ALİOLCAR,
ilgili Yönetmelik "ağır özürlü" tanımını şu şekilde yapmıştır:
"MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Ağır özürlü: Özür durumuna göre özür oranı %50 ve üzerinde olduğu tespit edilenlerden günlük yaşam aktivitelerini başkalarının yardımı olmaksızın yerine getiremeyeceğine özürlü sağlık kurulu tarafından karar verilen kişileri,"
Evde bakım aylığı alabilmek için ise özürlü sağlık kurulu raporunun % 50 ve üstü, "ağır özürlü" ibareli olması şarttır.
Sizin kızınızın raporunda "ağır özürlü" ibaresi olmadığı için evde bakım aylığı baglanamaz.
Eğer kızınızın "ağır özürlü" olduğunu düşünüyorsanız, gidersiniz İl Sağlık Müdürlüğüne itiraz edersiniz. "ağır özürlü" ibareli rapor alırsanız da evde bakım aylığı için başvurursunuz. Ama agır özürlü ibareli rapor olmadan evde bakım aylıgı baglanmaz.
Özürlü sağlık kurulu raporuna itiraz için
İlgili Yönetmelik şöyle der:
"Özürlü sağlık kurulu raporuna itiraz
MADDE 10 – (1) Özürlü sağlık kurulu raporuna; özürlü, velisi veya vasisi veyahut raporu isteyen kurum tarafından itiraz edilebilir. İlgililer itiraz dilekçesi ve ilk özürlü sağlık kurulu raporunun tasdikli bir örneği ile birlikte, bulunduğu ilin sağlık müdürlüğüne başvurur. İl sağlık müdürlüğünce, özürlü sağlık kurulu raporu alacak kişi en yakın farklı bir özürlü sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneye gönderilir. İtiraz edilen özürlü sağlık kurulu raporu ile itiraz üzerine verilen özürlü sağlık kurulu raporundaki kararlar aynı yönde ise özürlü sağlık kurulu raporu kesinleşir.
(2) Özürlü sağlık kurulu raporlarının farklı olması durumunda, Sağlık Bakanlığınca belirlenmiş olan hakem hastanelerden, kişinin ikamet ettiği yere en yakın bir hakem hastaneye, kişi yeniden muayene edilmesi ve özürlü sağlık kurulu raporu tanzim edilmesi amacıyla yine il sağlık müdürlüğü kanalıyla gönderilir. Hakem hastanenin özürlü sağlık kurulunca verilen kararı kesindir. "
Burada tartışma konusu yok. Yapacağınız şey belli: rapora itiraz.
...
Evde bakım aylığı için bakalım şimdi. Evde bakım aylığı için 3 temel şart vardır:
1. % 50 ve üstü, "ağır özürlü" ibareli özürlü sağlık kurulu raporunun olması.
2. Gelir kriterlerinin uygunluğu.
3. bakıma muhtaçlık kriterlerine uygun olduğuna dair bakım hizmetleri değerlendirme heyetinin olumlu kanaati.
Bu üç şarttan birinde uygun bulunmasın evde bakım aylığı bağlanmaz.
üstelik özürlü sağlık kurulu raporunda isterse % 90 "ağır özürlü" olduğu yazılsın eğer bakıma muhtaçlık kriterlerine uymuyorsa ve bakım heyeti bu konuda olumsuz kanaat bildirmişse (itiraz sonucunda da) evde bakım aylığı bağlanmaz.
Çocuğunuz küçük. Evde bakım aylığında yaş sınırı yok. Peki bakıma muhtaçlık nasıl değerlendirilecek bu durumda?
4 yaş çocuğunun başkasına muhtaçlığı yaşından mı kaynaklanıyor yoksa hastalığından mı? İşte küçük çocuklarda buna dikkat edilir.
Elbette 4 yaşındaki çocuk kendi banyosunu yapamaz. Elbette tek başına sokağa çıkamaz. Elbette kendi güvenliğini sağlayamaz.
Elbette tek başına büyükleri olmadan bir evde yaşayamaz. Bunları sapsağlam çocuklar da yapamaz zaten. Bunlar değildir önemli olan.
Önemli olan yaşına göre değil, hastalığı dolayısıyla bakıma muhtaçlığının tesbit edilmesidir.
İsterseniz bu konuda SHCEK'İn( Bu kurum şu an mülga olabilir ama aynı görüş yazısı Yaşlı Ve Özürlü Hizmetleri Genel Müdürlüğü kurumunda da mevcuttur) görüş yazısını aynen kopyalayım buraya:
" .Bebek veya yaşı küçük özürlülerin bakım hizmetinden yararlanmalarınınaçıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bebek özürlüler, sağlıklı olsalardıbile ebeveynlerinin birebir bakım ve gözetimine gereksinim duymaktadırlar.Örnek; 6 aylık Down Sendromlu bir bebeğin bakıma muhtaçlığı yaşındanmı kaynaklanmaktadır, yoksa özründen mi kaynaklanmaktadır? Özürlünün bakım hizmetinden yararlanmasındaki tek ön koşul "bakıma muhtaçözürlü" olmasıdır.
Bu kapsamda yaş sınırlılığı bulunmamaktadır. Buna göre BakımHizmetleri Değerlendirme Heyeti tarafından "bakıma muhtaç özürlü" olduğubelirlenen tüm özürlülerin bakım hizmetinden yararlandırılması esastır. "