TEKSAN İnovatif Medikal Ürünler İstanbul, Bursa ve İzmir'de
Sayfa 1 / 4 1234 SonSon
Toplam 49 mesajın 1-15 arasındakiler
Buraya tıklayarak yazıları büyültebilirsiniz Buraya tıklayarak yazıları küçültebilirsiniz
  1. #1
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    14:38
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    58.044
    Alınan Beğeniler
    4.059
    Verilen Beğeniler
    4.330

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    STAR, dünyanın en güvenli, en sağlıklı, en konforlu ve en dayanıklı tekerlekli sandalye minderi.
    Aşağıdaki danıştay kararını lütfen iyice bir okuyun ve şu sorulara cevap verin:

    Sorun 1: "Hastaneden %60 rapor aldım, Ankara Maliye oranımı %35'e düşürdü ve beni sakat statüsünden çıkardı."

    Soru 1: Aşağıdaki Datıştay kararı bu konuda ne diyor?

    Sorun 2: "Bundan x süre önce sağlık raporu çıkarmıştım ve orada bana %60 oran verdiler. Fakat şimdi o raporda "vergi indirimi alabilir" ibaresi işaretli olmadığı öne sürülerek benden yeni rapor isteniyor. Ve yeni rapor için başvurduğumda bana %35 oran verdiler. Yani eski raporum geçersiz sayıldı. Oysa raporum sürekli ibareli."

    Soru 2: Aşağıdaki kararda da belirtildiği üzere, oran belirleme yetkisi hastanelerdedir. Ve ayrıca konuyla ilgili yönetmelik de (ilgili maddeleri aşağıya ekliyorum) raporların süresi ve veriliş amcı konusunda gerekli düzenlemelerde çok açık. Bu durumda benim önceden aldığım raporlardaki oranlar geçerli olmak zorunda değiğl mi? Eski yönetmelik uyarınca bana %60 oran veren hastane, şimdi yeni yönetmeliğe göre %35 rapor verebilir mi? Ve Maliye bu düşük oranı baz alabilir ve emeklilik hakkımı elimden alabilir mi?


    • Mevzuat No: E. 2000/3457
      Tip: Danıştay Kararı
      Konu: SAKATLIK İNDİRİMİNDEN YARARLANAN YÜKÜMLÜ ( Sakatlık Oranının Tesbitinde Uygulanacak Usul )

      Metin:


      4. DAİRE
      E. 2000/3457
      K. 2000/4508
      T. 06.11.2000
      • SAKATLIK İNDİRİMİNDEN YARARLANAN YÜKÜMLÜ ( Sakatlık Oranının Tesbitinde Uygulanacak Usul )
      • VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMA ŞARTLARI ( Sakatlık Oranının Tesbitinde Uygulanacak Usul )
      • ÖZÜR ORANININ TESBİTİNDE UYGULANACAK USUL ( Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Olan Yükümlünün )
      • GELİR VERGİSİ YÜKÜMLÜSÜNÜN SAKATLIK ORANININ TESBİTİ USULÜ ( Sakatlık İndiriminden Yararlanabilmesi İçin )
      193/m.31

      ÖZET : Olayda, birinci derece sakat olarak indirimden yararlanmakta olan davacının özür oranının belirlenmesi için aldığı 23.2.1999 günlü ve 5037 sayılı Sağlık Kurulu Raporunda teşhis ve bulgular gösterilmiş ancak Yönetmelikte belirtilen şekilde özür oranı "yüzde" olarak tespit edilmemiştir. Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu ise anılan rapora dayanarak özür oranını % 40 olarak belirlemiştir. Oysa davacı için Numune Hastahanesi Sağlık Kurulunca verilen 8.12.1988 günlü raporda, hastalığının kalıcı olduğu açıklandıktan sonra sakatlık oranı % 90 olarak gösterilmiştir. Bu durumda 18.3.1998 günlü 23290 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun olarak yetkili Hastane Sağlık Kurullarınca % olarak tespit edilecek özür oranına göre işlem tesisi gerekirken Merkez Sağlık Kurulu tarafından belirlenen özür oranı esas alınmak suretiyle yapılan işlemde ve bu işleme karşı açılan davanın reddi yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

      Temyiz Eden : ....

      İstemin Özeti
      : Davacı, çalışma gücü kaybının % 40 olarak belirlenmesine ilişkin 1.10.1999 günlü ve 41538 nolu Maliye Bakanlığı işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. ... Vergi Mahkemesi 24.2.2000 günlü ve E: 1999/646, K: 2000/100 sayılı kararıyla; Gelir Vergisi Kanunu`nun 31 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan "Sakatlık indiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmeliğe" göre, çalışma gücünün yüzde kaçının kaybedildiği hususunun tespitinin Merkez Sağlık Kurulunun yetkisi dahilinde olduğu, hastane sağlık kurullarının yalnızca klinik muayene bulguları ile sakatlık bulguları ve teşhisi tespit yetkilerinin olduğu, ... Numune Hastanesi Sağlık Kurulunca davacının hastalığının tespit edildiği, ancak çalışma gücünün ne kadarının kaybedildiği hususunu tespit etmediği, Merkez Sağlık Kurulunca sakatlık oranı % 40 olarak tespit edildiğinden, davacının üçüncü derece sakatlık indiriminden yararlandırılması yolundaki işlemin kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, sakatlık oranının aynı hastane tarafından daha önce % 90 olarak belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

      Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

      Tetkik Hakimi ...`ın Düşüncesi: Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesine göre sağlık kurulunca özür oranının % olarak belirleneceğinin belirtildiği, ... Numune Hastanesi Sağlık Kurulunca daha önce verilen raporda özür oranının % 90 olarak belirtildiği, daha sonra verilen raporda ise özür oranı belirtilmediği için Merkez Sağlık Kurulunca hangi gerekçeye dayanılarak bu oranın belirlendiği belirtilmediğinden kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

      Danıştay Savcısı ...`in Düşüncesi: Uyuşmazlık, Merkez Sağlık Kurulunca davacının çalışma gücünün (% 40) yüzde kırkını kaybettiğine karar verilmesi üzerine üçüncü derece sakatlık indiriminden yararlanması gerektiği yolunda tesis edilen işlemine iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.

      193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3239 sayılı Kanunla değişik 31/2 maddesinde çalışma gücünün asgari % 80 ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabının birinci derece sakat asgari % 60 ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabının ikinci derece sakat, asgari % 40 ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabının üçüncü derece sakat sayılacağı hükme bağlanmıştır.

      Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak düzenlenip 28.4.1981 gün ve 17324 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sakatlık indiriminden yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tesbit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmeliğe göre çalışma gücünün yüzde kaçının kaybedildiğinin tesbiti Merkez Sağlık Kuruluna ait ise de, 18.3.1998 gün ve 23290 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin ikinci bölümünde yetkili sağlık kuruluşları belirlendikten sonra 6. maddesinde, özürlüler için düzenlenecek raporda.... bulgular ve teşhisin ayrıntılı olarak yazılıp özürlü kişi bizzat görülerek özür oranının 7. maddede belirtilen esaslara göre belirleneceği, 7. maddesinde de, özür oranının sağlık kurulunca çalışma gücü kayıp oranları cetvelinde yer alan özür durumuna göre (%) olarak belirleneceği, bu cetvelde adı geçmeyen hastalık ve özürlerin, fonksiyon kayıplarına göre değerlendirileceği belirtilmiştir.

      Bu durumda, sağlık kurulunca özür oranının açıkça belirtilmesi gerekir.

      Dosyanın incelenmesinden, 8.12.1988 gün ve 1825 sayılı ... Numune Hastanesi Sağlık Kurulu raporunda sakatlığın çeşidi ve sürekli olduğu belirtildikten sonra derecesi % 90 olarak belirlenmiş, aynı Hastanenin 23.2.1999 gün ve 5037 sayılı raporunda ise hastalığın kalıcı olduğu belirtildikten sonra özür durumuna göre çalışma gücü kayıp oranı belirtilmemiştir.

      İkinci sağlık kurulu raporunda özür oranı belirtilmediğinden özür oranı belirtilmeyen ikinci sağlık kurulu raporunun geçerliliğinden söz dilemiyeceği gibi 1988 yılında verilen sağlık kurulu raporunda kayıp oranı % 90 iken davacının hastalığında iyileşme durumu olmadığı dikkate alındığında Merkez Sağlık Kurulunca özür oranının % 40 olarak tesbitinde hukuka uygunluk görülmemiştir.

      Nitekim, Yönetmelik eki cetvelin Norolojik Hastalıklar Bölümünde hafif ve orta para parezi veya diparezi de çalışma gücü kayıp oranı, % 35-45 arasında belirlenmiş, parapleji veya dipleji de ise kayıp oranı % 80 olarak tesbit edilmiştir.

      Bu durumda, davacının yönetmelikte belirlenen yetkili sağlık kuruluşuna sevki ile yönetmeliğin 6 ve 7 maddelerinde belirtilen hususları içeren sağlık kurulu raporu alındıktan sonra rapordaki bulgular dikkate alınarak Merkez sağlık Kurulunca işgücü kayıp oranının tesbiti gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

      TÜRK MİLLETİ ADINA

      Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

      Uyuşmazlık, sakatlık indiriminden yararlanmak isteyen davacının, ... Numune Hastanesinden aldığı raporda özür oranının yazılmaması nedeniyle, Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulunca belirlenen % 40 özür oranı esas alınmak suretiyle tesis edilen davalı İdare işlemine ilişkindir.

      Gelir Vergisi Kanununun 31/2 nci maddesinde "çalışma gücünün asgari % 80 ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derecede sakat, asgari % 60 ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derecede sakat, asgari % 40 ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır." denilmiş olup, müteakip bentlerde ise sakatlık derecelerinin tespit şekli ve uygulamaya ilişkin esas ve usullerin Maliye ve Gümrük, Sağlık ve Sosyal Yardım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile tespit edileceği ifade edilmiştir.

