bundan dolayı yıldırılmak gibi bir korkum yok. Benim derdim potansiyel sahibi bir engelli çalışanın varlığını kabulettirebilmek. Franklin roosevelt bir engelli olarak 20. yüzyılın en etkili liderlerinden biri olabilmiş. Bizde de en azından bunu hayaledebilen engelliler çıkabilmeli. Ancak engelli hakları hareketinin ufku bunun şartlarını hazırlayacak mücadele stratejileri üretmeye yetmiyor.
    __________
    Kapitalizm taylorizm-fordizm olarak adlandırılan ekonomik ve toplumsal örgütlenmede uygun çalışanlar olarak görmediği bedenleri sakat yaftasıyla toplum düzeninden kovdu. Bugün ise küreselleşen dünyanın! post fordist ekonomik ve toplumsal örgütlenmesinde yaşıyoruz. Bu yeni koşullarda belli bir ekonomik düzeyin üstündekiler yeni teknolojilerin verdiği olanaklar ölçüsünde tercihen evden ya da iş yerinde bilgisayar başında önemsiz işlerde çalışıp potansiyel tüketiciler olarak ekonomiye katılmalı. Engelli haklarını savunduğunu iddia eden örgütler çoğu zaman tam katılım, fırsat eşitliği gibi söylemleri eleştirel okuyamıyor ve çıtayı toplumun asli unsurları olabilmek hedefinden uzaklaştırıyor.

  8. #23
    Yasaklı Üye
    berkemeteatasoy Avatarı

    Gerçek Adı
    MURAT DOĞAN
    Üyelik Tarihi
    03.05-2011
    Son Giriş
    29.12-2017
    Saat
    22:03
    Yaşadığı Yer
    MARDİN-MİDYAT
    Mesaj
    691
    Alınan Beğeniler
    13
    Verilen Beğeniler
    6

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Eşitlik ya da iyileştirme talebinde bulunan çalışan sakatlar daha fazla mobinge maruz kalıyorlar. Bu talep karşısında işverenin üç stratejisi devreye giriyor. Birincisi, sakat çalışanların birimleri değiştiriliyor. İkincisi, birimlerinin değiştirileceği tehdidini alıyorlar. Üçüncüsü de, birim değiştirmenin mümkün olmaması durumunda çalışma mekanında dolaylı ya da doğrudan tacizlere maruz kalabiliyorlar................evet aynen dediğin gibi iştişare ve konuşarak hiç bir yere ulaşamadım ve daha kötü tacize maruz kalıyorum..iş müfettişi heryere yazdım degişen bişe yok

  9. #24
    Sakatlık Çalışmaları
    volkan.yilmaz Avatarı

    Gerçek Adı
    Volkan
    Üyelik Tarihi
    09.03-2009
    Son Giriş
    21.05-2013
    Saat
    17:10
    Yaşadığı Yer
    İstanbul/Üsküdar
    Mesaj
    46
    Alınan Beğeniler
    9
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Bilmediğimden soruyorum. Sendikalarla temas eden oldu mu? Sendika üyesi olan var mı? Sendikalardan destek talep eden oldu mu? Sendikalardan fayda gören oldu mu?

  10. #25
    Yasaklı Üye
    berkemeteatasoy Avatarı

    Gerçek Adı
    MURAT DOĞAN
    Üyelik Tarihi
    03.05-2011
    Son Giriş
    29.12-2017
    Saat
    22:03
    Yaşadığı Yer
    MARDİN-MİDYAT
    Mesaj
    691
    Alınan Beğeniler
    13
    Verilen Beğeniler
    6

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    merhaba..ayrımcılığa tüm engelliier uğramakta fakat sesleri çıkmamaktadır..yargıtay kararıda yok gibi heryerde ayrım..bakalım nezaman düzelecek

  11. #26
    Üye
    DJ_BORAN Avatarı

    Gerçek Adı
    Ahmet Ali Şahin
    Üyelik Tarihi
    06.07-2009
    Son Giriş
    22.03-2023
    Saat
    22:38
    Yaşadığı Yer
    İSTANBUL
    Mesaj
    732
    Alınan Beğeniler
    82
    Verilen Beğeniler
    2

