
[...]
"Tekerlekli sandalyeye mahkûm"un fetiş halini aldığı bir dünyada insanlara tekerlekli sandalyenin özgürleştiriciliğinden bahsetmek baştan zoru seçmek demek, bunu biliyorum. Ama ben daha da zor bir şey yapmak, anne-babaların ve toplumsal baskıların engelli* çocuklarımızı nasıl da tekerlekli sandalyesizliğe mahkûm ettiğinden, bu nedenle çocuklarımızın hayatı nasıl da ıskaladığından bahsetmek istiyorum.
Bu konu hakkında yazmama sebep olan şey şu: Engelli çocuğu olan aileler bize gelip engelli çocuk arabası almak istediklerini söylüyorlar ve ekliyorlar, "bebek pusetine en çok benzeyen araba olsun lütfen".
[...]
Buraya tıklayarak Bülent Küçükaslan'ın yazısının tamamına ulaşabilir, yürütülen tartışmaya katkı, yorum ve eleştirilerinizi sunabilirsiniz