
Tamam, hadi diyelim yazdıklarınız bir şekilde haklılık payı versek dahi, peki trafik kazalarının yüzde kaçını engelli sürücüler yapıyor, olan yüzde kaçı ölümle sonuçlanıyor, bu konuda yapılan bir çalışma ve istatistik varmı. Tabiki yok, istatistiklerin bu yöndeki en büyük oranını alköllü araç kullanmak, hatalı solma yapmak ve, şehir içinde magandaların makas atmasından kaynaklı olduğunu herkez biliyor.
Mademki bu işi ciddiye alıp çok sıkı tutuyorlar, ehliyet yenileyen görünüşde sağlıklı ama ruh sağlı bozuk olan kişiler var,
Siz biliyormusunuz, ruhsal sağılı bozuk bipolar bir hastanın ilacını direk para karşılığında reçetesiz resmi kayıtlara işlenmeden alabildiğini. Peki bunlara kim dur diyecek,
Biz, özellikle ortopedik engelliler göz önünde olduğumuz için, çok çok affınıza sığınıyorum ama, sanki tek günah keçisi bizler gibi, ehliyetlerimize el konuluyor.
Ben 20 yılı aşkın süredir sürücüyüm, neden emniyetten benim geçmişim sorgulanmıyor, neden kazası, cezası varmı, varsa ne kadar, hanı kazalara sebebiyet verilmiş araştırılmıyor.
Üstelik benim boynum hiç dönmüyor değil, tabiki dönüyor, tabiki kör noktaları başımı döndürüp baka bilme imkanım var,
Neden hiç röngen veya Mr gibi tetkikler istenmeden, direk daha amaçlarının ne olduğunu açıklamadan, benim boş bir anıma getirerek elime tutuşturulan kamyon direksiyonuna göre kakar veriliyor, Ortopedi doktoru gelep kendisi daha muayene yapmadı, bir sağlık çılışanı, sanırım hemşire olsa gerek, beni dışarı çıkartıp, kendi aralarında tartışıyorlar, neden bana savunma yanı sorularını açıklama imkanı sunmadılar.
Böyle davranılınca insan ister istemez, tamamen yanılı bir karar verildiğini düşünmeden kendini alı koyamıyor.
Bu konuda haklı olduğumu düşünüyorum ve de haklıyım, gerekirse Rabbim sağlık ve güç verdiği sürece insan hakları mahkemesine kadar konuyu görüreceğim.