Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Tamamen görmeden yaşamak!

Eshat

Aktif Üye
Üyelik
22 Haz 2008
Konular
141
Mesajlar
2,578
Reaksiyonlar
0
Tamamen görmeden yaşamak!
Ben kısmen görme engelli bir kişiyim.
Burada anlatmak istediğim olay ise tamamen görmeyen kişilerin durumu. Çünkü Tamamen görmeyen birçok engelli, birilerinin yardımı olmadan maalesef ne bu yazdıklarımızı okuyabilir ne de buraya yazı yazabilir. Ancak teknolojinin kısıtlı imkanlarıyla yazması mümkün olabilir onu da zaten kaç görme engellinin kullanma imkanı var. O da ayrı bir konu tabi.

Hiç düşündünüz mü? Tamamen görmeden yaşamak nasıldır? Birçok kişinin bu soruya cevabı “hayırdır.”

O zaman gözlerinizi kapatın ve bir dakika bekleyin.
Bir düşünün!
Kaç adım atabilir siniz?
Klavyede kaç harfi doğru yazabilir siniz?
Bir kağıda kaç cümle yazabilir siniz?
Kaç kişinin yüzünde ki tebessümü görebilir siniz?
En sevdiğimiz yanı başımızda iken yüzüne bakabiliyor muyuz?
Güneşin doğması ve batması, zamanın geçmesinden başka size neyi ifade edebilir?
Bu sorularıma hepimizin cevabı ya “birkaç tanedir” ya da “hiçtir.”
Bir düşünün!
En sevdiğimizin gözlerine bir kez olsun bakamamak,
Hemen yanımızda olan sevdiklerimizin yüzlerine adeta hasret kalmak,
Dünya gözüyle şu fani dünyaya bir kez olsun bakamamak,
Gündüzün ve gecenin farkına ancak saatlerle varmak,
Ve daha birçok zor durum
Yaşamak adına gerçekten zor bir durum. Tabi yaşamımızın böyle olması da bizi hayattan koparmamalıdır.

Evet arkadaşlar!
Aya, güneşe, ışığa ve sevdiklerinin yüzüne, hasret bu insanların yaşadıklarını bir an bile olsun hissetmek gerçekten ibret vericidir.

Bende kısmen görme engelli olduğum için ancak onları kısmen anlayabiliyorum. Tamamen görme engelli birçok kişi ile aynı ortamda omuz omuza birçok mücadele verdik. Onların bu mücadeleleri verirken gerçekten birçok zorluklar yaşadığına şahit oldum. Ama içlerindeki yaşama sevinci, her şeye rağmen yüzlerindeki gülücükler ve tebessüm, hayata karamsarlık içinde bakanları imrendirecek kadar güzel ve etkileyici olduğunu gördüm. Bunun için hayatımız ne şekilde olursa olsun her zaman hayata umutla bakmak gerekir.

Benim için burada bir insanın engelinin neresinde olduğunun hiç önemi yoktur. Burada ben tamamen görme engellileri konu almamda ki neden ise onların sorunlarını yazmalarının çok kısıtlı imkanlarda olduğu içindir.

Gözünüzdeki ışığın hiçbir zaman sönmemesi ve sevdiklerinize hasret kalmadan umut dolu bir yaşam dilerim…
 
Küçükken gözlerimi bir süre kapatır, gözleri görmeyen insanları anlamaya çalışırdım.Acaba engelim ortopedik değilde gözlerimde olsaydı ne yapardım, nasıl yaşardım ?, diye kendime göre denemeler yapardım. Sonrada anneme iyiki görüyorum derdim. Annem de "eğer görmeseydin buna alışırdın şimdi bu yapamadıklarını, zorlandıklarını o zaman daha rahat yapabilirdin"derdi.
Bunun doğru olduğunu sonraları öğrendim.
Her engel kendi başına zordu ama insan doğası eksilerini başka artılarla kapatabiliyordu.

Ben anne olduktan sonra, zaman zaman tekrar düşünmeye başladım, eğer bebeğimi göremeseydim ,onun yaptığı şirinlikleri bilmeseydim dedim. Onu görememekmi yoksa peşinden koşamamakmı?
Yani kırk katırmı, kırk satırmı?
Ama her zaman bildiğim bir şey var ,insanlar kendi hayatlarını kendilerine ya zindan ederler, yada hayatın tadını çıkarmaya çalışırlar.
Koşamazsan yürüyebilirsin, yürüyemezsen görebilirsin, göremezsen dokunabilirsin,
dokunamazsan hissedebilirsin,..... , elindeki ile hayatın tadını çıkarabilirsin.
Göremenin ne kadar zor olduğunu algılıyabiliyorum.
Ancak; görmemekle ,sevdiklerinize hasret kalmak kelimesi aynı cümle içinde kullanıldığından bana biraz tuhaf geldi.
 
