Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Orhun Basat

öyküekin

Aktif Üye
Üyelik
22 Ağu 2009
Konular
57
Mesajlar
1,264
Reaksiyonlar
0
Anlamın Sözüme Düşer..

.................................................. bir şey duydum, yalnızlığım;
................................................... yılbaşıymış bu gece.....

Sen benim eksiğimsin
Uykularıma egemen tutkum
Bir ucuna sessizce tutunduğum / gün kokulum..

Bu gece seni
Zeytin çiziği gözlerinde çocukların
Ve sana terleyen yanımda uyuttum..

Gün ışır / uykun düşer yüzüme
İçime / yüreğime adın
Dudağıma su damlası..

Anlamın sözüme düşer..

Uyanır sevdam / yıkar günün yüzünü
Yanık bir türküye doğar güneş
Başlar özlemin üçer beşer..

Tutar bir dizesi elimden / yarım kalmış bir şiirin
Gözlerine sürükler..

Daralırım..

Çarpar bedenime gecenin uykusuzluğu
Unutup gözlerimi resminde
Uyur kalırım..



Ayıplı Şiir

................................- ışığı sevse, bedenin
..................................dışında yaşardı tin.. -

Nemrut, kendi yalnızlığında
heykellerini bağrına bastığında
vaktidir
kendi içine dökülür şiir
Artemis � in taş memelerinden.

işte o zaman, sen
kapıyı vurmadan gir
yüreğime, usuma, uykularıma
kalem yazacağını bilir.

kanma gözlerimdeki ışığına / yaşıyorum sanma
gördüğün bir acının resmidir.

yüreğim; sana ve geceye eriyen
bir ikindi vaktidir..

ama bil ki yokluğunda
gökyüzünü dizelerle yamadığım bu şehir
- ayıptır söylemesi �
benden hamiledir..




Benden Daha Çoktu Gözlerin

Kendimle buluşmalarımda
Kanar geceler uzak bir şehrin içine
Bir köşede sızar zaman
Sızlar yüreğim kuytusunda sevdanın..

Uzanıp dikenlerine yatağımın
Kalan bir kaç kelimeyi kanatıp - sana söylenmemiş
Kan çekilmelerine sığınırım umutlarımın..

Unutmak dediğin
Özlemin, içinde erimesi değil mi zamanın..

Terkedip köklerini
Gezinir bir yaşlı ağaç dağlarda
Masamdaki kadeh ağlar da /
Aklıma düşer resminde kaldığım an
Ve vurulup düşüşü gün ışığında
Yaban tutkularımın...

İçimdeki çocuk tütsü yakar
Denizde seksek oynayan geceye / gözlerim yaşarır
Söz vermiştik
Yunusların sıçraması kadar kadar olmalıydı ayrılık
Sıçrayıp denize dönmesi kadar / en çok
Yoksa geriye ne kalır..

Kimsesiz bir yağmur düşer gözlerime
Notasız bir şarkı gezinir kulağımda
Bir deniz feneri irkilir kendi yalnızlığında
Derinlerimde bir sancı kıvranır

Bir kadın uzaklaşır düşlerimden / yokluğunda..

Bil ki hep / benden daha çoktu gözlerin
Öyle kalacak.

Seni çok özleyeceğim / güzel olacak...



Bir Böceğin Parmak İzleri

bir yerler kanıyor içimde
hiç gezinmediğim
çokmuş geçmediğim sokaklar
her şeyi b i l i r i m l e r i m d e
neden sana benziyor şimdi tüm kadınlar

uçtan uca / usulca tutuşan küllerimde

sen olamamışım hiç /
b i r ş e y o l d u ğ u m u s a n ı ş l a r ı m d a
neydi buldum sanıp da kaybettiğim
b a n a a i t d e ğ i l l e r i m d e
a l d a n ı ş l a r ı m d a

bir yerler kanıyor içimde
s e z i n l e d i ğ i m
sarıldıkça yok ettiğim
bir ağlama isteği özleyen ellerimde
hadi ağla dediğim..

yere batası kırılmalarım
hangi çukur dağı sindirmiş içine
sarınca etrafını ve donup kalınca zaman
al sana aşk dedi tanrı
vaktin kadar olan

sana sarılmaların ve öpüşmelerin
tohumunu çaldım sırtındaki çiçeklerden
seni getiren yağmurlara ekeceğim
maviler içinde mavi bir teknenin
yelkeninde büyüteceğim

ey şiirlerimden dize çalmış kadınlar
hepsini geri verin
yazıp son � ve tek � şiirimi
el etek çekip kimliğimden
asit eylemlerinde içimin
parmak izlerimi silip geceden
bir böceğin gözlerine gizleneceğim..

her yağmurda susacak /susayacak içim...
 
Yüreğimden İki Deniz Ötede

I
yüreğim / kapısı sana açık sonbahar
tüm üşümelerime / ayazına rengini verdiğim
özlemin geceyi cehennem kılan har
düş gelgitlerinde
bir sevip bin öldüğüm...

kovulmuş çocuğuyum yiten bir aklın
şimdilik / vadedilmiş ağustos kadar ömrüm
kimsesizim ve seni sevmeye çok yakın..

dağ başında unutulmuş kaval sesi yalınlığım
şehir sokaklarında dağ çiçeği kadar şaşkın
sana dönük yüzümde
kırılganım..

adın sıra kaçar uykularım..

