Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Capricorn'dan Yorumsuz Film Önerileri

Capricorn

Aktif Üye
Üyelik
11 Haz 2007
Konular
75
Mesajlar
3,411
Reaksiyonlar
11
Kasımda Aşk Başkadır / Sweet November

2m76a9d.jpg
35jczs2.jpg


Yönetmen : Pat OConnor
Senaryo : Kurt Volker
Yapım : 2000, ABD
Tür : Romantik/Dram
Oyuncular: Charlize Theron, Greg Germann, Keanu Reeves, Lauren Graham, Michael Rosenbaum

Konu: Nelson Moss ( Keanu Reeves ) ve Sara Deever'ın Motorlu Araçlar Bölümü'nde geçirdikleri sıkıntılı saatten başka hiçbir ortak yönleri yoktur. Sara, erkeklerin iyi yönlerini ortaya çıkaran çekici bir kadın, Nelson ise kar-zarar hesaplarından başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen, işten başka hiçbir şey düşünmeyen biridir...
Birbirlerinden etkilenirler, fakat tam olarak bağlanmaya hazır olmadıklarından, pek de alışılmadık bir ilişki içine girerler: sonunda kendi yollarına gidecekleri bir aylık bir deneme. Beklenti yok, baskı yok, bağ yok.
İkisinin de hesaba katmadıkları tek şey, aşık olmaktır...
 
2 kere izledim ve kesinlikle izlenmesi gereken bir film bence :wink:
 
Özellikle film müziği benim için çok değerli çok seviyorum kasımda aşk başkadır demek benim için
ENYA - ONLY TİME demek ..
 
CRY FREEDOM(ÖZGÜRLÜK ÇIĞLIĞI)
vcduni269.jpg

Donald Woods adlı güney afrikalı beyaz bir gazetecinin stephen bantu biko ile ilişkisini ve onun sözlerini, onun apartheid (ırkçı ayrımcılığa verilen isim)karşıtı düşüncelerini, şiddet karşıtı mücadelesini ve karşısındaki uygulamaları anlatan kitabını yazışını, biko'nun öldürülmesini ve ailesi ile ingiltere'ye kaçışını anlatan bir filmdir. denzel washington ve kevin kline başrollerini paylaşmaktadır.
Oyuncular : Kevin Kline , Penelope Wilton , Denzel Washington


Sizlere birde kısa film önericem:KIRINTI

http://www.youtube.com/watch?v=A_SueVn_Cp4
 
93902_2.jpg


Hayat Treni - Train de Vie

Tür : Komedi
Gösterim Tarihi : 31 Mart 2000
Yönetmen : Radu Mihaileanu
Senaryo : Radu Mihaileanu
Görüntü Yönetmeni : Yorgos Arvanitis
Müzik : Goran Bregovic
Yapım : 1998, Hollanda / Belçika / Fransa , 103 dk.

Oyuncular

Lionel Abelanski , Rufus , Clement Harari , Marie-Jose Nat , Agathe De la Fontaine

1941 yılının karanlık bir gecesinde köyün delisi, Shlomo, yeri yerinden oynatacak bir haberle köye gelir. Tüm komşu köylerdeki Yahudiler Almanlar tarafından öldürülmüşlerdir. Kalanların ise akıbetleri belli değildir. Şimdi ise sıra yaşadıkları köydedir.

Aynı gece Rabbi'nin önderliğinde toplanan bilge kişiler, köy halkını kurtaracak en iyi yöntemi bulmak için düşünmeye başlarlar. Yine en iyi fikir Shlomo'dan gelir. Nazi'leri kandıracak bir tren kuracaklar, bir kısmı trendeki Nazi subaylarını oynarken bir kısmı da sürülen Yahudi'leri canlandıracaklardır, hatta trenin makinistleri bile köylüler olacaktır.



Kanlı Pazar (Bloody Sunday)


kanli-pazar.jpg


Yönetmen
Paul Greengrass
Senaryo
Paul Greengrass
Görüntü Yönetmeni
Ivan Strasburg
Müzik
Dominic Muldoon
Yapım
2002 İngiliz Yapımı
107 dakika
Gösterim Tarihi
18 Ekim 2002
Türü
Dram
Konu : 30 Ocak 1972. Kuzey İrlanda'nın Derry şehrinde İnsan Hakları için bir yürüyüşün hazırlıkları yapılmaktadır. Organizasyon sorumlusu Ivan Cooper, yürüyüşün barışçı ve sorunsuz geçmesi için her türlü çabayı göstermektedir.