      18.3.1998 günlü ve 23290 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren "Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" in Geçici 1 inci maddesinin son bendinde, "süreli verilen raporlar ile ilgili olarak hastaneye yeniden sevk işlemi uyarınca veya herhangi bir sebeple yeni bir rapor alınması halinde, çalışma gücü kayıp oranları bu yönetmelik hükümlerine göre yeniden hesaplanır." denilmekte olup, aynı yönetmeliğin 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında sağlık kurulunun özür oranını 7 nci maddede belirtilen esaslara göre belirleyeceği ifade edilmiştir. Yönetmeliğin 7 nci maddesinde ise özür oranının, sağlık kurulunca Ek-2 sayılı Çalışma Gücü Kaybı Oranları Cetvelinde yer alan özür durumuna göre yüzde (%) olarak belirleneceği bu cetvelde adı geçmeyen hastalık ve özürlerin, fonksiyon kayıplarına göre değerleneceği hüküm altına alınmıştır.

      Adı geçen Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren alınacak olan sağlık kurulu raporlarında, bu Yönetmelik hükümlerinin esas alınacağı açıktır. Anılan Yönetmelik ise özür oranının yüzde olarak belirleme yetkisini Ek listede yer alan hastane sağlık kurullarına tanımış olup, sağlık kurulu raporlarında belirtilen teşhise göre özür oranının yüzde olarak belirleme konusunda Merkez Sağlık Kuruluna bir yetki vermemiştir.

      Olayda, birinci derece sakat olarak indirimden yararlanmakta olan davacının özür oranının belirlenmesi için aldığı 23.2.1999 günlü ve 5037 sayılı Sağlık Kurulu Raporunda teşhis ve bulgular gösterilmiş ancak Yönetmelikte belirtilen şekilde özür oranı "yüzde" olarak tespit edilmemiştir. Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu ise anılan rapora dayanarak özür oranını % 40 olarak belirlemiştir. Oysa davacı için ... Numune Hastahanesi Sağlık Kurulunca verilen 8.12.1988 günlü raporda, hastalığının kalıcı olduğu açıklandıktan sonra sakatlık oranı % 90 olarak gösterilmiştir.

      Bu durumda 18.3.1998 günlü 23290 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun olarak yetkili Hastane Sağlık Kurullarınca % olarak tespit edilecek özür oranına göre işlem tesisi gerekirken Merkez Sağlık Kurulu tarafından belirlenen özür oranı esas alınmak suretiyle yapılan işlemde ve bu işleme karşı açılan davanın reddi yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

      Bu nedenle ... Vergi Mahkemesinin 24.2.2000 günlü ve E: 1999/646, K: 2000/100 sayılı kararının bozulmasına 6.11.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    *****
    • Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik
      Resmî Gazete;
      Tarih: 16 Temmuz 2006
      Sayı : 26230

      Özürlü sağlık kurulu raporunun geçerlilik süresi
      MADDE 13 –
      (1) Özürlü sağlık kurulu raporunun sürekli olup olmadığı ile süreli raporlarda kontrol süresi mutlaka belirtilir.

      (2) Özürlü sağlık kurulunca kişinin özür durumunun sürekli olduğuna karar verilmesi durumunda, özürlü sağlık kurulu raporunun ilgili bölümünde bu durum belirtilir. Ancak özür durumunun değişmesi halinde, rapor ve buna bağlı tüm vücut fonksiyon kaybı oranı yeniden belirlenir.

      (3) Özürlü sağlık kurulunca özürlünün özür durumunun sürekli olmadığına karar verilmesi halinde de bu husus ilgili bölümde belirlenerek Özürlü Sağlık Kurulu Raporunun geçerlilik süresi belirtilir. Zaman içinde değişebilen veya kontrolü gerektiren hastalıklar, hastanın önceki özürlü sağlık kurulu raporu da kurula sunularak, özürlü sağlık kurulunun belirleyeceği süre içinde yeniden görüşülür ve karara bağlanır.

      (4) Bu Yönetmelik hükümlerine göre alınmış olan sürekli raporlar ile süreli raporların geçerlilik süresi dolmadan tekrar rapor istenmesi durumunda, mükerrer rapor tanzimini önlemek maksadıyla, ilgililerin daha önce Özürlü Sağlık Kurulu Raporu alıp almadıklarına ilişkin beyanı istenir. İlgilinin beyanı üzerine veya bir başka şekilde, evvelce Özürlü Sağlık Kurulu Raporu verilmiş olduğunun tespiti halinde tekrar rapor verilmez.

      Özürlü sağlık kurulu raporunun tasdiki ve verilişi
      MADDE 14 –
      (1) Raporların usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, formdaki bilgilerin tam olarak doldurulup doldurulmadığı kontrol edilerek, gerekiyorsa eksik ve yanlışlıklar düzeltildikten sonra raporlar; kurum müracaatı ise üç nüsha, kişisel müracaatlarda ise iki nüsha olarak düzenlenir ve baştabip tarafından tasdik edilir.

      (2) Özürlü Sağlık Kurulu Raporunun bir nüshası ilgili kişiye verilir. İlgilinin talebi üzerine hazırlanmış olan özürlü sağlık kurulu raporlarından; özürlünün kullanabileceği hakları sayısınca çoğaltılarak imza edilir, onaylanır ve mühürlenerek ilgiliye verilir. Kurum müracaatlarında ise raporun bir nüshası raporu isteyen kuruma gönderilir.

