Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Uluslararası Engelliler Derneği'nin düzenlediği İstihdam Toplantısı Hakkında

alifatih1958

Aktif Üye
Üyelik
3 Ocak 2007
Konular
58
Mesajlar
1,373
Reaksiyonlar
58
Yaklaşık bir hafta kadar önce telefonumu İşkur’dan temin ettiğini söyleyen bir beyefendi Uluslararası Engelliler Derneği (UED) adına aradığını belirterek 27 Eylül 2011 tarihinde Fatih’te Ali Emiri Kültür Merkezinde bir toplantı tertip edildiğini ve bu toplantıda katılımcılarla birebir görüşme yapılarak istihdam konusunda kendilerine yardımcı olunacağını ifade etti ve benim de bu toplantıya katılmak isteyip istemediğimi sordu. Ben de kendisine katılacağımı ifade ettim.

Öncelikle bu toplantıdan hiç ama hiçbir beklentim olmadığı için aşağıdaki organizasyon bozukluğunun bende bir hayal kırıklığı oluşturmadığını samimiyetimle belirtmek isterim zira memlekette o kadar çok sakat dernekleri var ki nerdeyse her köşebaşında bir dernek tabelası görmek mümkün. Ancak bunca tabelaya rağmen icraat var mı diye sorduğumuzda ne yazık ki buna bir çoğumuz olumlu cevap vermeyecektir eminim.

Öncelikle bu organizasyonu yapan derneğin adını ilk kez duyduğumu, haklarında menfi veya müspet hiçbir fikrim olmadığını, ne yaparlar ne ederler bilmediğimi, yaptıkları olumlu işler var mıdır yok mudur bir malumatım bulunmadığını belirtmek isterim.Bu hususları özellikle belirtiyorum ki konuya ön yargılı baktığım konusunda kimse yanlış bir fikre kapılmasın.

Toplantıya takribi 150-200 kişi katıldı. Katılımcıların profiline baktığımda bunların yaklaşık dörtte üçünün orta yaş ve üstü kişilerden oluştuğunu gördüm. Bu kişilerin bir kısmı yanlarında oğlu, kızı, yeğeni gibi rahatsızlığı bulunan bir yakını ile gelmiş, bir kısmı da oğlu, kızı, yeğeni gibi yakını olmaksızın ama onları temsilen toplantıya katılmışlar. Geri kalan dörtte birlik kısım da 18-30 yaş grubu arasındaki gençlerden oluşuyor. Bu durumda toplantıya katılanların veya yakınlarının rahatsızlığının daha ziyade evde bakım aylığı alanlardan oluştuğunu tahmin ediyorum. Ortopedik sakatlığı olan arkadaşlar da sayıca dikkat çekiyordu ama tekerlekli iskemle ile toplantıya katılan kimseyi görmedim. Belki bir yakınları gelmiş olabilir. Bana telefon açan beyefendi davet ettiği herkese bana söylediklerini söylemiş ise, ki öyle olduğunu birkaç kişiden teyit ettim, katılımcılar oğullarına, kızlarına, yeğenlerine veya torunlarına bir iş, bir aş bulabilmek, bürokrasinin cambazlığından illallah dediklerini duyurmak ümidiyle toplantıya akın etmişler. Yani davet edilen katılımcılarda gaye tek: rahatsızlığı bulunan yakınlarına iş bulabilmek ve bürokrasiden dert yanmak.

Saat 13.00 de başlayacak olan toplantı saatinde salonda olmamız istendi. Saat oldu 13.00 ama ortada kimse yok, yani var da toplantıdan eser yok. Nitekim 13,40 sularında toplantı başladı. Dakka bir gol bir. Madem toplantı 13,40’ta başlayacaktı o zaman neden milleti 13.00 de hazır edip salonda isyan ettirdiniz. Hazırlıklara neden erken başlamadınız da milleti uzun süre beklettiniz? Madem toplantı bu kadar geç başlayacaktı da o zaman neden millete 13,40’da gelin demediniz? Bu durum organizasyonun bozukluğunun ilk sinyali idi.Kaldı ki sunum yapan şirketin ortağı iş görüşmelerine mutlaka randevu saatinden15 dakika erken gidilmesi gerektiğini üstüne basa basa söyledi. O zaman neden söz verilen saatte toplantıya başlanmadı?

