TEKSAN İnovatif Medikal Ürünler İstanbul, Bursa ve İzmir'de
Sayfa 5 / 8 İlkİlk 12345678 SonSon
Toplam 106 mesajın 61-75 arasındakiler
Buraya tıklayarak yazıları büyültebilirsiniz Buraya tıklayarak yazıları küçültebilirsiniz
  1. #61
    Editör
    KKELEBEKK Avatarı

    Gerçek Adı
    Kısmet
    Üyelik Tarihi
    23.10-2010
    Son Giriş
    Dün
    Saat
    13:41
    Yaşadığı Yer
    Aydın
    Mesaj
    13.849
    Alınan Beğeniler
    643
    Verilen Beğeniler
    292

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    STAR, dünyanın en güvenli, en sağlıklı, en konforlu ve en dayanıklı tekerlekli sandalye minderi.
    Bülent abicim ve Nage ablacım ikinizede benimle ilgili güzel düşünceleriniz için teşekkür ediyorum.. Ayrıca Bülent abicim sana, hayatımda ve forum konusunda güvenin,desteğin, herşey için ne kadar teşekkür etsemde yetmiyor..

    Sadece şunu söylemek istiyorum abicim, Neyle savunayım, gururlanayım.... gururlanmam için hiçbirşey bırakmadılar ki bana.. Böyle eli kolu bağlı, hiçbi işe yaramayan biri olmak hiç bana göre değildi.. Bana on uğraş birden verseler hepsini aynı anda yapardım.. İstediğimde buydu zaten.. O zamanlar gücüm vardı inancım vardı en azından. Okul hayatımı bitirmekle benide bitirdiler. Ben bir yıl boyunca her gece sınıfta gördüm kendimi.. Asıl kabusum uyandıktan sonra gerçek olmadığını anladığımda başlıyordu. Okul hayatı boyunca kitaplar arasında, sonrasında da dosyalar arasında kaybolmaktı tek istediğim.. Bunlara sahip insanların mızmızlanmalarını hiç anlayamadım. 'Uğraş ve işe yaramak' Eksiğim yoktu hatta fazlam vardı çok uğraşta aradım, ama toparlayamadım bir daha.. Yani ona inat buna inat olsun diye düşüncelerime, bilgilerime yeni bişeyler katmam gerekirken ben köreldiğimi hissediyorum. Bildiklerimide unutturdular.. Çünkü bi amaç bırakmadılar bana..
    Şimdiden sonra zaten daha fazlası için artık gücümde inancımda yok, ailem başta olmak üzere kimseyi yormak gibi bir niyetimde yok. Sırf bu yüzden açıköğretim sınavlarına bile düzenli girmiyorum artık.
    Sahip çıkmak, ispat etmek, savunmak istesem bu güne kadar ne yaptın diye soracaklar.. Elde var 'SIFIR!' Sırf bu sorularla yüzleşmemek için yılda beş altı sefer aradığım kişilerin benden beklentileri olduğunu bildiğimden sesini duymuyorum, yüzyüze gelmiyorum.
    Düşüncelerimide ebeveynlik duygusuna göre değil, sakat çocuk olarak yazdım ve savundum..

  2. #62
    Üye
    Sirine Avatarı

    Üyelik Tarihi
    30.09-2005
    Son Giriş
    22.11-2016
    Saat
    18:39
    Yaşadığı Yer
    ...
    Mesaj
    5.415
    Alınan Beğeniler
    15
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    4

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Kısmet beni ağlatmak zorundamısın sen ablacım yaaaaaa

  3. #63
    Yasaklı Üye
    SERAFİM Avatarı

    Gerçek Adı
    Murat
    Üyelik Tarihi
    04.05-2010
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    İZMİR
    Mesaj
    7.823
    Alınan Beğeniler
    2.347
    Verilen Beğeniler
    2.832

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Aslında böyle bir zamanda dünyaya çocuk getirmek o çocuğa yapılabilecek en büyük kötülük ,zaman çok kötü ,o çocuk okusa yetiştirseniz bakalım iş bulabilecekmi ,bu kadar kötü ekonomik koşullarda hayatını idame ettirebilecekmi ,güvendiği insanlardan vefa görebilecekmi ,gece olunca derdini paylaşabileceği bir yol arkadaşı bulabilecekmi ,yoksa yıldızları üzerine çekip içi doldurulmamış hayellermi kuracak