Ancak Gerry Donaghy gibi şiddet yanlısı bazı genç katılımcılar olayları ancak şiddet kullanarak çözeceklerini düşünmektedirler. İngiliz ordusu büyük önlemler alarak yürüyüşü beklemeye başlar.

Önceleri sakin başlayan yürüyüş, tarafların kendisini kaybetmesiyle zamanla çığrından çıkacak ve kısa zamanda ortalık kan gölüne dönüşecektir.
 
GÜNEŞLİ PAZARTESİLER-Mondays In The Sun-Los Lunes Al Sol

1852-poster-los-lunes.jpg



"İspanya’nın Ken Loach’u kabul edilen Fernando Leon De Aranoa, Kuzey İspanyada endüstrisi gelişmiş bir liman kentinde, manzaralı arsasına lüks bir apartman kompleksi inşa edileceği için çalıştıkları tersane kapatılınca işsiz kalan 200 işçiden bir grup işsizin hayatlarını anlatıyor bize, her günlerini Pazar günüymüş gibi yaşayan insanların öyküsü, aslında buna Avrupa işçi sınıfının filmi de diyebiliriz. Çünkü bu filme dayanarak genelleme yapmak hiç de yanlış olmaz sanırım. Zaten filmin iddiasına göre “bu film gerçek öyküye değil, binlerce gerçek öyküye dayanıyor”. Başvurduğu işlere kabul edilmeyişinin sebebi yaşı olan Lino’nun (Jose Angel Egido) saçlarını boyayıp oğlunun kıyafetlerini giyerek iş görüşmelerine gitmesi ama sürekli terlemesinin onu zora sokması, eşinin kazandığı parayla geçindiği için kendine güveni kalmayan Jose’nin (Luis Tosar) her şeye alınması, bir sokak lambasını kırmaktan sabıkalı devrimci, öfkeli ve bir o kadarda sempatik Santa’nın (Javier Bardem) mahkeme mahkeme dolaşıp inatla kefaletini ödememeye çalışması ve davanın bittiği gün tepkisini yeni bir sokak lambasını kırmakla göstermesi ve diğerlerinin durumları... Hepsi gerçek bir trajikomik. İnsan kızarken, üzülürken bile gülebiliyor olanlara. Aslında bu gülme insanları bu duruma düşüren her kişiye, her kurala, her sisteme alaycı bir gülümseme olarak düşünülebilir ve filmi izlerken o kadar çok savuruyorsunuz ki bu gülümsemelerden insanın durup eşitlik diye bağırası geliyor.

O kadar hızlı büyüyor ki dünya, istediğimiz her şeye artık çok kolay ulaşıyoruz ya; o kadar kendimiz için yaşıyoruz ki, büyüyüp zengin olacağız ya; birbirimizi anlamak ve birbirimiz için bir şeyler yapma hissi uzaklaşıyor bizden, bizi ilgilendirmiyor ya; gitgide tahammülsüzleşiyoruz her şeye karşı, bizi rahatsız ediyorlar ya; sorgulamıyoruz olanı alıyoruz, bizi yormuyor ya; yanlışları düzeltmek zor geliyor, biz rahatız ya. İşte bundan ya neden ezilenin daha çok ezildiği.. Filmi izlerken insanın kendine bunları sorması kaçınılmaz oluyor.

Filmin en güzel sahnelerinden biri ise hiç şüphesiz. Nata'nın bebek bakıcılığından kazandığı paranın bir kısmını Santa'ya vererek bu işsiz tayfayı bir geceliğine bir zengin evine doldurarak Santa’nın çocuk bakmasıdır. Arkadaşları verandada viskileri götürüp zenginler güzel bir hayat sürerken kendilerinin neden süründüğüne kafa yorarken, iki yaşındaki oğlana karıncayla ağustos böceğinin masalını okuyan Santa’nın sahnesi unutulmazdır. Santa hikâyeyi okumaya başlar:

----Bir varmış, bir yokmuş bir ağustos böceği ile bir karınca varmış karınca çok çalışkanmış ama ağustos böceği tembelmiş karınca çalışırken ağustos böceği çalar oynarmış günler geçmiş karınca bütün yaz çalışmış bir sürü yiyecek biriktirmiş kış gelince ağustos böceği aç kalmış karıncanınsa her şeyi varmış. Bu karınca puştun tekiymiş. Ağustos böceği karıncaya gelmiş karınca ona “ağustos böceği kardeş sende çalışsaydın sende aç ve açıkta olmazdın” demiş ve ona kapıyı açmamış. Kim yazmış bunu, aslı böyle değil, karınca puştun, spekülatörün teki.Hem niye bazılarının ağustos böceği olarak doğduğunu söylemiyor. O zaman baştan boku yersin. Burada onu yazmamışlar.

ve daha bi çok can alıcı diyalog...

