Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Şeref Bilsel

sdsby

Üye
Üyelik
23 Tem 2009
Konular
4
Mesajlar
76
Reaksiyonlar
0
[FONT=Verdana]"selika"[/FONT]

[FONT=Verdana]kayalıklarda dinlenen bir şarkıydık[/FONT]
[FONT=Verdana]yoksul adamlar bilirdi yüzümüzü[/FONT]
[FONT=Verdana]gittin niyetsiz bir şafakla söyleştin[/FONT]
[FONT=Verdana]ıslak pervazlarda gülüşün kaldı[/FONT]
[FONT=Verdana]yağmurdan önce saçların[/FONT]
[FONT=Verdana]ateşte kızarmış güllerin vardı[/FONT]

[FONT=Verdana]sen susadıkça bir ceylan ölürdü apansız[/FONT]
[FONT=Verdana]dilek ağaçları sökülürdü yamaçlardan[/FONT]
[FONT=Verdana]kıyısında dinlendiğimiz zerdali[/FONT]
[FONT=Verdana]saraçlar çarşısında yakalanırdı[/FONT]
[FONT=Verdana]ruhunun ritmini sunarken kayışlara[/FONT]
[FONT=Verdana]ben boğulurdum sen susadıkça[/FONT]

[FONT=Verdana]gözlerin ertelenmiş bir bahardı[/FONT]
[FONT=Verdana]rıhtımsız gemilerin süslendiği[/FONT]
[FONT=Verdana]sarı divanlarda yasaklar[/FONT]
[FONT=Verdana]açılmamış nevresimler ve muskaların vardı[/FONT]
[FONT=Verdana]durmadan yağmalanan bir şeydi akşamlar[/FONT]

[FONT=Verdana]kayalıklarda dinlenen bir şarkıydık[/FONT]
[FONT=Verdana]yoksul adamlar bilirdi yüzümüzü[/FONT]
[FONT=Verdana]usulca dağlara çektiler bizi[/FONT]
[FONT=Verdana]bilmediler / bilmesinler[/FONT]
[FONT=Verdana]hangi gülün kokusundan zehirlendiğimizi[/FONT]

[FONT=Verdana]kime yenilmeliyim söylemiyor toprak[/FONT]
[FONT=Verdana]papatyaların kehanetinden yorgunum[/FONT]
[FONT=Verdana]yorgunum yüzüme defnedilen mahşerden[/FONT]
[FONT=Verdana]niyedir bilmiyorum ama[/FONT]
[FONT=Verdana]geceyarısı şeytan deresine vuran[/FONT]
[FONT=Verdana]ayışığına teslim ediyorum seni[/FONT]
[FONT=Verdana]ilk defa kendimi yenmekten dönüyorum[/FONT]
[FONT=Verdana]kendime gelirken senden gidiyorum[/FONT]
[FONT=Verdana]yüzün silinmiyor akşamlarımdan[/FONT]
[FONT=Verdana]ellerimde ayrılıkların esmerliği varken[/FONT]
[FONT=Verdana]sen de git selika git[/FONT]
[FONT=Verdana]kendini de götür giderken[/FONT]

[FONT=Verdana]yağmur kabartmaları[/FONT]
[FONT=Verdana]yağmur biraz daha ileri giderse[/FONT]
[FONT=Verdana]eski halin seni sorar içimde[/FONT]
[FONT=Verdana]durmadan bir şeyler kırılır...[/FONT]
[FONT=Verdana]bir yaprak düşerken beni götürür[/FONT]
[FONT=Verdana]saçakta dağınık güller, gölgende[/FONT]
[FONT=Verdana]geriye doğru koşan atlar...[/FONT]

[FONT=Verdana]yağmur biraz daha ileri giderse[/FONT]
[FONT=Verdana]geçmişi şikayet eder annelere[/FONT]
[FONT=Verdana]kızların dudakları kesilir[/FONT]
[FONT=Verdana]zarflara yaslanmaktan...[/FONT]
[FONT=Verdana]korku'nun ortasında 'r' gibi[/FONT]
[FONT=Verdana]titrer kiremitler...[/FONT]
[FONT=Verdana]vitrinlere[/FONT]
[FONT=Verdana]çarpıp dökülür esnaf[/FONT]
[FONT=Verdana]bir kadın -eskidikçe daha kadın-[/FONT]
[FONT=Verdana]dalların arasında unutulur[/FONT]