çiğdem yazdklarına katılıyorum arkadaşım.senn yaptığın gbi bnde gözümü kaptr grmeyenlerin ne yaşadklrını ne hissettiklerini bia anda olsa anlamaya çalıştım gerçekten zor bi durum sanırım onlrda herkes gbi alışıo alşmk zorunda kalıolar allah yrdımcıları olsun.herşeye rağmen umudumuzu yitirmeyelim olur mu
sewgilermle..
 
slm

Çiğdemkuyucak demişki
Ancak; görmemekle ,sevdiklerinize hasret kalmak kelimesi aynı cümle içinde kullanıldığından bana biraz tuhaf geldi.
Ben sevdiklerinin yüzüne hasret kalmaktan bahsettim. Yani onların yüzlerini görememenin burukluğundan inşallah anlatabildim.
 
Tamamen görmeden yaşamak!
Yaşamak adına çok zor olan bir durum olarak değerlendiriyorum. Fakat şu da bir gerçektir. Veya en azından benim kendi gözlemim bu yöndedir. Tamamen görmeyen insanlar hayata çok bağlı ve adeta hayat dolu oluyorlar. Normal bir insandan bile hayata daha iyimser bakabiliyorlar.
 
Adamın biri, ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaş­kın gezindikten sonra, yol kenarında duran bir arabanın yanı­na sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa:
"Buraların yabancısıyım" demiş. "Parkın hemen yanı ba­şındaki fırını arıyorum, çok yakın olduğunu söylediler."
Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra:
"Ben de buraya ilk defa geliyorum" demiş. "Ama sağ tara­fa gitmeniz gerekiyor herhalde."
Adam, çocuğun da yabancı olmasına rağmen bunu nasıl anladığını sormuş ister istemez. Çocuk: "Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz?" di­ye gülümsemiş. "Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten."
"iyi ama..." demiş adam, "Bunların parktan değil de tek bir ağaçtan gelmediği ne malûm?"
"Tek bir ağaçtan bu kadar yoğun koku gelmez" diye atıl­mış çocuk. "Üstelik manolyalar da katılıyor onlara. Hem bi­raz derin nefes alırsanız, fırından yeni çıkmış ekmeklerin ko­kusunu duyacaksınız."
Adam, gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra, cebinden bir kâğıt para çıkartıp teşekkür ederken fark etmiş onun kör olduğunu.
Çocuk ise, konuşurken bir anda sözleri­ni yarıda kesmesinden anlamış, adamın durumunu fark etti­ğini. Işığa hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken:
"Üç yıl önce bir kaza geçirmiştim, görmeyi o kadar çok özledim ki... Sizinkiler sağlam, öyle değil mi?"
Adam, çocuğun tarif ettiği yerde bulunan fırına yönelir­ken:
"Artık emin değilim" demiş. "Emin olduğum tek şey, ben­den iyi gördüğündür...

Bu hikayeyi okuduğumda çok etkilenmiştim bende.. Görmeyen bir insan belki göremiyor ama, sezileri o kadar kuvvetli oluyorki bazen gören bir insan onun kadar göremeyebiliyor aynen bu hikayede olduğu gibi..
Bizimde bir müşterimizin kızı var ve hiç görmüyor. Ara sıra gelirler birlikte çay içer muhabbet ederiz ama ben onun görmediğini bir türlü anlayamıyorum çünkü öyle cıvıl cıvıl bir insan ki ve yüzüme gülümseyerek bakıyor her zaman.. Birlikte çay içiyoruz ve bunları yaparken hiç zorlanmıyor.. Evde de bir çok işi yaptığını ve hatta ara ara elişi falan yaptığını söylüyor. Henüz evinde ziyaret edemedim kendisini nasıl yapıyor bilmiyorum ama sanırım hiç görememekte engel değil insana.. Ben o kızdan bunu öğrendim..
 
slm

melpomene Kardeşim Paylaşımız gerçekten güzel.Teşekkürler
 
Hani siz demiştinizya sevdiklerini görememek.. Bence onlar sevdiklerini görüyor hemde bizim bakarak gördüğümüzden çok daha kuvvetli ve ayrıntılı olarak görüyor..
 
