Türk bilim adamlarının uzun süredir üzerinde çalıştığı 'doku üretim izni' nihayet çıktı. Artık trafik kazası yaralanmaları, kanser kaynaklı zedelenmeler ve doku hasarları, laboratuvarlarda üretilen kıkırdak ve kemik sayesinde iyileştirilecek. Kalpten uzak damarlardaki tıkanıklıklar, üretilen dokuyla açılabilecek. Uygulamanın 10 yıla kadar organ nakli ve protezin yerini alması bekleniyor.
Türkiye'de daha önce deneysel anlamda uygulanan doku mühendisliği için yeşil ışık yakıldı. İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) Kök Hücre Uygulama ve Araştırma Merkezi (ONKİM), Sağlık Bakanlığı'ndan doku üretimi için izin aldı. Artık laboratuvarda kıkırdak, kemik ve damar dokusu üretilebilecek. Böylelikle bozulan doku ve organ fonksiyonları kişinin kendi hücresiyle eski haline gelecek. Yöntem ilk aşamada trafik kazalarında ortaya çıkan doku yaralanmaları, kanser türlerindeki doku zedelenmeleri ile kalpten uzak damarlardaki küçük tıkanıklıkların sebep olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılacak. Hastadan alınan hücre, laboratuvar ortamında çoğaltılarak rahatsızlık olan bölgeye hastane ortamında yerleştirilecek. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) şu anda kadar Ankara'daki bazı hastanelerde deneysel anlamda yapılan 80 kıkırdak ameliyatına ortalama 12 bin TL ödedi. İleride damar dokusu için de fiyat belirlenecek. Çalışmalarla şu ana kadar 2,5 cm doku yenilenirken, 10 yıla kadar bu sistemin organ nakli ve protezin yerini alması planlanıyor. Türkiye'de gerçek anlamda doku mühendisliğine ilk defa üretim izni verildiğini belirten ONKİM Genel Müdürü Dr. Aysel Yurtsever, uygulamanın beş aşamada gerçekleştiğini ifade etti. Yurtsever'in verdiği bilgiye göre ilk aşamada hastadan biyopsi ile uygun doku kök hücresi alınıyor. Daha sonra doku kalite anlamında laboratuvarda incelenip çoğaltılıyor. 3 boyutlu doku büyümesi sağlanıyor. Ardından doku, cerrahi operasyonla hastaya naklediliyor. Önce problemli bölüm kazınıyor ve doku hücresi entegre ediliyor. Hücre vücut içinde 6 aya kadar olgunlaşıyor. Bölgenin tam özelliğini alıyor. Vücuttan alınacak doku kök hücresinin kemik iliği, karın yağı ile herhangi bir damardan tercih edildiğini anlatan Aysel Yurtsever, "Hücre kişinin kendisine ait olduğu için çoğalma problemi ya da vücudun reddetmesi gibi durum da söz konusu değil. Zaten bu çalışmalar ileride organ nakli ve protezin yerini alacak." diye konuştu. Şu ana kadar 2,5 cm doku yenilenirken şu aşamada anlaşma yapılması için bazı hastanelerle görüşmeler devam ediyor.
ZAMAN
Türkiye'de daha önce deneysel anlamda uygulanan doku mühendisliği için yeşil ışık yakıldı. İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) Kök Hücre Uygulama ve Araştırma Merkezi (ONKİM), Sağlık Bakanlığı'ndan doku üretimi için izin aldı. Artık laboratuvarda kıkırdak, kemik ve damar dokusu üretilebilecek. Böylelikle bozulan doku ve organ fonksiyonları kişinin kendi hücresiyle eski haline gelecek. Yöntem ilk aşamada trafik kazalarında ortaya çıkan doku yaralanmaları, kanser türlerindeki doku zedelenmeleri ile kalpten uzak damarlardaki küçük tıkanıklıkların sebep olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılacak. Hastadan alınan hücre, laboratuvar ortamında çoğaltılarak rahatsızlık olan bölgeye hastane ortamında yerleştirilecek. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) şu anda kadar Ankara'daki bazı hastanelerde deneysel anlamda yapılan 80 kıkırdak ameliyatına ortalama 12 bin TL ödedi. İleride damar dokusu için de fiyat belirlenecek. Çalışmalarla şu ana kadar 2,5 cm doku yenilenirken, 10 yıla kadar bu sistemin organ nakli ve protezin yerini alması planlanıyor. Türkiye'de gerçek anlamda doku mühendisliğine ilk defa üretim izni verildiğini belirten ONKİM Genel Müdürü Dr. Aysel Yurtsever, uygulamanın beş aşamada gerçekleştiğini ifade etti. Yurtsever'in verdiği bilgiye göre ilk aşamada hastadan biyopsi ile uygun doku kök hücresi alınıyor. Daha sonra doku kalite anlamında laboratuvarda incelenip çoğaltılıyor. 3 boyutlu doku büyümesi sağlanıyor. Ardından doku, cerrahi operasyonla hastaya naklediliyor. Önce problemli bölüm kazınıyor ve doku hücresi entegre ediliyor. Hücre vücut içinde 6 aya kadar olgunlaşıyor. Bölgenin tam özelliğini alıyor. Vücuttan alınacak doku kök hücresinin kemik iliği, karın yağı ile herhangi bir damardan tercih edildiğini anlatan Aysel Yurtsever, "Hücre kişinin kendisine ait olduğu için çoğalma problemi ya da vücudun reddetmesi gibi durum da söz konusu değil. Zaten bu çalışmalar ileride organ nakli ve protezin yerini alacak." diye konuştu. Şu ana kadar 2,5 cm doku yenilenirken şu aşamada anlaşma yapılması için bazı hastanelerle görüşmeler devam ediyor.
ZAMAN
