Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Türkiye'nin önde gelen bağlamacıları

alidulger

Üye
Üyelik
10 Ağu 2010
Konular
11
Mesajlar
123
Reaksiyonlar
0
c.JPG


Çetin Akdeniz

Sanatçımız Çetin AKDENİZ 1967 yılında dünyaya geldi. Aslen Ordu Perşembeli olan ilkokuldan sonra sırası ile İ.T.Ü. Türk Musikisi Devlet Konservatuarı orta , lise ve üniversite bölümlerini bitirdi. Daha sonra iki yıllık lisan eğitimini tamamlayan sanatçımız şu anda Ordu türkülerinin analizi üzerine tez çalışması yapmaktadır.

1985 yılından beri başta Halk Müziği ve diğer müzik türleri de dahil olmak üzere sayısız stüdyo çalışmalarına katıldı ve konserlerde değişik sanatçılara eşlik etti.

Bu ilk kaset çalışmasında yurdumuzun değişik yörelerinden özelliklede Orta Anadolu'dan seçtiğimiz eserleri büyük bir ustalıkla icra eden sanatçımız bu kasetinde bağlama üvertürü adını verdiği küçük bir denemeye de adını verdi.

01.Bağlama Uvertürü
02.Anan Varmıdır
03.Ankara Divan Ayağı
04.Ezgi Akşamı
05.Fidayda
06.Haydar Haydar
07.Kız Gül Beden
08.Misket
09.Pancar Pezik Değilmi
10.Şeker Oğlan
11.Topal Oyun Havası





 
NEŞET ERTAŞ

Sesi ve sazı ile babası Muharrem Ertaş'ın yolunu sürdüren Neşat Ertaş, 1938 yılında Kırşehir'in Tırtıllar köyünde dünyaya geldi.
Keman ve saz çalmasını öğrendi. Ankarada TRT radyo evine girdi.
Güçlü derlemeleri olan ozanın kendisine ait çok sayıda güfte ve besteleri vardır. Halen Almanyada yaşamakta ve bir muzik evi çalıştırmaktadır.

Neşet Ertaş babası Muharrem Ertaş ile adeta Anadoludaki en olgun seviyesine erişen bu Türkmen/Abdal muzik birikiminin yeni bir yorumcusudur.
Yoğun yöresel özellikleri ve baskın mahallilik unsurları i ile donanmış bu muziği yöresinin dışına çıkarmış, ülke genelinde ve hatta yurt dışında bilinmesini ve tanınmasını sağlamıştır.
 
Musa Eroğlu , Arif Sağ, Erdal Erzincan'a ayıp olmasın.?:)
 
Talip Özkan , Yılmaz İpek , Mehmet Erenler , Nida Tüfekçi , Ali Ekber Çiçek , Orhan Hakalmaz , Rıfat Balaban , Rıza Konyalı ...
bu sanatçılarımızı da unutmamak gerekir...
 
ŞELPEDE ERDAL ERZİNCAN (Tanişma fırsatim oldu konserde bide karsimda ona calmak cok heycan verici ellerim titredi :)
 
konularim editleniyo sürekli Başlık türkiyenin en iyi baglamacisi diye yazmiştim konu başlıgına neden degiştirildi anlamadim
 
Değerli bağlamacı ''Çetin Akdeniz'' adına açmış olduğunuz konu başlığınız,
katılımcı arkadaşlarımızın da, Türkiye' nin diğer değerli bağlamacılarını
tanıtıp paylaşım yapmasıyla, yazılan mesajlara göre ''Önde gelen bağlamacılarımız'' olarak değiştirildi ..:)
 
Talip Özkan ( 02.08.1939)