-Adam zevkli biriymiş.
-Zevk herkeste vardır. Adamın parası var.

- Balık gibi kokuyorum.
-Balık gibi değil. Deniz kızı gibi...


“2 yaşlı yoldaş yolda karşılaşmışlar. Biri demiş ki:

—Bak komünizm hakkında söylenen her şey yalanmış.
—Evet, ama daha kötüsü de kapitalizm hakkında söylenen her şey doğruymuş."

-Tanrı'ya inanıyor musun?
-Tanrı'ya inanıp inanmamam önemli değil. Asıl soru Tanrı'nın bize inanıp inanmadığı. Eğer Tanrı bize inanmıyorsa esas o zaman yandık...Tanrı bana inanmıyor.Tanrı sana da inanmıyor. En çok da ona inanmıyor.
-Ben sana inanıyorum...

Oyuncuların aşırıya kaçmayan, doğal, başarılı performansları, kameranın endüstrileşme sonrası çirkin şehirleşmeyi ön plana çıkaran, kendini fazla hissettirmeyen görselliği, karakterler arası ilişkiye ve genel öykü akışından çok sahneler arasındaki ince duygusal dokuya önem veren anlatım tekniği, gitara dayalı çekici müziği ile uzun zamandır özlemini duyduğumuz samimiyet ve sıcaklıkta bir film "Güneşli Pazartesiler" Avrupa işçi sınıfının filmi".
 
Kasımda Aşk başkadır... Çok güzel bir filmdi gerçekten .... Enya nın kattığı değerde göz ardı edilemeyecek kadar büyüleyici...


Ben "Cennet Gibi" adlı filmi de çok sevdim.. bayağı oldu izleyeli ... gerçekten içinde aşkı hissettirebilen bir film yapmışlar.. İzlemeneyenlere tavsiye ederim....
 
American Dream (Amerika rüyası) 'le yaşayanlara

Yapımcılığını Arkadaşım Kevin Corchiani 'nin yaptığı Broken Angel Filmini öneriyorum bende:)

Broken Angel (Meleğin sırları)


melegin_sirlari.jpg


imdb puanı : 7.2/10
Yapım : 2008, Türkiye / ABD
Tür : Dram
Yönetmen : Aclan Büyüktürkoğlu
Senaryo : Leslie Bates Büyüktürkoğlu
Oyuncular : Nehir Erdoğan, Fay Masterson, Ayşe Nil Şamlıoğlu, Nilüfer Açıkalın, Jay Karnes, Patrick Muldoon, Zachary Charles, Kevin Corchiani, Clyde Kusatsu, Maree Cheatham, Erik Eidem, Chihye Chung, Ajla Hodzic, Aclan Bates, Matt Medrano, Yuri Bradac, Indira Gibson, Hayati Akbas, Emrah Polatoglu, Ayse Nil Samlioglu, Mary Beth Rim, Sharmila Sahni, Jason Suhrke, Michael Umansky, Jerrika Hinton, Seth Baird
Yapımcı : Kevin Corchiani
Görüntü Yönetmeni : Neil Lisk
Müzik : Kemal Günüç

Annesi tarafından ABD'ye gönderilen ancak oradaki hayat şartlarının filmlerde sunulduğu gibi toz pemde olmadığını anlayan masum bir genç kız olan Ebru'nun aşk hayatında yaşadığı hayal kırıklıkları ve başına gelen kötü olaylar sonrasında düştüğü durum ve onu bu kötülüklerden korumaya çalışan Rusty isimli işitme engelli bir sanatçı konu ediliyor.

http://www.brokenangelfilm.com
 
pardonseniseviyorumgf3.png



Yapım :2008, İtalya
Tür :Romantik
Yönetmen :Federico Moccia
Senaryo :Federico Moccia, Luca Infascelli
Oyuncular :Raoul Bova, Riccardo Sardonè, Michela Quattrociocche, Francesca Antonelli, Francesco Apolloni, Cecilia Dazzi, Francesca Ferrazzo, Luca Angeletti, Veronica Logan, Cristiano Lucarelli
Yapımcı :Vittorio Cecchi Gori, Rita Rusic
Görüntü Yönetmeni :Marcello Montarsi
Süre :1 saat, 50 dk.
Gösterim Tarihi :26 Eylül 2008


Gerçek aşk, hiç beklemediği bir anda, ciddi, yakışıklı ve başarılı biri olan Alex'in hayatına giriverir. Kırkına yaklaştığı sırada, sabah işine giderken bir kavşakta, motosikletli Niki'ye çarpar.

