Herhangi bir kategoriye dahil değil
Senden önce hayatımda ki vedalar hiç bu kadar anlamlı olmamıştı. Vedaların büyülü aşk masallarının sonunda olduğuna inanırdım hep. Ben hiçbir zaman bu masalların birinin kahramanı olamayacaktım çünkü, kimse beni gerçekten sadece ben olduğum için sevmeyecek, kimse bana nedensizce bakmayacak ve kimse sesimdeki duygusallığı fark etmeyecekti. Nedensizce hep O masallarda ki sevgi ve aşkı aradım. O kadar uzun zamandır arıyordum ki artık bırakma zamanımın geldiğini biliyordum. Doğruyu söylemek gerekirse ...
Uzun belki ama çözüm için okumak gerekli... Umarım yardım edersiniz. Yaklaşık 5 ay olmuştu aşkımız başlayalı, çok mutlu günlerimiz olmuştu, ondan önce bilmezdim sevgiyi hep geceleri dolaşır Ayın o eşsiz ışığında eve ağır adımlarla gelirdim.Sabahları okulda olurdum zaten fazla çıkmazdım sınıftan, anca arkadaşlar çay söylediğinde inerdim. Daha sonra onunla tanıştım güler yüzünü görmek için herşeyi verirdim (şu an bile veririm) çok mutluydum şiir dahi olsa birbirimize hediye eder ...
[ARG:5 UNDEFINED] tarafından güncellendi [03.02-2016 saat 14:07]
Git iş isten geçmeden, çok geç olmadan vakit günahima girmeden katilim olmadan git git de sen sakrak geçen günlerine gün ekle beni kahkahaların sustuğu yerde bekle git ki siyah gözlerin arkada kalmasinlar git ki gamli yüzümün hüznüyle dolmasinlar madem ki benli hayat sana kafes kadar dar uzaklas ellerimden uçabildigin kadar hadi git benden sana diledigince izin öyle bir uzaklas ki karda kalmasin izin ...
Tımarhane hizmetçisinin tokmakla birşeyler dövdüğünü görüyor: -Ne yapıyorsun? Hizmetçi: -Burası tımarhanedir. Delilere ilâç yapıyorum. -Benim hastalığıma da bir ilâç tavsiye eder misin? -Hastalığını söyle. -Benim hastalığım günah hastalığı... Çok günah işliyorum.. -Ben günah hastalığından anlamam... Ben delilere ilâç hazırlıyorum.. Parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli,(!) Bayezid-i Bestamî hazretlerine: -Gel dede, gel! Senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim, diye seslendi. Bayezid-i ...
Hayatın kısa olduğu doğru , sınavın da çetin olduğu da doğru; Buna karşın Yüce Yaradıcı da biz beşerleri olguları akli melekelerle yorumlama yetisi vermiştir. Zeka seviyesinin hiç bir canlıda olmayacak kadar yüksek olan bir varlık olarak biz Ademoğlularına düşen bu yetileri en iyi şekil de kullanmaktır.