
[...]
Çünkü bir sakatın sakatlığı bir hastalık veya geçici bir durum değildir, bir sakatın sakatlığı durumdur, yaşamıdır. Bir sakatın sakatlık deneyimi, süreçle biçimlenmiş bir yaşayıştır. Adaptasyon ve gelişim süreci içerir. Önce tekerlekli sandalyesi ile bir kaldırıma çıkamaz, sonra çözümünü, pratiğini geliştirir, tekerlekli sandalye kullandıkça kollarını güçlendirir ve o kaldırımı aşar.
Bu durumu tekerlekli sandalyeye bindirilerek deneyimletmeye çalışılan kişi ise, bu süreçten yoksun, gelişimsizdir. O an sadece rahatça yürüyebildiği durum ile, gelişimsiz sakatlık deneyimini karşılaştırır. Algılarına sakatlığın acizlik olduğu yargısını kazır. Düşünmez çocukluk dönemini, gelişim evrelerini. Aklına getirmez, yürümek için ne yollardan geçtiğini, kaç ay emeklediğini, kaç ay düşe kalka yürüdüğünü, kaç ay paytak paytak yürüdüğünü.
[...]
Buraya tıklayarak Gökhan Güngör'ün yazısının tamamına ulaşabilir, yürütülen tartışmaya katkı, yorum ve eleştirilerinizi sunabilirsiniz