Kalp kırık, surat asık.
Içimde bir çığlık.
Onunda sesi kısık
Umut ölü, savruldu külü.
Dilimde bir türkü.
Hançer her sözü.
Aşk kızgın, yürekte taşkın.
Bırak ateşi yaksın
Bu defa ecel çok yakın
Tükendi huzur, yıkıldı gurur.
Acı acı beynime vurur.
Bir bilse zaman durur.
Yolun sonunda,
Şimdi bazı arkadaşlar sağolsun bu bloğu yazmama neden oldu öncelikle onu belirteyim. Uzun zamandır birşeyler yazmıyordum iyi de oldu aslında. Son bir-iki haftadır, yüzümün mendeburluğu olsun, asıklığı olsun, ciddi duruşu olsun bayağı bir doladılar dillerine ve bu süre içinde giderek yayılmaya bir efsane gibi dilden dile atlamaya başladı. Yüz yıl sonra, korkarım ki "mendebur Akın" isimli korku hikayeleri
Bazı gözler vardır,
Bakmaya korkarsın.
İçin titrer bakarsan.
Bilirsin derine bakarsan başına gelecekleri,
Kor olur yanarsın.
Bir daha da aklını başına alamazsın.
Bakma bana öyle ne olur.
Ecelim olursun altından kalkamazsın.
Bazı sözler vardır.
Boğazında düğüm düğüm.
Çıksa ağzından esir eder seni,
Sussan yerle yeksan kör düğüm.
İçinde tutamazsın parçalar yüreğini.
Susturmayın beni kendinize,
Sonra kelime kelime
Gül bugün,
Bugün senin en güzel günün.
Artık anlamı kalmadı geride kalmış dünün.
Sev doyasıya.
Deniz kenarında sevgiliye koşarcasına.
Bas ayağına vuran dalgalara asla korkma.
Tutun hayallerinin köşesine.
Bırakma, bir an olsun vazgeçme.
Bir güzellik yap kendine ve en güzel umutları ek o cennet yüreğine.
Unut bir kalemde acılarını
Göm toprağa bugün, her ne varsa yakan canını.
Geçmişe takılıp sakın kaçırma yarınını.