  4. #64
    Üye
    Kalem Avatarı

    Üyelik Tarihi
    18.07-2010
    Son Giriş
    10.02-2023
    Saat
    00:18
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    11.881
    Alınan Beğeniler
    1.045
    Verilen Beğeniler
    245

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Ortada ağlanacak bir durum yok. Kelebek'i hayatından bezdirenler belli: Zalim sistem (devletinden tut tüm kurumlarıyla birlikte en ücra yerdeki insanlara kadar hepsi)
    ağlamaktan fazlasını yapmalı sakat çocuğun zor şartlarda yaşadığını düşünenler!
    İşe bu şaartları değiştirmekle başlamalı.
    Doğacak sakat çocuga herkesin gücü yeter beyler ve hanfendiler!

    Yüreğiniz yetiyorsa buyrun sahaya iş yapın, zalimlerle uğraşın biraz!
    Erişebilirlik sorunu sizleri bekliyor mesela:http://www.engelliler.biz/forum/saka...kan-ozgul.html
    Yapılacak iş çok vesselam

  5. #65
    Sakatlık Çalışmaları
    bezmez Avatarı

    Gerçek Adı
    Dikmen
    Üyelik Tarihi
    24.11-2008
    Son Giriş
    22.04-2016
    Saat
    12:09
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    56
    Alınan Beğeniler
    3
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Ayşe Ceren Hanım,

    Deneyimlerinizi, düşüncelerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler. Ben de sizden gelecek uzun bir mesajı sabırsızlıkla bekliyordum, ilk yorumunuzdan sonra. Size ve kızınıza sevgilerimi iletiyorum.

    KKELEBEKK,

    Sana da çok kolay gelsin KKELEBEKK. Kaç yaşındasın bilmiyorum. Ne zaman sakatlandın, neyin var bilmiyorum. Ama hep böyle umutsuz hissetmeyeceğini umuyorum. İşte ben de bundan serzenişte bulunuyorum sisteme. Sana da buradan kocaman bir selam gönderiyorum. Sevgiler...

  6. #66
    Sakatlık Çalışmaları
    ilkerortac Avatarı

    Gerçek Adı
    İlkerortaç
    Üyelik Tarihi
    20.03-2013
    Son Giriş
    03.08-2019
    Saat
    18:34
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    24
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    O zaman, garantici arkadaşlar için gelsin Sezen Aksu söylüyor,
    şanıma inanma #28920 - uludağ sözlük video

    Bir Küçücük Aslancık Varmış
    Kırlarda Ko Ko Koşar Oynarmış
    Annesi Onu Çok Çok Severmiş
    Sen Benim Ca Ca Canımsın Dermiş

    Babası Onu Çok Severmiş
    Sen Benim Ca Ca Canımsın Dermiş

  7. #67
    Editör
    KKELEBEKK Avatarı

    Gerçek Adı
    Kısmet
    Üyelik Tarihi
    23.10-2010
    Son Giriş
    Dün
    Saat
    13:41
    Yaşadığı Yer
    Aydın
    Mesaj
    13.849
    Alınan Beğeniler
    643
    Verilen Beğeniler
    292

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    bezmez;
    Dediğiniz gibi olur inş. teşekkür ediyorum hocam bendende size selam, saygı ve sevgiler.. 21 yaşındayım, doğuştan yürüyemiyorum. Bende size çalışmalarınızda başarılar ve kolaylıklar diliyorum..

  8. #68
    Sakatlık Çalışmaları
    volkan.yilmaz Avatarı

    Gerçek Adı
    Volkan
    Üyelik Tarihi
    09.03-2009
    Son Giriş
    21.05-2013
    Saat
    17:10
    Yaşadığı Yer
    İstanbul/Üsküdar
    Mesaj
    46
    Alınan Beğeniler
    9
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Herkese selamlar,

    Bir memlekette bir topluluk "keşke var olmayaydım" diyorsa, o memlekette o topluluğa neler yapılıyor olduğunu çok ciddi düşünmek lazım. Hiç kimsenin hayatta ne zorluklarla karşı karşıya kalmış olduğunu küçümsemiyorum, haddim değil. Aksine biraz da olsa kavramaya çalışıyorum kendimce.