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Ben de kendi deneyimlerimi paylaşmak istiyorum;

    Bundan yaklaşık 10 yıl önce girdim iş hayatına.. Engelli statüsünde ilk çalıştığım yer bir haızr beton firmasıydı. İsmini vermeyeyim çünkü bana çok iyi davranan bir kuruluştu. Orada laboratuvar teknikerliği yaptım. Ve mesleki uyumsuzluk nedeniyle ayrılmak zorunda kaldım. Zira benden teknisyenlik haricinde başka işler yapmam isteniyordu. Ben de kabul etmedim ve oradan ayrıldım..
    Daha sonra da başka firmalarda çalışmaya başladım. Son iş yerim türkiyenin en büyük kargo firmalarından biriydi. Ve oradan büyük bir haksızlığa maruz kalarak çıkartıldım.. Neyse ki konuyu bu sefer yargıya taşıyarak açmış olduğum davayı kazandım.
    Ve nihayetinde Sağlık bakanlığının açmış olduğu sınav neticesinde devlet memuru oldum. Ancak burada da bana hizmetli kadrosunda olduğum gerekçesi ile saçma sapan işler teklif ettiler. Örneğin; Sağlık bakanlığı na bağlı bir kurum düşünün! Burası bir hastane; Ve burada psikolojik engelli olarak çalıştıırılan bir personel. MORG ta ölülerin raporlarını klase etmekle görevlendiriliyor!! Mantığa bakar mısınız. Hayır devlet memuruna çamaşır yıkatmaya çalışmak saçmalığını geçtim. Kargaların bile güldüğü böyle bir komediye her biri yıllara akademik eğitim almış üSTELİK doktor ünvanı taşıyan kişilerin nasıl göz yümduğunu halen daha anlayabilmiş değilim.
    Nihayetinde idareyle hala kavgalıyım ancak yine de yılmayacağım Çünkü ben iki katı maaş teklif edildiği halde temizlik işini reddeden biriyim. Klim ne derse desin para için ruhu mu satamam! Zira ben sadece maaş için değil kariyer için çalışıyorum. Derdim para kazanmak olsaydı ticaret yapardım!!!
    Haksız mıyım dostlaırm.??

  12. #27
    Üye
    sirinbaba Avatarı

    Gerçek Adı
    şirin avcı
    Üyelik Tarihi
    22.08-2011
    Son Giriş
    10.01-2017
    Saat
    10:50
    Yaşadığı Yer
    denizli
    Mesaj
    34
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Engelli veya engelsiz insanlar, nüfusun o/o 1 lik bir bölümü tarafından ezilmekte, sömürülmekte. Hakları ellerinden alınmakta. Engelli veya engelsizlerin mücadelesi ile bir kısım haklar alınmaktadır. daha fazlasını da zamanla başaracağız.
    Haklarımızı bir araya gelerek. yan yana durarak almamız gerekmektedir. Ama engelli bir yolda yürümek zor bir iş. bir de bizim gibi engelliler için daha da zorlaşıyor. Engeller aşılmak içindir.
    Şimdilik bazı engelleri aşamasak ta. Morali yüksek tutup başaracağız demekteyiz.
    HAK VERİLMEZ ALINIR.
    sirinbaba

  13. #28
    Üye
    nehirsu Avatarı

    Gerçek Adı
    nil
    Üyelik Tarihi
    14.09-2013
    Son Giriş
    30.06-2017
    Saat
    21:26
    Yaşadığı Yer
    ankara
    Mesaj
    16
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    evet tolga bey. bende görme engelli bir kamu çalışanıyım çalıştığım yerde benden başka engelli arkadaşlarımda var ve yeni gelen amirimile başımız sıkıntıda. kendisi önce burda fazlasınız sizi başka yerlere dağıtalım diye bir yaklaşımla başladı sonra siz bu işi nasıl yürütüyorsunuz diye güvensizlik hatta birazda aşşağılama sergiledi ve sonrada çeşitli şekillerde psikolojik tacizlerine devametti. biz kendisine bu sergilediği davranışların ayrımcılığa girdiğini ve bizi rahatsızettiğini açıkça bildirdik. ancak şunu sormak istiyorum bizlerin böylesi durumlarda yasal olarak başvurabileceği yollar nelerdir? saygılar.