      (3) Raporun bir nüshası, gerektiğinde belgelendirilmesi amacıyla raporu veren sağlık kuruluşunda saklanır. Raporların saklanma usul ve esasları; sağlık kuruluşlarının bağlı bulunduğu kurumların ilgili mevzuatına tabidir.

      (4) Özürlü Sağlık Kurulu Raporu vermeye yetkili sağlık kuruluşları, özürlü sağlık kurulu raporlarına ait bilgileri ulusal özürlüler veritabanında yer alması amacıyla Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığının belirleyeceği veri yapısında her ayın ilk haftası Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığına elektronik ortamda gönderir. Özürlü sağlık kurulu raporlarına ait bilgilerin ulusal özürlüler veritabanına aktarılması ile ilgili teknik yöntem ve veri aktarma periyoduna ilişkin usul ve esaslar gerekli görüldüğünde Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından değiştirilir.

      [...]

      Kazanılmış haklar
      GEÇİCİ MADDE 1 –
      (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce;

      a) 18/3/1981 tarihli ve 8/2620 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tesbit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınan ve Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulunca nihai olarak karara bağlanan raporlarda yer alan çalışma gücü kayıp oranları,

      b) 20/6/2006 tarihli ve 26204 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 6/1/1994 tarihli ve 21810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınan ve Emekli Sandığı Sağlık Kurulunca verilen nihai raporlarda yer alan vücut iş görme gücü kaybı oranları,

      c) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30 uncu maddesi gereğince kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde istihdam edilen özürlülerin işe girişlerinde almış oldukları özürlü sağlık kurulu raporlarındaki çalışma gücü kaybı oranları,

      ç) 6/2/1998 tarihli ve 98/10746 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda verilmiş olan özürlü sağlık kurulu raporlarındaki çalışma gücü kaybı oranları,

      geçerli olup bu oranlara dayanılarak sağlanmış sosyal destek ve yardım hizmetlerinin sürdürülebilmesi için yeniden özürlü sağlık kurulu raporu düzenlenmez.

      (2) Ancak, süreli verilen raporlar ile ilgili olarak hastaneye yeniden sevk işlemi uyarınca veya herhangi bir sebeple yeni bir rapor istenmesi durumunda, özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranları, bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden belirlenir.

      (3) Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önceki mevzuat hükümlerine göre başlatılmış olan Özürlü Sağlık Kurulu Raporu ile ilgili işlemler, bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden evvel yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.

  2. #2
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    14:38
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    58.044
    Alınan Beğeniler
    4.059
    Verilen Beğeniler
    4.330

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Soru(n) 2 ye devam edersem...

    İddiam odur ki, sakatlık oranlarının düşürüldüğü, 16 Temmuz 2006'da yayınlanarak yürürlüğe giren 'Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'ten önce, her ne sebeple olursa olsun usulüne uygun olarak alınmış sakatlık oranını gösterir sağlık raporuna sahip bir kişi, bugün (o rapora dayanarak) erken emeklilik hakkına sahiptir.

    Çünkü: Adı geçen yönetmeliğe göre

    1- Özürlü sağlık kurulu raporunun doldurulması
    Madde 9

    [...]
    (4) İstihdam amacıyla verilecek raporlarda, ayrıntılı teşhis ve özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının yazılmasıyla birlikte, kişinin sağlığına etkisi dikkate alınarak çalışamayacağı işlerin niteliği genel olarak belirtilir.

    (5) Özürlü sağlık kurulu raporlarında, raporun kullanım amacı bölümüne; bireyin özür grubuna uygun hakları, özürlü sağlık kurulunca değerlendirilerek bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-3 sayılı formda gösterilen raporun arka yüzünde bulunan açıklamalar bölümü dikkate alınarak yazılır. Raporun kullanım amacı bölümüne, bireyin özür grubuna uygun hakları değerlendirilerek yapılan değerlendirmeler; sonuç bölümüne evet, hayır ya da değerlendirilmedi ibarelerinden birisi kullanılmak suretiyle yazılır ve bu bölüm hiçbir suretle boş bırakılmaz.

    • Bu haklar:

      H sınıfı ehliyet alabilir
      Özel tertibatlı araç kullanabilir.
      Akülü araç kullanması gereklidir.
      İşitme cihazı kullanması gereklidir.
      ........................ ortezi/protezi kullanması gereklidir.
      ............................... yardımcı cihazı kullanması gereklidir
      Tekerlekli sandalye kullanması gereklidir.
      Özel eğitim amaçlı değerlendirilmesi uygundur.
      Diğer: (Açıklayınız)
    (6) Ağır özürlü olduğu tespit edilenler, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-3 sayılı formda gösterilen raporun Özürlü Sağlık Kurulu Raporunun Sonucu bölümünün Ağır Özürlü kısmında evet ya da hayır ifadesi yazılarak belirtilir ve bu bölüm hiçbir suretle boş bırakılmaz. Ağır özürlü olduğu Özürlü Sağlık Kurulu Raporu ile belgelendirilenler; bakım hizmeti alabilmek amacıyla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu il müdürlüklerine başvurabilirler.

