
Aslında katolik din anlayışının tam olarak istediği de budur. İnsanların doğrudan kendi akıl ve vicdanlarıyla karar vermelerinin önüne geçmek ve insanları ruhban sınıfına mahkum etmek. kuran 600 sayfadır, kütüb-i sitte diye bilinen hadis derleme kitabı tam 25000 sayfa. kuranın dışında yazılmış ve hepsi rivayet temelli kitapların sayısı binleri sayfa sayısı milyonları buluyordur herhalde. bu kadar şeyi okuyup "ALİM" olmak herkesin harcı olmadığı için mutlaka gidip kendisine alim sıfatı vermiş birisinin önüne diz çökmek ve dediklerini yapmak zorundasın. Adama derdini anlatsan,
- efenim kadınlar/erkekler benimle hiçbir şekilde ilgilenmiyor evlenemiyorum zor durumdayım, desen sana
- sabret evladım sana cennet 6,02x10 üzeri 23 (yani avagadro sayısı) kadar huri/nuri var deyip evine yollayacak. Öbür yandan halkının %25 inin kendini ateist, % 47 sinin ise dindar olmamayla tanımladığı Çekya da hükümet böyle bir uygulamaya gidiyor. Burada sunulan basit bir seks hizmeti olmadığı gibi altında yatan düşünce de insanların eşitliğini amaçlayan yüksek bir idealdir. kaçınıza nasip oldu bilmiyorum ama ben geçen yılın kasım ayında Prag' ta 1 hafta kaldım ve tramvayda engelli biriyle sohbet etme şansım oldu (çat pat ingilizcelerimizle anlaşmaya çalıştık.) kızın bana anlattığına göre 10 yıl öncesine kadar engelliler toplu taşımayı kullanamazken şimdi yarı yarıya uygun hale gelmiş. gündüzleri hiçbir sorun yaşamıyorsun ama gece geç saatlerde eski tramvay ve otobüslere denk gelebilirsin dedi. engellilere ve bir refakatçisine seyahat ücretsiz. yollarda sokaklarda engelli turistlerle karşılaşıyorsunuz çünkü altyapı (lanet olası arnavut kaldırımları hariç) tamamen "barrier free" yani engelsiz. 5 gecesine 60 euro para verdiğimiz hostelde banyo ve tuvalet kapılarının çok dar olması dışında herhangi bir sorun yaşamadım. Tüm gündelik hayat kendinizi diğer insanlarla aynı ve eşit hissetmeniz üzerine kurgulanmış. bu son hizmette sanırım bu anlayışın devamı niteliğinde. bizler dilediğimiz gibi kadın erkek ilişkisi yaşabiliyorsak engelli vatandaşların da buna hakkı var deniyor. meselenin seks kısmı beni gerçekten ilgilendirmiyor evli barklı adamım. Ama hayata engelli olarak devam eden insanların sessiz sedasız yaşadıkları yoksunlukları fark edip, şartları eşitlemek için yapılan bu ve bunun gibi politikalar insanı gerçekten düşündürüyor. Meselenin bir din-ateizm eksenine taşınması doğru değil. inancınızın gereğini sessizce yaşayın. kimsenin ne dininin ne de dinin gereklerinin hatırlatılmasına ihtiyacı var. ihtiyacımız olan şey hakkımız olan eşit yurttaşlık statüsünü kazanabilmek. eğitimden toplu taşımaya, adaletten sağlık hizmetlerine aklınıza gelen her alanda haklarımızı durmaksızın talep etmektir.