
bence burada "rekursion" arkadaş bu olaya ve pek çok olaya son noktayı koymuş. düşünce anlamında bir paradigma değişiminden bahsediyor aslında. ama ülke şartlarında gerçeklerimiz çok ağır ve bizlerde dahil insan malzememiz (düşünce anlamında) ortada olduğu için, bir yaraya parmak basmış ve içim sızladı inanın.
tamam pratik değişmeler, yasalar vs anlamında gerçeklerden yola çıkılarak palyatif tedbirleri düşünüp konuşabiliriz. ama en azından tartışma konularında farklı bir bakış getirilebilir diye düşünüyorum.
aylarca yıllarca tartışılan konular var bu sitede de. bizler tarafından da, işin özü ve temeli bozuk düşünüldüğü için, pek çok olay da inşa etmeye çalışılan bina yamuk duruyor benim bakış açımdan. başka başlıklar altında da tartışılan benim de zamanında bir iki yazıyla katıldığım konular vardı. mesela engelli mi özürlü mü denmesi konusunda. aslında hepsi birbiriyle o kadar bağlantılı ki. ne engellisi ne özürlüsü. benim adım var. sonra yaşım boyum işim işsizliğim vs. bir de rahatsızlığım var tıpkı kalp hastası gibi. (buna benzer bir yazıyı orada yazdığım için uzatmayacağım.) benden önce de sonra da konu aynı şekilde tartışılıp devam etmişti yani benim yazı orada toplamada ki sıfır etkisi yapmıştı. doğal olarak. çünkü o şekilde bir düşünce tarzı henüz yerleşmemiş. ama gerçek bu. doğru ne olursa olsun. fark etmiyor. onun için hep doğrulardansa gerçekler tartışılp durur. diğerinin tartışılabilmesi için düşünce anlamında hep birlikte bir paradigma değişimi gerekiyor. ben de kolayı seçtim ve çok gerekmedikçe bir şey yazmıyorum. neyse bunları halledemesekte en azından pratik bazı şeyleri değiştirebiliriz diye düşünüyorum. bu bir eleştiri değil aslında kendi kendime bir sızlanma. bülent beyin yaptıkları tartışmasız büyük şeyler. onu eleştirmiyor takdir ediyorum. ben sadece bir utopyamdan bahsetmiş oldum.