Bu karşılaşma, Alex'in oturmuş ve düzenli hayatını altüst eder. Niki, on yedi yaşının verdiği bütün masum neşesi ve şaşırtıcı bilgeliğiyle hayatına girer. Yıllardır birlikte yaşadığı kadının arkasında bıraktığı köhnemiş bütün kalıpları, yerleşik fikirleri ve kasvetli alışkanlıkları, hatta hüznü siler atar.

Ama keşfetmek kabul etmek anlamına gelmemektedir. En azından Alex için. Aşklarındaki ve sevişmelerindeki şefkat ve güvene rağmen, ileride mutlu olacakları açıkken, Niki ona daha önce hiç gülmediği kadar gülmeyi göstermişken, Alex eski sevgilisiyle yaşadığı daha mantıklı hayatına döner.

Niki 18 yaşını doldurmaya yaklaşmış finallerine çalışırken, gizlice Alex'i beklemektedir.
Yüreğinin derinliklerinde bir hayali canlı tutmaktadır. Alex'in hayatında ilk defa, gerçek aşkı kabullenecek ve ona inanacak cesareti bulacağı hayalini.

Fragmanı izlemek için tıklayınız.


sinemalar.com
 
orijinalcinayetler1fo0.png



Yapım :2008, ABD
Tür : Dram / Suç
Yönetmen :Jon Avnet
Senaryo :Russell Gewirtz
Oyuncular :Carla Gugino, Brian Dennehy, Robert De Niro, Al Pacino, Donnie Wahlberg, Dan Futterman, John Leguizamo, Frank John Hughes, Brett Granstaff, Quinton Aaron, Katie Chonacas, Shirly Brener, Saidah Arrika Ekulona, Edrick Browne, Rob Dyrdek, Adrian Martinez, Les Chantery, Liza Colón-zayas, Trilby Glover, Brian Stapf, Judy Del Giudice, Antonino Paone
Yapımcı : Daniel M. Rosenberg, Avi Lerner, Jon Avnet, Randall Emmett, George Furla, Boaz Davidson, Alexandra Milchan
Görüntü Yönetmeni : Denis Lenoir
Müzik :Ed Shearmur
Dağıtım :35 Milim Filmcilik
Süre :1 saat, 40 dk.
Gösterim Tarihi :26 Eylül 2008



Bir çift emektar New York Şehri Polisi dedektifleri yasadışı olarak huzuru sağlamaya çalışan bir seri katilin izini sürmektedir. New York Polis Departmanının baskıcı ortamı altında 30 yıllık ortaklıktan sonra , yüksek derecede donanımlı olan Dedektifler David Fisk ve Thomas Cowan emekliliğe hazır olmalılardı ama değiller. Rozetlerini ortadan kaldırmadan önce, kadın ticareti yaparak kötü ün yapmış birinin cinayetini araştırmak üzere çağırılırlar. Orijinal cinayet gibi kurban ; cinayeti açıklayan dört satırlık şiire sarılı bulunmuş şüpheli bir suçludur. Diğer suçlar meydana gelince; dedektiflerin, hukuki sistemin açıklarından yararlanan suçluları hedef almış bir seri katille karşı karşıya oldukları ortaya çıkar. Amacı polisin kendi başına yapamadıklarını yapmak ve huzuru sağlamak için suçluları sokaklardan temizlemektir. Son günlerdeki cinayetlerle ve daha öncekilerin arasındaki benzerlikler rahatsız bir soruyu sorar: Acaba yanlış adamı mı demir parmaklıkların arkasına atmışlardır?


