
[...]
Ancak her meselenin, özellikle de sakatlığa ve Türkiye sınırları içerisinde sakatlığın deneyimlenmesine dair çıkarımları olan bir meselenin kısa yoldan diğer çatışmaların birer yansıması, onların yan etkisi olarak sergilenmesi sakatlığın siyasal bir kategori olarak tanımlanmasının önüne geçecek, toplumda sakat bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak, sakatların ve protezlerin özgürleşmesine katkı sunacak yaklaşımların önünü kesecektir. İdeal erkek ve ideal kadın normlarının ve dünyanın bu normatif kurgular öncülüğünde düzenlenmesi sonucu dışlanan, ezilen, hor görülen, bağımlı kılınan kesimlerin deneyimlerine gözlerini kapayarak baktığı resimde yalnızca tayyörü görüp protezi es geçen yaklaşımlar ise siyasetin içine kısıldığı statükoya mahkum etmekten öteye geçmeyecektir. Tayyörün yalnızca bir giysi olmadığını, bir siyasi zihniyetin, tarihsel bir iktidarın simgesi olduğunu söylerken protezin de içinde siyasal bir tarihi, siyaset olasılıklarını ve toplumun tüm kesimlerinde yankıları olan bir hafızayı taşıdığını unutmamak gerek. Zira o resimde yalnızca tayyör yoktu.
Buraya tıklayarak Can Evren'in yazısının devamını okuyabilir ve tartışmaya katılabilirsiniz