Türk Halk müziği denince Anadolu'nun ve Trakya'nın ses kültürü akla gelir. Bu kültürün kaynakları, çeşitli doğal ve sosyal olaylar çerçevesinde ezgi üretimini sürdürürler ve ses kültürümüze katkıda bulunurlar, bitmek tükenmek bilmeyen gayretle... Bir de bunları toplayan, kendine özgü yorumlarıyla uygulayan ikinci kuşak halk sanatçıları vardır. Çileli bir kuşağın sanat emekçileri diyebileceğimiz bu insanlar arasında halk müziğimize bir çok yönden hizmet etmiş olan Talip Özkan ismi kuşkusuz önemli bir yer tutar. Talip Özkan, halk kültürünü yaşayarak yaşatmaya gayret etmiş bir sanatçı.... Çocukluk yıllarından itibaren halk kültürünün dolayısıyla müziğinin içinde yoğrulmuş, daha sonraları ülkenin dört bir yanına sazı ve sesiyle ulaşmış Talip Özkan.... Talip Özkan'ın yaşam öyküsünü kısaca şöyle aktarabiliriz.
2 Ağustos 1939'da Denizli'de doğan Özkan, ilk ve orta öğrenimini Acıpayam'da Lise öğrenimini ise Denizli'de tamamlar. 1957-58 öğretim yılında Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Fransız Filoloji Bölümü'nü kazanır; böylece yüksek öğrenim yapma isteğinin ilk basamağına adım atmış olur. Türk Halk müziğinin önemli simalarından olan Muzaffer Sarısözen ile lise yıllarında Acıpayam'da tanışır... Sarısözen genç Talip Özkan'ın bağlamadaki icra tekniğini ve performansını göz önünde bulundurarak radyo emisyonlarına çağırır. Özkan yüksek öğrenim için Ankara'ya geldiğinde Ankara Radyosu'nun halk müziği programlarıa katılmaya başlar. Kısa zamanda kendini kabul ettirir ve radyo sınavlarını kazanarak profesyonel yaşamına ilk adımı atmış olur.
1960 askeri müdahalesi sonrası, İstanbul Radyosu'nda sanatçılığa devam eden Özkan, aynı dönemde yüksek öğrenimini de ihmal etmez. İstanbul'a geldiği yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'ne kaydolur. Bir süre fakülte ve radyo çalışmalarını birlikte götürür. İzmir Radyo'suna naklen atanmasından sonra Özkan'ın özel yaşamında ve meslek yaşamındaki sorumluluklarının ağırlaştığı görülür. Bu dönemde "koro şefliği" ve "öğretmenliği" birlikte sürdürür.
Türkiye Radyoları'nda, sanatçılığın yanısıra korist, koro şefi, öğretmen, derlemeci ve müfettiş olarak görev yapan nadir simalardan biridir.
Meslek yaşamının her aşamasında derleme faliyetlerine büyük önem veren Talip Özkan, Türkiye'nin bir kaç kenti hariç hemen her kentin, ilçe ve köylerinden halk ezgileri derlemiştir. Bu derlemelerin çoğunu kişisel çabalarla gerçekleştiren Özkan, 1967 yılında TRT kurumunun görevlendirmesiyle ilk resmi derlemesini gerçekleş tirir. TRT'nin düzenlediği 1. Folklor Derleme Gezişi için İzmir ve çevresinde yapılan çalışmalarda Veysel Arseven, Işıl Duygu Gülöksüz ve Talip Özkan görev yapmıştır. 100 kadar halk ezgisi, 8 tane masal, ramazan manisi ve çeşitli ninniler bu derlemede elde edilen malzemelerdendir.
Talip Özkan'ın her dönemde kendini geliştirme isteği onun yaşamı boyu müzik öğrenciliğini sürdürmesi gibi bir sonuç doğurmuştur. İzmir Radyosu'nda sanatçı ve şeflik görevlerini sürdürürken aynı zamanda Armoni, orkestrasyon, enstrumantasyon, kontrpuan gibi Batı müziği disiplinlerini de öğrenerek müzik donanımını geliştirmeyi bilmiştir.
1976-77 yıllarında Fransa'ya (Paris'e) yerleşerek halk müziği çalışmalarına Avrupa'da devam etmiştir. Avrupa'daki konser ve Türk müziği tanıtım çalışmalarını sürdürürken aynı zamanda Paris 8. Üniversitelerinde önce müzikoloji, sonra etnomüzikoloji doktorası yapan Özkan bu eğitimim 1988 yılın da tamamlamıştır. Halen Paris'te yaşamaktadır....
Bağlamada kendine özgü üslup ve icrasıyla bir ekol oluşturan Talip Özkan'ın bağlama çalışındaki, tarama tezeneli icra ve seri parmak hareketleri en belirgin özellikleridir. Sesini de aynı ölçüde dengeli ve tavrıyla kullanabilmektedir.