Üniveriste son sınıftayken erzurumdan görme engelli bir arkadaş birinci sınıfa başlamıştı.Bir sene aynı ortamı paylaştık.
Arkadaşımın memleketi erzurum du.Erzurumdan siirte direk araba yoktu.Diyarbakır aktarmalı geliyordu.Yurtta kimsedne yardım istemezdi.Çayını ,kahvaltısını gider kendi alırdı.Hiçte dökmezdi :) hiçbiryere çarpmazdı.Onunla sohbet etmeyi çok severdim.Çok bilgili kültürlü biriydi kendisi.Anlattığına göre 3 günde tüm yurdu ezberlemiş.Gerçektente öyleydi , ben onu ilk gördüğümde görmediğini farketmemiştim bile.Bizim yurdun banyoları tam bir labirent gibiydi.Önce zemin kata iniyorsun kazan dairesine uzun bir koridor sonra tekrar yukarı.Tam bir işkence hele benim için.Canım çıkardı o merdivenlerde.Neyse arkadaşım o labirentte hiç takılmadan istisnasız her sabah duşunu alırdı.Gömleklerini kesinlikle ütülemeden giymezdi ve kimseden ütülemesi için yardım istemezdi.Hep kendi ütülerdi ve abartmıyorum inanın gören birçok kişiden daha iyi ütülerdi...
O arkadaşım 3 yaşındayken görme engelli olmuş ve hiç görmüyordu.Ben onu gördüğümde hep aklıma acaba rüya görebiliyormu diye düşünürdüm.Ben soramadım ama diğer bir ortak arkadaşımız sormuş.O 3 yaşına kadar görebildiği için rüya görüyormuş.Hiç görmemiş bir insanın rüya göremeyeceğini anlatmış.
Bende çok kendimi görme engelli birinin yerine koydum ama çok zor ya........
 
slm

Tamamen görmeyen insanların hayata bağlılığı ibret verici bir durumdur. Bir çok işlerinde ise çevrelerinden yardım almadan yapabilmeleri ise gerçekten insanı şaşırtıyor.
 
slm

Tamamen görmeyen insanların rüya görmediklerini bilmiyordum. Bunuda öğrenmiş oldum.
 
görmeyen duymayan konuşamayan yürüyemeyen vs.vs..insalara ALLAH çok daha farklı özellikler veriyor..bir çok engelsiz insanda olmayan bence mücizevi özellikler..

bende çocukken gözlerimi kapatırdım göremeyen insanları anlamak için..demekki bir ben değilmişim bunu yapan :) arkadaşlarımızın yazdıklarını okuyunca anladım...

vücudunda sosyal hayatını olumsuz etkileyen bazı eksikliklerin olmasının mutlaka bir çok zorluğu var ama ben öyle engelli insanlar tanıyorum ki hayran kalmamak mümkün değil..keşke onun gibi olabilsem dediğim bana bunu dedirten insanlar var..

ve ben bu arkadaşlarımı engelsiz olan bir çok kişiye değişmem..bakıpta göremeyen çook insan var..gözleri göremeyen ama kalpleri gören insanlar olduğu gibi..görme engelli bir kaç insan tanıdım bu yaşıma kadar ama göremediklerine inanamadım :) muhteşem bir ön sezileri var..

hiç görmeden yaşamak demek yani görme engelli insanlara hiç görmüyor gözü ile bakmak asıl körlük bu işte!!
 
slm

serap_vuu demiş ki,
hiç görmeden yaşamak demek yani görme engelli insanlara hiç görmüyor gözü ile bakmak asıl körlük bu işte!
Gerçekten çok güzel, güzel olduğu kadar da anlamlı bir cümle kullanmışsınız.
Ama bunu malesef bir çok insan anlayamıyor. Belkide anlamak istemiyor.
 
Tamemen görmeden yaşamak gerçekten çok zor Engelin her çeşidi zordur. Fakat tamamen görmeden yaşamak sanki bana biraz daha zor gibi geliyor..
 
Bende kısmen görme engelliyim..karanlıkta hiç göremem.aydınlıktada %30 civarı görüyorum. Ve ilerde tamamen görememe ihtimalim var.