    "Sakat çocuğun kesinlikle kürtajla alınması lazım" görüşünü savunan arkadaşlar, sakat çocukları gelecekte başına gelebileceklerden "korumak" istiyorlar belli ki. Görüşlerini desteklemek için de hep en ağır sakatlık deneyimlerini örnek veriyor arkadaşlar (böyle deneyimler yok demiyorum, haşa, tabi ki varlar). Aklıma şunlar takılıyor:
    • Tüm sakatlık deneyimleri bedensel/ruhsal/psikolojik olarak tahammül edilemez bir ağrıyı/baş edilemez bir zorluğu/tam bir bağımlılık halini beraberinde mi getirir? Sanki bir sürü şeyi aynı anda konuşuyoruz gibi.
    • Sakat arkadaşların ve ailelerinin yaşadıkları bunca zorluk, kader mi? Yani başka türlü bir devlet, başka türlü bir belediye, başka türlü bir toplum zaman içinde kurulsa, sakat arkadaşlar bunca felaketle yüzleşmeyebilirler mi ileridei? Anneler "sakat çocuk" doğurdum, ömrümce ona bakmak benim tek görevim diye hissetmeyebilirler mi gelecekte? Biraz hayal etmek mümkün mü? (Bunlar bilim kurgu değil, başka memleketlerde nispeten başarılmış şeyler)
    Herkese iyi geceler şehzadelerim, sultanlarım, hünkarlarım Bir yandan Muhteşem Yüzyıl açık da

  9. #69
    Üye
    hozgul Avatarı

    Gerçek Adı
    Hakan Özgül
    Üyelik Tarihi
    18.02-2010
    Son Giriş
    Dün
    Saat
    00:34
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    3.288
    Alınan Beğeniler
    1.272
    Verilen Beğeniler
    759

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Ayşe Hanım Merhaba,

    Samimi yazınızı dikkatle okudum. Biz forum takipçileri ne şanslıyız ki sizin gibi düşüncelerini samimi olarak ortaya koyan bir insanın cümlelerini okuduk. İnancınız hiç eksilmesin. Size ve ailenize selamlar gönderiyorum.

    Değerli arkadaşlar,

    Belki tekrar olacak ama; sakat bebek istenmeyişinin önemli bir kısmı yani mazeretleri ülke şartları, sistem yetersizliği ve toplumsal baskı ve algıdan kaynaklanıyor. Bu tespiti ortaya koyalım. Yazılı düşünüp sizinle paylaşmak istiyorum: Toplumun kendince "normal insan" diye tanımladığı bir model var. Size normalin tanımı yapmam zor ama normal algısı şunlar olabilir mi?

    "Şişman olmasın, boyu-posu yerinde olsun, eli-ayağı düzgün olsun, kör-topal olmasın, işi-aşı olsun, emekliliği ve 2-3 ayda bir ikramiyesi olsun, devlet kapısı olsun, hamarat olsun, din-diyanete sahip çıksın, iyi yemek yapsın vs... "

    Eğer zaten siz bu tanıma girmiyorsanız "anormalsiniz". Yahu geçenlerde bir vakıf (engelli bireyler için çalışan) senedinde diyor ki: Amacımız engelli insanların normal insanlar gibi bir yaşam sürmesini sağlamak...

    Biz insan değil miyiz? Bacağımı kullanamamak beni daha az insan mı yapıyor?

    Yeti yitimi olan arkadaşlarıma sormak istiyorum: Keşke dünyaya gelmeseydim diyeniniz var mı? Eğer cevap hayır ise mesele kapanmıştır. Eğer cevap evet ise; Bunun sebepleri yeti yitiminizle mi yoksa sistemle ilgili yaşanan sorunlardan mı kaynaklı? "Normal insanlar" (!?) keşke dünyaya gelmeseydim dediği zamanlar olmuyor mu?

    Temel mesele sistemin anormal (!?) insanları redetmek istemesiyle alakalı değil mi?

