Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Hekim Çoşkun

öyküekin

Aktif Üye
Üyelik
22 Ağu 2009
Konular
57
Mesajlar
1,264
Reaksiyonlar
0
Şiir gibi

bir şiir gibi
hani herkesin söylemek isteyip te söyleyemediği türden
kelimeler herkesin dudaklarına kadar gelir de bir türlü söylenemeyen
mutlu anlarda bir hoş olur ya insan
ya...
ne bileyim işte.
mesela çok güzel bir akşam üstü;
güneş daha yeni sıcaklığıyla terk etmiş beni ve bizi,
hafiften bir esinti var diyelim.
ha üşüdük, üşüyecek kaygılarımız da yok,
nasıl olsa yarın yeniden doğacağını bildiğimizden olsa gerek,
dilimin ucunda ama bir türlü söyleyemiyorum!
ya
hani sevgi gibi aşk gibi,
özlem gibi.
seni seviyorum değil!
bu başka bir şey.
tabiî ki seviyorum
bir söyleyebilsem.
şiir gibi bir şey,
diyelim ki; ; her şey,sen, ben, biz.
yalnızlığımız kalabalıklara karışmış,
yığınlar halinde hep bir ağızdan söylemek istiyoruz,
dilimizin ucunda
ama söyleyemiyoruz.
ya ne bileyim işte,
şiir gibi bir şey!
mesela;
yine bir akşam üstü güneş yokluğunu hissettirmiş,
ama yarın yeniden doğacağının rahatlığı içindeyken biz,
ben, sen ve herkes gibi.
hani kelimelerin yetersiz kaldığında,
bir şiir gibi!
ya
bildiğin gibi değil!
tabiî ki, seviyorum, aşığımda.
bu bir şiir gibi, dilimin ucunda,
ben, sen, biz, herkes gibi.
kalabalık bir mutluluk içindeyiz,
hep bir ağızdan,
dilimizin ucunda bir şiir gibi.
dünya bir yana demediğimiz!
umursadığımız her şey.
bende varım içinde,
sende varsın,
börtü böcekte,
ama her şey
ne var ne yok her şey.
ya..
ha.
oda değil.
şiir gibi bir şey.


Hekim Coşkun
 
Aç yüreğini ben geldim

Aç yüreğini ben geldim

bir o kapıda bir bu kapıda
çalmadık kapı bırakmadım
çaresiz ve yalnızdım
sevgi diledim
uykusuz gecelerime merhem diledim
ben yarayım
sen ilaç.. ol istedim
aç ve soysuz bir yaşamdır
hep alıp hiç vermeyen
ben sevda diledim
durmasın evren
gökteki ve yerdeki bütün cisimlerden alacaklıyım
hoş borçluyum da, neyse
açık ve bütün bir yaşam diledim
varlıklarım, değerlerim var benim
beni hapsetme bilincine
bırak doğal gerçekliğimde yaşayayım
sosyal ve tarihsel değerlerim yüreğimde
beni çıplak görme utanıyorum
güçlükler ve engellerdi eylemim
hep seni gördüm ilerim
aptalca iyimserliğim
hiçbir yazgıya boyun eğmedim
bu kararı sen verme, köleyim
ilkeldim
yıldızların bana yakın olduğunu sanarak
yıldırımlar gök gürültüsü ve fırtınalar
korkak yüreğimde
bak üşüyorum
aç yüreğini ben geldim
güneşim ol ben döneyim çevrende
sınırsızım bütün olarak evrende
sonsuzum
ört üstümü gökyüzünle
sana acılar getirdim
destan-destan anlatacak korkularım var benim
güzel de kim
çirkin de
aç yüreğini ben geldim


Hekim Coşkun​
 
Gözlerini göster

Hey sen elleri bana yakın gözleri benden uzak
hey öteki
hey beriki
bir güzel olur ki on iki iki
bir güzel olur ki yaşamla ölüm arası
ve ben Keşandayım
bir tanem
birden fazlam.
dün yarı özlem doluydu
bir sayfası yalnızlığımız
gelmek istedim bir an yanına, çaresiz.
noktalar, virgüller terk etmişlerdi.
hani yalnızlığımı paylaşacak olsa
ki imkansız
ve ellerimde erimese kar tanecikleri
bir an unuttursa o sıcacık ellerini
saklayabilsem sayfalar arasında
gönül......
Ve ben keşandayım
bir tanem
birden fazlam
gün ışıdı ışıyacak
saat sabahın beşi.
 