    (7) Özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanmak isteyen kişiler için verilecek raporlarda; ayrıntılı teşhis ile tüm vücut fonksiyon kaybı oranı ve raporun sürekli olup olmadığı ile süreli raporlarda kontrol süresi mutlaka yazılır. Tüm vücut fonksiyon kaybı oranı % 40 ve üzerinde bulunanlar ve özel eğitim hizmetlerinden faydalanabilmek isteyen kişiler, kendilerine düzenlenen Özürlü Sağlık Kurulu Raporu ile il milli eğitim müdürlüklerine başvururlar.


    Yani bir kez rapor için müracaat ettiğimizde, raporu kullanacağımız her alan açıkça doldurulmak ve bize o şekilde verilmek zorunda. Bizler her iş için yeni rapor çıkarmamalıyız.
    Gelelim raporun geçerlilik süresin:


    Özürlü sağlık kurulu raporunun geçerlilik süresi
    MADDE 13 –
    (1) Özürlü sağlık kurulu raporunun sürekli olup olmadığı ile süreli raporlarda kontrol süresi mutlaka belirtilir.

    (2) Özürlü sağlık kurulunca kişinin özür durumunun sürekli olduğuna karar verilmesi durumunda, özürlü sağlık kurulu raporunun ilgili bölümünde bu durum belirtilir. Ancak özür durumunun değişmesi halinde, rapor ve buna bağlı tüm vücut fonksiyon kaybı oranı yeniden belirlenir.

    (3) Özürlü sağlık kurulunca özürlünün özür durumunun sürekli olmadığına karar verilmesi halinde de bu husus ilgili bölümde belirlenerek Özürlü Sağlık Kurulu Raporunun geçerlilik süresi belirtilir. Zaman içinde değişebilen veya kontrolü gerektiren hastalıklar, hastanın önceki özürlü sağlık kurulu raporu da kurula sunularak, özürlü sağlık kurulunun belirleyeceği süre içinde yeniden görüşülür ve karara bağlanır.

    (4) Bu Yönetmelik hükümlerine göre alınmış olan sürekli raporlar ile süreli raporların geçerlilik süresi dolmadan tekrar rapor istenmesi durumunda, mükerrer rapor tanzimini önlemek maksadıyla, ilgililerin daha önce Özürlü Sağlık Kurulu Raporu alıp almadıklarına ilişkin beyanı istenir. İlgilinin beyanı üzerine veya bir başka şekilde, evvelce Özürlü Sağlık Kurulu Raporu verilmiş olduğunun tespiti halinde tekrar rapor verilmez.


    Yani bir kez rapor aldığımızda o rapor (eğer 'sürekli' ibaresi varsa) yaşam boyunca geçerlidir.
    Gelelim raporun kaç nüsha halinde bize verilmesi gerektiğine:


    Özürlü sağlık kurulu raporunun tasdiki ve verilişi
    MADDE 14

    [...]
    (2) Özürlü Sağlık Kurulu Raporunun bir nüshası ilgili kişiye verilir. İlgilinin talebi üzerine hazırlanmış olan özürlü sağlık kurulu raporlarından; özürlünün kullanabileceği hakları sayısınca çoğaltılarak imza edilir, onaylanır ve mühürlenerek ilgiliye verilir. Kurum müracaatlarında ise raporun bir nüshası raporu isteyen kuruma gönderilir.

    (3) Raporun bir nüshası, gerektiğinde belgelendirilmesi amacıyla raporu veren sağlık kuruluşunda saklanır. Raporların saklanma usul ve esasları; sağlık kuruluşlarının bağlı bulunduğu kurumların ilgili mevzuatına tabidir.


    Yani raporda yazan, raporun hangi durumlarda kullanılabileceğimiz ile ilgili ibarelere göre, o sayıda nüshayı hastane bizlere vermek zorunda

    Sonuç: Yasal olarak bizler yaşamımız boyunca tek bir rapor alıp, o raporu her iş için ömür boyunca kullanabiliriz.
    Yani hem mükerrerliğin hem de zaman/işgücü kaybının önlenmesi için başvuru anında kullanılabilecek tüm haklar raporda yazılmak zorundadır. Bu gerçekleştirilmemişse, kişi hastaneye yeniden başvurup, sakatlık durumunun geterdiği hakların yeniden belirtilmesini ve o sayıda nüshanın kendisine verilmesini talep edebilir.

    2- Kazanılmış hakları düzenleyen Geçici 1. Madde, yeni yönetelik çıkmadan önce alınmış raporların geçerli olduğunu söylüyor.


    Soru(n) 1 için bir not:

    Zaten Danıştay kararında, "sağlık kurulu raporlarında belirtilen teşhise göre özür oranının yüzde olarak belirleme konusunda Merkez Sağlık Kuruluna bir yetki vermemiştir" diyerek Kurul'un sınırları bir kez daha belirlenmiş. Ama ben yine de altını çizmek istiyorum: Kurul, başvuru sahibinin sakatlığı/hastalığı için cetvelde öngörülen (ve sağlık raporunda zikredilen) oranlar üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamaz. Cetvel (ve rapor), "şu hastalıpa bu işgücü kaybı verilir/verilmiştir" demişse, kurul buna uymak zorundadır:

    • Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelik

      "Laboratuvar bulguları, sakatlık bulguları, klinik muayene bulguları ve teşhis ile söz konusu cetvellerde belirtilen ve rapora ilgili sağlık kurulunca yazılan oranlar arasın da çelişki görülmesi halinde Kurul*, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe ekli cetvellerde yer alan sakatlık arızalarına göre çalışma gücü kayıp oranları doğrultusunda re'sen ve nihai olarak karar verir. Kurul, gerek görmesi halinde bu raporu bir daha incelenmek üzere raporu veren hastaneye iade edebilir veya hizmet erbabının çalışma gücü kayıp oranlarının tespiti için yetkili başka bir sağlık kuruluna gönderilmesini isteyebilir."