    Benim yeti yitimim kaslarımla ilgili. Anlamı şu; her geçen gün bir uzvumu/organımı daha az kullanabiliyorum. 10 yaşında futbol oynayan, 30 yaşında yürüme yeteneğini kaybeden, 3 senedir geceleri suni soluyan biri olarak diyorum ki: İyi ki varım, iyi ki hayatı paylaşıyorum, iyi ki gök kuşağında bir rengim. Sanırım hayat siyah ve beyazdan oluşmuyor, değil mi? Sakat olmak ya da kalmak bir trajedi değildir ve olmak zorunda da değildir. Siz sıradan bir gözlük kullanıcısının; "hayatım zehir oldu" dediğini duydunuz mu? Neden duymadınız çok belli değil mi? Gözlük kullandığında artık yaşamak için onu engelleyen hiçbir şey yok çünkü. Çevre şartları ve sistem düzgün çalışıyor olsa ve biz beyaz bastonumuzla ya da tekerlekli sandalyemizle özgürce yaşayabiliyor olsak bu tartışmaları yapıyor olur muyuz?

    Güçlü olmayanlar elenmelidir ve doğal seleksiyona uğrar mantığı sanırım biz insanlar için düşünülemez. Ancak başka varlıklar için söz konusu olabilir.

  10. #70
    Belgın
    Misafir Üye
    Belgın Avatarı

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Merhabalar,
    Her anne veya baba pardon genelleme yapmıyım.Ben evet kızımın tabiki sağlıklı dünyaya gelmesini isterdim.7 yaşına geldiğinde yaşıtları okula giderken bende götürmek isterdim.bende hazırlamak isterdim herşeyini.ama olmadı kısmet değilmiş bize.birkez bile anne dediğini duymak kısmet olmadı.ağlamasının haricinde evladımın ses tonunu bilmiyorum.hangi yemeği sever neleri sevmez bilmiyorum.ne yapmak kızımı mutlu eder bilmiyorum.ağrısı mı var.canımı yanıyor.bunları bilememek ne kadar zordur biliyormusunuz bi anne için veya baba için.
    Herşeyin olduğu bir masa düşünün ellerimizi kullanabiliyorsak uzanır alırız veya konuşabiliyorsak tercihimizi belirtiriz.
    Benim asla beklentilerim fazla olmadı.bu güne kadar hep dualarım biraz olsun bebeğimin kendini koruyabilmesinı istedim.ama maalesef olmadı ve olmayacak.Bunlar olmadı diyede asla kızımı boşlamadım ve dışlamadım.Ben olduğum sürece asla kızım hiçbir şekilde zarar görmez,buna da izin vermem zaten.Bizim evimizin büyümeyen bebeği o.
    Benim bu konunun açıldığı ilk günde yazdığım konuya biraz olsun açıklık getirmek amacım, hamileliğimde testlerimde kızımın engelli olacağı belli olmuş alsa idi belki şuan yaşadıklarımdan kızımın çektiği ve çekeceği zorlukları bildiğimden dolayı evet bu hamileliği sonlandırırdım diyorum.
    Bence keyfi kürtajlar yasaklanmalı evet.
    Ben şahsen çok isterdim sadece yürüyemiyor olsun,sadece konuşamıyor olsun,sadece ellerini kullanamıyor olsun,sadece bedensel engeli olsun.Ama bunların hepsi birde üstüne zihinsel engel de eklenince.ister istemez benden sonra kızıma ne olacak endişesi ile sonlandırırdım diyorum.
    Yine belki tepkiler olabilir sizlerden.Bu benim görüşlerim ve yaşadıklarımızdan minik örnekler.zorlukları yaşayan bilir arkadaşlar.
    Sevgiyle kalın......

  11. #71
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    00:07
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    57.745
    Alınan Beğeniler
    3.948
    Verilen Beğeniler
    4.220

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Belgin hanım, sizin kararınıza ya da düşüncelerinize karşı kimse bir tepki veremez. Yaşayan bilir.

    Ben Ayşe hanımın aktardıklarının da çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.