  14. #29
    Üye
    exelans Avatarı

    Gerçek Adı
    Gökhan
    Üyelik Tarihi
    17.07-2009
    Son Giriş
    18.01-2023
    Saat
    09:19
    Yaşadığı Yer
    adana
    Mesaj
    956
    Alınan Beğeniler
    27
    Verilen Beğeniler
    1

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    arkadaşlar bende yıllardır özel sektörde çalışıyorum malesef durum heryerde olduğu gibi bendede aynı maaş zamlarında bile engelli hep 2.ci plandadır işin açığı hep 2.ci sınıf insan muamelesi gördük ve böyle devam edeceğiz şimdiki çalıştığım firmada tüm şartları taşıdığım halde kurum içi yükselemiyorum şöyle düşündüğümde adamların mantığı beni ve benim gibileri çalıştırmak zaten yasal zorunluluk neden üst kademeye yükseltip fazladan maaş ödeyeyim ki diye düşünüyorlar ama yılmadım arkadaşlar o terfi için uğraşıyorum bakalım ne olacak sonu

  15. #30
    Üye
    Plumeria Avatarı

    Gerçek Adı
    Gül
    Üyelik Tarihi
    12.10-2010
    Son Giriş
    24.10-2017
    Saat
    15:38
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    2.257
    Alınan Beğeniler
    20
    Verilen Beğeniler
    1

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Panthera: hafif, agresif ve zarif aktif tekerlekli sandalye...
    Merhabalar..

    Evet duyuyorum çok kez. Maaşları ödeniyor,SSK'ları yatıyor ama kendileri işe gitmiyormuş. Ne kadar doğru bilmiyorum,görmedim.
    Ben İş hayatına -engelli olarak- yeni atıldım.Mayıs ayından beri çalışıyorum maaş konusu hariç işimden memnunum.
    İş yerimdeki yöneticilerden tutun çaycı arkadaşlarıma kadar hepsi mükemmeller ve yaklaşımları çok iyi.
    Bir çok kişiyle çok iyi arkadaşlık kurdum, iş dışında da görüşüyorum.
    Firmadaki herkes koridorda gördüğünde gayet sevecen hal-hatır sorar vs.

    Ama maaş açısından biraz düşük tek sıkıntım bu şimdilik.
    Engelli olduktan sonra başka bir firmayla çalışmadığım için sadece burayı değerlendirebilirim.
    Engelli arkadaşlarım da var ve onlar da memnun gibiler.
    Onlarla çok konuşma imkanım olmadı.
    5 bina var ben ofis bölümündeyim diğer engelli arkadaşlar fabrika bölümünde.Satış bölümünde vs.
    Sadece yemekhanede karşılaşıyorum.Diğer binalar hep erkek olduğu için gitmiyorum.
    Kendi binamda kargo,evrak vs. dağıtan bir arkadaş var onunla her gün görüşüyoruz o da memnun işinden.
    İzinlerimde bir sıkıntı olmuyor. Hafta içi 8-6 çalışıyorum hafta sonu tatil.

    Yaptığım işten de memnunum Axapta üzerinden fatura ve ödeme girişlerini yapıyorum.
    Kalite yönetimdeyim diğer bölümlerin süreçlerini takip ediyorum aylık plan değerlendirme vs.
    Birçok iş yapıyorum kısacası Ama işimden de memnunum yoruluyorum ama sürekli habire iş değil
    Evraklar gelmediği sürece işim yok.110 Ülkeyle çalışıyoruz. Fuar katılımlarını sisteme girmem için onlardan evrakların gelmesi
    Benim tercümeye göndermem tercümenin gelmesi vs. o aralarda dinlenme ihtiyacım da tamamlanıyor




Sayfa 2 / 3 İlkİlk 123 SonSon