Kaynak: Talip Özkan (Talip Özkan Kimdir? - Talip Özkan Hakkında) (Hayatı, Biyografisi, Eserleri)

Mehmet Erenler





Mehmet Erenler:
Doğumu: 26 Ocak 1946, Ankara

Türk bağlama sanatçısıdır.
8 yaşında kendi kendine bağlama öğrenmeye başladı ve yaklaşık 13 yaşında sahneye çıktı. Aynı dönemde Muzaffer Sarısözen’in davetlisi olarak "Yurttan Sesler" programına katıldı. 1960’lı yılların başında çeşitli gazinolarda çalarak kendini geliştirdi. 1966’da TRT’nin açtığı sınavı kazanarak Ankara Radyosu'nda göreve başladı. Sonraki yıllarda İstanbul Devlet Konservatuarı'nda öğretim üyesi olarak çalıştı.
1980’den sonra atandığı İstanbul Radyosu'nda bağlama sanatçısı ve koro şefliği görevlerini yerine getiren Mehmet Erenler, Türkiye ve Türkiye dışında birçok konser, seminer ve toplantıya katıldı.

Kaynak: Mehmet Erenler (Mehmet Erenler Kimdir? - Mehmet Erenler Hakkında) (Hayatı, Biyografisi, Eserleri)
 
Hasret Gültekin Şelpe'nin piridir..Allah rahmet eylesin..

 
Murat Sincer - Şu Fani Dünyada .


MURAT SİNCER

•Sivas 06.03.1964
doğumlu. Aslen Adana (Osmaniye/düziçi) ‘lı olan MURAT SİNCER İlköğretimini İstanbulda, liseyi İzmirde tamamladı.
Orta ö

ğrenimi sürecinden başlayarak musiki cemiyetleri,halk evleri, saz atölyeleri ve çeşitli derneklerde başta Şinasi Özkan ve Talip Özkan olmak üzere değerli ustalardan eğitim aldı.

Dernek korolar

ı ve bazı musiki cemiyetlerinde bağlama ailesi ve tar çalarak korolara eşlik etti, yöre türkü ve tavırlarıyla ilgili incelemeler yaptı. Bu yoğun çalışmaları onu çok kücük yaşta bağlama virtiyözü yaptı. O dönemler bir çok sanatçıya baş bağlamalık yaparak hayatını kazandı ve halk müziği çalışmalarını hızlandırdı. 1982′de piyasada yetişmiş sanatçılara belli bir statü kazandırmak amacıyla Sanatçılara Unvan Yasası çıktı ve bir sınav açıldı. Kültür bakanlığı ve Trt sanatçılarının yaptığı bu sınavı çok az sayıda kişi kazandı. Bu sınav sonucu MURAT SİNCER Resmi Ses ve Saz Eğitmenliği ve sanatçısı ünvanını alarak okul ve konservatuarlarda öğretmenlik yapma hakkını kazandı., 1982-1983 ve 1984 yıllarında Karşıyaka Halk Eğitimi Merkezinde bağlama ve ses eğitmenliğine başladı, Koro ve Saz ekipleri çalıştırdı. İki kez Türkiye turuna çıkarak kısıtlı imkanlarına rağmen Anadolunun çeşitli yörelerine ait 10 tane türkü derlemesi yaptı, yöre insanlarının tüm sosyal, kültürel, psikolojik özelliklerini tanıma ve tespit etme imkanı buldu.

•Bazı Üniversiteler, okullar ve Belediye konservatuarlarında sözleşmeli olarak öğretmenlik yaptı; bazı Kültür Derneklerinde bağlama ve şan dersleri vererek binlerce öğrenci yetiştirdi,1993 yılında 80 kişilik çok sesli Türk Halk Müziği Korosu kurarak 1995 yılında İzmirde Dokuz Eylül Üniversitesi Sabancı Kültür Merkezinde koro konseri yönetti.
•Tüm Bağlama ailesi (Divan.Cura,Tambura) Kabak Kemane, Azeri Tarı ve vurmalı sazları çalabilmekte, Batı Müziği, Armoni ve çokseslilik konusunda araştırmalar yapmaktadır.
Bu bilgilerini pekiştirmek içinde piyona ve keman eğitimi almıştır.
•Temmuz 1997 yılında alt yapısını Mete ARTUN la birlikte yaptığı, tüm Halk Müziği Enstrumanlarını kendi çaldığı Türküler Umuttur isimli ilk albüm çalışmasını yaptı, bunun yanı sıra İzmir başta olmak üzere birçok ilde tek resital ve konserlere ayrıca birçok sanatçıyla ortak konser ve aşağıda bazılarının sıralandığı festivallere katıldı, çeşitli ozanlara ait şiirlere besteler yaptı, ayrıca söz ve müzik çalışmaları yapmaktadır.



1998 yılında kendi adıyla kurduğu müzik merkezinde eğitimiciliğine ve sanat yaşamına halen devam etmektedir.
 
Üst Alt