    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: ayşe ceren Mesajı Gör
    [...]
    Bugün yaşasam .deselerki bebeğiniz engelli olacak ...hiç düşünmeden DEVAM kararı alırım. asla düşünmem.
    ben bunları düşünürken kızım bana dönmeden televizyondakilerle konuşurcasına ''AMA BİZ DE HAYATTAN ,YAŞAMAKTAN ZEVK ALIYORUZ'' dedi. o kadar. evet İŞTE BU KADAR. orada tartışılan konu ne boyutu ile tartışılırsa tartışılsın ister toplumsal, ister maddi,manevi,ister dini ,ister vicdani boyutuyla... sonuç bu. HER CAN YAŞAMAKTAN BİR ŞEKİLDE HAZ DUYAR.
    [...]
    arkadaşlarım arasında ilk çocuğu engelli olup ,ikinciyi isteyen ama gebelikleri esnasında o bebeğin de hasta olduğunu öğrenen iki velim oldu. bir özel eğitim merkezinde olunca bir çok duruma tanık olunabiliyor. bu anneler devam kararı aldılar. şimdi iki çocukalrı da öğrencimiz.
    bir annemiz ikiz gebelikte kızının hasta olduğunu oğlununda sağlıklı olduğunu öğrendi. kızının anne karnında yaşamına son verşlmesi kararını aldılar. ancak işlem sırasında erkek çocuk kız ikizinin önünde durduğu için o yaşamı durduramadılar.o doğdu.hem fiziksel hem zininsel engelli ,tıpkı ablası gibi.ikiz erkek sağlıklı.
    geçen hafta ilk çocuğu sağlıklı ancak ikincisine down sendromlu bir tanıdık engelli çocuğu olan arkadaşına giderek yardım istemiş ağlayarak. bu çocuğu dünyaya getirmeye kararlı. sadece nelerle karşılacağım, çocuğum neler yaşayacak diye okulumuzdaki ailelerle görüşmek istemiş.
    ilk çocuklarını eğitime getirken ikincileri doğum yapan,herşey yolunda giderken onlarında engelli olduklarını öğrenen üç arkadaşım var. kabullenme aşamasında birlikte olduğumuz. tekerlekli sandalyelerin birini anne birini baba sürüyor. eğitime ailecek geliyorlar. ACILAR çok büyük. buraya yazarken bile ''bunlar gerçek mi'' diye kendime soruyorum inanın.
    ailelerimle çoğu zaman bu konuyu tartışır olduk.gebelik düşünenler,gebeliği sırasında amniosentez yaptıracak olanlar...konuştuğumuzda şunu görüyoruz. hiç bir anne gebeliğimi sonlandırırım demedi. bizler şu cümleyi çok severiz.''BİR DAHA DÜNYAYA GELSEM YİNE AYNI ÇOCUĞUN ANNESİ OLARAK GELMEK İSTERİM''
    Kürtaj yaptırıp yaptırmamaya karar verirken anne-baba ve sakat çocukların deneyimlerini duyabilmeli müstakbel anne-babalar. Anneler doğuracaklarında "aptal" yaftası yeme korkusu ile karar vermemeliler.

    Ve tabii Volkan'ın dikkat çektiği gibi (bkz), sakatlıkların da çeşidi var. Siz en ağır sakatlıklardan örnekler verip çocuk doğumları üzerinde baskı kurarsanız, birçok şeyi de gözden kaçırmış olursunuz. Bu yöntem bence sakatfobikliğin en bariz göstergesidir. Şurada deyinmeye çalışmıştım: bkz

  12. #72
    Sakatlık Çalışmaları
    claire Avatarı

    Gerçek Adı
    Claire
    Üyelik Tarihi
    15.06-2005
    Son Giriş
    09.11-2016
    Saat
    21:34
    Yaşadığı Yer
    Ankara
    Mesaj
    17
    Alınan Beğeniler
    3
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Dikmen'in yazısında olmayan bir kaç nokta var bu konuda...
    1. Genetik bir durumundan engelli olanlar için bu konu başka boyuta geçiyor, çünkü risk/olasılık faktörü artıyor ve bile bile ZelihaT'nin anlattıklarına gider mi? Bilinçli seçmek ... ayrı bir konu.
    2. Genetik durumların hemen hemen hepsi bir risk faktörü olur: belli bir yüzdelikle çocukta çıkar; akraba evliliğin getirdiği riski gibi.
    3. Sakatlığın (en geniş anlamında) nedenlerin çoğunluğu doğum öncesinde tespit edilmez; kürtaj söz konusu olmaz. Doğumdan sonra durum ortaya çıkar - bu çocuklar hep doğacak


    Bir başka madde: Hamile olmak isteyen riskli durumda olanlar (anne ve baba) destek verebilen, önyargısız olumlu şekilde ilgilenecek doktor nereden bulunabilir? Bu konuda herhangi bir girişim var mı?

    Serafim: Bildiğim kadar tıbbi gelişmiş olan ülkelerde bir yandan bazı engel durumu önlerse, diğer yandan ilaç/tedaviyle ölümler de önlediği için, ortalama her toplumda sakatlık oranı %15 cıvarında hasplandı.