Aklımla oynadım

tüm benliğime hükmeden sessizlikle
sabah erkenden kalktım
yanıma sonradan edindiğim
bir kutu aspirini aldım
malum baş ağrılarım;
dün yine tutturmuş ayrılalım diye!
yani kopmak istiyordu bedenimden
iyi dedim bende hadi ayrılalım
nerden inceysen oradan git dedim
kendileri kafatasımdan çıkacakmış
bedenimde ona ait değilmiş
özgür bağımsız ve bedensizmiş
bedelsiz olduğu gibi
mesnetsiz değil ama bazen ona yetişemiyorum
alıp beni tahmin edemediğim hayallere götürür
bazen olması gereken yere,
bazen sonsuzluğa
yürütürde yürütür beni
sınır tanımaz başkaldırıları.
sınır tanımayınca da cezasını bedenime çektirir
işkenceleri bedenim görürken
o yükseklerden, tepemden bakarak;
acının geliş açısına felsefi,
tepkime anatomik yorumlar getirir
hukuki olarak ta susturmaz dilimi.

ve kollarımı sallaya-sallaya
sokaktan yeni bir yaşama doğru yürüdüm.
tüm dış dünya içimdeydi
her şeyi seviyor,
kar yağacak beklentisi hava da bile sıcacıktım
eger birkaç gün sonra bunun acısı benden çıkarsa bilemem
gençtim
herkes kışlıklarına sarılmış
ben yazlık aklımlaydım.
bir ara hafif yağar gibi hissettirdi kendini kar
tıpkı senin gibiydi kar tanecikleri
birden çoktu içimde.

ağrısı dinmiş kafamla
kalabalık bir sen içimde
diyalektiğin biri birine bağlı gerçekleri
ve yere düşse kırılır düşüncelerim
bedenime sığmayan uçukluk
nereye gitsem yanımda
içimde dünden kalma yaşama sevinci.


gitsem mi bilmiyorum
çok uzaklara?
taa ki yeniden doğunca yaşam.
bu kez sen fazlasın
birden çoksun içimde
bedenime isyan eden baş ağrılarım dinmiş
okuduğum haber başlıkları bana yabancı olmuş
tüm kokuşmuşluğuyla yaşam
korkunç bir sessizliğe bürünmüş
yeni isyanlara gebe soğukta ben üşümüyordum.
içimde bir sen
birde yarın doğacak yaşam vardı.
 
Bildiğim tek dua seni seviyorum


cebime koymadan yalnızlığımı
birlikte geldiğim
tüm gizemleri senle paylaştığım mabedimsin.
sana anlatmak için getirdiğim
bu aydınlık kış sabahında
düşmanımın olmadığı sokağın başında,
başıma gelebilecek en tatlı belanın beklediği
ve beni de çok sevdiğini bildiğim
inandığım
sevdiğim
sevgilim dediğim
yüreğimdeki bu ateşle sana geldim.
mezarlıklar müdürüne rica ettiğim
tüm softalar ve su taşıyan dilenciler yoktu bu gün
suyu yağmur,
duaları ben yaptım.
bildiğim tek dua seni seviyorum.
giderken götürdüğün çocukluğum
ve her gün ben olmadığım
yalnızlığın.
zaman zaman yenik düştüğüm
teslimiyetten utandım.
bana öğrettiğin
öğrendiğim
bildiğim tek dua seni seviyorum.
her şeyin eskidiği son bahar gibiyim
üzerime çiseleyen yağmurda sakladım göz yaşlarımı
ve içimde acı bir sızıyla mezarına diktiğim
çam ağacı boy vermişti,
çok sevdiğin güllerden süslediğim,
mabedimsin.
yaratmak istediğim dünyanın çok gerisinde bir yaşamda
kimse seninle konuştuğumu görmesin istedim
görürde deli demesinler istedim
bu kez sen ben ve kalabalık bir mutluluk içinde geldim
yalnız olduğumuzda birebir sana anlattığım
tüm çelişkilerimde huzur bulduğum
tek sığınağımsın,
bildiğim tek dua seni seviyorum.
ha unutmadan;
henüz bir yaşam kuramadım dört başı mamur
henüz yerli yerinde değil düşüncelerim
vursam kendimi dağlara diyorum,
ama tüm denizler kurumuş gibi
yada mecnun gibi çöllere
tüm limanlar yıkılmış gibi.
merak etme ne olur buradayım.
ve
bildiğim tek dua seni seviyorum
seni seviyorum
seni çok seviyorum
seni çok ama çok seviyorum.
 
Üst Alt