      * Madde 10: (...) "Merkez Sağlık Kurulu, Maliye Bakanlığı Başhekiminin başkanlığında, Sağlık Bakanlığı'nca görevlendirilecek iki uzman hekim ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca görevlendirilecek bir uzman hekimden ve Gelirler Genel Müdürlüğü'nün bir temsilcisinden oluşur. Merkez Sağlık Kurulu ayda en az iki defa üye tam sayısı ile toplanır ve oy çokluğu ile karar verir."

  3. #3
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    14:38
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    58.044
    Alınan Beğeniler
    4.059
    Verilen Beğeniler
    4.330

    Zaten Değerlendirdiniz! 1
    Arkadaşlar, belki hukuk konusu sıkar sizleri ama, olabildiğince anlaşılır hale dönüştürerek gündeme getirmeye çalıştığım bu tartışmayı lütfen okuyun. Çünkü milyonlarca insanın (belki henüz fark etmeseniz de sizin) hukuk-dışı olarak mağdur edilmesini tartışıyoruz...
    Okuyup, yasal olarak haklılığınızı anlamanız ve gerekli hukuki işlemleri başlatmanız gerek...

  4. #4
    Üye
    mehmet1125 Avatarı

    Üyelik Tarihi
    13.07-2007
    Son Giriş
    04.05-2020
    Saat
    13:04
    Yaşadığı Yer
    Karaman/Ermenek
    Mesaj
    39
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Üstat eline sağlık herşeyi derleyip toparlıyorsun. Fakat biliyorsun Türkiye de suyu baştan tutmak lazım diye bir özdeyiş vardı. Bizdeki suyun başı da Anayasa. Yeni hazırlanan Anayasa da Özürlüler ile ilgili kanun çalışmaları yapıldığını yakında bu çalışmaların sivil toplum örgütlerine gönderileceğini ifade edip durdular. Yeni anayasanın taslak çalışmalarında özürlüleri kimlerin temsil edeceği konusunda bir mütabakat varmı? Yoksa özürlü olmayan insanlar tarafından hazırlanancak Anayasanın 40 yamalıklı bir bohça gibi önümüze düşmesini bekleyeceğiz. Bu konuda form da arkadaşların görüşünü öğrenmek isterim. Yeni bir başlık açılmasını istiyorum.

    Kolay Gelsin

  5. #5
    Üye
    Baben Avatarı

    Gerçek Adı
    Babür
    Üyelik Tarihi
    03.09-2005
    Son Giriş
    18.09-2010
    Saat
    12:56
    Yaşadığı Yer
    Konya
    Mesaj
    1.628
    Alınan Beğeniler
    2
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Bülentçim, "hukuk" konusu eğitimini almamış kişilerin "hakkını vererek tartışabileceği" bir konu değil ki.. Bir kelimenin yanlış yerde, yanlış anlamda kullanılması bile tartışmayı tamamen farklı yerlere sürükleyebilir. Veya bir yasayı, hatta bir maddeyi bilmeyince ya da yanlış yorumlayınca tamamen alakasız bir sonuca varabiliriz. Hele bir de "Usul Hukuku" diye bir şey var ki, evlere şenlik..

    Bundan taa 28 yıl önce iki yıllığına uğradığım :P Hukuk Fakültesinde, bir dersin hocasının söyledikleri dün gibi kulağımda.. Çocuklar demişti.. "Usul Hukukunu iyi bilen avukat, idamlık sanığı beraat ettirebilir, iyi bilmeyen avukat; beraat edecek sanığı idama götürebilir." demişti. Tabii o zaman böyle bir ceza vardı.

    Bir de eline sağlık, epeyce uğraşmışsın ama, sanal âlemde bu kadar uzuuuun yazıları, hele 'hukuk' gibi pek çok kişiye çekici gelmeyen bir alanda olursa; okutmak için böyle uyarı yazısı yazman yetmez. Başına silah dayaman gerekir.. :twisted:

  6. #6
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    14:38
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    58.044
    Alınan Beğeniler
    4.059
    Verilen Beğeniler
    4.330

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Abi, benim derdim bir yandan uzmanlarla-ilgililerle tartışmak, diğer yandan mağdurların kulağına su kaçırmak... "Aaaa, bize böyle haksızlıklar yapıyorlar, ama bu yasal değilmiş! Yasal olarak hakkımızı arayabilirmişiz. Du bakalım nasıl bir sonuç çıkacak bu tartışmadan..." desin herkes istiyorum...