    Risk almak - sorumsuzluk mudur? Hayat yaşamak zaten bir risk. Farklılıklar toplumu zenginleştirir. Yaşasınlar. Bu çocuklar toplumun yetersizliğini yansıtır.

  13. #73
    Üye
    buyucu Avatarı

    Üyelik Tarihi
    05.10-2010
    Son Giriş
    25.04-2022
    Saat
    16:21
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    3.365
    Alınan Beğeniler
    133
    Verilen Beğeniler
    22

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Hiç kimse çocuğum sakat olsun istemez. Fetusun sakat olduğu anlaşılırsa kürtaj taraftarıyım. Bir yandanda bu testlere güvenebilirlik ne derece onu tartışmak lazım.Sakat denilip kürtaj yaptırılmayan bebeğin doğup son derece sağlam olduğu görülmemiş şey değil.
    Her anne baba doğumdan sonra ebeye mutlaka sorar herşeyi yerinde mi? Sakat çocuk doğuran kadının ayıpladığı hatta dışlandığı bir gerçekse bırakın sakat çocuk doğurmayı kadın kız doğurdu diye dışlanıyor.
    Hayatta hiç birşeyin garantisi yok.Tek garantili olan ölümdür.Herkesin sonunda öleceği malum.Bu durumda herkes eşitlenmiş oluyor kanımca.
    Sakat doğacagı kesin belli olan çocuğun doğurulmasına karşıyım...Karşıyım derken sağlam doğan bir bireyin ilerde sakat kalma ihtimalı gitmiyor aklımdan.Ama genede sakat çocuk doğurulmasın. Her gün lanet okuyarak uyanıp lanet okuyarak hayata devam etme zorunluluğu olmaması dileğiyle...

  14. #74
    Üye
    Sirine Avatarı

    Üyelik Tarihi
    30.09-2005
    Son Giriş
    22.11-2016
    Saat
    18:39
    Yaşadığı Yer
    ...
    Mesaj
    5.415
    Alınan Beğeniler
    15
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    4

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Peki doğmuş çocuklara neden kırk yıldada bir çıksada başvuru yapılıyor sağlık bakanlığına Ashley tedavisi için;?
    Çocuğun büyümesi durdurmak istiyorlar bana göre buda yanlış ama insan eti ağır en zayıf insan bile yatağa bağımlılık teşkil ettiğinde zorlanabiliyor bakacak olan kaldırmakta yatırmakta vs...
    büyüdükçe sorunlar dahada sorun çıkaracağından çocuk kalarak sorunları en aza indirgemeyi tercih edenler etmek isteyenler var isteyip uygulatamayanlar var ülkemizdede...istenmiş ülkemizde ama sağlık bakanlığınca red edilmiş
    eğer kürtajla alınsaydı bilseydi durumu bunları düşünmek zorunda kalmayacaktı belki bu aile...
    bu tedaviyi isteyebilmekte en az kürtaj kadar önem teşkil ediyor...
    hem hasta bilinci dışında bir müdahale hemde hastanın geleceği için alınan bir karardır..
    bunu onaylamıyorum ama kürtaj bu konuya baktığımızda daha az günahkar bence
    haksızmıyım...

  15. #75
    Belgın
    Misafir Üye
    Belgın Avatarı

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Panthera: hafif, agresif ve zarif aktif tekerlekli sandalye...
    Bülent bey merhaba,
    Ben en ağır engellerden örnek vermiyorum,yaşadıklarımızı yazıyorum.gerçek dışı bişey değil yazdıklarım.
    Ayrıca hiç kimseye baskı kurmak gibi bir niyet içersinde değilim.herkes kendi verecek tabiki kararını.
    Sakatfobilik diyede bir yakıştırmayı inanın hakettiğimi zannetmiyorum.
    Ayrıca ben burda forum ve tartışma başlığı altında olan bir konu olduğu için yazmak istedim tecrübelerimi ve yaşadıklarımı.hiç kimse benimle aynı fikirde olmak zorunda değil.tabiki bende değilim.
    Hepimiz aynı fikirde olsak tartışma diyede bişey olmazdı zaten.
    Anladımki çokda fazla yazmanın anlamı yok.İYİ GÜNLER DİLİYORUM......




Sayfa 5 / 8 İlkİlk 12345678 SonSon