II
ansızın çiçeklenen dal
düş gecemin en yalnız yerine / çoğal
bir tek senin adın var
yokluğunu haykıran ses tellerimde
al beni dilediğin perdeden çal

geri dönecek tüm yitik günlerim
sana dokunduğum gün
bir anda bir ömür yaşanacak
elele ilk adım / benim adım olacak..

III
özledim
her ne kadar inkara varsa da içim
yasaklasam da hüznünü kendime / yüreğime
arayıp ellerini titrese de ellerim
sebepsiz ağlamalara da düşsem
özlediğimden değil desem de / özledim..

IV
yaşamak var artık / seni yaşamak
kapatıp tüm ışıkları
bir yorgan gibi çekip üstüme o sıcak bakışları
seni yaşamak sessizce / ansız ve zamansız

yüreğimden iki deniz ötede
saçlarına rüzgarı sesimle çizdiğim kız..


Yüzlerce Kadın

yüzlerce kadınsınız
ne olur
yalnızlığımı alıp koynunuza
birer gece yatsanız
ya da
alıp kendi yalnızlığınızı
gelip bende kalsanız..





Uzunca ara verdim şiire
Yaşanmamış acılar peşindeydim
Sevdanın peşinden göç ettim bin şehire
Geceye tuzak dildeydim

Bir kartopu attım cehennemime
Kimse ölemezdi sana öldüğüm kadar
Uzun bir baygınlıktı ölüm
Giderek üşüyen tenimdeydim

Simsiyah sustuğumda dilinde
Yanardı tüm renklerim
Dirilirdi baş ağrısı dipsiz gece
Kuğuların vurulduğu düşteydim

(ev hali işte..
darmadağın bir yatak, biraz yalnızlık, bolca hüzün.. çay içmeye gelen sıkıntılarım.. sabahleyin eski acıları yıkadım elde, anıları havalandırdım, yumurta pişirdim güneşte, yüzümü ütüledim.. sesler uzayda kaybolmuyor, bilirsin. koşup uzayın öbür ucuna, sesini dinledim.. bu gün de sırf senin için ölmedim.. ay ışıklı sevincim / gecenin sütüyle beslediğim.. )

Mola verirken eski şarabın hüznü
Taş kesmiş ütüsüz yüzümde
Sendin gecenin sütüyle beslediğim
Geçmiş gelecek kavşağı gözlerindeydim

Çok azdım senden önceleri
Sana hiç söylemedim
Yalnızlıktan ölür deniz fenerleri
Bu gün de / sen varsın diye ölmedim..

ev hali işte..
her şeyde olup hiçbir yerde yoksan, dokunamadığım yerde başlıyor uzak.. ve gecenin dilindeki tuzak.. yol ucundaki kararsızlığım.. ah! sevişirken nasıl da delirirdi sularımız.. umudun elleri hala yumuşak.. ve sen, son yaktığım tövbem. artık gelemem. yalnızca bil, her gidişinde, daha çoğum kalıyor sende.. söyle, bilir misin? , ' artık acıyı duymamaktır yalnızlık.. ')

Martı sesi çizdim deniz koksun diye kefenime
Gözlerinden çelenk yaptım
Ölüm kolay gelsin diye /
Tenime..
 
Ben Şairdim Oysa
I

Yalnızlık /
Her saat başı darağaçları kurar geceye
İpini özlem çeker
Asılırsınız
Hüküm sevdanızındır sürer gider

Yalnızlık / iki kişilik örtüdür
Yatağıma serdiğim
Ve yalnız yatışım yatakta
Issız koydaki sessiz deniz
Kimsesiz sabahlara uyandığım
Kimsesiz kimliğim

Bu kez yolcular değil
Gardan ayrılan tren ağlamakta

II

Güz dolunaylarında düştüm hasretinize
Siz daha benim gözlerimi görmediniz
Ve dinlemediniz hikayemi
- bırakın beni bir yana -
Göz yaşlarımı tükettiniz

Sevda sandığım bir yağmur zamanıydı aslında
Kırmızı şapkalı kıza bırakıp yerinizi
Bir taşra otobüsü (v) edasında
Çekip gittiniz

III
Ben şairdim oysa / katlanırdım

Bir şiirsellik taşısaydı / gidişiniz

Orhun Basat​
 
Yaprak Gözlüm

hüzün molalarında, yaprak gözlüm;
unutulmuş bir aşk aralığından,
bakınca gözlerine bir kahve içimi,
ikiz doğuruyor acılar...

bu benim diyorum..

seninle ölmek,
sende ölmek,
sana gömülmek istiyorum..
 
Ben Sustum / Konuşan İntihar(ım) dı

Mermisi namluya sürülmüş
bir tabancadır, yalnızlık..
İntihar, tetikte nöbettedir..

Bir tavşan kadar doğurgan ölümlere,
tek başına çalınan bir beste
ve her yerdedir..

Bir hücreye dönüşen gecede,
sıkışan yürekte,
tutulan nefeste, duyulan her seste
ve kadehlerdedir.

Bin türlü şekilde,
ama nedense hep gri renktedir.
Bir dokunuş kadar uzakta
sırıtkan siyahlar beklemektedir..

Yalnızlık...
Ölümün göbek adı..
Parmak, tetikle sevişmektedir..
 
Üst Alt