Umarım bende hiç göremeyen ama görenlerden daha fazla hayata bağlı ve kimseye muhtaç olmadan yaşayabilen kişilerden olurum
 
İstersen olursun levent bu tamamen senin elinde..Önce bunu kalbine yerleştirmelisin..:)
 
levent retinis pigmentoza,

Arkadaşım niçin öyle düşünüyorsun? İnşallah sen tamamen görme engelli olmazsın. Arkadaşım o kadar karamsar olma gün doğmadan neler doğar.
Aydınlıkta %30 görmek çok ta kötü bir durum değil inşallah hayatın boyunca hep gören insanlardan olursun..
 
bende tamamen DUYMADAN yaşıyorum kardeş. kimsenin söylediğini duyamıyorum, tv izlerken sesleri duyamıyorum hareketlerden anlam çıkarmaya çalışıyorum, sokakta biri bana birşey sorsa sadece yüzüne bakarak ne dediğini anlamaya çalışıyorum, ailemle konuşurken seslerini duyamıyorum, küçük kızımın ağlamasını hiçbir zaman işitemedim. işitme engelli olmakta zorrr. ama çok şükür, halimize.
 
serkanabi Gerçekten çok güzel bir örnekleme yapmışsınız.
Yaşama sevinci adına hayat dolu ve mutluluk verici bir yazı olmuş. Her zaman için rabbimize şükürler olsun.
 
Düşünün ki körler restoranına yemeğe gidiyorsunuz …

Restorana girerken , kapıda üzerinizde bulunan , kibrit , çakmak , cep telefonu gibi şeyleri teslim ediyorsunuz ve zifir karanlığa dalıyorsunuz. Size tamamen görme engelli garsonlar hizmet ediyor . Karanlıkta el yordamı ile labirent gibi koridorlardan geçip yerinize yerleşiyorsunuz. Menüden seçim yapıp beklerken, masada çatalın , kaşığın, bardağın yerini önceden tespit ediyorsunuz. Siparişleriniz geldiğinde koku ve tat alma duyunuzla ne yediğinizi anlamaya çalışıyorsunuz. Karşınızda bulunan insanın sadece parfüm kokusunu ve sesini duyabiliyorsunuz . Diğer masalarda oturanlar ne giymiş , ne içmiş, ne yemiş gözlemleme imkanınız yok. Sadece duyabildiklerinizi dinliyorsunuz. Döke saça epeyce mücadele verip yoruluyorsunuz ama bir duyunuz olmadığında diğer duyularınızla ne yapabileceğinizi görüyorsunuz.

“Blind Restaurant” kurgu veya fantezi değil, gerçek …Paris , Londra , Berlin derken ülkemizde de açılmış ,-Antalya-Belek’te -http://www.adamevehotels.com/modules/blindRestaurant/index_tr.html

Gitmek ve bu deneyimi yaşamak lazım :)
(100$ mış şimdiden bi kenara ayırmalı , ya da evde aynı düzeni kurmalı :D )
 
Arkadaşım gerçekten çok ilginç bir paylaşım sunmuşsunuz...

Yaşamak adına kapkaranlık bir dünyanın olması gerçekten çok zordur. Gözlerimizi kapatıpta bir düşündüğümüzde adeta düşünmenin bile insanı ürküttüğü bir sorun insanın dünyasının kararması.

Görmeyen insanlar için çiçeklerin renklerin bir bir anlamı yoktur. Karşısında ki insanın bakışlarını değil dokunmasını hissederler. İşte bu kadar zor bir yaşam bu kadar renksiz bir hayat ama bu insanların hepsinin adeta hayat dolu oldukları bir gerçektir.

Hayata bağlanmak adına, yaşama bağlanmaık adıana, hayatta dimdik durabilmek adıana, bütün engellere inat en güzel bir şekilde mutlu olarak yaşamak dileklerimle...
 