Fragmanı izlemek için tıklayınız.


sinemalar.com
 
30 Gün Gece

30-DAYS-OF-NIGHT.jpg

30gungecetg0.jpg

30dayscapssk2.jpg


Yönetmen David Slade
Senaryo Steve Niles, Stuart Beattie
Oyuncular Josh Hartnett, Melissa George, Danny Huston, Ben Foster, Mark Boone Junior
Filmin Türü Korku, Gerilim
Orijinal Adı 30 Days of Night
Yapımcı Firma Ghost House Pictures [us]
Yapım Yılı 2007
Yapım Ülkesi Yeni Zelanda, ABD
Orijinal Dili İngilizce
Filmin Süresi 113 dakika
Resmi Sitesi http://www.30daysofnight.co.uk/
Dağıtıcı Firma Warner Bros
Vizyon Tarihi 16.11.2007



Filmin Konusu


Alaska’nın Barrow kasabası her kış, 30 gün boyunca, zifiri karanlığa gömülür. Bu kış, ortaya çıkan gizemli bir grup, kasabada kalan insanlarla beslenmek için son bulmayan bu karanlıktan faydalanmayı beklemektedir. Şerif Eben, sayıca gitgide azalan hayatta kalanlar grubu tekrar gün ışığına kavuşana dek ayakta kalmak için ellerinden gelen her şeyi yapmak zorundadırlar
 
itsafreeworld1qx1.png


Yönetmen: Ken Loach
Senaryo: Paul Laverty
Müzik: George Fenton
Görüntü Yönetmeni: Nigel Willoughby

Oyuncular: Colin Caughlin, Joe Siffleet, Juliet Ellis, Kierston Wareing, Leslaw Zurek, Maggie Russell

Tür: Dram
Yapım: İtalya - Almanya - Polonya - İspanya
Dil: İngilizce
Dağıtıcı Firmalar: Tiglon



Ken Loach, "Özgürlük Rüzgârı" nın hemen ardından çektiği bu son dramıyla günümüz Londra'sına dönüyor ve kamerasını yeniden toplumsal konulara çeviriyor. "İşte Özgür Dünya", yasadışı göçmen işçiler meselesini kurbanların değil, suçluların gözünden ele alıyor. İş yerinde gördüğü kötü muameleden bıkmış olan ve oğlunun geleceği için endişe eden Essexli genç kadın Angie, kendi işini kurmaya karar verir: Londra'da bir barın arka tarafında kurduğu ofiste göçmen işçilere iş bulacaktır. Angie başarı ve servet basamaklarını tırmanırken, dünyayı döndüren para illetiyle ne kadar ileri gidebildiğine tanık oluruz.

2006 Altın Palmiye ödüllü “Özgürlük Rüzgarı”nın ardından ödüllü yönetmen Ken Loach, Britanya devletinin, tartışmalı göçmen sorununu ele alış biçimi üzerine aydınlatıcı bir saptamayla geri dönüyor. İronik başlığıyla “Burası Özgür bir Dünya”, her yıl Britanya’nın kapısını çalan göçmen kalabalığının en diplerinde yer alan, vasıfsız ve İngilizce bilmeyen insanların durumuna ışık tutuyor.

İş yerinde gördüğü kötü muameleden bıkmış olan ve oğlunun geleceği için endişe eden Essexli genç kadın Angie, kendi işini kurmaya karar verir: Londra'da bir barın arka tarafında kurduğu ofiste göçmen işçilere iş bulacaktır. Angie başarı ve servet basamaklarını tırmanırken, dünyayı döndüren para illetiyle ne kadar ileri gidebildiğine tanık oluruz.

Angie, ev arkadaşı Rose ile birlikte bir iş bulma ajansı kurar ve çete reisleri, iş bulma ajansları ve işlere yerleştirdikleri göçmen işçiler arasındaki alacakaranlık kuşağını mesken tutar. Bu, “esnek” işgücü adı verilen Anglo-Sakson mucizesinin, küreselleşmenin, çift vardiyaların ve sayısız mutlu, ama çok mutlu müşterinin (yani bizim) önünde şekillenen bir öyküdür.

Fragmanı izlemek için tıklayınız.

sinemakeyfi
 
arkadaşlar çok severek izlediğim ve etkilendiğim bir macera filmide en son versiyonuyla KİNG-KONG du.doğa manzaraları ve macerasıyla gerçekten müthiş. şiddetle tavsiye ederim.
 
King-Kong filmini bi türlü izlemek nasip olmadı. Duyduğuma göre bayağı uzun bir filmmiş ve görsel efektleri harikaymış.
 
babilms1nj7.png



Yapım :2008, ABD / Fransa
Tür :Aksiyon
Yönetmen :Mathieu Kassovitz
Senaryo :Éric Besnard, Maurice G. Dantec, Maurice G. Dantec (Kitap)
Oyuncular :amel Debbouze, Charlotte Rampling, Gérard Depardieu, Michelle Yeoh, Vin Diesel, Lambert Wilson, Jérôme Le Banner, Mélanie Thierry, Chris Astoyan, Mark Strong
Yapımcı :Mathieu Kassovitz, Alain Goldman
Görüntü Yönetmeni :Thierry Arbogast
Müzik :Atli Örvarsson
Dağıtım :Tiglon
Süre :1 saat, 30 dk.
Gösterim Tarihi :26 Eylül 2008



Toorop, pek çok savaşta yer almış ve 21. yüzyılın başından beri dünyayı yerle bir eden savaşlardan sağ olarak kurtulmuştur.