[FONT=Verdana]adam biraz daha ileri giderse, terler...[/FONT]
[FONT=Verdana]parmağındaki yüzüğün içinden geçer[/FONT]
[FONT=Verdana]bir taş düşürür sesinin üstüne[/FONT]
[FONT=Verdana]bağrını çağıran yokuşa bakar,[/FONT]
[FONT=Verdana]orada su gibi çıplaktır söz[/FONT]
[FONT=Verdana]çocukların söyleyemedikleri[/FONT]
[FONT=Verdana]annelerin gözlerinden akar[/FONT]

[FONT=Verdana]yağmur adamın içinden geçerse[/FONT]
[FONT=Verdana]sol yanında zıplayan kurbağa[/FONT]
[FONT=Verdana]içindeki göle çekilir birden[/FONT]
[FONT=Verdana]kendini şikayet eden yağmur altında[/FONT]
[FONT=Verdana]ilk defa ölü çıkar evden[/FONT]
[FONT=Verdana]ev ölünün ardından çıkıp giderken[/FONT]
[FONT=Verdana]yağmur...[/FONT]
 
Üşümek

Kendi boşluğundan kaçanlar
boğulmaya gider bir başkasına
kanatır bazı kuşluk vakitlerini
yolları ve gülleri yanlış tutanlar
inerler sulara yaslanmak için
inerler... ama boğulmak
kolsuz bir adamın evinde ne arar
Kendi derinliğinden kaçanlar
boğmaya gider bir başkasını
yan yana ağlaşan ırmaklar gibi
usulca seslenir hartıralara
siyahtan düştükçe süslenen kırlar
Kendi sesinin ayazından kaçanlar
tutsun kendini birazdan kar yağar
kar tutsun kendini... ama üşümek
yanmış bir evin adamında ne arar



&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Taşrada Hüznün Gölgesi Uzar

Süslenip bir yangına gideriz seninle
rüyanın gümüş kapısına...
Akşamın kadehi kırılır dizlerimizde
evler, ağzında bir parça tabutla gelir
ve başlar sıkıntı mermerde.
Süslenip bir yangına gideriz seninle
dağlardan çalı çırpı toplayan sesimiz
bayırların ve kanaviçelerin üstüne
yemin eder.
Duvarda eski tüfekler,
yanlış uzatılmış bir cumartesi gibi
parklarda salkım saçak aşklar
ve kadınlar ses altında,
yüklü gözlerle bakar dallara
kar yağar iğnelerin ucuna
kapıların ve gözlerimizin arkasını eskiten
kar yağar, ırmaklar lekelenir.
Yokuşun dibinde kılıçlar ıslanır,
testiler kırık
terk edilmiş köyler gibi üstümüz
ve akşamın kanatlarında hıçkırık.

Süslenip bir yangına gideriz seninle
dalgın bir sahur vakti kalır bizden
kalbimizi yoklayan bu zâlim merhamet
bu çiçekleri kurumayan perdeler
nicedir camlar açıklansın diye bekler

Süslenip bir yangına gideriz seninle
buğudan bir göl kıyısı kalır bizden
yine de ip atlar çocuklar
dünyanın üstünde
göğümüzdeki haritalar düşsün diye
kül oluyor gittikçe trenler...
 
"iki fotoğraf arası"

i
durur yan yana iki ağız
ses yok, kâğıt yok, kalem yok
ben yokum diyor masa
ve bu yoktan kalkıyor toz
dokunup kapı ziline
dolaşıyor çocuk odalarını

ii
akan mürekkebi tut diye
mısra sonlarına oturttum seni
her şeyde tutulacak bir yan var
bir dağın bir dağı tutuşuna bakma
bir sesin bir yüzde batışını gör
nehirleri anlatan mürekkebi tutma

resimler ırmağa doğru bakan resimler
beni şehre çarpıp büyüten
ruhuma sokulmuş bir çalı
evet öyle gibi resimler
nerden başlamalı süpürmeye
sesim varsa yüzünün hatrınadır
sulara aldanarak yaşamak.
 
Sırtını Yıkayamayanlar İçin Banyo Müziği

Nasıl yoksuldun, nasıl annesiz
yanağına baksın diye
ayna tuttuk sana biz

Nasıl sessizdin, nasıl nefessiz
ruhun acıkır diye
şarkı çaldık sana biz

Öyle susuzdun, öyle yeşilsiz
ayağını öpsün diye
ırmak olduk sana biz

Öyle yersizdin, öyle ötesiz
kalbin soğumuş diye
ağıt yaktık sana biz



Şeref Bilsel
 
Üst Alt