görmeden yaşamak....bence engellerin içinde en kötü engel....allah kimseyi karanlıkta bırakmasın diyorum bu çok zor bir olay..yürüyemessin ama sandalyen yada koltuk değneğin sana eşlik eder sana canyoldaşı olur...
duyamassın küçük bir işitme cihazı ömür törpün olur..yada hiç duymassan ellerin refakat eder derdini anlatmana...yada anlamak için başkalarının dudakları okunur....ama hiç göremeyen bir insanın karanlığını aydınlatacak hiç bir ömür törpüsü ve hiçbir araç yok....:(ne yazıkki çaresiz dertlerden biri...
yinede belki allaha şükür hayat gülen gözlerle bakmasını bilen arkadaşlarımız olsada bu çok kötü bir durum...
biz görebilen insanlar için elektirik kesintisi çok önemli...karanlıkta kaldığımda hep şunu derim görmeyenlere allah sabır versin ve allah karanlıkta bırakmasın 2 dakka karanlığa tahammül edemiyoruz ve hemen jenanatörler devreye giriyor yada mumlar...ışıklar gelincede ohhh beee çekiyoruz...ister istemez...ama onlar için bu imkansız....:(
körlükten sonra ikinci bir zor engel sanırım el kol....
engel olarak hepsinin zorluğu olsada bunlar yaşamsal faaliyelerin kolaylığı için şart ve kullanım alanları fazla...gibi geliyor bana ama herkesin derdi kendine...insanın neresi ağrırsa canı ordadır derler yaaaa.....:eek:
son olarak allah kimseyi KARANLIKTA bırakmasın!
"amin"
 
Bende kısmen görme engelliyim..karanlıkta hiç göremem.aydınlıktada %30 civarı görüyorum. Ve ilerde tamamen görememe ihtimalim var.
Umarım bende hiç göremeyen ama görenlerden daha fazla hayata bağlı ve kimseye muhtaç olmadan yaşayabilen kişilerden olurum

levent burdaki cümleni tam anlamış değilim hani demişsin ya....hiç görmeyenlerden ama görenlerden daha fazla hayata bağlı olurum...
allah karanlıkta bırakmasın yine tekrar ediyorum....sende güzel güzel amin demişsin...o zaman bir daha deme gözünün yağına yumurta kırım:Dgözünü sevim hiç görmeyenlerden olurum deme:(
kırmım kafanı:D
 
Amiiin
Engelin bana göre hepsi de zordur..
Tamamen görmeden yaşayan insanların hayatının tamamen karanlık olması belki biraz daha zordur. Zor da olsa hayata bağlı kalmak bu hayatı en güzel şekilde yaşayabilmek gerçekten en güzelidir.

Hayatımızdan umudun ve ışığın hiç eksilmemesi dileklerimle...
 
tam yerinde ve zamanında okuduğum bir konuydu..bi kaç dakika önce elektrikler kesildi odam zifiri karanlıktı..hiç bir şey göremedim bi an:(aman yarabbim,görememek ne kadar kötü bişey..ve defalarca kez şükrettim:) allah sağlıklıyken bol bol şükredenlerden eylesin.
 
Tamamen görmeden yaşamak!
Hiç görmeden yaşamak, kapkaranlık bir dünya, gerçekten yaşanılması en zor olan durumlardan birisidir. Bu duruma katlanabilmek gerçekten çok büyük sabır ister.

-[FONT=&quot] [/FONT]Bir gün tamamen görmeyen bir arkadaşıma söyle bir soru sordum?
-[FONT=&quot] [/FONT] Hiç görmediğiniz halde bu kadar neşeli olmayı nasıl başarabiliyorsunuz?
-[FONT=&quot] [/FONT]Dedi ki;
-[FONT=&quot] [/FONT]Hayata küssen, kahretsen ne olacak, bu hayatı karanlıklar içerisinde yaşarken, birde mutsuzluklar, karamsarlıklar eklenecek. O zaman yaşamış olduğumuz hayat belki de hiç çekilmeyecek bir hal alacak. Bunun için yaşamış olduğumuz hayatı en güzel ve ne mutlu şekilde yaşayabilmek için mutlu ve neşeli olmaktan başka çaremiz yoktur.

İşte bu sözlerden sonra, sanırım söylenecek fazla bir şey yoktur. Yaşamış olduğumuz hayatı güzel ve mutlu bir hale getirerek dolu, dolu yaşamak. Hem bizim, hem de sevdiklerimizin adına gerçekten mutluluk verici olacaktır..
 
Tamamen görmeyen insanların hayatını ben her zaman etkileyici ve ibret verici olarak görmüşümdür. Belkide o insanlarla iç içe olmamdan dolayı böyle olabilir diye düşünebilirim. Engelin hepsi zor, hepsi çilelidir. Gerçekten engelimiz ne olursa olsun hayatımızı olumsuz olarak etkiliyor. Bir noktada çaresiz kalınabiliyor.

Hiç görmeyen insanların hayatında o kadar zorluklar mevcut ki; Ne bileyim adeta herşeye dokunuyor ama göremiyor. Bu şekilde düşünürsek en zor engel ne deseler, hiç görmeyen insanlar sanırım en başlarda olurlar.

