SANAT BİZİMDİR
Sömürücü egemenler, tarih boyunca sanatıda tekellerine almak istemişlerdir. Kırallıklardan imparatorluklara ve devletlerine kadar sanatı kendi sınıflarına ait alanlarda hapsetmeye çalışmışlardır.
Krallar;halkın eğlencelerinde, sanatı kullanırken sorunlarınıda sanatla ifade edip yaşamlarını genişlettiklerini gördüğünde, krallıklarında sanat üretimine, sanatı disipline etmeye , kendi çıkarlarına dayalı estetize etmeye , geliştirmeye ve sanatı tekellerine hapsetmeye
BURJUVA TİYATROCUSUNA
Yıllarca halk tiyatrosu diye etliye sütlüye dokunmak istemeyen ne şiş kebap yansın oyunlarıyla oynadılar, halkımızı gözardı edip oyunlarıyla salonlarda bilet kesdiler , üstüne birde büyük burjuvazi patron tekellerinden sponsorluk aldılar, oybadılar oynadılar.
salonları terkedip sponsorlardan boşanıp ayrılarak, halkımızın sınıfın sosyalliğin sosyalistliğin devrimin tarafına gelmediler. sınıfın sahasında işçiler için ileri adım için sürekli
Geçtim
Geçiyorum fotografınla mahallenin içinden
fotografın çantamda kimse bilmiyor
günde kaçkez bakıyorum fotografına bilmem
voltadayım sanki avluda yürüyorum
geliyorum kapının önündeyim
vazgeçiyorum çalamıyorum kapını
geri dönüyorum ileri gidemiyorum
gitmiyorum haddimden geçmiyorrum
bekliyorum sokağın başında önümden taksi geçiyor
ben iç geçiriyorum gideceğini biliyorum bu ilden
haberini aldım kendimden
Sakat Demesek De Engelli Desek E
YANIT 04 A 12- 09 10
Yo hayır öyle demek zorundayız. sağlık bilim dalının terimi. sakatlar kalıcı tedavisi olmayan kalıtsal sorunlu olanlara deniyor. özürlülerde bilindiği üzre zihinsel pisişik özürlülere deniyor. engelli ise kalıtsal olmayan tıbbi teknik tedavi ve koşulların koşullarının değiştirilerek vs engellerinin ortadan kalkabileği çoğunlukla ortapedik hastalara kullanılıyor.
malesef tevazü olarak geçmiyor sakatlara