  7. #7
    Üye
    sindy Avatarı

    Üyelik Tarihi
    16.03-2005
    Son Giriş
    21.02-2010
    Saat
    23:06
    Yaşadığı Yer
    Kocaeli
    Mesaj
    12
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Evet benim epey bir su kaçtı kulağıma ve bununla birlikte keyfimde kaçtı tabiki :( ohh yaşasın %50 ve sürekli raporum var erken emekli olacağım derken bir de baktım erken emekli olamıyorum.Yeni yönetmeliğe göre %35.Şimdi değil ama uzun olmayan bir süre içerisinde dava açacağım.Zaten bugüne kadar neyi hak ediyorsak kosturarak birilerini araya sokarak veya dava acarak elde ediyoruz ama ne olursa olsun herkez hakkını arasın ve bence yeni yönetmelikle hangi oranda olduğunuzu öğrenmeli ve gerekli önlemi almalısınız.
    Oturanboğa çok teşekkür ederim sayende çok daha fazla gec kalmadan önlem alabileceğim.

  8. #8
    Üye
    korayy Avatarı

    Gerçek Adı
    Koray
    Üyelik Tarihi
    27.09-2006
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    12:14
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    81
    Alınan Beğeniler
    5
    Verilen Beğeniler
    8

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Geçen seneden beri devam eden bir davam yüzünden epeyce hukuk mevzuatı, emsal dava sonuçları filan okumaktan bıkmıştım o nedenle üst kısımdaki uzun mevzuatı pek dikkatli okuyamadım.
    Ancak sürekli çeşitli oranlarda, değişik değerlendirmelerle gelen heyet raporlarım sanırım bunları iyice öğrenmemi gerektirecek. Kendimden bazı örnekler vereyim;
    Efendim, T8 paraplejiyim, Ehliyet ve araba raporları için başvurduğum üniversite hastanesi, %64 verdi ağır özürlü- bakıma muhtaç değildir dedi. Tekerlekli sandalye için girdiğim sağlık bakanlığı hastanesi yüzde 80 verdi, ağır özürlüdür dedi. Bugün sıcağı sıcağına iş-görememezlik ve malüllük için girdiğim ssk hastanesi herhangi bir yüzde belirtmeksizin, 1 kasım 2007 de iş başı yapabilir, ağır özürlü-bakıma muhtaç değildir dedi. Heyet sonucuna itiraz etmek istedim, artık rapor çıktı kurumla yazışmalar yaptıktan sonra itiraz edersin dediler, eyvallah dedim. Ne deyim?
    Bu aralar bende anlamıyorum ne olduğumu, gördüğüm kadarıyla mevzuat paraplejilere yüzde 80 1. dereceden ağır özürlüdür diyor, bunu ben bile gördükten öğrendikten sonra o canım uzman doktorlarım, klinik şeflerim, heyet başkanlarım öğrenmemiş mi? Ya da öğrenmişlerde birilerinin işlerine mi gelmiyor acaba?
    Neyse Devletle uğraşmak çok zor bir iş onu da öğrendim. Biraz yatıyım bekleyim 1-2 aya kalmaz mecbur bu işlere de girecez.
    Saygılar..

  9. #9
    Üye
    KOKO1968 Avatarı

    Üyelik Tarihi
    11.03-2003
    Son Giriş
    04.08-2023
    Saat
    18:56
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    151
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Evet, yukarıda anlatılanları bir bir ben yaşıorum. Daha öncede formda birçok kez dile getirmiştim. Özet olarak tekrarlarsam 17 yılı aşkın engelli olarak bir çok firmada çalıştım ve en son çalıştığım işyerinde 7 yılı aşkın sakatlık kadrosunda çalışmış olmama rağmen (bordromda vergi indirimim olmasına) rağmen emeklilik için başvurduğumda yıllar sonra benim % 40 lık raporum yüksek sağlık kurulunca % 30'a düşürüldüğünü öğrendim, ve o andan itibaren ne emekli olabildim nede eski işime geri dönebildim. En kötüsüde işyeri emeklilik dilekçemi normal istifa gibi kabul ederek tazminatımı ödemedi, yaklaşık 1,5 senedir mahkemedeyim. Sonuç dahada çıkacak gibide görünmüyor.
    Ben şunu anlamıyorum biz her yerde sakat olupta kağıt üstünde nasıl sağlam olabiliyoruz. Gerçekten binlerce engelli arakdaşımız bu sayede mucize yaşıyorlar. Daha açıkcası kara mizah tarzı. Ne sakatız ne sağlamız.
    Ama bu kanun sayesinde hayatın ekonomik sıkıntılarınla yüz yüze kaldığımızdan engelli oluşumuzu unutup savaşçı oluyoruz.
    Herşey kolaylaşrken bizim bu kanunumuz nede zorlaşıyor. Bunu sayın devlet büyüklerimiz bilmiyorlarmı.
    Ama engelimiz değil bu gibi engeleri aşarsak belki derin bir ohh çekeriz.
    Evet bir sürü kanun maddeleri var artık okumaktan yorum yapmaktan oldukça bıktıysamda geleceğim bu sorunu çözmek için savaşıyorum.
    Herkese sevgi dolu saygılarımla.