Hiç görmemek insanı hayatta bekleyen o kadar zorluklar varki, bu zorlukları aşmak, bu zorluklar karşısında sabretmek gerçekten çok zordur.

En azından hiç görmeyen bir insan. Bu sitede bile hiç bir aktiflik gösteremeyebilir. Bazı mesajlar yazsada sadece sınırlı oranda yazabilir. Aksi halde birilerinden yardım alması gerekir.
 
Hiç görmeden yaşamak nasıl oluyor?

Ben kısmen görme engelliyim. Burada hiç görmeyen insanların kısmen de olsa meramını anlatmaya çalışacağım. Bunun nedeni ise tamamen görmeyen insanların bu şekilde sanal ortamlarda kendilerini yeteri kadar anlatamamalarıdır. Çünkü hiç görmeyen bir insan bilgisayara kullanabilir ama gören insan gibi rahat olamayabilir. Yani teknolojinin ne kadarda geliştiğini düşünsek de bu teknolojiyi her görmeyen kişinin kullanması veya bulabilmesi maalesef mümkün olmayabiliyor.

İşte tamamen görmeyen insanların durumu nedir?

Kendi çapımızda şöyle bir düşünürsek sanırım olayı daha iyi kavrama olanağı bulabiliriz. Gözlerimizi kapatarak beş dakika kadar düşünelim. Ne hissediyoruz? Neler yapabiliyoruz? İşte gözlerimizi kapatarak düşünelim…. Bazı şeyleri yapmaya çalışalım ne kadar yapabilmekteyiz.

Her hangi bir yere çarpmadan kaç adım atabiliyoruz? Elimizdeki kalemle defterimize kaç kelime yazı yazabiliyoruz? Bir bilgisayarın tuşlarına dokunarak kaç kelimeyi bir araya getirebiliyoruz? İşte bunlar bizim beş dakika gözlerimizi kapatarak yapamadıklarımızdır sadece bunlar...

Birde hiç görmeyen insanları düşünelim…

Sevdiklerinin yüzlerini bir kez olsun görememek, bir güneşim doğuşunu batışını seyredememek, kapkara zindan olmuş bir dünyaya adeta boyun eğercesine ışığa hasret gözlerle beklemek ve beklemek… Onların bu dünyalarını düşündüğümüz zaman işte onların yaşamlarını sanırım bir nebze de olsun anlama imkânı bulabiliriz.

Tabi insan düşündüğü zaman bu şekilde yaşamanın hiçte kolay olmayacağı ve hatta yaşanamayacağını düşünebiliyor. Ama hiç görmeyen insanlarda bu dünya da neşe içinde yaşayabiliyorlar.

Ben birçok kısmen ve tamamen görmeyen insanlarla kendi çapımızda omuz omuza ve en yürekli bir şekilde birçok mücadelede bulundum. İşte benim o insanlarda bir şey dikkatimi çekti. Tamamen görmeyen insanların hayata bağlılıkları ve çok neşeli olmaları… O insanların yüzlerindeki tebessüm gerçekten çok güzeldi. Yani bazen ben bile o insanların bu kadar neşeli olmalarına inanın imreniyordum. Sanki o insanları hayata bağlayan farklı bir şeyler vardı. Bu konu benim çok önemli bir şekilde dikkatimi çekmiştir.

Bütün bunlar düşünüldüğü zaman görme engellilerin yaşamları ne kadarda zor olsa yaşama gülümsemelerinin önemi gerçekten şaşırtıcıdır.

Hayatımızın ışığının hiç sönmemesi dileklerimle…
 
evet.en zor şey..hiç görmemek.üniversitedeyken bir arkadaşm vardı.ısmı eraydı.hiç görmüyordu.ama o kadar mükemmel bir hafızaya sahiptiki.anlatamam.ben okur o aklında tutar sonra bana anlatırdı.rabbım büyük
 
qörmeden ınsan nasıl yasar...?

hıc qörmemiş bır ınsana renqı nasıl anlatırsın....pekı bunca qörmeyen nasıl yasıyor ? ???????????? bı sekılde yasıyor.sabırla yasıyor....ınsanları dınlemesını öqrenıyolar...qörenlerın yapmadıklarını yapıyorlar ...

ALLAH KULUNA KALDIRAMAYACAĞI YUKU YUKLEMEZ....kımseye temennı edılmeyecek bır sey elbet ancak durumbu raddeye qelırse ona dayanma sabrıda beraberınde verılmıstır....
 
Üst Alt