Doğu Avrupa’yı kontrol eden mafya, bu ücretli askere çok tehlikeli bir görev verir: Aurora isimli gizemli bir kadını Rusya’dan alıp New York’a götürme ve güçlü bir tarikata teslim etme görevi…


Fragmanı izlemek için tıklayınız.

sinemalar.com
 
dehsettreni2we2.png


Yapım :2008, ABD
Tür :Gizem / Korku / Suç
Yönetmen :Ryuhei Kitamura
Senaryo :Clive Barker, Jeff Buhler
Oyuncular :Tony Curran, Roger Bart, Vinnie Jones, Leslie Bibb, Brooke Shields, Bradley Cooper, Peter Jacobson, Barbara Eve Harris, Hawk Younkins, Dan Callahan, Jayson Sanchez, Michael Didriksson
Yapımcı :Tom Rosenberg, Jorge Saralegui, Gary Lucchesi, Richard S. Wright, Clive Barker, Eric Reid
Görüntü Yönetmeni :Jonathan Sela
Müzik :Robb Williamson, Johannes Kobilke
Dağıtım :Tiglon
Süre :1 saat, 38 dk.
Gösterim Tarihi :10 Ekim 2008[/COLOR]

Clive Barker‘ın 'Midnight Meat Train” isimli kısa öyküsünden esinlenilen filmde; bir New York fotoğrafçısının, seri bir katilin peşine düşmesi ve başına gelen olaylar anlatılıyor.

sinemalar.com
 
oyuncularda ismi geçen brooke shields benim hayranı olduğum brooke shields'dimse izlenmeye değer bi filmdir mutlaka. :wink: umarım kurbanlar arasında deyildir :)
 
timberfalls1rn8.png



Yönetmen: Tony Giglio
Senaryo: Daniel Kay
Müzik: Henning Lohner
Görüntü Yönetmeni: Toby Moore

Oyuncular: Beth Broderick, Branden R. Morgan, Brianna Brown, Josh Randall, Nick Searcy, Sascha Rosemann

Tür: Korku
Yapım: ABD
Dil: İngilizce
Dağıtıcı Firmalar: Özen fİlm

Mike (Josh Randall) ve kız arkadaşı Sheryl ( Bianna Brown) birlikte tatile çıkarlar.. Kamp çadırlarını Batı Virginia’nın dağlarında sivrisinekleri ile ünlü bir bölgede kurarlar. Burada bulacakları tek şey ise korkunç bir kabustur...

Sheryl ortadan kaybolur Mike ise onu aramak için yola koyulur. Park görevlilerinden yardım ister fakat bu hiç bir işe yaramaz. Mike sonunda kız arkadaşını ormanda kendi başına aramaya karar verir.. Karşısına çıkan küçük bir klubede korkunç görünüşlü bir kadınla karşılaşır. Kadın ona yardım edebileceğini söyler fakat Mike’ın boş bir anından faydalanıp başına vurarak bayıltır. Mike gözünü açtığında Sheryl’ın bir masada kurban edilircesine ellerinden bağlı bir şekilde yattığını görür... Şeytani bir planın ortasındadırlar...



kaynak
 
Anestezi (Awake)

416px-Awake_afi%C5%9F_tr.jpg


Film , genç ve başarılı annesiyle birlikte yaşayan ve kalp nakli bekleyen bir işadamının büyük aşkıyla ve annesinin ısrarlarına rağmen sevdiği kızla evlenmesiyle başlıyor.
Evlenmelerinin hemen ardından yıllarca beklenen kalp bulunuyor ve adamımız ameliyata giriyor.
Ameliyat ekibi son derece güvendiği sevdiği dostları diyebiliriz sanırım. Ancak anestezi uzmanı olarak hiç tanımadığı biri geliyor ve olaylar başlıyor.
Hastamız ameliyat esnasında 'anestezik fakındalık' adı verilen bir durumu yaşıyor.
Yani eksik yapılan anestezi sonucunda dışardan anestezinin etkisi altında gibi görünmesine rağmen operasyon sırasındaki acı da dahil tüm olup biteni duyuyor ve hissediyor. Ancak anestezinin etkisiyle vücudu hiçbir şeye tepki veremiyor. Bir tür felç durumunda olduğundan, ameliyat ekibinin bundan haberi olmuyor. Ve asıl olaylarda bundan sonra başlıyor.