Toplantının açılış konuşmasını UED’nin İstanbul Şubesi başkanı olan hanımefendi yaptı ve kısaca:-bu güne kadar dokuz yüz küsur sakat arkadaşı işe yerleştirdiklerini,-istihdam programını İşkur ile ortaklaşa yürüttüklerini,-dernek olarak meslek edindirme kursları düzenlediklerini,-yardım da yaptıklarını ancak bu yardımın oldukça cüzi olduğunu,-iş görüşmelerine ne şekilde gidileceği hususlarında teknik detayları belirtti. Eminim dokuz yüz kusur arkadaşımızı işe yerleştirmişler ve bunun haricinde başka olumlu faaliyetlerde de bulunmuşlardır. Amacımın bu derneği tenkit etmek değil sadece organizasyon bozukluğuna dikkat çekmek olduğunu tekrar belirtmek isterim.

Hanımefendinin konuşmasından sonra sunum işini üstlenen K… Akademi isimli bir şirketin biri bayan biri de bay olan iki ortağı ve yine bu şirketin eğitim sorumlusu olan bir hanımefendi meydana çıktı. Şov burada başladı. Millet oraya iş bulabilme ümidi ile gelmiş, gaz bombardımanı ile karşılaştı saatlerce. Bizler çok özelmişiz,bizler öz güvenimizi kaybetmemeliymişiz (doğru aslında) gibi uzun süren bir konuşma yaptı. Bu esnada şovdan sıkılan millet sorular sormaya ve sıkıntılarını dile getirmeye başladı. Kimi baba oğluna iş yerinde şans verilmediğini,ezildiğini, kabiliyetli olmasına rağmen hor görüldüğünü, kimi analar da raporlardaki oran cambazlığından artık gına geldiğini ifade etmeye başladı. Keza evde bakım maaşından da dert yananlar oldu. İnsanlar isyanlarında çok haklı zira devlet bugün mesela yüzde elli olan bir sakatlık oranını birkaç ay sonra kalkıyor yüzde otuz beşe düşürüyor ve milletin bundan haberi olmuyor. Sakat arkadaşlarımız hakikaten zar zor buldukları bir işte çalışırken olumsuz şartlarla karşılaşabiliyorlar.Neticede bu tür sorulara bayanın verdiği cevaplar hep geçiştirme türünden oldu.Aslına sunum yapan şirketin ortağı bu bayan da haklı. UED bu şirkete “gelin istihdam programı ile ilgili bir sunum yapın” demiş onlar da sunum yaparken bu tür suallerle muhatap olunca şaşırıp kaldılar, zira belki bu şirket bu tür sorunlardan habersiz. Onların işi eğitim vermek, yaşam koçluğu ve isim analistliği yapmak gibi farklı konular. Biz sakatların derdinden belki habersizler veya yeteri kadar bilgi sahibi değiller.

Akabinde sahneye çıkan şirketin bay olan ortağı da iş müracaatları ve görüşmeleri hakkında kısaca bir bilgi vermek isterken o da bu tür sorularla karşılaşınca sonunda patladı ve bu tür konuların yani sakatların devlet ile olan sorunlarının kendilerini ilgilendirmediğini, ülkede yaklaşık 12 milyon sakat bulunduğunu,her sakat ailesinde 3 kişinin bulunduğunu farz ettiğimizde bu sayının 36 milyon olduğunu, bu rakamın da bir partiyi baş aşağı edeceği gibi baş tacı yapıp iktidara da taşıyabileceğini, başka bir şey söylemek istemediğini belirtti.Aslında bence günün en doğru tespitini yaptı bu beyefendi. Çünkü “kardeşim burada bizi ilgilendirmeyen konularda tantana edip bizim vaktimizi alacağınıza başımızın etini yiyeceğinize sakatlar olarak birlik olun, el ele verin, taşın altına elinizi sokun ve sağa sola kul köle olmak yerine 36 milyonluk oy potansiyelinizi değerlendirip kendi işinizi kendiniz görün” demek istedi. Hatamızı,bir halt edemeyişimizin ana nedenini “güm güm güm” diyerek balyozla kafamıza vurdu. Helal olsun, kendisini canı gönülden tebrik ediyorum. Bu gerçeği anlamayan beyinler belki biraz akıllanırlar.