  10. #10
    Üye
    sahinoztekin Avatarı

    Üyelik Tarihi
    05.09-2007
    Son Giriş
    09.12-2010
    Saat
    17:06
    Yaşadığı Yer
    istanbul/gaziosmanpaşa
    Mesaj
    10
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    bende kas hastalığı var hastalığım kalıcı ve ağır işlerde çalışamıyorum ğeçenlerde sağlık kuruluna baş vurdum rapor alabilmek için ama doktor olmaya bilir dedi beni heyete sevk etti ama şöle bi yanlışlık var ben %40 rapor alamassam özürlüler yasasından yararlanamıyorum birde iş baş vurularımda normal işci olarak yapa biliyorum ve normal bi insan kadar çalışmam lazım askerlikten muaf verdiler çoğu işletmede beni özürlü olarak görecek ama benim bunu kanıtlayan bir belğem olmayacak ama ben ömür boyu bu hastalıkla yaşayacaksam özürlü gurubuna ğirmem gerek. ikinci bir husus hastanede doktorun elinde bir kağıt ğördüm ayaktaki sorun sağlam orta hasarlı kötü çok kötü gibi derecelendirme yapılmış banada bu kağıt üzerinden yazdı raporu acaba ala bilirmiyim %40 özürlü raporunu

  11. #11
    Üye
    Mesut01 Avatarı

    Gerçek Adı
    mesut
    Üyelik Tarihi
    30.09-2006
    Son Giriş
    11.10-2016
    Saat
    01:27
    Yaşadığı Yer
    Adana /Çukurova
    Mesaj
    96
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    sevgili korkut benim anlamadığım sen vergi indirimi raporunu maliye kabul etti işyerine vergi indiriminden faydalanabilir yazısı gönderdi ve emeklilik için başvurduğunda rapor oranının düşürüldüğünü öğrendin büyük bir hata yapıldığına inanıyorum.Çünkü sen o hakkı elde ettiysen oranın düşürümesi imkansız yok eğer öyleyse %40 oranla emekli olacak insanları kötü bir sürpriz bekliyor.

  12. #12
    Üye
    KOKO1968 Avatarı

    Üyelik Tarihi
    11.03-2003
    Son Giriş
    04.08-2023
    Saat
    18:56
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    151
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    sevgili esposas

    işyerine bu durumu sorduğumda işkurdan geldiğim için indirim yapmışler diye bir cevap verdiler.
    mahkeme bunu soruyor şimdi ama yapılan vergi indirimi usulsüzmüş yanlış yapılmış. yani iş yeri elinde bir belge olmadan sadece benim işkur kağıdıma dayanarak indirim yapmış.

    yalnız benim sakatlık müracatım ve işe başlangıcım 1988

    ve şu anda ne yapacağımı bilmeden rüzgarda yuvarlanan yaprak misali
    gibiyim.

    Eğer bilgin varsa bu konularda paylaşırsan çok sevinirim.

    iyi günler
    korkut

  13. #13
    Üye
    hakandogualp Avatarı

    Gerçek Adı
    hdogualp
    Üyelik Tarihi
    25.11-2005
    Son Giriş
    26.10-2019
    Saat
    19:04
    Yaşadığı Yer
    İZMİR/BAYRAKLI
    Mesaj
    389
    Alınan Beğeniler
    5
    Verilen Beğeniler
    2

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    evet normalde defterdarlıktan aldığın yazıya karşılık indirim yapmalıydı işyerin.Eğer elinde emeklilikten önce defterdarlıktan aldığın yazı olsaydı sanırım mahkeme kısa zamanda ve lehine sonuçlanırdı.İnşallah hakkında hayırlısı olur.

  14. #14
    Üye
    Mesut01 Avatarı

    Gerçek Adı
    mesut
    Üyelik Tarihi
    30.09-2006
    Son Giriş
    11.10-2016
    Saat
    01:27
    Yaşadığı Yer
    Adana /Çukurova
    Mesaj
    96
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    evet hakana katılıyorum işyerin maliyenin dışında bir uygulama yapmış oysaki maliyeden gelen vergi indirim yazısını beklememiş raporunun düştüğünü erken farketseydin itiraz edebilir veya bir süre bekleyip tekrar başvururdun çünkü bende işe ilk girdiğimde ( 1987 de) %25 oranını verdiler ama ben hiçbişey yapmayıp bekledim ve 2005 yılında tekrar başvurdum ve % 40 verdiler ve maliyedende aynen geçti,işyerimede vergi indirim yazısı geldi sizin işyerinden kaynaklanan bir ihmal veya hata sözkonusu bence .ama tekrar bi işe girip deneyebilirsin ama inşallah mahkeme lehine karar verir ve bizede iyi haberlerini iletirsin

  15. #15
    Üye
    hakandogualp Avatarı

    Gerçek Adı
    hdogualp
    Üyelik Tarihi
    25.11-2005
    Son Giriş
    26.10-2019
    Saat
    19:04
    Yaşadığı Yer
    İZMİR/BAYRAKLI
    Mesaj
    389
    Alınan Beğeniler
    5
    Verilen Beğeniler
    2

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Panthera: hafif, agresif ve zarif aktif tekerlekli sandalye...
    Büyük ihtimalle 2006 daki yönetmeliğe göre rapor düzenlemişler.Bu durumda ne yapılır bende bilmiyorum arkadaşlar..




Sayfa 1 / 4 1234 SonSon