Psikolojik gerilim seyretme havasındaysanız tavsiye edebileceğim bir film , izleyin derim :)
 
Dante 01

dante01ks6.jpg



Yönetmen: Marc Caro
Oyuncular: Lambert Wilson, Linh Dan Pham, Dominique Pinon, Yann Collette

Senaryo: Marc Caro, Pierre Bordage
Görüntü Yönetmeni: Jean Poisson
Müzik: Raphael Elig, Eric Wenger
Kurgu: Linda Attab, Sébastien Prangère
Tür: Bilim Kurgu - Gerilim
Süre: 88 dk.
Yapım: 2008 - Fransa
Dağıtımcı: Bir Film www.birfilm.com

Gösterim tarihi: 5 Eylül 2008

Resmi Web Sitesi: www.wildbunch-distribution.com/site/dante01/


Konu: Yüksek güvenlikli uzay gemisi hapishanesi ve psikiyatrik araştırma merkezi olan Dante 01’de çok tehlikeli bir grup suçlu, yasal olmayan nano-teknolojik deneyler için kobay olarak kullanılmaktadırlar. Üste sadece 7 mahkum, 3 idari görevli ve 2 de doktor bulunmaktadır. Dünya dışı varlıklarla yaşanan bir çatışmadan sağ kurtulan tek kişi olarak Üsse yeni gelen tutuklu Saint George, kendi içindeki canavarı kontrol altına almak için savaş vermektedir. Bu canavarın gücü, dehşet verici bir labirenti andıran uzay gemisinin tüm sakinlerini etkileyecek, gardiyan ve tutukluların şiddet dolu isyanlarına sebep olacaktır. Her biri artık kendi canavarıyla yüzleşmelidir.

dante0105kg5.jpg
dante0101xo3.jpg
dante0102tg4.jpg
dante0104zr2.jpg
 
top.jpg


Maya uygarlığı kendi sonuyla karşı karşıyadır. Yöneticiler daha fazla tapınak yapıp daha fazla insan kurban ederek kendilerinin bu çöküşü engelleyebileceği düşünmektedirler. Jaguar Paw adlı kurban edilmek üzere seçilen bir genç bu duruma karşı çıkar ve kaderiyle yüzleşir...

Oyuncular

Rudy Youngblood
Raoul Trujillo
Gerardo Taracena
Dalia Hernandez



Yönetmen

Mel Gibson

Gösterim Tarihi - 27-2-2007
 
hero tadnda film izlemek isteyenlere başka tavsiyem de var
yine afiş ekleyemiyorum kusurumu bağışlayın keşke filmden kareler görbilseydiniz fikriniz olurdu.
ama şöyle özetleyeyim:
filmin adı ''Aşkın Gücü''
robin williams esas adamımız.
konu şöyle gelişir kısaca.
adam karısını terkeder ve yolda kaza geçirir ve ölür. bir şekilde öbür dünyada özür dilemek için karısıa ulaşmaya çalışır. karısı büyük bunalımlar içindedir ve ölen adam boyut değiştirdiği için kadının ruh dünyasına geçer. yalnız filmde akıllara zarar bir cennet, cehennem, dünya tasviri çizilmiş. herodaki renk cümbüşünü net görüntüleri çıkarın aklınızdan. salvador dali nin, vangog un tablolarında geziyormuş gibi olacaksınız çünkü. yine de nedense ben hero nun yanına yakıştırıyorm bu filmi.
yalnız erkek arkadaşların duygusal potansiyelini bilemediğimden ne derece beğenilir bilemiyorum
keza bu film tam bir salya sümük hatun filmi.

  • Aşkın Gücü

    51ACH1-7HwL._SL500_AA240_.jpg


    Bir trafik kazasında çocuklarını kaybeden Chris Nielsen (Robin Williams), dört yıl sonra aynı şekilde kendisi de can veriyor. Öldükten sonra cennete giden Chris, koruryucu meleği Albert'la (Cuba Gooding, Jr.) çocuklarına ve köpeğine kavuşuyor. Karısı Annie'nin (Annabella Sciorra) intihar ettiğini öğrenince bütün cennet ve cehennemde onu aramaya başlıyor.