Akabinde son olarak söz alan şirketin eğitim danışmanı da konuşma yaparken sıkılan millet toplantı salonunu terk etmeye başlayınca konuşmacı millete bozuldu.

Artık tam bu işler bitti sıra geldi iş/aş görüşmelerine derken bu sefer de tıngırtı faslı ortaya çıktı ve bir arkadaş türküler çığırmaya başladı.

Düşünebiliyor musunuz millet iş bulma ümidi ile oraya geliyor ama önce toplantı uzun süre geç başlıyor, akabinde uzun süren konuşmalar yapılıyor, müzik faslı ile komedi devam ediyor ama insanları oraya getiren ana gayeden eser yok.

Müzik faslının başlaması üzerine toplantıyı terk amacıyla asansöre doğru yürüken bir de baktım ki bir salonun önünde upuzun bir kuyruk. “Bu nedir” diye sorduğumda iş başvuruları kuyruğu olduğu söylendi. Tam bir curcuna.Güya kişiler ile teke tek mülakat yapılacak ve sakat kişinin ne tür işler yapabileceği konusunda bir fikir edinilebilecek ve bu edinilen fikre göre de firmalara bu kişiler sağlıklı bir şekilde yerleştirilecek. Tam tersi, içeride kağıtlar havada uçuşuyor, bir müracaat formu doldurup teslim edenin salonu boşaltması isteniyor. Yaklaşık 65-70 yaşlarında sakallı ve ayağında problemi olan bir amca kendisi için bir iş için adeta yalvarıyor gözümün önümde.

Kısacası bizlerin istihdam meselesini gözler önüne seren acıklı bir duruma maalesef dün birkere daha şahit oldum. Organizasyon bozukluğu ise ben hiç şaşırtmadı. Bana telefon açan beyi bulup kendisine “kimse buraya şarkı türkü dinlemeye gelmedi,kimse burada uzun uzun konuşmalar dinlemeye gelmedi, kimse kendisine gaz verilmesi için buraya gelmedi, buraya gelenlerin amacı belli, insanlar buraya iş bulmak ümidiyle geldi zira telefon açıp insanlara bu ümidi verdiniz,insanlar buraya dertlerini ilk ağızdan anlatabileceği muhatapları görmek için geldi . Bunu bilmenize rağmen siz buraya neden bir bürokratı getirmediniz, neden bir milletvekilini getirmediniz” diye sorduğumda “milletvekilini veya bir bürokratı buraya getirmek kolay mı, kimse kılını kıpırdatmıyor, ayrıca insanlar memnun oldular programdan” şeklinde bir cevapla karşılaştım. Kaldı ki benim konuştuğum hiç kimse bu organizasyondan memnun kalmadı.

Velhasıl bunları sizlerle en ince detayına kadar paylaşmak istedim ki bu ileride davet alabileceğiniz bu tür organizasyonlara büyük umutlarla gitmeyin, hayal kırıklığına uğrar, evinize üzgün olarak dönersiniz.

Herkese gönlüne göre bir iş diliyorum.

Saygılar
 
İstihdam genel bir sorundur!

Yani ana engelli/ sakat / özürlü zorunsalı olarak ele alınamaz.

Madem ki bir dernek kurmuşlar.
Reyting alan konulara değinmek yerine asıl konu olan engelleri kaldırma üzerine toplanılmalı.
Engeller kalkınca kendiliğinden istihdam sorunsalı çözülecektir.
Engel varsa eğitim alamazsınız. Engel varsa ulaşım engelli ise işe gidemezsiniz.

İstihdam konusunu çözmek basittir. Çok basit denetimlerle % 3-4 kontenjanı doldurulur. Zaten yasa var.

Bunlar yarın sizi iş vericem diye kandırıp % 30 oyunuzu alırlar.
Engelleri kaldırmayan sağlamlara oy değil günah bile verilmez. Günahınız bile bunların yaptığı zulmden iyidir.
 
toplanıp toplanıp dağılmaktan başka işleri yok çözüm yok ancak toplanın bakalım neler oluyor[FONT=century gothic][SIZE=5] :)[/SIZE][/FONT]
 
Üst Alt