Denizin kıyısında yıkanır düşlerim
Gün batımı meltem eşliğinde
Yalın ayak yürürüm
Bir koydan bir koya
Yalnızlıklarımla baş başa
Sararmış kirpiklrin eşiğinden dökülür
Tuz yüklü göz yaşları
Bir harita misali çizer
Keskin sınırlı serzenişleriyle bendimi
Zaten sen tanımadın
Bende tanıyamadım kendimi
Oysa ürkekti
El değmemiş tozlu raflarda saklı mektuplar
Ne ellerimin dokunma
Badem çiçeklerinin açım mevsimi geldi yine
Beyaz gelinliğin zarafetinde,
afilli düşlerin kurguları kurulur
Seyyah olup yollara
Rest çekip yıllara
Başı boş kalan kollara
Özlemle b/akar durur
Yaprakları dökülmüş ağacın,
Öksüzlük hikâyesinii anlatır sanki
Uzun yolların entrika dolu seremonisi
Boynu bükük kaldı bak yine,
Bütün güllerin rengârenk desenleri
Attığım adımların,
Karşılığında fersah
Sükût ile başladı
Infiale düşen sevdalar
Körüklenen duygular
Yitip giden umutlar
Seninle başlar
Seninle susar
Sevdiğim rengi bilirsin
Yüzündeki nurdur
Gözlerinin bengi
Gözlerimde durur
Yokluğunun hasretiyle
Düşen yaprağım kurur
Bir damla sevgin için
Bu beden memat olur
Çiçekler bugün papatya olsun
Umutlarıma benbeyaz doğsun
Gözlerine baktığımda dünyalar dursun
Sen uzak, ben uzak
Oysa yüreklerimiz
Birbirimize ait bizim
avuçlarımızda giz olmuş
Aşk dolu sevdamız
Yağar yağmur gibi çisem çisem
Tekdüze olamaz seninle hayat
Çünkü sen
Günüme doğan güneşimsin
Hayatıma hükmeden eşimsin
Çizgimiz bir vechede çizilmiş bizim
Aç kollarını sevda bakışlı yarim
Gözlerine dünyaları verdiğim
Gidelim çok uzaklara
Bakışları nazlı meleğim;
Gözlerine
Bir Sevda türküsü dökülür dilimden
Gülü ayırırsan dikenden
Leyla'sını kaybetmiş Mecnun'a döner
Cananı ayırırsan candan
Ruhunu kaybetmiş bedene döner
Sevgi;
Yüreğinde aşk varken susmaktır
Sevdalına sevdanı adamaktir
Bir damla sevgi için baktığın gözlere susamaktir
Kendin için değil
Hasret kokulun için yaşamaktır
Bin yerinde neşter yarası varken
Sevdiğine koşmaktır
Hepsi geçer biliyorum