    Yönetmen : Vincent Ward
    Senaryo : Richard Matheson, Ronald Bass
    Oyuncular : Robin Williams, Robin Williams, Cuba Gooding Jr., Annabella Sciorra, Max von Sydow
    Filmin Türü : Romantik, Fantastik
    Orijinal Adı : What Dreams May Come
    Yapımcı Firma : Interscope Communications
    Yapım Yılı : 1998
    Yapım Ülkesi : ABD, Yeni Zelanda
    Orijinal Dili : İngilizce
    Filmin Süresi : 113 dakika
 
My%2BBloody%2BValantine.gif



On yıl önce yaşanan bir trajedi Harmony (Uyum) kasabasını sonsuza dek değiştirmiştir. Deneyimsiz kömür madeni işçisi Tom Hanniger’ın tünellerde neden olduğu kaza beş adamın sıkışıp kalmasına ve sağ kurtulan tek kişi olan Harry Warden’ın da komaya girmesine neden olmuştur. Bunun tam bir yıl sonrasında, Sevgililer Günü’nde, Harry Warden uyanmış ve kazmayla 22 kişiyi hunharca katlettikten sonra kendisi de öldürülmüştür.

Tom Hanniger, on yıl sonra, Sevgililer Günü’nde kasabaya döndüğünde sebep olduğu ölümler hâlâ yakasını bırakmamıştır. Geçmişiyle barışmaya çalışan adam, eski kız arkadaşı Sarah için bitmemiş duygularıyla da boğuşmaktadır. Oysa Sarah Tom’un en iyi arkadaşı olan şerif Axel’la evlenmiştir. Ama bu gece, yıllar süren huzurdan sonra, Harmony'nin karanlık geçmişinden bir şey geri döner. Başında madenci kaskı, elinde kazma olan, durdurulamaz bir katil etrafta kol gezmektedir. Katilin ayak sesleri yaklaştıkça, Tom, Sarah ve Axel dehşetle fark ederler ki katil onları öldürmeye gelen Harry Warden olabilir.



[SIZE=1]Fragman[/SIZE]
 
akın sen harbi manyaksın düzgün film islemesmisin sen... (bu aradada hasancığıma duyrulur bu manyak başka manyak hakaretsiz sevimli :D)
afişlere bakıyorum 2si dışına hepsi manyak...:D
yok cünnetmiş yok geceymiş yok bimlenme...:D
hepsini cd olarak istiyorum:D:D:D
otur yap...işin ne...:D
 
Şirine alemsin yaf,hem manyak filmler diyorsun hem CD istiyorsun:DBen de senden kopyalarını isteyim bari:)
 
capri 2 misli oldu kopyalar ona göre bir bana bir şehriye eksik olmasın lütfen:D
 
Oldu canım hem filmlerimi beğenme hemde cdlerini iste, yok yaa :D Ben şehriye CDleri yaparım sende oturur film diye camdan dışarı bakar sokağı izlersin :D
 
Teşekkür ederim Capri:)
Sokakta manzara nasıl Şirine,umarım deniz manzarlıdır:D
 
Capri benden daha iyi bilir şehri bilgisi var ki bana alternatif sunuyor:D
 
Sinirda-1.jpg


Bugüne kadar imzasını attığı 30’dan fazla müzik videosuyla adını duyuran genç ve iddialı yönetmen Xavier Gens, ilk uzun metrajlı filminin kendi eğilimlerine uygun olmasını tercih ederek "Sınır(da)" ya imza attı.
Fransız sinemasını�yeni bir soluk katmaya�kararlı bu genç yönetmen "Sınır(da)" filminde yüzünü tarihe dönüyor.
Fransız başkanlık seçimleri sırasında varoşlarda ayaklanma çıkmıştır. Bu kargaşada bir soygun plânlayan küçük bir hırsız çetesi başarısız olur; polisten kaçan bazı çete üyeleri, sınırda ıssız bir pansiyona saklanırlar. Nazi olan pansiyon sahibi, üzerlerinde faşist fantezilerini uygulamaya başlar. Karanlık odalarda her türlü aşağılanmaya tabi tutulurlar. Artık genç kahramanlarımızın azap ve çilelerle dolu günleri başlamıştır. Otelin karanlık ve ürkütücü odalarında her türlü aşağılama ve işkenceye tabi tutulurlarken evrensel özgürlüğün gerçek anlamını öğrenmeye başlayacaklardır
 
Üst Alt